tag:blogger.com,1999:blog-62374089661446052792024-03-19T11:48:01.019+03:00SADE VE DERİNdeeptonehttp://www.blogger.com/profile/05023763781049278946noreply@blogger.comBlogger488125tag:blogger.com,1999:blog-6237408966144605279.post-18780479022864796342024-03-18T14:29:00.000+03:002024-03-18T14:29:10.825+03:00AĞAÇ EV SOHBETLERİ 239<div><br /></div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhOdl4oRKKlSLP6jhD9QrAWSfncyvY2CChdlPsV_WGediEzJ5gpc9R8-LunMjZjzgaiRFV0A8kjPDACUfXGfrIDFzjUtfOUOdrRKAaZgCN-gHeSU-DLV3GfKfyk2N_HMsDf84_xkAEm1DatDqzHrGveOCA-pquXFB0CXYb0Ik9b7DbRbr86erYlw3kP6E4/s320/A%C4%9Fa%C3%A7%20Ev%20Resmi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="320" data-original-width="256" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhOdl4oRKKlSLP6jhD9QrAWSfncyvY2CChdlPsV_WGediEzJ5gpc9R8-LunMjZjzgaiRFV0A8kjPDACUfXGfrIDFzjUtfOUOdrRKAaZgCN-gHeSU-DLV3GfKfyk2N_HMsDf84_xkAEm1DatDqzHrGveOCA-pquXFB0CXYb0Ik9b7DbRbr86erYlw3kP6E4/s1600/A%C4%9Fa%C3%A7%20Ev%20Resmi.jpg" width="256" /></a></div><br /><div><br /></div><div><br /></div><span style="font-family: times; font-size: medium;">Ağaç Ev Sohbetlerimiz devam ediyor. Her hafta bir sohbet konusu buluyoruz ve o konuda yazıyoruz. Herkes yazabilir, herkes sohbet konusu bulabilir.<br /><br />Haftanın konusu:<br /><br /></span><span style="font-family: times; font-size: large;"><b>"Gezegenlere </b></span><span style="font-family: times; font-size: medium;"><b>yerleşecek miyiz?"<br /><br /></b>Evet yerleşeceğiz. Çok uzak zamanda değil. Dünya nüfusu arttıkça, kaynaklar azaldıkça bu dünya bize dar gelecek. Veba, Covid gibi hastalıklardan kaçmak için de gitmek gerekecek. Teknolojinin biraz daha ilerlemesi lazım. Uzay araçları, istasyonları yolu ile olacak gibi gözüküyor.<br /><br />Önce, uzay istasyonlarında yaşanacak gibi. Oraya yerleşilecek. Uzaydaki şehir gibi olacak bunlar. Minik şehirler. Duraklar. Bunlardan gezegenlere geçilecek. Belki önce ay, Mars, Jüpiter gibi olacak. uzun yolculuklara alışmak gerekiyor önce. <br /><br />İstasyonlarda kolonileştikten sonra gezegenlere geçilecek. En uygun gezegenler henüz belli değil, zaman boyutu da henüz çözülmedi, ışık hızı da var. Ama bunları çözerler. A.B.D belki çoğunu çözdü bu sorunların.<br /><br />Üçüncü bir çözüm de var. İstasyon ve gezegenden önce minik gezegenlere yerleşmek, şu ünlü göktaşı gibi olan asteriodlere. Bilimkurgu filmlerinde espri haline gelen sözler var ya, algoritmaları ayarlayın, gibi. Çözülsün şu algoritmalar.<br /><br />Bu asteroid şeysilerine yerleşmek daha kolay ve ucuz. Yani bilim adamları için asteroidlere yerleşmek bizim küçük köylere yerleşmek gibi bir şey. Orda arazi alıp prefabrik ev yapıp domates yetiştirmek gibi aynen öyle olacak.<br /><br />Orlarda atmosfer yok, yerçekimi yok gibi bir şey, kirletemeyiz. Bilim adamları bu asteroidlerde çalışıp büyük gezegenlere yerleşmenin yollarını bulacaklar. Orlarda yeni madenler bulunacak, Elon Musk bizleri oraya madenci olarak götürecek. Sendika filan kurucez. Biz de bizim göçmenleri oraya göndercez. Dünyamızda savaş büyürse oraya kaçıcaz. Yerçekimini çözcez orda yaşamak için. <br /><br />Yani bunlar belki eskiden hayaldi ama artık değil. Tesla gibi insanlar sağolsunlar. Onun sayesinde her yere trafo kurucaz. Sular da kesilmicek. <br /><br />Zamanı olan ve isteyen herkesler yazsınlaar. Işınla bizi Skati!<br /></span><br />deeptonehttp://www.blogger.com/profile/05023763781049278946noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-6237408966144605279.post-91838023553276288212024-03-16T08:46:00.000+03:002024-03-16T08:46:23.995+03:00FİLMLER 3<p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgAhwm7YM6BYKvAEaMaOMUS5V_04lUjuiXghSbM8AapcOp4c8LLtbDVbDPuvH-_cAYGKT8s2xJcW38MYtqEIylsBfnqtIV1Q5gIh1w6IL4OH_Lr2JsuuqPNDWHjMCCXVzm_iSiCpcV43QaeETJ36a7JAOHVLa5Yx6wVfv9ELm1qk1qhZ8swToE3UE5UBpc/s2992/20240305_161859.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2992" data-original-width="2992" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgAhwm7YM6BYKvAEaMaOMUS5V_04lUjuiXghSbM8AapcOp4c8LLtbDVbDPuvH-_cAYGKT8s2xJcW38MYtqEIylsBfnqtIV1Q5gIh1w6IL4OH_Lr2JsuuqPNDWHjMCCXVzm_iSiCpcV43QaeETJ36a7JAOHVLa5Yx6wVfv9ELm1qk1qhZ8swToE3UE5UBpc/s320/20240305_161859.jpg" width="320" /></a></div><br /> <p></p><span style="font-family: times; font-size: medium;"><b>GERCEK YAŞAM ÖYKÜLERİ </b><br /><br />LOVER STALKER KILLER (2024/İngiltere) <br /><br />Bir adam, internetten kız arkadaş arar. İki kız ile tanışır görüşür. Kızlardan biri sevgili iken bir katile dönüşür. Hiç beklenmedik bir aşk ve kıskançlık öyküsü. Not:3/4 <br /><br />3096 TAGE (2013/Almanya) <br /><br />Bir adam bir küçük kızı nedensiz yere kaçırır ve 8 yıl hapseder. Şaşırtıcı bir vaka. Not:3/4 <br /><br /><b>FELAKET FİLMİ <br /></b><br />THE END WE START FOR (2023/İngiltere) <br /><br />Jodie Comer (Killing Eve). Londra’yı su basar. Çevre krizi olur. Evler aileler dağılır. Bir anne bir yandan çocuğunu korurken diğer yandan evini ve kocasına ulaşmaya çalışır. İlgiyle izleniyor. Not:3/4 <br /><br /><b>KOMEDİ </b><br /><br />LOHUSA <br /><br />Gupse Özay’ın kendi yaşamından yola çıkan komedisi. Eltilerin Savaşı, Görümce gibi bu da çok komik. Gupse, lohusa değilim diyor ama felaket gibi esiyor. Not:3/4 <br /><br />BLACK FRIDAY (2021/A.B.D.) <br /><br />İndirim gününde büyük bir markete zombi müşteriler saldırır. Düşünmeden izlenecek hafif komedi. Not:3/4 <br /><br /><b>ANİMASYON </b><br /><br />MARY AND MAX (2009/Avustralya) <br /><br />Yalnızlık ve arkadaşlık üzerine unutulması zor bir film. Küçük bir kız ile orta yaşlı bir adam mektuplaşmaya başlarlar ve birbirlerine arkadaş olurlar yıllarca. Kaçırılmaz. Not:4/4 <br /><br /><b>FANTASTİK <br /></b><br />DAMSEL (2024/A.B.D.) <br /><br />Prenses ve ejderha. Genç bir kız prensle evlenir, prens onu ejderhaya atar. Kız kurtulmaya çalışır. Eğlenceli. Not:3/4 <br /><br /><b>SUÇ <br /></b><br />TARGET (2023/Güney Kore) <br /><br />Netten ikinci el eşya satışları yaparak müşterileri öldüren manyak bir katil ve onun avı olmaktan kurtulmaya çabalayan bir kadın. Heyecanlı ve sürükleyici. Not:3/4 <br /><br />CULT KILLER (2024/A.B.D.) <br /><br />Antonio Banderas. Bir özel detektif öldürülür. Yanında çalışan bir kadın detektif, katilin peşine düşer ve onu bulur, öldürür ancak sonra olayın başka boyutları olduğunu öğrenir. İlgi ile izleniyor. Not:3/4 <br /><br />AMERICAN STAR (2024/A.B.D.) <br /><br />Ian McShane. Bir kiralık katil, İspanya’da bir adaya hedefini öldürmeye gider. Öldüreceği kişi adaya gelmekte gecikince, kiralık katil adada zaman geçirmeye başlar, bir süre yaşar, adada arkadaşlıklar kurar. Türünün iyi bir örneği, sakin ama meraklı. Not:3/4 <br /><br /><b>DRAM </b><br /><br />DER FUCHS (2022/Almanya) <br /><br />Gerçek yaşam öyküsü. Yönetmen, büyük büyük dedesini anlatmış. İkinci Dünya Savaşında bir Alman askeri yaralı bir tilkiyi kurtarır ve uzun bir süre onu hep yanında taşır, işgal altındaki Fransa’ya götürür, sonra da asker Rus cephesine gitmek zorunda kalır. İlgiyle izlenen bir tarihsel dram. Not:3/4 <br /><br /><b>FESTİVAL FİLMLERİ </b><br /><br />HAVUZ <br /><br />La Piscine, François Ozon, 2003, Fransa <br /><br />Charlotte Rampling, Ludivine Sagnier. Bir İngiliz kadın yazar, ilham gelmesi ve roman yazabilmek için yayıncısının Fransa’daki yazlık evine gider. Yazlığa yayıncının kızı da gelir. Kız gelince kadın rahat yazamaz. Kız da sadece eğlenmeyi düşünmektedir. Daha sonra yazar, kızın hayatını yazmak ister ancak ikisi arasında tartışma çıkar. Dram ile gerilim arasında gider film. Olaylar gerçek mi düş mü anlayamayız. Gizem sevenlere. Not:3/4 <br /><br />KAIBUTSU <br /><br />Koreeada, 2023, Japonya <br /><br />Okul, eğitim filmi. Bir öğrenci tuhaf davranmaya başlar. Öğretmenlerden biri şiddet uygulamaktadır. Öğrencinin annesi olayın üstüne düşer. Okul, herhangi bir önlem almamaktadır. Yavaş ilerleyen dram. Yönetmeni sevenler için. Not:3/4 <br /><br />FALLEN LEAVES <br /><br />Kaurismaki, 2023, Finlandiya <br /><br />Yönetmenden yine komedi şeklinde bir dram. Kaybedenlerin öyküsü her zamanki gibi. Yalnız insanların hüzünlü hayatı. Sade bir anlatım ayrıca çok da komik. Hüzünlüler ama kahramanlara gülüyoruz. Bir erkek ve bir kadın çok yalnızlar, rastgele tanışıyorlar, bir türlü düzenli buluşup yalnızlıktan kurtulamıyorlar. Eski tarz filmlerden. Finlandiyanın mutsuz olabilen bazı insanlarını yansıtıyor yönetmen. Not:4/4</span>deeptonehttp://www.blogger.com/profile/05023763781049278946noreply@blogger.com31tag:blogger.com,1999:blog-6237408966144605279.post-87366585547681007592024-03-14T11:17:00.001+03:002024-03-14T11:17:33.853+03:00BCP 2024 ŞUBAT RAPORU<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh5q29-8AnbFauwFVy1wpw1506422oFtOiq1wuB5M68yY2JSnHEs_rjSqOuw3BUOo30E6CXFMndbCD0joOyFdhmSdmSYr-3BqB6dIJdWVNw5wjJ4YQngXgFmFaNIxUviGeRqe4lF1LUBR5HAwYan6tORkVXJ9dlyKBcABpyqKesKLFCn-K0QYUxHSrCRrY/s557/bcp14png.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="459" data-original-width="557" height="264" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh5q29-8AnbFauwFVy1wpw1506422oFtOiq1wuB5M68yY2JSnHEs_rjSqOuw3BUOo30E6CXFMndbCD0joOyFdhmSdmSYr-3BqB6dIJdWVNw5wjJ4YQngXgFmFaNIxUviGeRqe4lF1LUBR5HAwYan6tORkVXJ9dlyKBcABpyqKesKLFCn-K0QYUxHSrCRrY/s320/bcp14png.png" width="320" /></a></div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br />BCP etkinliğimizde dördüncü yılımızdayız. Etkinlik için her ay bir veya birkaç tema seçiyoruz ve o temada kitap okuyoruz veya film, dizi izliyoruz veya benzerlerini, manga, anime gibi. Birbirimizin raporlarını okuyarak keyifle yorumlaşıyoruz. Detayli bilgi ve etkinlik kuralları için <a href="https://okurixx.blogspot.com/p/2023-bcp.html">tıklayın</a>.</span><div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br />Şubat ayı temalarımız yalnızlık, dostluk, kardeşlik, sevgi idi. Mart ayı temalarımız ise kadın yazarlar ve kadınları hikaye eden eserler.<br /><br />Şubat ayı listesi:<br /></span><div><div><span style="background-color: white; color: #444444; font-family: times;"><br /></span></div><div><span style="background-color: white; color: #444444; font-family: times;"><a href="https://murekkeplehayaller.blogspot.com/2024/02/bcp-subat-yalnzlk-dostluk-kardeslik.html">Bonheur: Müzik ve Sessizlik adlı kitap</a></span></div><div><br /></div><div><a href="https://birpembesever.blogspot.com/2024/03/soulmate-bcp-subat.html">Bir Pembesever: Soulmate adlı Güney Kore filmi</a></div><div><br /></div><div><a href="https://buluttanote.blogspot.com/2024/03/">Buluttan Öte: Gençlik Yolculuğu adlı manga</a></div><div><br /></div><div><a href="https://ucunkuslar.blogspot.com/2017/02/parkta-bir-yalniz-adam.html">Makbule Abalı: Parkta Bir Yalnız Adam adlı öykü</a></div><div><br /></div><div><a href="https://yuregiminiklimi.blogspot.com/2024/02/bcp-blogger-canlandirma-projesi.html">Yüreğimin İklimi: Filmler</a></div><div><br /></div><div><a href="https://bez-cadilari.blogspot.com/2024/02/baska-bir-hayatta-past-lives-konusu.html">Bez Cadıları: Past Lives adlı film</a></div><div><br /></div><div><a href="https://www.fightingblog.com.tr/2024/03/tekliffilm-yorumu-bloglar-canlandrma.html">Fighting:Teklif adlı film</a></div><div><br /></div><div><a href="https://svdozb.blogspot.com/2024/02/agota-kristof-buyuk-defter-kitap-tantm.html">Tefrika: Bir Agota Kristof kitabı</a></div><div><br /></div><div><a href="https://sadevederin.blogspot.com/2024/02/bloglari-canlandirma-projesi-2.html">Deep: Romantik Komedi Filmleri</a></div><div><br /></div><div><a href="https://okurixx.blogspot.com/2024/03/bcp-subat-atesin-varisi-3-sarah-j-maas.html">Okurix: Bir Sarah J. Maas kitabı</a></div></div></div>deeptonehttp://www.blogger.com/profile/05023763781049278946noreply@blogger.com24tag:blogger.com,1999:blog-6237408966144605279.post-67702093611308897692024-03-12T13:20:00.000+03:002024-03-12T13:20:54.882+03:00AĞAÇ EV SOHBETLERİ 238<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjqr26fvuHrpSfvwKkRhDmYZmSj8wVdlhhhdPXA3nsYQub40FUQqCup76LfBBrDTIGIz9cRSUboDMKfnOYCj-BL3elT7CG5J7UXYqHrNCrPExPHmDTzSoxLVhQt5mjrtzllm3rKLvAcHUlYjcuLgdGgB-f_UGkTnDPyG1M2IJ4tvlReeLgrnwn8rPPQk_U/s320/A%C4%9Fa%C3%A7%20Ev%20Resmi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="320" data-original-width="256" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjqr26fvuHrpSfvwKkRhDmYZmSj8wVdlhhhdPXA3nsYQub40FUQqCup76LfBBrDTIGIz9cRSUboDMKfnOYCj-BL3elT7CG5J7UXYqHrNCrPExPHmDTzSoxLVhQt5mjrtzllm3rKLvAcHUlYjcuLgdGgB-f_UGkTnDPyG1M2IJ4tvlReeLgrnwn8rPPQk_U/s1600/A%C4%9Fa%C3%A7%20Ev%20Resmi.jpg" width="256" /></a></div><p><br /></p><span style="font-family: times; font-size: medium;">Ağaç Ev Sohbetlerimiz devam ediyor. Her hafta bir sohbet konusu seçip o konuda yazıyoruz. Herkes yazabilir, herkes sohbet konusu bulabilir.