Geçen yıl Sade ve Derin adlı kitap çıktığında sevgili Drama, ki bloglarda kendine has özellikleri ve yetenekleri ile bu dünyaya özel olarak getirildiğine inandığım bir insandır, benim kitap ile ilgili çok tatlı anlar yaşadı.
Bir kitapçı tanıdığına kitabı sipariş vermiş, sonra kitabı alınca kitap elinde Galata'dan aşağı inmiş. Galata, en sevdiğim yer tabii o da biliyor. Deniz kenarına inmiş koşarak uçarak Sade Derinle.
Sonra Ankara Dost Kitabevinde benim kitabı görünce bağırmış, ben Deep'i tanıyorum diye ve herkes ona bakmış. Bir de rüyası var.
Yine Dost Kitabevinde onunla karşılaşıyoruz. Benim kitaptan konuşuyoruz. Sonra ben çıkıp gidiyorum kitabevinden. Ben gidince benim Deep olduğumu anlıyor. Yani ona kim olduğumu çaktırmıyorum.
Mesaj Eller yazımı nasıl yazdım? O yazıda sürekli olarak ve çok hızlı cep mesajı çeken bir kız var. Vadzap değil ama mesaj, veya vadzap da olabiler tabii. Şimdi, deniz kenarında oturan iki ergen kız gördüm. İkisi de çok tatlı ve hani şu pembiş kızlardan, candy girl olanlar. Medcezirdeki Eylül gibi tatlı bıcır iki kız yan yana durmadan mesaj çekiyordu ve birbirlerini dirsekleyip birbirlerine okutuyorlardı bu mesajları. Hani şu Kaliforniya aksanı ile konuşan kızlardan. Burnundan konuşanlar.
Ben de bir an kendimi onların yerine koydum. Onlardan birinin ağzıyla konuşayım dedim. Bir an empati yaptım o kızlardan birinin ruhuna ve çıktım sonra ruhundan. Böyle beş dakika filan bir başkasının gözüyle bakabiliyorum dünyaya.
PERSEPHONE
http://bahartanricasi.blogspot.com.tr/2015/02/sade-ve-derin.html
SEMA HUZURLU EV
BİR GARİP ŞEYMA
KEZBAN ŞAHİN TAYSUN
KREATİFBAŞKAN