<br /><br />Haftanın konusu: <b>"Ramazan ayının güzellikleri"</b><br /><br />Ramazan ayının güzelliklerinin başında Ramazan şerbeti geliyor. Sonra bereketli sofralar sonra Reyhan şerbeti, Demirhindi şerbeti, Osmanlı şerbeti, Kızılcık şerbeti geliyor.<br /><br />Sonraa iftar zamanı içtiğimiz su tabisi. Su gibi aziz olmak için içiyoruuz. Hayırlısı ile hakkı ile bu ayı geçirmek için. İftarımız sahurumuz huzurlu bereketli olsun, dualarımız, niyetlerimiz kabul olsun.<br /><br />Ramazan ayında en güzel şey dedelerle ananelerle geçirdiğimiz ve biz minikken yaşadığımız o günler. Minikken zayıf küçük bişey oluruz genelde yani. Oruç tutmamıza izin vermezler. Anneanneee noluur sahura kalkayım ben dee! Gece uyanırız. İçeriden sesler gelir. Tabisi duramayız yatakta. Ben de acıktım ben de diye sızlanırız. İzin versinler sofraya oturmamıza diye. Ne olursa yeriz ama mesela börek cacık ayran filan güzel oluyor. Yani her zaman güzel zaten de. Öğlene kadar tutarız orucu oh!<br /><br />Güzellikler çok bu ayda. Nefsimize hakim olmak mesela. En çok da, insanlar hakkında yargılayıcı olmamak konusunda nefsimize hakim olmalııı!<br /><br />İbadet, hayır, zekat, bağış, fitre, bunlar zaten güzel, olmazsa olmazlar. İftar vermek birilerine de ne güzel olur! Bunun dışında, camilerde, meydanlarda iftar sofraları oluyor ki buralarda kalabalıkla olmak çok duygulu. Eğlenceler de olabiliyor, akşamları, Sultanahmet'te örneğin.<br /><br />Küslerle barışmak, özür dilemek gibi güzellikler de var. Hatim, namaz bunlar zaten biliniyor.<br /><br />Yani Ramazan ayı ibadet ve dini anlamı dışında da kültürel olarak bir iyileşme, barışma, sakinleşme, hesaplaşma zamanı. Yıl içinde bir dönüm noktası olarak görebileceğimiz anlamlı bir dönem.<br /><br />İsteyen ve zamanı olan herkes yazsın noluuur! Çok çeşitli düşüncelerimiz olabilir ve birbirimizden birçok şey öğrenebiliriz!</span>deeptonehttp://www.blogger.com/profile/05023763781049278946noreply@blogger.com27tag:blogger.com,1999:blog-6237408966144605279.post-216711412176203522024-03-10T15:46:00.000+03:002024-03-10T15:46:41.113+03:00OSCAR ADAYLARI 2<p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhZn3ip1BBqwxfddsVDxaBvaW-_JBp7SprM61N7IE1VD-5dCLL4VXUl8Qmzxzvo_0rlUTGoHXW6bD49VsOknc7LfAIAyi6zsYygG-5wtXcJMDA0s9B_gawtZ-vwwcvwZtLeIxWZP5f6kr6sCztq-dWYyINDuC_7cOJ7cji7ii2L3bpKD_2EdXyGtGDvSFI/s2992/20240308_160510.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2992" data-original-width="2992" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhZn3ip1BBqwxfddsVDxaBvaW-_JBp7SprM61N7IE1VD-5dCLL4VXUl8Qmzxzvo_0rlUTGoHXW6bD49VsOknc7LfAIAyi6zsYygG-5wtXcJMDA0s9B_gawtZ-vwwcvwZtLeIxWZP5f6kr6sCztq-dWYyINDuC_7cOJ7cji7ii2L3bpKD_2EdXyGtGDvSFI/s320/20240308_160510.jpg" width="320" /></a></div><br /> <p></p><span style="font-family: times; font-size: medium;">Oscar için temel dallarda 19 aday film seçmiştim. İlk yazımda 10 film vardı. Bu yazımda da 8 film var. Sadece, Perfect Days adlı filmi nette bulamadım. Varmış ama teliften kaldırılmış. Geçen yılki gibi düşüncem, Amerikan sineması tekrar çevrimlere, gerçek yaşam öykülerine, masalsı fantezilere sırtını dayadı. Öykü bulamıyor. <br /><br />EL CONDE (2023/Şili) <br /><br />Şilili diktatör Pinochet, bir vampir ve yüzyıllardır yaşıyor. Aslında artık ölmek de istiyor. Komedi filmi ama tuhaf biraz da. Gerilim, korku aynı zamanda. İlginç film ama izlemesi zor. Not:3/4 <br /><br />THE COLOR PURPLE (2023/A.B.D.) <br /><br />Roman uyarlaması. Bir yeniden çevrim. Orijinali 1985 Spielberg yapımı. Spielberg yapımı, bu yeniden çevrimden daha iyi. Bu versiyon daha çok bir müzikal. Yirminci yüzyıl başlarında A.B.D.’de siyahi kadınların çektikleri filmin konusu. Ergenlerin evlendirilmesi, dayak yemeleri. Oyuncular çok iyi. Not:3/4 <br /><br />MAY DECEMBER (2023/A.B.D.) <br /><br />Gerçek olaydan uyarlama. Orta yaşlı bir kadın öğretmen ile öğrencisi ergen oğlan ilişkiye giriyor. Sonra evleniyorlar, çocukları oluyor. 20 yıl geçiyor. Bu ikilinin hayatlarını filme almak istiyorlar. Kadının rolünü oynayacak olan kadın gelip kadınla tanışıyor ve rolünü iyi oynamak için onların evinde zaman geçiriyor ancak bu durum ortalığı karıştırıyor. Oyuncular çok iyi. Not:3/4 <br /><br />IO CAPITANO (2023/İtalya) <br /><br />Gerçek olaylardan esinlenen filmin ana teması başka ülkeye göç etmek için ülkelerinden kaçanlar. Günümüzün konularından. Yani doğudan batıya kaçanlar, Avrupaya. Filmde deniz yoluyla kaçanlar var. Tekne ile. Kaçarken de teknenin kaptanı oluyorlar, deneyimleri olmasa da. İki ergen oğlan Senegalden Avrupaya yola çıkıyorlar. Yolda çeşitli tehlikelerle karşı karşıya geliyorlar. İki Senegalli oyuncu mükemmel oynamışlar. Filmin en etkileyici yönü bu çocuklar. Film, destan gibi, epik filmlerden, masal gibi işlenmiş hatta. Renkler de açık ve yumuşak. Filmin konusu çok acı olsa da bu neşeli renkli masalsı anlatım bu acılığı yumuşatmış. Gerçekmiş gibi izlemiyoruz. Daha gerçekçi ve koyu renkli olsa çok daha çarpıcı olurdu. Belki Güney Amerikan sineması tarzı olabilirdi. İzlemesi hoş filmlerden. Not:3/4 <br /><br /> <br /><br />AMERICAN FICTION (2023/A.B.D.) <br /><br />The Good Place dizisinin yazarının ilk filmi ince bir komedi. Amerikan sinemasından beklenmeyecek bir ince zeka ürünü bu film bir edebiyat ve ırk gülmecesi. Kahkaha atılan cinsten değil. Yönetmen siyahi film de siyahiler üzerine kurulu. Siyahi bir yazar çok ciddi kitaplar yazıyor ve kimse onu okumuyor. Ayrıca kitapları da kitaplıklarda siyahi yazarlar bölümünde duruyor. Örneğin, yerli roman bölümünde durmuyor. Veya felsefi kitapları felsefe bölümünde değil de siyahi yazarlar bölümünde duruyor. Yazar ayrıca siyah beyaz esprileri üzerinden yapılan sanata da karşı. Irksal ayrımlar üzerinden sanat yapılmasını eleştiriyor. Ancak hiç de para kazanamıyor. Ona eğlenceli ve hafif bir roman yazması teklif ediliyor. Buna çok kızsa da paraya ihtiyacı var ve böyle hafif ve eğlenceli bir roman yazıyor ancak başka isimle yazıyor ve kitap çok satanlarda birinci oluyor. Yazar tabii ki buna çok üzülüyor. Kendi kitabına ödül vermesi gerekiyor bir jüride. Yazar ne yapacağını şaşırıyor. <br /><br />Başrolde Bond filmlerinden Jeffrey Wright herhalde kariyerinin en iyi rolünde. Not:4/4</span><div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /><br />THE HOLDOVERS (2023/A.B.D.) <br /><br />Ölü Ozanlar Derneği tadında bir okul, eğitim filmi. New England doğasında bir okulda geçen filmde yılbaşı tatili döneminde çeşitli nedenlerle evine gidemeyen okul görevlileri ile öğrenciler arasındaki ilişkiler anlatılıyor. Öncelikle okul, doğa, binalar göze hoş geliyor. İnsancıl, sıcak bir film. Hayatta çok başarılı olamayan bir tarih öğretmeni, oğlunu kaybeden okulun aşçısı, ailevi ve davranışsal, sinirsel sorunları olan bir öğrenci, bu üçü yılbaşını birlikte geçirirler. Çok sıkıcı olabilecek bir dönemde birbirlerini keşfederler. Şirin film, ayrıca iyi hikaye edilmiş, mutlulukla izleniyor. Birçok filmde olduğu gibi bu film de biraz daha kısa olabilirdi. Not:4/4</span></div><div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /><br />ANATOMY OF A FALL (2023/Fransa) <br /><br />Bir evde anne baba oğulları, bir de köpekleri. Hepsi evdeyken ailenin erkeği pencereden düşüp ölür. Oğlanın gözleri sağlam değil. Çiftin arası da iyi değil. Cinayet mi, intihar mı, bunu çözmek polise ve hukuka kalır. Film önce dram, sonra gerilim sonra da mahkeme salonu filmine dönüşüyor. Öykünün işlenişi, oyuncular, karlı buzlu doğa, film düşündürücü, heyecanlı aynı zamanda da şok edici. Not:4/4</span></div><div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /><br />THE ZONE OF INTEREST (2023/Ortak Yapım) <br /><br />Çizgili Pijamalı Çocuk adlı filmi andırıyor. Yani, bir yandan Yahudiler yakılırken diğer yandan kamptaki Almanlar normal yaşamlarına devam ediyorlar. Nazi soykırımı filmleri sinemanın gözde konularından. Bu film de bu temada. Auschwitz kampında ölüm ve fırınların kendisini görmüyoruz filmde sadece seslerini duyuyoruz çünkü biz duvarın öte tarafındaki kumandan ailenin sıradan yaşamını izliyoruz. Bahçeli güzel bir evde normal bir yaşam. Sanki yan tarafta ne olduklarından haberleri yok gibi. Sadece kamp kumandanı biliyor. O da herkes gibi sıradan bir baba ve eş. Ama aslında elbette bir canavar o. Konu bir yana film çok usta işi. Unutulacak film değil. Not:4/4 <br /><br />………………………………….. <br /><br />Yani, en iyi filmler olarak gördüklerim; The Zone of Interest, Anatomy of a Fall, The Holdovers, American Fiction, Past Lives, The Teachers’ Lounge. <br /><br />Zone, Anatomy, Lounge, bu üçü ciddi ve kusursuz filmler. Holdovers, Fiction, Past bu üçü de mutluluk veren, keyifli filmler. Bu 6 film diğerlerinden iyi olsa da Oscar almak başka konu. Oppenheimer, Flower Moon gibi filmlere verecekler. <br /><br />..............................</span></div><div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br />Oscar adaylarıma gelince: <br /><br />EN İYİ FİLM <br /><br />10 aday var. Üstteki listemden 5 film var. Zone, Anatomy, Holdovers, Past Lives, Fiction. Hepsi uygun ödüle. <br /><br />Zone of Interest ve Anatomy of a Fall, bu ikisi daha güçlü ancak Holdovers alsın isterim. <br /><br />EN İYİ YÖNETMEN <br /><br />Justine Triet (Anatomy of a Fall) <br /><br />Jonathan Glazer (Zone of Interest) <br /><br />EN İYİ KADIN OYUNCU <br /><br />Sandra Hüller (Anatomy of a Fall) <br /><br />EN İYİ ERKEK OYUNCU <br /><br />Üç adayım var. Giamatti veya Wright alsın. <br /><br />Paul Giamatti (Holdovers) <br /><br />Colman Domingo (Rustin) <br /><br />Jeffrey Wright (American Fiction) <br /><br />EN İYİ YARDIMCI ERKEK <br /><br />Ryan Gosling (Barbie) <br /><br />EN İYİ YARDIMCI KADIN <br /><br />Danielle Brooks (The Color Purple) <br /><br />Da’Vine Joy Randolph (Holdovers) <br /><br />EN İYİ ORİJİNAL SENARYO <br /><br />Past Lives <br /><br />(Anatomy/Holdovers) <br /><br />EN İYİ UYARLAMA SENARYO <br /><br />American Fiction <br /><br />(Zone of Interest) <br /><br />EN İYİ GÖRÜNTÜ YÖNETİMİ <br /><br />Poor Things <br /><br />EN İYİ ULUSLARARASI FİLM <br /><br />The Teachers' Lounge <br /><br />EN İYİ KURGU <br /><br />Holdovers</span><br /> </div>deeptonehttp://www.blogger.com/profile/05023763781049278946noreply@blogger.com36tag:blogger.com,1999:blog-6237408966144605279.post-82538597414082734682024-03-08T00:11:00.001+03:002024-03-08T00:11:41.283+03:00BLOGLARI CANLANDIRMA PROJESİ 3<p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiRIWScIQOabJRFd_w-IAoS3S-nKwN9tqu8ZTz_KjPrZNcCtSpQyWueEWiLOrqqOyVIja672aKnuyovA27IpdXNbCKtgv9Chxk7_o9NIm9BdjZWp9QSKFXmoWIdb5zgq5Kw7S-Xa3OMcRuygUqJf7FwzRXVrRbtKlTCQ0CA1qD8p97F3DVr7nx6gmglgGA/s2992/20240304_130103.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2992" data-original-width="2992" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiRIWScIQOabJRFd_w-IAoS3S-nKwN9tqu8ZTz_KjPrZNcCtSpQyWueEWiLOrqqOyVIja672aKnuyovA27IpdXNbCKtgv9Chxk7_o9NIm9BdjZWp9QSKFXmoWIdb5zgq5Kw7S-Xa3OMcRuygUqJf7FwzRXVrRbtKlTCQ0CA1qD8p97F3DVr7nx6gmglgGA/s320/20240304_130103.jpg" width="320" /></a></div><br /> <p></p><span style="font-family: times; font-size: medium;">Blogları Canlandırma Projesi etkinliğimiz dördüncü yılında. Birbirimizden birçok kitap, film, dizi, anime, manga, webtoon ve benzeri eserler öğreniyoruz. Çok faydalı, heyecanlı, keyifli bir etkinlik oluyor bu. <br /><br />Mart ayı temalarımız kadın yazarlar/kadınları hikaye eden eserler. 8 Mart nedeniyle. Bu ay için kitaplar seçtim. İlki, bir kadının yaşamı, tarihimizden. İkincisi, Nobelli yazar, üçüncüsü de bir yazarın anıları. <br /><br /><br />NACİYE SULTAN’IN HATIRALARI <br /><br />Derleyen: Burak Enver <br /><br />Kronik Kitap, 160 sayfa. <br /><br />Naciye Sultan, Abdülhamit’in ve Vahdettin’in yeğenleri, Abdülmecit’in torunu. Köşklerde büyüyor. Köşk bahçesinden dışarı çıkmıyor, diğer saraylı kadınlar gibi. Eğitimini evde alıyor. Ünlü asker Enver Paşa ile görücü usulü evleniyor. Birbirlerini uzaktan evlendikten uzun zaman sonra evleniyorlar. İkisi birbirini çok seviyor. Çocukları oluyor. Enver Paşa ölünce onun vasiyeti ile Paşanın kardeşi ile evleniyor. Cumhuriyetin ilanından sonra zorunlu olarak yurdu terk ediyorlar, Paris’e yerleşiyorlar. Yaklaşık 30 yıl sonra ülkeye dönebiliyor. Paris’teki hayatı çok kolay olmuyor. Dönüşten sonra çocukları, torunları ile mutlu yaşıyor. Anıları derleyen de Naciye Sultan’ın torunlarından. Not:3/4 <br /><br /> <br /><br />KIZIN HİKAYESİ <br /><br />Annie Ernaux <br /><br />Can Yayınları, 150 sayfa. <br /><br />2022 Nobel Edebiyat Ödülünü alan yazarın bu romanı da otobiyografik. Babamın Yeri gibi. Babamın Yeri adlı eserinde babasını anlatıyordu. Çocukluğunu da, işçi sınıfı ailesini de. Öğretmen olduğunu da öğrenmiştik. Kişisel yaşamı ile gündelik yaşamı, toplumsal yaşamı birleştirmişti. <br /><br />Ernaux kısa romanlar yazıyor ancak sade diline rağmen anlattıkları yoğun. Bu romanında yine kendini anlatıyor, bu kez daha da geriye gidip 18 yaşını anlatmış. Yine açıkça. Ailesinden ilk kez ayrılıyor ve bir yaz kampına gidiyor. Genç kızlık hayalleri ile dolu. İşçi ailesinden bir kız Annie, okumak ve kitaplar da en sevdiği uğraşı. Hayatı, aşkı tatmak istiyor. <br /><br />Yazar, bu kitabı 50 yıl sonra yazıyor. Hep bu 18 yaşını anlatmak istemiş ama ona çok zor gelmiş o dönemini yazmak. Yazar çok kişisel anılarını yazdığı halde sanki herkesin hayatını anlatıyor gibi. Belki de bu yüzden evrensel bir dili var. Kısacık kitapta sanki dünyayı anlatıyor. Not:4/4 <br /><br /> <br /><br />OKUMAZ YAZMAZ <br /><br />Agota Kristof <br /><br />Can Yayınları, 40 sayfa. <br /><br />Kristof, Macar yazar, ülkesinden kaçıp İsviçre’ye yerleşiyor. Fabrikalarda çalışıyor. Fransızca öğreniyor. Fransızcayı iyi öğrendikten sonra yazmaya başlıyor. Piyesler, oyunlar, daha sonra da romanlar. Ana dilinden uzak kaldığı için üzülüyor ve bu yüzden kendine okumaz yazmaz diyor. <br /><br />Bu incecik kitapta hayatını anlatmış. Yatılı okul anıları etkileyici, ülkeyi eşi ve çocuğu ile terk edişi, göçmen yaşamı, edebiyat yaşamı. 40 sayfada koca bir hayat. Yazar olmak için yazmak lazım devamlı, diyor. Bu anı, anlatı kitabı, daha sonra yazacağı üçlemenin öncülü. <br /><br />Kristof da Szabo gibi saf ve gerçek edebiyatçı. Not:4/4</span><br /> deeptonehttp://www.blogger.com/profile/05023763781049278946noreply@blogger.com41tag:blogger.com,1999:blog-6237408966144605279.post-83871802610877960442024-03-06T13:24:00.000+03:002024-03-06T13:24:00.644+03:00YAZI NOTLARI 5<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg7AtNpRbCMUJqxMjIVux0gAPjMMFSylegLnBAxVLeGcAWEFaxAWVW-Nu5upqyLR-0dALcOtLtMw9VqOROBifbHb0u4VW_RAlmr2sHoAUGiUnYvkZnNIaLAcPTpRsv6ZBD19dr_0IDe-D702OHoT0IaMEb9RPD0kdZ2M-eBfa8S3Z8fWUakxkHsmQw56pw/s2992/20240301_115526.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2992" data-original-width="2992" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg7AtNpRbCMUJqxMjIVux0gAPjMMFSylegLnBAxVLeGcAWEFaxAWVW-Nu5upqyLR-0dALcOtLtMw9VqOROBifbHb0u4VW_RAlmr2sHoAUGiUnYvkZnNIaLAcPTpRsv6ZBD19dr_0IDe-D702OHoT0IaMEb9RPD0kdZ2M-eBfa8S3Z8fWUakxkHsmQw56pw/s320/20240301_115526.jpg" width="320" /></a></div><br /><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /><br />(Bloguma öykü, deneme, anı, günlük yazarken tuttuğum notlar. Daha sonra bu notları geliştirip öyküleştiriyorum)<br /><br />Bir yaşlı dul kadın takılıp yere düşünce bir fakire gidip bir paket tuz alırmış. Gelenekler. Ölünün çıktığı evde gece ışık açık kalırmış. Belki gece evine gelir bakar diye. <br /><br />Annem, ben küçükken eve misafir geldiğinde bana bakar burnunu kıvırır, gözüyle kapıyı mutfağı işaret ederdi. Çayları tazele, kolonya getir, kahve yap anlamlarına galen hareketler. <br /><br />Amerikan sıradan halkının dünyadan hiç haberi olmuyor. A.B.D.’nin dünyada yaptığı her şeyi iyilik olarak görüyorlar. Ülkeleri de hep yanlış tanıyorlar. Örneğin, ülkemizde develerle yolculuk yaptığımızı sanıyorlar. Amerikan halkı aslında çok iyi kalpli ve saf. Gündelik yaşamda öyleler. Çok yardımseverler. Her şeye de inanırlar. Örneğin, desek, Türkiye’de develerle yolculuk yapıyoruz sahiden de. Deve benzin istasyonları var. Hörgüçlerine benzin alıyoruz. İnanırlar. A.B.D. dışındaki her şey onlara masal gibi. <br /><br />Anneannem hep dantel örtülerin köşelerini yakıyor. Alışkanlık. Anneannemin annesi, küçükken, Ramazanlarda evin bahçesine gelenlere yemek verirlermiş, yoksullara, bir de küçük altın, diş kirası adlı altında. Diş lirası diyorlarmış bizimkiler. Anneannem de anneme hep sen Hoover gibi yiyorsun diyormuş, elektrik süpürgesi gibi. <br /><br />İnsan yazın sıcağında, deniz de sıcak olunca, girip yüzse de hiç serinlemiyor. Sadece terden kurtuluyor. O yüzden suya girip çıkmak yüzmek, serinlemekten çok ıslanmaya yarıyor. Geçici rahatlama. Buna Operation Get Wet diyebiliriz. Eğer şapkanı da suya sokup başına takarsan bu da Operation Wet Hat olur. Islanma Operasyonu, Islak Şapka Operasyonu. <br /><br />Gecelik, iç çamaşırı paketlerinin üzerindeki prova mankenleri, katalog kızlarına ne giyseler yakışıyor. Onların fotolarını koymasalar ürünler daha mı az satar ki acaba? <br /><br />Ruhları ne zaman klonlayacaklar ki? <br /><br />Panda kucaklayıcılığı, en hoş iş, böyle bir meslek de varmış. <br /><br />Yakında yapay zekadan hamile kalıp kürtaj yaptıranlar da olacak. <br /><br />Tipi kayık olanların kayığa binmesine gerek yok. <br /><br />Babam ben küçükken hep şöyle derdi. Sen anladın onu. Başka şey açıklamazdı. Halbuki hiç anlamıyordum ne demek istediğini. Hayatla ilgili şunu yapma buraya gitme anlamında bir şeyler olmalı. Okul eteğime mandal takardı, rüzgarda uçmasın diye.</span><br />deeptonehttp://www.blogger.com/profile/05023763781049278946noreply@blogger.com40tag:blogger.com,1999:blog-6237408966144605279.post-13320394333248372002024-03-04T21:51:00.000+03:002024-03-04T21:51:36.931+03:00AĞAÇ EV SOHBETLERİ 237<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg1uyCtsKjpcny5BFEAWaIrMkEKbD0h8FIDQdX04-6JLBxTuQSDanG2bwKZxp_6zNAbr7UI-Epl5qjZhmUlkxP6n-vUdMUX06WESKS1TsjZE1ZXae1c5a0TBCjhaMMbagfKIm7DoC7_4v8BYSTE4jlvMThB9dGw1btuFAFhs9cxoEoWx8UvF9gCBXqk5IQ/s320/A%C4%9Fa%C3%A7%20Ev%20Resmi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="320" data-original-width="256" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg1uyCtsKjpcny5BFEAWaIrMkEKbD0h8FIDQdX04-6JLBxTuQSDanG2bwKZxp_6zNAbr7UI-Epl5qjZhmUlkxP6n-vUdMUX06WESKS1TsjZE1ZXae1c5a0TBCjhaMMbagfKIm7DoC7_4v8BYSTE4jlvMThB9dGw1btuFAFhs9cxoEoWx8UvF9gCBXqk5IQ/s1600/A%C4%9Fa%C3%A7%20Ev%20Resmi.jpg" width="256" /></a></div><br /><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /><br />Ağaç Ev Sohbetlerimiz keyifle devam ediyor. Her hafta bir sohbet konusu buluyoruz ve o konuda yazıyoruz. Herkes yazabilir, herkes sohbet konusu bulabilir.<br /><br />Haftanın konusu: <b>"Kürtaj cinayet midir?"</b><br /><br />Dünya üzerinde en çok konuşulan sorunlardan biri bu. Özellikle Avrupa ve A.B.D.'de. Özgürlük ve insan hakları gittikçe ilerlerken, gelişirken bir çok sorun da hala tartışılabiliyor. Özgürlüğün sınırları da artık belli değil. Tuvaletlerde kadın erkek yazmasın, bu da ırkçı deniyor, isteyen sokakta yaşasın, biz ona da bakmak zorundayız, gibi. <br /><br />Kürtajın da ismi değişsin, bebek cinayeti densin, bebek kıyımı densin, bebek soykırımı densin diye bastırıyorlar. Bebek cinayeti dense, doktora gidenler bebek öldürmeye geldik deseler herhalde kürtaj hiç kimse yaptırmaz. Ülkemizde kürtaj çok yaygın. Hiç kimse de düşünmez bile. Hemen aldırılır. Kürtaj sözcüğü Fransızcadan gelme. Kelime öldürmeyi çağrıştırmıyor. Sanki genel bir tıp sözcüğü gibi. Böyle deyince rahat. Bebek öldürcez, aldırcaz desek, herkes kaçınır herhalde.<br /><br />Bunun ölçüsü zor. Tecavüz sonucu doğurmak istemeyen kadınlar ne yapsın? Babasının tecavüz ettiği kadınlar ne yapsın? İstenmeyen bebekleri doğurmamak da bir hak gibi duruyor. Ne hak bu konuda, karar vermek zor. Veya, bebek kaç aylıkken insan sayılır? Kaç hafta? Bir ay, dört ay? Örneğin, kırk haftalık çocuğu aldıran kadın ve alan doktor cinayet işlemiş olur mu? İllegal olunca cinayet oluyor. <br /><br />İstenmeyen gebeliği ne yapacak insanlar, doğacak çocuğa da yazık. Bir iki çocuktan fazlasına bakamayan aile ne yapacak, çocuğu sokakta karıncalar mı besleyecek. Almanya'da ölçüler ve indeksler var. Gelire göre kaç çocuk olabilir? Bir de evde her bireye 12 metrakare olmalı. Buna uymazsa çocuğu aileden alıyorlar.<br /><br />Gebeliğin başında belki insan sayılmayabiliyor cenin. Birkaç hücre yumağı gibi duruyor. O zaman insan sayılmayabilir daha. Doktorlar da genelde 4 ay gibi bir süreye uyuyor yani o zaman karındaki 4 aylık bebek insan sayılmaz. <br /><br />Ayrıca aslında, doğup büyümüş birtakım insanları da aldırabilsek ne güzel olur! Tekrar anasının karnına sokup! Espirik tabii. <br /><br />Zamanı olan ve isteyen herkes yazsın bu ince konuyuu!</span><br />deeptonehttp://www.blogger.com/profile/05023763781049278946noreply@blogger.com26tag:blogger.com,1999:blog-6237408966144605279.post-57367920363156671382024-03-03T13:32:00.000+03:002024-03-03T13:32:42.252+03:00UZAKDOĞU DİZİLERİ<p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEht_ohyphenhyphenC10iDNbWaoWYNp82OBMWWppSUzt85v1ek3EDgfpdkNXp_AFeoEyvw8WfUNCsovMUaK_2CP5ACOcqFNuWe8FBksQ7NMxl5NzBMLNIi2yCXdo_XKi6aO3s21q3V8Hu3uZ-bCOXJXNWzPHYVl-MfizMKAZuCTGhmZfrALkfVHvzgz75bJajQqFalB4/s482/20240303_130618.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="290" data-original-width="482" height="193" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEht_ohyphenhyphenC10iDNbWaoWYNp82OBMWWppSUzt85v1ek3EDgfpdkNXp_AFeoEyvw8WfUNCsovMUaK_2CP5ACOcqFNuWe8FBksQ7NMxl5NzBMLNIi2yCXdo_XKi6aO3s21q3V8Hu3uZ-bCOXJXNWzPHYVl-MfizMKAZuCTGhmZfrALkfVHvzgz75bJajQqFalB4/s320/20240303_130618.jpg" width="320" /></a></div><br /> <p></p><span style="font-family: times; font-size: medium;"><b>JAPON </b><br /><br />MY HAPPY MARRIAGE <br /><br />2023 yılı 12 bölümlü anime. Fantastik dram konulu, oldukça da romantik hafif ve yumuşak bir anime. <br /><br />Genç bir kızın özel yetenekleri yoktur veya öyle sanılmaktadır. Annesi öldüğü için evde hor görülmektedir. Bir evlenme şansı ortaya çıkar. Evleneceği kişi sertliği ile ünlüdür. Özel yetenekleri vardır. Evlenirler. Eşi sayesinde kız açılır, kendine gelir, özel yetenekleri olduğu da belli olur. Sakin, olaysız dizileri sevenlere. Not:3/4 <br /><br /><b>KORE </b><br /><br />SPLASH SPLASH LOVE <br /><br />Şirin romantik dönemsel kısa dizi. <br /><br />Lise son sınıf öğrencisi bir kız pek çalışkan değildir, üniversite sınavından korkmaktadır ve sınava girmemek için dua eder ve bir anda kendini Joseon döneminde bulur. Genç krala matematik öğretmeye başlar. Korelilerin en iyi bildiği türlerden dizi şeker gibi. Not:3/4 <br /><br />BEEF <br /><br />2023 yılı çok ünlenen, bol ödüllü Kore/A.B.D. ortak yapımı komedi içerikli gerilim dizisi. Dram olmakla birlikte iki kahramanın inadı ve kini güldürüyor. <br /><br />Bir kadın ve bir adam yolda trafikte karşı karşıya gelirler ve tartışırlar, ikisi de bunu unutamaz ve birbirlerini bulup intikam almaya çalışırlar. Aslında, ikisi de kişisel hayatlarında mutsuz olduğu için bir anlamda bu konuya kafayı takarlar, hayatlarına bir anlam katmaya çalışırlar. Gerilim gittikçe artar ve ölüm kalım savaşı olur. Soluksuz izlenen dizilerden. Not:4/4 <br /><br />A KILLER PARADOX <br /><br />2024 yılı çok ünlenen seri katil dizisi. Suç dizisi olmasına rağmen aynı zamanda komik de. <br /><br />Markette çalışan üniversite öğrencisi bir oğlan markete gelen iki belalı müşteri nedeniyle durup dururken katil olur. Daha sonra da öldürmeye devam eder. Öldürdüğü kişiler hep toplum dışı suçlulardır. Peşine bir detektif düşer ancak katili koruyanlar da vardır. Çok heyecanlı dizi. Not:4/4 <br /><br />HOMETOWN <br /><br />2021 yılı terör dizisi. Baştan sona gizemli, meraklı. <br /><br />1989’da bir terörist bir tren garında gaz yoluyla toplu ölüme yol açar. 1999 yılında bir cinayet işlenir. Bir kaset bulunur. Kasette tuhaf sesler vardır. Bu olaylarla bağlantılı olarak kayıp insanlar da vardır. Bir detektif bütün bu olayları birbirine bağlamaya çalışır. Kasabanın bir sırrı vardır. Sürükleyici dizilerden. Not:4/4 <br /><br />CASTAWAY DIVA <br /><br />2023 yılı müzik, komedi, aşk, arkadaşlık, dram dizisi. Tadına doyum olmayan şirinlikteki dizilerden. <br /><br />Lise öğrencisi bir kız ünlü bir kadın şarkıcıya hayrandır, onunla tanışmak ister, kendisi de şarkı söylemeye yeteneklidir. Şarkıcının olduğu bir şov programına katılmak için büyük zorluklarla yola çıkar ancak yolda kaza geçirir ve bir adaya düşer ve adada 15 yıl kalır. Adadan kurtulduktan sonra artık eskisi gibi ünlü ve başarılı olmayan şarkıcıyı bulur ve ona destek olur. Mükemmel. Not:4/4 <br /><br /> Not: Foto, Castaway Diva. <br /></span><br /> deeptonehttp://www.blogger.com/profile/05023763781049278946noreply@blogger.com48tag:blogger.com,1999:blog-6237408966144605279.post-49123440722937288822024-02-29T23:22:00.000+03:002024-02-29T23:22:59.667+03:00FİLMLER 2<p> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhzC5zLOeyIYJXOMnqxJcc0AIjQKHTDM_kFy6G1BpYrRMqbSUYODXK5-xAQDKlTAnthziCoWxjKVQQWtRJ6_HzkwYE6M9to48WbSw7n6V4pJDxheBVv4m_UhGdPzWJZDEU_bmtkgRnw6HY4pbz-qmdlRYd-rFs7nV3QkhJsh9Y9u3lPRUuso5qGG0Nj_ZU/s2992/20240126_123319.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2992" data-original-width="2992" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhzC5zLOeyIYJXOMnqxJcc0AIjQKHTDM_kFy6G1BpYrRMqbSUYODXK5-xAQDKlTAnthziCoWxjKVQQWtRJ6_HzkwYE6M9to48WbSw7n6V4pJDxheBVv4m_UhGdPzWJZDEU_bmtkgRnw6HY4pbz-qmdlRYd-rFs7nV3QkhJsh9Y9u3lPRUuso5qGG0Nj_ZU/s320/20240126_123319.jpg" width="320" /></a></div><br /><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /><br /><b>AKSİYON/POLİSİYE/GERİLİM/SUÇ </b><br /><br />EILEEN (2023/A.B.D.) <br /><br />Anne Hathaway. Hapishanede çalışan bir kadının yaşamı çok sıkıcıdır. Tesise bir kadın psikolog gelir. Bu iki kadın iyi anlaşırlar. Birlikte suç işlemeye başlarlar. Psikolojik gerilim. Not:3/4 <br /><br />FAST CHARLIE (2023/A.B.D.) <br /><br />Pierce Brosnan. Bir temizlikçi yani kiralık katil, bir işi yanlış yapar ve doğrusunu yapmak için yola düşer. Havalı aksiyon. Keyifli. Not:3/4 <br /><br />ÇÖL AVCILARI (Badland Hunters/2024/Güney Kore) <br /><br />Seul’da deprem olur, şehir yıkılır, yağma olur. Bir genç adam da ufak bir çocuğu kötülerden kurtarmak için aksiyona atılır. Eğlenceli. Not:3/4 <br /><br />BİR KATİLİ YAKALAMAK (To Catch a Killer/2023/A.B.D.) <br /><br />Shailene Woodley. Seri katilin peşine düşen deneyimsiz detektif. Bildiğimiz polisiyelerden. Keyifli. Not:3/4 <br /><br />MAHKUM 77 (Modelo 77/2022/İspanya) <br /><br />Parasal bir suçla hapse giren bir muhasebeci, hapishane koşullarını adaletli bulmaz ve mahkumlarla birlikte hapiste isyan çıkartır. Türü sevenler için sürükleyici. Not:3/4 <br /><br />ROYAL HOTEL (2023/Avustralya) <br /><br />Julia Garner. İki sırt çantalı gezgin kız, kırsalda bir barda iş bulurlar. Ancak bardakiler ve kasaba insanları onlara rahat vermezler. Macera. Not:3/4 <br /><br /><b>FANTASTİK <br /></b><br />MADAME WEBB (2024/A.B.D.) <br /><br />Dakota Johnson. Cassandra, özel yetenekleri olan bir kadındır, geleceği görmektedir. Bu Marvel kahramanı, üç genç kızı kötü örümcek adamlardan korur. Aksiyon sahneleri eğlenceli ama konu karmaşık. Not:3/4 <br /><br /><b>KOMEDİ <br /></b><br />BABY TEETH (2019/Avustralya) <br /><br />Ölümcül hastalığı olan bir genç kız sokakta bir torbacı ile tanışır ve ona aşık olur. Ailesi ile de tanıştırır, ailesi şüphesiz karşı çıkar bu ilişkiye. Duygulu, dramlı hafif komedi film. Hoş filmlerden. Not:4/4 <br /><br /><b>ROMANTİK </b><br /><br />SENDEN BAŞKA HERKES (Anyone But You/2023/A.B.D.) <br /><br />Sydney Sweeney. Bir kız bir erkek bir kez buluşurlar, bir daha görüşmezler. Ancak bir süre sonra ortak arkadaşlarının düğünü için tekrar bir araya gelmek zorunda kalırlar. Tatlı filmlerden. Not:3/4 <br /><br />UPGRADED (2024/A.B.D.) <br /><br />Bir modacı kız, uçakta çok zengin bir oğlan ile tanışır, oğlana yalanlar söyler ama yalanlarını uzun süre sürdüremez çünkü oğlanla iş gereği de karşılaşmak durumunda kalır. Şirin filmlerden. Not:3/4</span>deeptonehttp://www.blogger.com/profile/05023763781049278946noreply@blogger.com32tag:blogger.com,1999:blog-6237408966144605279.post-35116315034185565622024-02-28T14:13:00.000+03:002024-02-28T14:13:05.355+03:00PIXIE<p> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgVoip4HbMzHWd-ZExjJWuCf6_A2YzSCkUe6m31N0hk_JUH-VxlEddxwFAdOXaafBXdjzpZJWHlN8Dqjt68bSMRj9wbRkZLaBZ_Q70kpd60lQAYnpPFHV58egj51CI-_dQMzxv5-jAxhbscuI7CmzsrHNR-R7EUmC_J7vNj-j-u0KDO9x1ssmlDbmYX_CQ/s531/20240228_135456.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="504" data-original-width="531" height="304" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgVoip4HbMzHWd-ZExjJWuCf6_A2YzSCkUe6m31N0hk_JUH-VxlEddxwFAdOXaafBXdjzpZJWHlN8Dqjt68bSMRj9wbRkZLaBZ_Q70kpd60lQAYnpPFHV58egj51CI-_dQMzxv5-jAxhbscuI7CmzsrHNR-R7EUmC_J7vNj-j-u0KDO9x1ssmlDbmYX_CQ/s320/20240228_135456.jpg" width="320" /></a></div><br /><p></p><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br />Rüyamda annemi gördüm. Telefon edip rüyamı anlatmaya başladım. Dedim anne yaa gerisini sen anlat nasıl olsa rüyamın tam bu yerinde girdin rüyama, sen de biliyorsun devamını. <br /><br />Yani acaba başkalarının rüyalarına misafir olunca o rüyayı biz de görebiliyormuyuz ki? <br /><br />Örneğin, Winx Club’deki pixieleri gördüm rüyamda. Bana saldırıyorlardı. Sonra hep birlikte Korece şarkı söyledik. Konserimiz vardı. Pixieler rüyalarında beni görmezler herhalde. <br /><br />Sonra pixielerle hep birlikte panayıra gittik. Balonlara ateş ettik sonra bana hediye aldılar. Büyük bir taşa benzeyen nesne, elinde sallayınca içinde bir şey çarpıp müzik yapıyor. Sevinçten sarıldım pixielere. <br /><br />Birlikte yemek yedik panayırda onlarla. Yemekli eğlence vardı. Lunapark mafyası aşçı getirmişti. Aşçı bizim önümüze bir dikenli meyve koydu. Yemedik hemen çıktık lunaparktan. O dikenli meyveler hep ağaçlardan düşmüşler ve içlerinden örümcekler çıkıyordu. <br /><br />Koştura koştura kaçtık. Karşımıza bir göl çıktı. Pixieler dedi ki, bu göle girip saçımızı başımızı yıkamak gerekiyormuş. Gelenek. Biz girmedik de bir tas bulduk kafamıza sular döktük. Mistik bir göl görmüş olduk. <br /><br />Yani, bu rüya perileri pixieler gerçekmiş.</span>deeptonehttp://www.blogger.com/profile/05023763781049278946noreply@blogger.com34tag:blogger.com,1999:blog-6237408966144605279.post-2921491094295786662024-02-26T21:59:00.000+03:002024-02-26T21:59:29.085+03:00AĞAÇ EV SOHBETLERİ 236<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjZxJ57pDq7akPoInSiA-J7j51ITuC5sMl6Ju24EHPMlAQA6r0QCwJTepUEAMrWrcjsEcgJfetOnmQt9YIUDzeLQDZwEKrxYF7Y1A8ANnpqwH3TDEvWlDT7LBUvZEyQXN2dH-SZQhXPKQ6STowEk4K8JPeYOcOA5i6t2JkUjjBv1kX9wh8fuW9-TyJ5o0o/s320/A%C4%9Fa%C3%A7%20Ev%20Resmi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="320" data-original-width="256" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjZxJ57pDq7akPoInSiA-J7j51ITuC5sMl6Ju24EHPMlAQA6r0QCwJTepUEAMrWrcjsEcgJfetOnmQt9YIUDzeLQDZwEKrxYF7Y1A8ANnpqwH3TDEvWlDT7LBUvZEyQXN2dH-SZQhXPKQ6STowEk4K8JPeYOcOA5i6t2JkUjjBv1kX9wh8fuW9-TyJ5o0o/s1600/A%C4%9Fa%C3%A7%20Ev%20Resmi.jpg" width="256" /></a></div><p><br /></p><span style="font-family: times; font-size: medium;">Ağaç Ev Sohbetlerimiz keyifle devam ediyor. Her hafta bir sohbet konusu buluyoruz ve o konuda yazıyoruz. Herkes yazabilir, herkes sohbet konusu bulabilir.<br /><br />Haftanın konusu: <b>"Göçün toplumlara etkileri"</b><br /><br />Dünya üzerinde özellikle Avrupa'da en gündemdeki konulardan biri. Örneğin, Balkanlardan İtalyaya Almanyaya göç. Çalışmak için, iş bulmak için. Trenlerle geçip iltica ediyorlar. Sınırı geçince Almanya İtalya onlara iş buluyor, maaş veriyor. Ülkemden kaçtım dersen, mülteci olursan.<br /><br />Şimdilerde göçler ve entegrasyon sorunları gözde. Ülkemizden de Avrupaya büyük göç var. Kalifiye eleman olup gidenler veya otellerde çalışanlar gibi. Avustralya ve Kanada'ya da bizden göç var. Herkes kaçıyor bizim ülkeden. Finlandiya, Danimarka, Hollanda, Almanya gibi ülkelerde hizmer sektöründe çalışmak için giden çok çünkü bu ülkelerde eleman yok çalışacak.<br /><br />Tabii bir de bizim ülkedeki Suriyeli, Afgan sorunu var. Örneğin, İstanbulda bu kişiler halka saldırıyor, özellikle geceleri kızlara saldırı var.<br /><br />Arada bir bir ailenin başka bir ülkeye göç etmesi kimseyi etkilemez o aile dışında ama toplumsal büyük ve yoğun göçler yerleşilen yerdeki toplumsal düzeni tümüyle bozabilir. Bunun önüne geçmek yerel yönetimlerin, hükümetlerin görevi.<br /><br />İnsanlar daha iyi yaşam şartları ve daha sağlam bir gelecek için göç eder. Bu yüzden hep az gelişmişten gelişmişe doğru bir göç oluyor doğal olarak. Hiç kimse daha geri bir ülkeye göç etmiyor. Bu yüzden genelde Avrupa, A.B.D, Kanada, Avustralya. Şimdilerde genelde 5000 dolara ülkemizden Avrupaya göç ettiriliyor insanlar, gidince mülteci olmak isteyenler.<br /><br />Yani stabil ülkede yaşamak istiyor herkes. Savaştan kaçar insanlar bir de işsizlikten. Meksika'dan A.B.D.' ye hiç bitmeyen göç gibi. Üstelik de yasal olmayan yollardan. Veya yine kamyonlarla Arnavutluktan İtalyaya gizlice sokulanlar gibi. Sonuçta herkes İsviçre, Avusturya, Danimarka, Almanya gibi ülkelerde yaşamak istiyor. Haklı olarak.<br /><br />Dil bilmeyince sorun oluyor tabii göç edenler için. Bir de her göç eden de gıda barınak bulamıyor. Ülkemizden mühendis, öğretmen olarak gidip otellerde kat görevlisi olarak çalışıyorlar. Yani her göç eden için hayat eskisinden daha iyi olmuyor. <br /><br />Herkesler yazsııın!</span>deeptonehttp://www.blogger.com/profile/05023763781049278946noreply@blogger.com18tag:blogger.com,1999:blog-6237408966144605279.post-33052132191066200832024-02-24T01:06:00.001+03:002024-02-24T01:06:47.409+03:00DERGİLER KİTAPLAR<p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjpujNsvM66m2cv4jXMT3HcQFWnGQ6rtt05TIKBZnMs21CM_g9UBvxa-iGtWTATe9WUOpJkHm6TiGKsQDlLHL0TlxrW_Z-AKn0qXVKTzGXOLml8ruJPIFbpj7KIGUOdamrJH3mCslbzKxkEQg3f5yv78ITeiEw-Zn73X7Knqfq1HZtYWoCOhy4fouMl9WE/s2992/20240211_130456.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2992" data-original-width="2992" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjpujNsvM66m2cv4jXMT3HcQFWnGQ6rtt05TIKBZnMs21CM_g9UBvxa-iGtWTATe9WUOpJkHm6TiGKsQDlLHL0TlxrW_Z-AKn0qXVKTzGXOLml8ruJPIFbpj7KIGUOdamrJH3mCslbzKxkEQg3f5yv78ITeiEw-Zn73X7Knqfq1HZtYWoCOhy4fouMl9WE/s320/20240211_130456.jpg" width="320" /></a></div><br /> <p></p><span style="font-family: times; font-size: medium;">DUL KASABI <br /><br />Pavel Kohout <br /><br />Doğan Kitap, 376 sayfa <br /><br />Tarihsel gerilim, dönem cinayet romanı. Freud ve The Alienist dizilerini andırıyor. <br /><br />İkinci Dünya Savaşının son zamanları. Alman işgalindeki Prag’da bir seri katil ortaya çıkar. Çek ve Alman polisler katilin peşine düşer. Bir yandan da savaş devam eder. Cinayetler kişisel midir yoksa politik mi, bunu anlamak da bu savaş ortamında zordur. Politik polisiye sevenlere. Not:3/4<br /><br /><br /> <br /><br />NEŞTER <br /><br />Paul Carson <br /><br />Altın Bilek Yayınları, 475 sayfa <br /><br />Hastane gerilimi. Hastanede bir katil. Neşter cinayetleri. Katil, hemşire, doktor, hastabakıcı, hasta, hasta yakını, ziyaretçi olabilir. Hastanede ölümler ve insan kaçırmalar başlar. Hastanenin adı kötüye çıkmasın diye soruşturmayı sessiz yürütmeye çalışır detektifler. Maktul sayısı artar. Türü sevenler için çok sürükleyici. Not:3/4<br /></span><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /><br /></span><br /> <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjoztiabhAeNsacNwdiVEBkLj21MNUoK213mLs_f39s8PzD7ESp1go8J8z_7r-n5MXHgR2ZV_3FxI7AbRTWMLOXwV2dy7YdAd3SH7-1obGuw87LE56-0DCI0OxanW6skq0wHMKY0CLBSQbUGjHZxUR8qAipqx-YX1jLYSYMpN-mnqFwlzJHiC7XTsApMYc/s2992/20240207_110152.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2992" data-original-width="2992" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjoztiabhAeNsacNwdiVEBkLj21MNUoK213mLs_f39s8PzD7ESp1go8J8z_7r-n5MXHgR2ZV_3FxI7AbRTWMLOXwV2dy7YdAd3SH7-1obGuw87LE56-0DCI0OxanW6skq0wHMKY0CLBSQbUGjHZxUR8qAipqx-YX1jLYSYMpN-mnqFwlzJHiC7XTsApMYc/s320/20240207_110152.jpg" width="320" /></a></div><br /><div><br /></div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /><br />SON 10 SANİYE <br /><br />Simon Kernick <br /><br />Olimpos Yayınları, 423 sayfa <br /><br />Bir kadın detektif bir seri katili yakalar. Seri katil hastaneye sevk edilirken yolda kaçırılır. Kaçıranlar, seri katilin öldürdüklerinin akrabalarıdır. Detektif, adamın peşine düşer yine. Bir de bir sivil polis düşer adamın peşine. Heyecanlı bir kovalamaca romanı. Not:3/4<br /><br /><br /> <br /><br />NEFES <br /><br />Michael Katz Krefeld <br /><br />Martı Yayınları, 500 sayfa <br /><br />Danimarka ve Almanya’da geçen bir suç romanı. Geçmişten, Nazilerden günümüze kadar gelen bir askeri suçu da kapsayan romanda Nazi suçları ile soygunculuk bir arada işleniyor. Danimarka’da bir şirkette çalışan bir adam zimmetine para geçirir ve Berlin’e kaçar. Berlin’de bambaşka bir olaya karışır. Hırsızın kızkardeşi ise bir eski polis ile birlikte Berlin’e gidip kardeşini aramaya başlar çünkü adam kaybolmuştur. Oldukça heyecanlı bir roman. Not:3/4</span><div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /></span></div><div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /></span><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjmvDBOlMP88o4XKFHvpIrsiOOY9PIYrxT7cD0g35dJFKnLMSKXKbWWEuEk4KZbBg4HbD1YVWODUHB3Ha3yNjvnuoCfNL7k_lJiMoLKAo9BLIMBaA8x6W2Qfd8LPz7abfXXkRB08duePIj0v-tuO2qlLOFTJvYCrg0bsY9BpyyncaIsDRcneWMMOkGK55M/s2992/20240215_193417.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2992" data-original-width="2992" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjmvDBOlMP88o4XKFHvpIrsiOOY9PIYrxT7cD0g35dJFKnLMSKXKbWWEuEk4KZbBg4HbD1YVWODUHB3Ha3yNjvnuoCfNL7k_lJiMoLKAo9BLIMBaA8x6W2Qfd8LPz7abfXXkRB08duePIj0v-tuO2qlLOFTJvYCrg0bsY9BpyyncaIsDRcneWMMOkGK55M/s320/20240215_193417.jpg" width="320" /></a></div><br /><div><br /></div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /><br />46’LIK <br /><br />İki ayda bir çıkan fikir, sanat, edebiyat, psikoloji dergisi. İstanbul merkezli. Psikologlar, profesörler, yazarlar, ünlüler yazıyorlar. Çoğunlukla psikologlar. Yazılar, makaleler, öyküler, şiirler bulunuyor dergide. Bu sayının teması yalnızlık. Arka kapakta Nilgün Marmara şöyle diyor: “Ey iki adımlık yerküre/Senin bütün arka bahçelerini gördüm ben”.</span></div><div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /><br />TOZLU RAF <br /><br />Sanat, müzik, edebiyat dergisi. Samsun çıkışlı. Can Ozan, Deniz Tekin, Cem Adrian, Sezgin Alkan, öyküler, şiirler, yazılar bulunuyor bu kış sayısında. Dergiden bir alıntı: “Bazı aşklar kırk yılda bir gibidir”.</span></div>deeptonehttp://www.blogger.com/profile/05023763781049278946noreply@blogger.com48tag:blogger.com,1999:blog-6237408966144605279.post-82111147290095162632024-02-21T21:40:00.000+03:002024-02-21T21:40:14.948+03:00OSCAR ADAYLARI 1<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhe5sJLi50KFD-UIyZqVQqO7CpqH4ycIezZBXYpFTmIr61XVKan-D-Ukt9LHq1sn5FsVytpxUPg7M7ocAFoRuYvS27Zax-1J90OukIhhHIef3VsIipifaPMZSV-0Ha-nq3x9zJYj_TkQrMFcEyHYTYqx6ZvKZA7sCGXdcHKw86YhZS9otLJZDv537a0dCA/s2992/20240126_124623.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2992" data-original-width="2992" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhe5sJLi50KFD-UIyZqVQqO7CpqH4ycIezZBXYpFTmIr61XVKan-D-Ukt9LHq1sn5FsVytpxUPg7M7ocAFoRuYvS27Zax-1J90OukIhhHIef3VsIipifaPMZSV-0Ha-nq3x9zJYj_TkQrMFcEyHYTYqx6ZvKZA7sCGXdcHKw86YhZS9otLJZDv537a0dCA/s320/20240126_124623.jpg" width="320" /></a></div><p><br /></p><span style="font-family: times; font-size: medium;">2024 Oscarlarına çeşitli dallarda aday olan 19 film seçtim. Şimdilik 10 tanesini izleyebildim netten. Past Lives ve Oppenheimer'ı geçen yıl izlemiştim. Kalan 9 filmi de nette bulunca izleyeceğim. Past Lives ve The Teacher's Lounge, bu iki filmin çok iyi çekilmiş, hatta kusursuz olduklarını düşünüyorum. Diğerleri ise ortalama filmler.</span><div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /><br />RUSTIN (2023/A.B.D.) <br /><br />Gerçek yaşam öyküsü. Amerikalı eşcinsel siyahi aktivist Rustin’in yaşamı. İlginç kişilik, ilginç yaşam. Oyuncu çok iyi canlandırmış. Ağırkanlı filmlerden. Not:3/4 <br /><br />MAESTRO (2023/A.B.D.) <br /><br />Gerçek yaşam öyküsü. Amerikalı besteci Leonard Bernstein’in yaşamı. Bradley Cooper oynamış, yönetmiş. Müzikseverler için. Biraz daha kısa süreli olabilirdi. Not:3/4 <br /><br />SOCIETY OF THE SNOW (2023/İspanya) <br /><br />Gerçek yaşam öyküsü. Karlı buzlu dağa düşen uçak yolcularının hayatta kalma savaşı. Biraz daha kısa süreli olabilirdi. Not:3/4 <br /><br />NYAD (2023/A.B.D.) <br /><br />Gerçek yaşam öyküsü. Küba’dan Florida’ya yüzen yaşlı yüzücü Nyad’ın yaşamı. Filmden çok belgesele benzemiş. Oyuncular Bening ve Foster çok iyiler. <br /><br />POOR THINGS (2023/İngiltere) <br /><br />İlginç filmlerin yönetmeni Lanthimos’tan bir ilginç film daha. Oyuncular Stone, Dafoe, Ruffalo çok iyiler. Bir tür Frankeştayn öyküsü. Genç bir kız hamile iken ölür. Bir doktor, kızın bebeğinin beynini ölen kızın kafatasına yerleştirir, kız yaşar ancak biraz tuhaf biri olur. Komedi ile dram iç içe. Herkese göre değil. Not:3/4 <br /><br />BARBIE (2023/A.B.D.) <br /><br />Hoş filmlerin yönetmeni Gerwig’den yine hoş bir film. Barbie ve Ken gerçek dünyada yaşarlarsa nasıl olur? Eğlenceli film. Robbie ve Gosling iyiler. Not:3/4 <br /><br />OPPENHEIMER (2023/A.B.D.) <br /><br />Gerçek yaşam öyküsü. Bilim adamının yaşamı. Film bir saat daha kısa olabilirdi. Sürükleyici film değil. Nolan, Batman, Bond gibi filmler için çok uygun, tekniği yüksek bir yönetmen ancak şiirsellik, romantizm eksik onda. Mükemmel oyuncu Murphy de bu role pek oturmamış. Not:3/4 <br /><br />KILLERS OF THE FLOWER MOON (2023/A.B.D.) <br /><br />Scorsese’nin önceki filmi İrlandalı başarısızdı ancak bu filmi ondan daha iyi ancak bu film de çok uzun. Dizi gibi olmuş. Günümüzün en iyi oyuncularından Caprio, Baba’daki Marlon Brando gibi oynamış, yüz ve ağız hareketleri, konuşması Brando’ya benziyor. Amerikada yerlilerin yerleşim bölgesinde petrol bulununca beyazlar yerlileri öldürmeye başlar ve yeni kurulmakta olan FBI da bu ölümleri inceler. Rahat izleniyor, uzunluğu dışında iyi. Not:3/4 <br /><br /> <br /><br />PAST LIVES (2023/Güney Kore) <br /><br />Unutulamayacak filmlerden. Konu iyi, oyuncular iyi, renkler, ortamlar, filmin uzunluğu, her şey yolunda gitmiş. Duyarlı bir film. Bir kız bir erkek, çocukluk arkadaşları, yıllar sonra buluşurlar ve genelde konuşurlar. Aşk, evlilik, arkadaşlık üzerine. İkilinin yıllar sonra karşılaşması bir kader gibidir. Belki de önceki yaşamlarında da tanışıyorlardı. Uzakdoğu kültürünün derinliği, inceliği sarmış filmi. Mükemmel. Not:4/4<br /><br /><br /> <br /><br />THE TEACHER’S LOUNGE (2023/Almanya) <br /><br />Kusursuz filmlerden. Her yönüyle iyi. Konusu da ayrıca etkileyici. Eğitim dersi, öğretmenlik dersi gibi. Hiç melodrama kaçmadan hem de. Hırsızlıkla suçlanan ve azınlık olan öğrencisini çok doğru ve dürüst şekilde savunan bir öğretmen. Not:4/4</span></div>deeptonehttp://www.blogger.com/profile/05023763781049278946noreply@blogger.com48tag:blogger.com,1999:blog-6237408966144605279.post-28029201248151245052024-02-20T11:10:00.006+03:002024-02-20T11:10:59.046+03:00AĞAÇ EV SOHBETLERİ 235<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhH-AfJSPLmSJ2hcpAbDuLNR8GnhNoC1wlKRXAlVxZIAzdC_kiNtCCHmG_8QB1tKJazKu71H6UNzA7cpdlGhyLgYZXQB5y94jGSonfu36GXR2E-L5s-5L_Af2TcFIArNVOrD-mVEh6xzgomUETwGomx1jKoCK5eVpJ31fWyZpxwc9bksrq4ZHKwOUO9v7E/s320/A%C4%9Fa%C3%A7%20Ev%20Resmi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="320" data-original-width="256" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhH-AfJSPLmSJ2hcpAbDuLNR8GnhNoC1wlKRXAlVxZIAzdC_kiNtCCHmG_8QB1tKJazKu71H6UNzA7cpdlGhyLgYZXQB5y94jGSonfu36GXR2E-L5s-5L_Af2TcFIArNVOrD-mVEh6xzgomUETwGomx1jKoCK5eVpJ31fWyZpxwc9bksrq4ZHKwOUO9v7E/s1600/A%C4%9Fa%C3%A7%20Ev%20Resmi.jpg" width="256" /></a></div><br /><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /><br />Ağaç Ev Sohbetlerimiz devam keyifle devam ediyor. Her hafta bir sohbet konusu buluyoruz ve o konuda yazıyoruz. Herkes yazabilir, herkes sohbet konusu bulabilir.</span><div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /></span></div><div><span style="font-family: times; font-size: medium;">Haftanın konusu:</span></div><div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /><b>"Ortalama insan sağlığı gelecekte günümüzden daha kötü mü olacak?"</b><br /><br /></span><span style="font-family: times; font-size: medium;">Gelişen teknoloji sayesinde sağlık konusunda daha çok bilgimiz var, sağlığımızı geliştirme yönünde de kolaylıkla bilgi alabiliyoruz, hastaneye, alternatif tıpçılara gidebiliyoruz, diyet yöntemleri de popüler. <br /><br />Örneğin, sigara paketlerinin üzerindeki uyarıların bazıları korku filmi gibi, çok fena görüntüler var. Dünya üzerinde gelişmiş ülkelerde sigara tüketimi azalıyor ancak bizim gibi ülkelerde artıyor. Türkiye ise birinci. <br /><br />Gıda sektörü de dünya üzerinde sürekli ilerliyor. İnsanlar da daha bilinçli yiyor gittikçe. Tıp da ilerliyor hep. Böylece insan sağlığının gelecekte günümüzden daha iyi olacağını söyleyebiliriz.<br /><br />Ancak, şu da var ki, hazır ve hızlı gıda tüketimi gittikçe yayılıyor. Tatlı, çikolata tüketimi de. Dünya insanı iş ve internet başında çok zaman harcadığı için artık yemek yapmaya üşeniyor. Obezite tehlikesi var.<br /><br />Sürekli internet başındayız, oyun oynayan da çok. Sürekli yeni teknolojik aletler satın alıyoruz. Bluetooth, e book gibi. Bu da tembelleştirip obeziteye hazırlıyor. Göz tembelliği, göz bozukluğu başladı. <br /><br />İnternet başında spor yapmak förmülünü de bulmalılar. Doğayı nasıl evin içine getirebiliriz, bu da bulunmalı.<br /><br />Herkes yazsın daaa düşüncelerimizi öğreneliim!</span><br /></div>deeptonehttp://www.blogger.com/profile/05023763781049278946noreply@blogger.com16tag:blogger.com,1999:blog-6237408966144605279.post-16717805861367423562024-02-17T12:00:00.013+03:002024-03-07T23:29:21.441+03:00BCP 2024 OCAK RAPORU<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiBEZptCuzNd6RP7zZOPAUM_oiusw93ArxdJYl9SZlbbopGYyKjnMG1GXfprcNAuisk-kFnaBOQ-8XJwbunym8Qeap42cJsh-uFN4olWWoJj-QIluHRv98ADpuOdqskND6XKu8Gk6YawlboMADPz9s2usb2FnaAkSO9j9LbWWM6bxR5Qpi0SH3TR6UznnE/s557/bcp14png.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="459" data-original-width="557" height="174" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiBEZptCuzNd6RP7zZOPAUM_oiusw93ArxdJYl9SZlbbopGYyKjnMG1GXfprcNAuisk-kFnaBOQ-8XJwbunym8Qeap42cJsh-uFN4olWWoJj-QIluHRv98ADpuOdqskND6XKu8Gk6YawlboMADPz9s2usb2FnaAkSO9j9LbWWM6bxR5Qpi0SH3TR6UznnE/w211-h174/bcp14png.png" width="211" /></a></div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /><br />BCP etkinliğimizde dördüncü yılımızdayız. Etkinlik için her ay bir veya birkaç tema seçiyoruz ve o temada kitap okuyoruz veya film, dizi izliyoruz veya benzerlerini, manga, anime gibi. Birbirimizin raporlarını okuyarak keyifle yorumlaşıyoruz. Detayli bilgi ve etkinlik kuralları için <a href="https://okurixx.blogspot.com/p/2023-bcp.html">tıklayın</a>.<br /><br />Ocak ayı temalarımız komedi, müzik, mizah idi. Şubat ayı ise yalnızlık, dostluk, kardeşlik, sevgi.<br /><br />Ocak ayı listesi:</span><div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /></span><h3 style="text-align: left;"><a href="https://myreal03.blogspot.com/" rel="nofollow" target="_blank"><span style="color: #cc0000; font-size: large;"><i>My Real: Yellow Bird, The Master's Sun</i></span></a></h3><h3 style="text-align: left;"><a href="https://okurixx.blogspot.com/2024/02/bcp-ocak-mashle-anime.html" rel="nofollow" target="_blank"><span style="color: #e69138; font-size: large;"><i>Okurix: Mashle</i></span></a></h3><h3 style="text-align: left;"><i><a href="https://kavanozdakibeyin.blogspot.com/2024/02/bloglar-canlandrma-projesi-24-ocak.html" rel="nofollow" target="_blank"><span style="color: #674ea7; font-size: large;">Sessizgemi: Şebnem Ferah Konseri</span></a></i></h3><h3 style="text-align: left;"><a href="https://sadevederin.blogspot.com/2024/01/bloglari-canlandirma-projesi-1.html" rel="nofollow" target="_blank"><i><span style="color: #3d85c6; font-size: large;">Deep: Animeler, Mizah Kitabı, Müzik Belgeseli</span></i></a></h3><h3 style="text-align: left;"><a href="https://ucunkuslar.blogspot.com/2024/02/aziz-nesinle-ustalarla-mizah-bcp-ocak-ay.html" rel="nofollow" target="_blank"><i><span style="color: #6aa84f; font-size: large;">Makbule Abalı: Aziz Nesin</span></i></a></h3><h3 style="text-align: left;"><a href="https://yuregiminiklimi.blogspot.com/2024/01/bcp-blogger-canlandirma-projesi-ocak.html" rel="nofollow" target="_blank"><i><span style="color: #45818e; font-size: large;">Yüreğimin İklimi: Filmler</span></i></a></h3><h3 style="text-align: left;"><a href="https://murekkeplehayaller.blogspot.com/2024/02/bcp-ocak-komedi-muzik-mizah-2024.html" rel="nofollow" target="_blank"><i><span style="color: #a64d79; font-size: large;">Bonheur: Soul, Elemental Doğanın Güçleri</span></i></a></h3><h3 style="text-align: left;"><a href="https://buluttanote.blogspot.com/2024/01/bcp-ocak-yan-etkiler-woody-allen.html" rel="nofollow" target="_blank"><b><i><span style="color: #45818e; font-size: large;">Buluttan Öte: Woody Allen Yan etkiler</span></i></b></a></h3><h3 style="text-align: left;"><a href="https://bez-cadilari.blogspot.com/2024/01/the-undateables-konusu-oyuncular-yorumu.html" rel="nofollow" target="_blank"><i><span style="color: #cc0000; font-size: large;">OhYoonJoo: The Undateables </span></i></a></h3><h3 style="text-align: left;"><a href="https://svdozb.blogspot.com/2024/02/gintama-anime-tantm-ve-yorumu-i-bcp-ocak.html" rel="nofollow" target="_blank"><i><span style="color: #e69138; font-size: large;">Tefrika: Gintama</span></i></a></h3><h3 style="text-align: left;"><a href="https://www.fightingblog.com.tr/2024/02/ev-erkeginin-yolukousuke-oonomanga.html" rel="nofollow" target="_blank"><i><span style="color: #6aa84f; font-size: large;">Fighting: Ev Erkeğinin Yolu</span></i></a></h3></div>deeptonehttp://www.blogger.com/profile/05023763781049278946noreply@blogger.com32tag:blogger.com,1999:blog-6237408966144605279.post-5446354751037109782024-02-14T16:00:00.002+03:002024-03-07T23:33:55.452+03:00BLOGLARI CANLANDIRMA PROJESİ 2<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhJlXnDuRrwQEb2NScwGWWb7CTLRSPLoGKZS8vN4yW_y3QqMxxi2nIy5gaps4eNy8_yjjxdtnInK3dX-6-2ePcpyzk43TJUnPdqy862bsPlMZ5be5FaLWME1WVt3rw18QBGIpD_8W5TGiwlWPZ9uV9bdpYk5VIebphfcEA-yvUf2q-EBbe1x_qHd6n5jWc/s615/20240208_201759.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="403" data-original-width="615" height="210" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhJlXnDuRrwQEb2NScwGWWb7CTLRSPLoGKZS8vN4yW_y3QqMxxi2nIy5gaps4eNy8_yjjxdtnInK3dX-6-2ePcpyzk43TJUnPdqy862bsPlMZ5be5FaLWME1WVt3rw18QBGIpD_8W5TGiwlWPZ9uV9bdpYk5VIebphfcEA-yvUf2q-EBbe1x_qHd6n5jWc/s320/20240208_201759.jpg" width="320" /></a></div><p><br /></p><span style="font-family: times; font-size: medium;">Blogları Canlandırma Projesi etkinliğimiz dördüncü yılında. Birbirimizden birçok kitap, film, dizi ve benzeri eserler öğreniyoruz. Çok faydalı, heyecanlı, keyifli bir etkinlik oldu bu.<br /><br />Şubat ayı temalarımız yalnızlık, dostluk, kardeşlik, sevgi idi. Artık temalarımızı her ay seçiyoruz. Yıllık seçmiyoruz. Şubat ayı temaları çok renkli. Yalnızlık konulu romanlar okumayı düşünüyordum ama sevgi teması ağır bastı, doğal olarak.<br /><br />En iyi olduğunu düşündüğüm romantik komedileri topladım. Sürekli izlediğim filmler bunlar. Bir rüya liste gibi oldu.<br /><br />Her günümüz sevgi dolu geçsin!</span><div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /><br />EN TATLI ROMANTİK KOMEDİLER<br /><br /><br />SEVGİLİLER GÜNÜ <br /><br />Valentine’s Day (2010/A.B.D.) <br /><br />Romantik komedilerin en iyisi sayılabilir. Bütün Amerikan sineması ünlüleri de bu filmde. Elbette Julia Roberts da. Sevgililer gününde birçok çift ve tek insanın yaşamı, aşklar, tesadüfler, duygusallıklar, komiklikler. Not:3/4</span></div><div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /><br />AŞK HER YERDE <br /><br />Love Actually (2003/İngiltere) <br /><br />Romantik komedilerin en iyisi yine, bu kez İngiliz sineması. İngiliz sinemasının bütün ünlüleri var neredeyse. Elbette Hugh Grant da. Çeşitli çiftlerin yılbaşı civarı ilişkileri çok tatlı. Not:3/4</span></div><div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /><br />AŞKA YOLCULUK <br /><br />Leap Year (2010/İrlanda) <br /><br />Romantik sinema deyince en uygun doğası olan iki ülke var, İrlanda ve İtalya. Amy Adams’lı bu şeker filmde, genç bir kadın evlenme niyeti ile İrlanda’ya gider, bir İrlanda geleneğini yerine getirecektir ancak hava koşulları onu engeller ve başka diyarlara götürür. Defalarca izlenecek filmlerden. Not:3/4</span></div><div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /><br />KİRALIK SEVGİLİ <br /><br />The Wedding Date (2005/A.B.D.) <br /><br />Genç bir kadın, kızkardeşinin düğününe giderken bir erkek kiralar, yalnız gitmek istemez. Doğal olarak komiklikler, karışıklıklar olur. Not:3/4</span></div><div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /><br />BENİMLE EVLENİR MİSİN? <br /><br />27 Dresses (2008/A.B.D.) <br /><br />Klişe romantik komediler en güvenilir, en tatlı filmler oluyor genelde.27 kez nedime olan, nedime elbisesi diktiren ama gelinlik diktiremeyen genç bir kadın bu kez de kızkardeşinin düğününde nedime olacaktır. Not:3/4</span></div><div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /><br />AŞIK, ROSIE <br /><br />Love, Rosie (2014/İngiltere) <br /><br />Defalarca izlenecek filmlerden. Bir kız bir erkek çocukluk arkadaşı ve uzun yıllar boyunca bir kopar bir görüşürler ama aslında birbirlerini severler. Not:3/4</span></div><div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /><br />DÖRT NİKAH BİR CENAZE <br /><br />Four Weddings and a Funeral (1994/İngiltere) <br /><br />Bir klasik. Hugh Grant filmi. Genç bir adam sadece düğünlerde ve cenazelerde rastladığı bir kadına aşık olur. Şeker filmlerden. Not:3/4</span></div><div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /><br />ÖZEL BİR KADIN <br /><br />Pretty Woman (1990/A.B.D.) <br /><br />Hem tatlı bir romantik komedi hem de iyi bir film. Julia Roberts’ın en sevilen rollerinden. Sinema izleyicilerinin en sevdiklerinden. Rüya gibi filmlerden. Bir hayat kadını ile zengin bir adamın aşkı. Not:3/4</span></div><div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /><br />EN İYİ ARKADAŞIM EVLENİYOR <br /><br />My Best Friend’s Wedding (1997/A.B.D.) <br /><br />En bilinen, sevilen romantik komedilerden. Julia Roberts, Cameron Diaz. Genç bir kadın, sevdiği erkeğin bir başkası ile evleneceğini duyunca telaşa kapılır. Seyrine doyum olmayanlardan. Not:374</span></div><div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /><br />AŞK ENGEL TANIMAZ <br /><br />Notting Hill (1999/İngiltere) <br /><br />Julia Roberts, Hugh Grant ikilisi. Ünlü bir sinema oyuncusu ile bir sıradan kitapçının aşkı. Defalarca izlenebileceklerden.</span><br /></div>deeptonehttp://www.blogger.com/profile/05023763781049278946noreply@blogger.com40tag:blogger.com,1999:blog-6237408966144605279.post-71400975458101790052024-02-12T17:39:00.000+03:002024-02-12T17:39:20.875+03:00AĞAÇ EV SOHBETLERİ 234<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgaq7IHgVqDiEsOm8ezPIA9KZGMtyKdkHZnhFP7V8hhIiAAqUfP7U3ruZeWmqixjKOgQOzRzqGT-JeGaiRQOKjeA4CaROkpsu4xE2CkBuVTCGM_LWUgDSq2y_iVeffhCEziCSdWlPeKqpR2BLpvfRGGAP57SFzNfeD3DaCbPDvhOiLMLkd-4Xz1IqUSF6I/s320/A%C4%9Fa%C3%A7%20Ev%20Resmi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="320" data-original-width="256" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgaq7IHgVqDiEsOm8ezPIA9KZGMtyKdkHZnhFP7V8hhIiAAqUfP7U3ruZeWmqixjKOgQOzRzqGT-JeGaiRQOKjeA4CaROkpsu4xE2CkBuVTCGM_LWUgDSq2y_iVeffhCEziCSdWlPeKqpR2BLpvfRGGAP57SFzNfeD3DaCbPDvhOiLMLkd-4Xz1IqUSF6I/s1600/A%C4%9Fa%C3%A7%20Ev%20Resmi.jpg" width="256" /></a></div><br /><p><br /></p><span style="font-family: times; font-size: medium;">Ağaç Ev Sohbetlerimiz yıllardır keyifle devam ediyor. Her hafta bir sohbet konusu seçip o konuda yazıyoruz. Herkes yazabilir, herkes sohbet konusu bulabilir.<br /><br />Haftanın konusu: <b>"Daima doğruyu söylemek insan ilişkilerinde en önemli faktör müdür?"<br /></b><br />Genelde öyle derler. Tek kırmızı çizgim vardır. O da yalan. Böyle derler. Yalanı hiç affetmem derler. İnsanlar yalandan hoşlanmadığını söylese de aslında insanlar gerçeği duymayı sevmezler. Yalanı bazen de hayali gerçeğe tercih ederler. <br /><br />Yalan söylemekten kaçarız tabii. Ahlaki açıdan da dinsel açıdan da yalan kötü. Hatta çoğu zaman yalan söylemiş olmamak için hiç konuşmamayı seçeriz. Bir şeyi saklamak yalana girmiyor ne de olsa. Örneğin, biriyle ilgili bir şeyler biliriz. Ama o bilinmesini istemez. Bu bilgiyi o kişinin arkadaşlarına söylememek için o arkadaşlarını da görmeyiz.<br /><br />Her zaman dürüst olmak da çok zor. Bütün insan ilişkilerimizi düşününce. Her zaman dürüst olmak en önemli faktörlerden olabilir. Ama en önemlisi demek de güç. Diğer faktörler de var tabisi. Örneğin, hasta birine belki de hasta olduğunu söylemek doğru olmayabilir. O kişinin mutluluğu, iyiliği için tabii.<br /><br />İnsan ilişkilerinde en önemli faktör güven. Güvenmek için de dürüstlük lazım. Açıklık, şeffaklık iyi ilişkinin, sağlıklı ilişkinin temeli. Ama işte bazen karşıdakinin iyiliği için dürüst olunmayabilir de. Duygusal, hassas birine her şey söylenmez. Beyaz yalan diye bir kavram var sonuçta. Diyelim, anneniz saçını bir değişik yaptırmış. Sabah onu gördünüz, olumsuz eleştiri yaparsanız, morali bozulur annenizin. Bir insana moral vermek dürüst olmaktan daha önemli olabilir.<br /><br />Empati, duyarlılık ile birlikte ise dürüstlük iyi tabii. İnsan ilişkilerinin kendisinin iyi olması ilişkilerde dürüst olmaktan daha önemli bencesi. Tek başına dürüstlük zarar verebilir.<br /><br />İsteyen ve zamanı olan yazsın işte!</span><br />deeptonehttp://www.blogger.com/profile/05023763781049278946noreply@blogger.com25tag:blogger.com,1999:blog-6237408966144605279.post-20380474989504282652024-02-10T20:01:00.002+03:002024-02-10T20:57:38.793+03:00MİNİ DİZİ SEÇKİSİ 2<p> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg4SD3MF__7fnTcbzSyAXVCjP2xCr6AmUKCi0GY1VxM5MYWTMtKk_juSUveNaryI7J6E3_WN4JT1HHTZqghJswlOawdXU_b2P9HCQztXMBrCojPTU6c26NGcXw3Wdp9OppUaMqCnnrtdd4iicrmfVzj9OIHVJDi1IJzqNrxfd4bbfuae0xwPFObirlQvFc/s614/20240210_195053.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="376" data-original-width="614" height="196" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg4SD3MF__7fnTcbzSyAXVCjP2xCr6AmUKCi0GY1VxM5MYWTMtKk_juSUveNaryI7J6E3_WN4JT1HHTZqghJswlOawdXU_b2P9HCQztXMBrCojPTU6c26NGcXw3Wdp9OppUaMqCnnrtdd4iicrmfVzj9OIHVJDi1IJzqNrxfd4bbfuae0xwPFObirlQvFc/s320/20240210_195053.jpg" width="320" /></a></div><br /><p></p><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /><br />AVUSTRALYA <br /><br />Scrublands <br /><br />2023 suç dizisi. <br /><br />Bir kasabaya yerleşen papaz bir süre sonra herkesin gözü önünde halka ateş eder. Olayı araştırmak için bir gazeteci gelir kasabaya. Gazeteci yörede kaldıkça kasabalıların sırları ortaya çıkar. Sürükleyici gerilim. Not:3/4<br /><br /><br /> <br /><br />KANADA</span><div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /></span></div><div><span style="font-family: times; font-size: medium;">Departure<br /><br />2019 2022 yıllarında yayınlanan 3 minik sezonluk felaket dizisi. <br /><br />Her sezonda ayrı bir kaza işleniyor. İlk sezon uçak kazası, ikinci sezon tren, üçüncü sezonda ise feribot kazası. Heyecanlı dizi. Not:3/4<br /><br /><br /> <br /><br />AVUSTURYA <br /><br />Freud <br /><br />2020 yılı gizem, gerilim dizisi. The Alienist tarzında. <br /><br />Viyana’da Freud’un ünlü olmadığı zamanlar. Freud, hipnoz yapar. Bir medyumun seansına katılır. Medyum ile de çalışmayı düşünür. Bu sırada bir seri katil ortaya çıkar. Polis müfettişi ondan yardım ister. Katilin peşine düşerler. <br /><br />Sürükleyici dizi. Freud olduğunu düşünmeden izleyince daha heyecanlı. Not:3/4<br /><br /><br /> <br /><br />FRANSA <br /><br />Killer Coaster <br /><br />2023 yılı gerilim komedisi. <br /><br />Bir panayırda korku treninde cinayetler işlenmeye başlar. Bir detektif panayıra yerleşir ve katili bulmaya çabalar. Eğlenceli dizi. Her zamanki gibi her şey geçmişe dayanır. Not:3/4<br /><br /><br /> <br /><br />Pax Masilla <br /><br />2023 polisiye dizisi. Diğer adı da Kanlı Sahil. <br /><br />Uyuşturucu çeteleri, çete savaşları ve onların peşindeki polislerin dizisi bol aksiyonlu. İzlemesi keyifli. Not:4/4<br /><br /><br /> <br /><br />İSVEÇ <br /><br />Mörkt Hjarta <br /><br />2022 yılı aile dramı dizisi. <br /><br />Bir çiftlik sahibinin iki kızı vardır. Biri yanında yaşar, diğeri ise uzakta. Çiftlikteki kızın bir sevgilisi vardır ve babası bu adamı sevmez. Çiftlik sahibi öldürülür, katili bulmak çok zordur. Not:3/4<br /><br /><br /> <br /><br />Borje <br /><br />2023 yılı spor dizisi.Gerçek yaşam öyküsü. <br /><br />Bu biyografik dizide Kanada ve A.B.D.’de bir efsane haline gelen İsveçli bu hokeyi oyuncusu Borje Salming’in bol aksiyonlu yaşamı anlatılıyor. Etkileyici bir yaşam ve dizi. Not:4/4<br /><br /><br /> Not: Foto, Borje.</span></div>deeptonehttp://www.blogger.com/profile/05023763781049278946noreply@blogger.com40tag:blogger.com,1999:blog-6237408966144605279.post-2877315234724675762024-02-08T21:48:00.000+03:002024-02-08T21:48:07.542+03:00KELİME OYUNU 123<p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEisbrhQOtYY4mgJ5YTiQU2Tmju8AV-bITknG6WAX30sERZl-mO6NO9CqUItUDhSLEPSffOwMl-p_gGLTxhFIBWjywthyphenhyphen5nK2XLgsM9BUgSzxMHnTqvTKmHKhR1KJj4CRlqOeydgHAKT5JrxEB7fT-QH2xY4mn4B0wh2jbeNakkCaiqczFwjtGiWpwCoeI0/s276/kelime.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="276" data-original-width="271" height="276" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEisbrhQOtYY4mgJ5YTiQU2Tmju8AV-bITknG6WAX30sERZl-mO6NO9CqUItUDhSLEPSffOwMl-p_gGLTxhFIBWjywthyphenhyphen5nK2XLgsM9BUgSzxMHnTqvTKmHKhR1KJj4CRlqOeydgHAKT5JrxEB7fT-QH2xY4mn4B0wh2jbeNakkCaiqczFwjtGiWpwCoeI0/s1600/kelime.jpg" width="271" /></a></div><br /><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br />Kelime Oyunu etkinliğimiz devam ediyor. Beş kelime seçiyoruz ve bu kelimelerin de içinde olduğu öykü, şiir, deneme benzeri bir yazı yazıyoruz. Herkes yazabilir, herkes beş kelime verebilir.<br /><br />Haftanın kelimeleri: Ateş/Zihin/Şaşkın/Tokat/Cılız</span><div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /></span></div><div><span style="font-family: times; font-size: medium;">Vaina öyküsü devam ediyor. Eski bölümler yanda Vaina başlığında.<br /><br /><br />VAİNA 41<br /><br />Kişiler: Vaina, Vaâll, Rauba Rahula, Şifacı, Thara, Dokhair, Lua, Ingrid, Kral Suava, Doktor Vinkmarch, Armonile, Xuhmao <br /><br /><br />Bir süredir <b>ateşte </b>kaynamakta olan şifalı otlardan yapılmış ilacın kokusu ejderha kömüründen yapılmış tütsünün kokusuyla harmanlanmış halde odayı sarmıştı. Doktorlar çeşitli akupunktur kombinasyınları ile birlikte türlü ilaçları kralı uyandırmak için deniyorlardı. İlaçlara ve akupunktura ara verdikleri zaman şifa gücü olan dualar okunurken bedenin çi noktalarına enerji yükleyen masajlar yapmayı deniyorlardı. Doktorlar dışında kimse odaya giremiyor yalnızca aralık duran kapıdan göz atabiliyorlardı. Dokhair kral Suava’nın nabzını kontrol ediyor gibi görünürken aslında tıpkı Thara’nın Rauba’ya ulaşmaya çalıştığı gibi kralın zihnine sızıp neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Böylece bedeni sabit bir şekilde durup nabız dinliyor gibi görünse de ruhani ve <b>zihinsel</b> olarak bambaşka bir yere gitmiş haldeydi. Bir süredir içinde bulunduğu odada olan biteni işitmiyor, hissetmiyor ve tümüyle orada olduğunu unutuyordu. Vinkmarch ise onun aslında ne yaptığı fark edilmesin diye tetikte olurken Vaâll’in adamları odaya girmeye çalışmasın ve durumu anlamasınlar diye üstüne düşeni yapmaya çalışıyordu. Dokhair iyice odaklandığında ve kendini fiziksel dünyadan soyutladığında gözlerini kupkuru bir çöl manzarasına açtı. <br /><br />Durgun havada yakıcı güneşin altında ne bir ses ne de kımıldayan bir şey vardı. Sessizlik o kadar yoğundu ki kulaklarında tuhaf bir rahatsızlık bırakıyordu. Etrafa göz atarken çok da uzak olmayan bir noktada kızgın kumların üzerinde sırtı dönük halde oturmuş birini fark etti. Dikkatli bakınca bunun kral Suava olduğu açıktı. Kıpırtısız şekilde otururken bir eliyle önündeki kumları kavramış yarı eğilmiş haldeydi. Diğer kolunu dizine dayamış elini hafifçe kendine doğru çevirmiş ve avcunun içinde bir şey tutuyordu. Dokhair ona yaklaşıp önüne doğru geçti ve onu daha iyi görmeye çalıştı. Ardından saygısını belirtmek için önce diz çöküp selamladı sonra hiç tepki vermemesi karşısında <b>şaşkın </b>ve temkinli halde birkaç kez seslendi. “Kralım.. Kral Suava.. ben Dokhair…” <br /><br />Kral Suava epey uzun bir süre tepkisiz kaldıktan sonra omzuna dokunulmasıyla nihayet onu fark edip başını yavaşça kaldırdı. Gözleri bir delinin gözleri gibiydi. Yüzünde çaresizlik ve korku asılı kalmış bununla birlikte ifadesine olanları artık değiştirmenin mümkün olmadığını anlayan bir kabulleniş ile pişmanlık karışmıştı. “O gitti..” dedikten sonra kesik bir nefes alıp “Karşı koyamadım… çok güçlüydü.. Onu çaldı benden..” diye açıklamaya çalıştı. Konuştukça deliliği hareketlerine yansıyor gözleri boş bir noktaya dalıp bir şeylerin hatırasında gezinirken saldırganlaşmaya başlıyordu. En sonunda kumları yumruklayıp Dokhair’e de saldırmış ve çığlık atmaya başlamıştı. Dokhair onu sakinleştirmek için tutup sarsmış ama işe yaramayınca kendine gelmesi için bir<b> tokat</b> indirmişti. Bu işe yaramıştı. Aynı anda da güneşli kızgın gün yerini mavi ay ışığı altında buz gibi bir çöl gecesine bırakmıştı. Dokhair neler olduğunu tekrar sordu ve bu kez düzgün bir cevap alabilmeyi umdu. Kral Suava başından beri avcunda sakladığı nesneyi uzattı. Bu bir septa ventumdu ancak içi boş cam bir küre halini almıştı. Kralın septa ventumu kraliyet soyunda asırlar boyu aktarılmış ve birikmiş bir güç barındırıyordu ve ondan da bir sonraki veliahta aktarılması bekleniyordu ancak şimdi ondan birisi tarafından çalınmıştı. Bu hem güçlerinin hem de yaşam enerjisinin çalınması demekti. Dokhair “Bunu kim yaptı?” diye öfkeyle sordu. Ancak Suava “Ne önemi var? Artık benim için her şey bitti.” diye yanıtladı. Zamanı neredeyse tükeniyordu ve bu yüzden geriye kalan hiçbir şey umurunda değildi. Ancak Dokhair onu sarsıp kendine getirdi. “Eğer yapanı bulabilirsem, ve vaktinde dönebilirsem onu geri almanızı sağlayabilirim. Kimin yaptığını söyleyin!” diye bağırdı. Suava vakit kalmadığını düşünse de içinde yeşeren umutla iki isim verdi. “Vaâll.. ancak kendisi için almadı.. Onu Vaina’ya iletecek..” <br /><br />Dokhair vaktinde geri dönmek için elinden geleni yapacağına söz verirken uzaklardan bir fısıltı işitti. Bu Thara’nın sesiydi. Sesi <b>cılız</b> ve neredeyse duyulmayacak haldeydi ve zar sor duyabildiği bir iki kelime oldu “Dokhair.. yardım et..” Dokhair ona seslenmeye çalışsa da tekrar bir cevap alamadı. Her neredeyse onu hemen bulması gerekiyordu. Bu yüzden bir an önce harekete geçmek için kral ile şimdilik vedalaşıp kendi benliğine geri dönüş yaptı ve gözlerini açar açmaz oturduğu yerden bir hışım kalkıp kendini odadan dışarıya attı. Kimseye açıklama yapacak vakti yoktu. Ancak peşinden onu takip eden ve neler öğrendiğini merak eden arkadaşına peşlerinde başka birinin olmadığından emin olduktan sonra her şeyi hızlıca anlattı. Böylece Dokhair Thara ve Vaâll’i aramak için saraydan ayrılırken Vinkmarch da doktorların yanına dönüp Usta Ymir ile konuştu ve kralın durumunu açıkladı. Usta Ymir durumu kraliçe ile paylaşmaları ve güvenilir dostlardan yardım bulmaları gerektiğine karar verdi. Ancak bunu oldukça temkinli yapmaları gerekiyordu yoksa her şeyin gittikçe daha kötü bir hal alması kaçınılmaz olacaktı. <br /><br />Not: Septa Ventumu (Yaşam Enerjisi/Büyü Gücü)</span><div style="background-color: white; color: #444444; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif;"><span style="font-family: times; font-size: medium;"></span></div></div>deeptonehttp://www.blogger.com/profile/05023763781049278946noreply@blogger.com26tag:blogger.com,1999:blog-6237408966144605279.post-63669231804993292872024-02-06T19:42:00.001+03:002024-02-06T19:42:46.706+03:00RUH EŞİ<p> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg8u1JkC27AfGmaCgwop8c7ou2HV1n0ZpquP6eH8A5M8wavp4oTI-yExUjTFAIDdtw6fexsGLZrkliJKaVJeKhgfmVKuBJSeSLXRDKRDo9yq-UYpFtEX6mZS2buzPjKsvpHmPaYM97aB9ljbiqSyzoa4Sm0WidGP12LXU26kc7zHsorDwsn3dwGTgbq7z4/s2992/20240202_140219.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2992" data-original-width="2992" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg8u1JkC27AfGmaCgwop8c7ou2HV1n0ZpquP6eH8A5M8wavp4oTI-yExUjTFAIDdtw6fexsGLZrkliJKaVJeKhgfmVKuBJSeSLXRDKRDo9yq-UYpFtEX6mZS2buzPjKsvpHmPaYM97aB9ljbiqSyzoa4Sm0WidGP12LXU26kc7zHsorDwsn3dwGTgbq7z4/s320/20240202_140219.jpg" width="320" /></a></div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /></span></div><br />Gülperi, niçin birlikte makarna pişirmiyoruz? <br /><br />Anlamıyorsun Muhittin, biz ayrı dünyaların insanıyız. Sen bir erkeksin, bense soğanlı yahniden nefret ederim. <br /><br />Tamam kabul. Ama benim mavi sevmem bu kadar büyük bir sorun mu Cavidan? Sen de saçını taramazsın olur biter. <br /><br />Olmaz Adnan. Bu gece tiyatroya filan gidemeyiz. Görmüyor musun? Deterjan bitmiş. <br /><br />İyi de Mine, Afrika menekşeleri ile benim mühendis olmamın alakası ne? <br /><br />Tamam tamam anlaşıldı Taner, bugün canın kayak yapmak istiyor ama söyledim ben balıkları yemlemeliyim. Biliyorsun ayakkabıları sık sık silmezsen ortalık toz oluyor. <br /><br />Öf öf bıktım senin şu dırdırından Ece. Öyle ya da böyle Teoman’ın iyi bir şarkıcı olduğunu inkar edemezsin. <br /><br />Hah! Güleyim bari! Koltukların nesi varmış Tahsin bey? Tabii ki sen kasaba gidip de ıspanak istersen sınavların kötü geçer.</span><br /> deeptonehttp://www.blogger.com/profile/05023763781049278946noreply@blogger.com46tag:blogger.com,1999:blog-6237408966144605279.post-42717586953470151322024-02-05T17:14:00.004+03:002024-02-05T17:14:59.548+03:00AĞAÇ EV SOHBETLERİ 233<p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiW7N3v9ZKoSUTydKu6WfmSkQha_cU5b7k9Z8aOi0qN9W4mayReKl9w-Ra6slj32LTPbz2Bq11Au4oOYg0kyHOc5PC0KDjEEVXv1zqp01iOBCtxY1gIUWzY3osoA6Y1GbumEhQq2zbOexHlRAr0b2EgBjzQg6c9opcCiB_iUvXCA5-gR-M_RZXZdkzT-qs/s320/A%C4%9Fa%C3%A7%20Ev%20Resmi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="320" data-original-width="256" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiW7N3v9ZKoSUTydKu6WfmSkQha_cU5b7k9Z8aOi0qN9W4mayReKl9w-Ra6slj32LTPbz2Bq11Au4oOYg0kyHOc5PC0KDjEEVXv1zqp01iOBCtxY1gIUWzY3osoA6Y1GbumEhQq2zbOexHlRAr0b2EgBjzQg6c9opcCiB_iUvXCA5-gR-M_RZXZdkzT-qs/s1600/A%C4%9Fa%C3%A7%20Ev%20Resmi.jpg" width="256" /></a></div><br /><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /><br />Ağaç Ev Sohbetlerimiz devam ediyor. Her hafta sohbet konusu buluyor ve yazıyoruz. Herkes sohbet konusu bulabilir, herkes düşüncelerini yazabilir.<br /><br />Haftanın konusu: <br /><br /><b>"Alışveriş merkezlerine alışverişe mi gidiyoruz, zaman geçirmeye mi?"<br /></b><br />Bizler AVM'lere sanıyorum eğlenmeye, zaman geçirmeye gidiyoruz. Yemek yemeye, kahve içmeye, belki sinemaya. Kitap bakmaya. Sinema ve kitap çok pahalı. Yeni telif romanlar 500 lira. Filmler de 100 lira en azından. Geçtiğimiz günlerde Kardeş Takımı, Atatürk 2, Wonka gibi filmlere gidenler oldu. Semester nedeniyle. Dondurma yemek ise ucuz sayılabilir. <br /><br />İnsan görmek için, kalabalıkta zaman geçirmek için gidiyoruz veya. Bizim AVM'ler inanılmaz kalabalık oluyor. Yürümek bile zor olabiliyor özellikle hafta sonları. Herhalde ailelerin, öğrencilerin temel eğlence aracı AVM'ler. Yurtdışında haftasonları bile alışveriş merkezleri boş oluyor. 100 kişi görsek bir yerde kalabalık diyebiliriz. Bizde ise iğne atsan yere düşmüyor.<br /><br />Belki de sosyalleşme, buluşma merkezi buralar. Bazıları merkezi, yol üstü yerlerde olduğu için akrabalar, ailelerle buluşma yeri olarak uygun. Uzun zamandır görmediğin biri ile kahve içmek için. Çeşitli etkinlikler de olabiliyor. Konser, imza günü, lansman gibi. <br /><br />Alışveriş için gidenler azınlıkta olmalı. AVM'lerdeki mağazaların nasıl ayakta kaldığına şaşmak lazım. Bir de çok sayıda AVM var ve onlar da birbirleri ile rekabet ediyor. O nedenle çok etkinlik yapmak zorundalar, çekici olmak için. Yüksek tavanlı geniş rahat merkezler daha avantajlı bir de.<br /><br />Ayrıca, online alışveriş yapmak AVM'lerde alışverişten çok daha ucuz. O nedenle merkezler daha çok eğlence amaçlı diyebiliriz ve gün geçtikçe daha çok eğlence merkezi olacaklar. Buralarda ayrıca sessiz sessiz çalışma veya kitap okuma bölümleri de olabiliyor.<br /><br />İsyeten ve zamanı olan yazsın hadiiii!</span><p></p>deeptonehttp://www.blogger.com/profile/05023763781049278946noreply@blogger.com27tag:blogger.com,1999:blog-6237408966144605279.post-43637580487638360152024-02-03T23:08:00.001+03:002024-02-03T23:08:39.370+03:00GÜNEYDOĞU ASYA DİZİLERİ<p> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhocXV_8l3gMFIG2qdgjy19TPPZOk1EKfYh2HaOpxa0Na0PQy56IloLt6prweckptFsmoLy4HgqzjgMk0kMmU64qSmKA-gfkZkCLj1q2xBImlneFJcmdrFAsP864MXg8azEjFPhsUcJKhebzgaTmcySncQqRFF7bXIVNovdkEoEgM-m1C9RYb9jcrGfc0w/s336/20230907_113104.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="307" data-original-width="336" height="292" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhocXV_8l3gMFIG2qdgjy19TPPZOk1EKfYh2HaOpxa0Na0PQy56IloLt6prweckptFsmoLy4HgqzjgMk0kMmU64qSmKA-gfkZkCLj1q2xBImlneFJcmdrFAsP864MXg8azEjFPhsUcJKhebzgaTmcySncQqRFF7bXIVNovdkEoEgM-m1C9RYb9jcrGfc0w/s320/20230907_113104.jpg" width="320" /></a></div><br /><p></p><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br />TERI RAH MEIN <br /><br />2022 yılı Pakistan aşk aile dram dizisi. Hayatın Benimdir anlamına geliyor dizinin adı. Başrollerde Zainab Shabbir ve Usama Khan. Ülkenin popüler oyuncularından ikisi de. 63 bölüm ancak bölümler kısa. <br /><br />İki kız arkadaş aynı üniversiteye giderler. İyi arkadaştırlar ama kızlardan biri diğerini gizlice kıskanır. Kıskanmakta ileri gider. Arkadaşının gönül ve evlilik konularına kadar karışır. Açıkça kıskanmaya başlar. Tabii ki yaptıkları geri teper. <br /><br />Her zamanki gibi bol aşklı, bol duygulu, bol dramlı, renkli aynı zamanda da masum Pakistan dizilerinden. Bölümler kısa olduğu için heyecanla izleniyor. Not:3/4</span><div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /></span><div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /></span><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjFdE5Ux0Vg7fw24Rf8zf2b96h07zqtacg20Pq5TmbX03el5G5Xe7GwFPFoy-hNyQDaXH4qkUnuORsWjcuNO9IkSJjRZtpu8iTXtFYm39w816_113vKHm0iRGMLaupQH16Nc9_B9-Jh9Gw8oPLMAGu0KuYAvvZtkAV6fAO_4AF0_ZoAZOCRzZqyMI2LFLk/s759/20230918_164050.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="526" data-original-width="759" height="222" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjFdE5Ux0Vg7fw24Rf8zf2b96h07zqtacg20Pq5TmbX03el5G5Xe7GwFPFoy-hNyQDaXH4qkUnuORsWjcuNO9IkSJjRZtpu8iTXtFYm39w816_113vKHm0iRGMLaupQH16Nc9_B9-Jh9Gw8oPLMAGu0KuYAvvZtkAV6fAO_4AF0_ZoAZOCRzZqyMI2LFLk/s320/20230918_164050.jpg" width="320" /></a></div><br /><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /></span><div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br />PYAR DEEWANGI HAI <br /><br />2022 yılı Pakistan dram dizisi. Aşk Deliliktir anlamına geliyor dizinin adı. 30 kısa bölümlü dizide Neelam Muneer ve Sami Khan başrollerde. <br /><br />Aile ve evlilik dramının konu olduğu dizide aileler arası evlilik çekişmeleri anlatılıyor. Bir ailenin erkeği diğer ailenin kızını ister ama olmayınca ilk ailenin erkeğine ikinci ailenin diğer bir kızını vermeyi uygun bulurlar ama aileler arası çatışma da olur, karşılıklı kuzenler arası da. İsteyerek evlilikler ile zoraki evlilikler, ailelerin karşılıklı olarak birbirlerinin çocuklarını evlendirmeleri bu ülkede çok popüler. Not:3/4</span></div><div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /></span></div><div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /></span></div><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjpEXFjvib2arRF1M3ZEk-bu6k1YNI_BxGpqjvqilNkvNd6cNmFKxEp6_UCkDQcMnzb-yZzU3Dojb6RYrDFN6bfeGH8arLXuKzryBD67cvzg6YzbZ0ynrs4ZG1WAGe_soAhRRO5BhadBJoeQ4IL19y5Z4mCsWn8c5NavLBDAvHULflBkESEXm6TVd-qK68/s590/20240203_223555.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="590" data-original-width="458" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjpEXFjvib2arRF1M3ZEk-bu6k1YNI_BxGpqjvqilNkvNd6cNmFKxEp6_UCkDQcMnzb-yZzU3Dojb6RYrDFN6bfeGH8arLXuKzryBD67cvzg6YzbZ0ynrs4ZG1WAGe_soAhRRO5BhadBJoeQ4IL19y5Z4mCsWn8c5NavLBDAvHULflBkESEXm6TVd-qK68/s320/20240203_223555.jpg" width="248" /></a></div><br /><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /></span></div><div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br />POSKAD DARI ALHAMBRA <br /><br />2020 yılı Singapur aşk ve dram dizisi. Birer saatlik 13 bölümlü. Elhamra’dan Kartpostallar anlamına geliyor dizinin adı. Başrollerde Atikah Suhaime ve Ana de Armas’ın eski erkek arkadaşı İspanyol oyuncu Marc Clotet. <br /><br />Sara Singapurlu bir genç kız. Ona İspanya’dan kartlar gelir. Bu kartların sırrını çözmek için Sara İspanya’ya gider ve burada ailesi ile ilgili sırları öğrenir. Hüzünlü dramlardan. İki kültür arasındaki ilişkiler ve aşklar da işleniyor. Not:3/4</span></div><div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /></span></div><div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /></span></div><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgotvRtPtOGcVtgwOsX3-nyKbCoukd092bc4r92Wx3LnbfP5PLLRNSRoW8crqKH1yhH8IxWEyjtfc9E1kX4ZrGgroo6LX14hCTuFZ8tgVMdcNzNufvW5yXrkzxgFS3hNfL6dRYqn18kd2qGd3Yd81OqnyOuy5CoFcKAaO4WF60UJjzR1f4qJ2OwR9A04sw/s423/20240203_223013.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="423" data-original-width="256" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgotvRtPtOGcVtgwOsX3-nyKbCoukd092bc4r92Wx3LnbfP5PLLRNSRoW8crqKH1yhH8IxWEyjtfc9E1kX4ZrGgroo6LX14hCTuFZ8tgVMdcNzNufvW5yXrkzxgFS3hNfL6dRYqn18kd2qGd3Yd81OqnyOuy5CoFcKAaO4WF60UJjzR1f4qJ2OwR9A04sw/s320/20240203_223013.jpg" width="194" /></a></div><br /><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /></span></div><div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br />BIDADARI BERMATA BENING <br /><br />2023 yılı Endonezya dram dizisi. Dizinin adı Güzel Bir Melek anlamına geliyor. 10 bölümlü dizi. <br /><br />Din eğitimi veren bir yatılı okulda okuyan Ayna adlı dindar bir kıza üç erkek birden talip olurlar. Üçü de onunla evlenmek isterler. Güneydoğu Asya’nın masum dizilerinden. Not:3/4</span><br /> </div></div></div></div>deeptonehttp://www.blogger.com/profile/05023763781049278946noreply@blogger.com44tag:blogger.com,1999:blog-6237408966144605279.post-46239752109334376422024-02-01T18:06:00.000+03:002024-02-01T18:06:03.445+03:00ŞİFACININ KALBİ<p> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg8nlS2xQx2pEU3gyRP4pKaEu2Imu250Np9hSiNbSTzfjY7DKAmEvY0gI40PZfLucU28WSs4dvR8T_7gzdpdpqnwEipKoju7WdhRR7KgS0ZVJA2If3ESyg7fSeVh_KLGhxjCzL1e6BW_tqa98XUNNx0YrcinqhnF_ifPiGMrZY6ki8Mwyb-hznjv8k2MOI/s2992/20240116_110411.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="2992" data-original-width="2992" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg8nlS2xQx2pEU3gyRP4pKaEu2Imu250Np9hSiNbSTzfjY7DKAmEvY0gI40PZfLucU28WSs4dvR8T_7gzdpdpqnwEipKoju7WdhRR7KgS0ZVJA2If3ESyg7fSeVh_KLGhxjCzL1e6BW_tqa98XUNNx0YrcinqhnF_ifPiGMrZY6ki8Mwyb-hznjv8k2MOI/s320/20240116_110411.jpg" width="320" /></a></div><br /><p></p><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /><br />ŞİFACININ KALBİ <br /><br />Duygu Emanet <br /><br />Kitap Müptelası, 240 sayfa <br /><br />Çatışma, kahraman ve yolculuk barındıran bir fantastik roman. Daha doğrusu bir epik fantezi. Hayali bir dünya yani. Zaman mekan belli değil. Geçmiş de olabilir, kıyamet sonrası gelecek de. <br /><br />İyilik, kötülük, iyilik için yola çıkan kahraman, savaş, zafer. Bir roman için temel gereksinimler. Bol heyecan, aksiyon, komiklik, savaşçıların romantizmi. Akıcı, sürükleyici bir dil. Ayrıca, hatasız bir Türkçe. <br /><br />İlgiyle okunuyor Ubin ile Ölüm Terzisi’nin mücadelesi. Ölüm Terzisi arada bir dünyaya inip yok etmek isteyen ama her defasında iyiler tarafından geri püskürtülen bir Şeytan gibi kötü bir varlık. İnsan bedenine giriyor. Rubaro adlı bir savaşçının bedeninde geliyor bu kez dünyaya. Kötülüğü yaymak ve kontrol etmek için de terzi çırakları var, onların zihinlerine girip onları da kontrol ediyor. <br /><br />İyiler ise başta şifacı Ubin. Çiçekleri, elleri ile şifa dağıtıyor. Bu arada gerçekten de bu tür şifacılar var günümüzde de. Sayıları, Numeroloji kullanan Reikiciler elleri ile ve zihinleri ile şifa verebiliyorlar. Ubin yaraları iyileştirebiliyor. Ubin belki masum ve iyi kalpli biri olduğu için, saf bir bütün olduğu için ona kötülük işlemesi olanaksız, çünkü onu kandırmak zor. Ubin’den başka Prens Çelekan ve çeşitli savaşçılar, bilgeler gibi iyiler de var. Farklı canlılar, farklı özellikler, farklı varlıklar da bulunuyor, Ruh Tohumları, Ruh Budayanlar, kanatlı insanlar gibi. <br /><br />Ölüm Terzisinin tekrar ortaya çıkmasıyla Şifacı ve Prens ile arkadaşları ruh tohumlarını bulmak için yola çıkıyorlar. Ruh tohumlarının içinde saklı olan ruh budayanların tekrar canlanması gerekiyor. Bu arada Rubaro da içindeki Ölüm Terzisi etkisinden kurtulmak istiyor ama bu çok zor. <br /><br />Romanda tempo hiç düşmüyor, merak ve heyecan da hiç dinmiyor. 240 sayfa olması da iyi. Devam romanı olsa iyi olur tabii ki. Ubin’in dünyaya dönmesini isteriz. Rubaro’nun maceraları devam edebilir. Prensin de. <br /><br />Gerçekten de türünde çok başarılı bir kitap. <br /><br />Not:4/4 <br /><br />Not: Kitabı 3 ay önce sipariş versem de yılbaşında ulaştı. Yayınevleri, dağıtımcı şirketler, internet kitapçıları, kargo şirketleri arasında zaman zaman anlaşmazlık oluyormuş. Ödemeleri geç yaptıkları için. Örnekse, internet kitapçıları kitabı satıyor ama bedelini geç gönderiyormuş bazen yayınevlerine. Ama iyi de oldu. Yeni yılın ilk romanı olarak yavaş yavaş, tadını çıkara çıkara, keyifle, mutlulukla okudum. Duygu inşallah yine yayınlar kılıçlı, zırhlı romanlar.</span>deeptonehttp://www.blogger.com/profile/05023763781049278946noreply@blogger.com50tag:blogger.com,1999:blog-6237408966144605279.post-6928635222893301322024-01-29T19:59:00.000+03:002024-01-29T19:59:00.597+03:00AĞAÇ EV SOHBETLERİ 232<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhTVxh_O73MEkughV5r3gRUY8zzqtneRsBVNMf3aiKjqFSvzYTADtakZgyiQ-q2zYoB33JY3nUnCdc3JBh6WncHsWyLnG1QP4Bc6zCn_NPgk3A_B4uUCG0Nn7KX4HpnE8SLspVoMOd3SB2Qpr2raTsid8YqR9Q0CuPrnb_u0-t7l-YsNA2NeFG6ZtW42IU/s320/A%C4%9Fa%C3%A7%20Ev%20Resmi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="320" data-original-width="256" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhTVxh_O73MEkughV5r3gRUY8zzqtneRsBVNMf3aiKjqFSvzYTADtakZgyiQ-q2zYoB33JY3nUnCdc3JBh6WncHsWyLnG1QP4Bc6zCn_NPgk3A_B4uUCG0Nn7KX4HpnE8SLspVoMOd3SB2Qpr2raTsid8YqR9Q0CuPrnb_u0-t7l-YsNA2NeFG6ZtW42IU/s1600/A%C4%9Fa%C3%A7%20Ev%20Resmi.jpg" width="256" /></a></div><p><br /></p><span style="font-family: times; font-size: medium;">Ağaç Ev Sohbetlerimiz devam ediyor. Her hafta bir sohbet konusu buluyoruz ve o konuda yazıyoruz. Herkes yazabilir, herkes sohbet konusu bulabilir.</span><div><span style="font-family: times; font-size: medium;"><br /></span></div><div><span style="font-family: times; font-size: medium;">Haftanın konusu:<br /><br /><b>"Alışveriş, iş, iletişim, her şey internet üzerinden, artık yüzyüze kavramı kalmadı. Bu iyi bir şey mi?"</b><br /><br />Yemek, alışveriş, bilet, homofis, sohbet, banka işleri, resmi işler. Nerdeyse hastaneye gitmeden tedavi olabileceğiz. Her şey internet bağlantısı, her şey çevrim içi. İnternet kesilse, telefonda net sıkıntısı olsa hayatımız duruyor.<br /><br />İnsanlarla karşı karşıya iletişim ihtiyacı iyice ortadan kalktı. Resmi işler biraz daha çevrim içi olsa her şeyimizi telefondan yapabilcez. Anladığımız kadarıyla halen doğum, ölüm, miras, mezarlık işleri için filan resmi dairelere gitmek ve insanları görmek gerekebiliyor. Bütün hayat henüz çevrim içi olamadı. Vize işleri için de birilerini görmek gerekiyor, kimlik kartı, pasaport için de. Bunları çözemedik daha.<br /><br />Yani yaşamak kolay, ulaşım, trafik kalmaz yakında. Artık her şeyi de yapay zeka yazıyor. Onla sohbet ediyoruz. Ödevlerimizi yapıyor, tezlerimizi yazıyor. İnsanlarla karşılaşmaya hiç ihtiyacımız kalmadı neredeyse. <br /><br />Elektronik eşyalar da çok akıllı, bozulmuyor. Eve tamirci çağırmak da gerekmiyor nerdeyse. Yutupta her şey var. Kendimiz yapıyoruz. <br /><br />En önemli fayda, ulaşım ihtiyacının azalması. Daha az araç ve tabisi daha az hava kirliliği. İş, alışveriş, yemek getir gibi kolaylıklar sayesinde boş zamanımız da arttı. İlgi alanları, yeni işler, doğaya çıkmak, insanların sevdikleri ile zaman geçirebilmesi daha kolay artık. <br /><br />Bir iki tık ile her şeyi gönderebiliyoruz. Görsel işitsel. Örneğin, yaşlı insanlar torunları ile görüntülü konuşabiliyor, yardım isteyen biri hemen birilerine ulaşabiliyor. Aile ziyaretinde insanlar yemek yerken bir yandan da telden iş yapabiliyor, çay içerken satış yapabiliyoruz.<br /><br />Olumsuz olabilecek bir şey ise belki insanlar arası bağlar zayıflıyor olabilir. Gözümüz telden ayrılmıyor ki konuşabilelim. Sosyal varlıklar değil sosyal medya varlıkları olduk. Belki teknolojinin kolaylıkları zaman içinde insanları birbirine yaklaştırır.<br /><br />Yine de her durumda bu iyi bir şey. Teknolojinin hayatımızı kolaylaştırması ne hoş. Eh yakında altın günlerinde robotlar sarma yapacaklar. Mevlütlerde robot hoca olacak. <br /><br />İsteyen ve zamanı olan herkes yazsııın!</span><br /></div>deeptonehttp://www.blogger.com/profile/05023763781049278946noreply@blogger.com23