Kelime Oyunumuz devam ediyor. Beş kelime verip bu kelimelerin de içinde olduğu öykü, şiir, deneme benzeri bir yazı yazıyoruz. Herkes yazabilir, beş kelime verebilir.
Haftanın kelimeleri: Tutsak/Hamle/Kanat/Genç/Kalp
VAİNA 4
Genç adamın kafası epey karışmıştı. Yıldız Çobanları hakkında duyduğu tüm o iyi hikayeler ve adlarına yazılan şiirlere göre az önce zincirlerinden kurtardığı, bir melek kadar saf ve iyilik dolu bir varlık olmalıydı. Fakat gölgelerden çıkan savaşçı üzerlerine bir bariyer oluşturmamış olsa Vaina şeytana dönen bakışları eşliğinde daha o ne olduğunu anlamadan işlerini bitirmiş olacaktı. Büyülü çivilerden kurtardığı dört kanadı da lime lime olmuştu fakat hiç acı çekmiyor gibi uçmaya devam ediyordu. Yüzyıllardır tutsak olmanın verdiği hamlıkla ilk saldırısı boşa gitmiş fakat yine büyülü bir çığlık kopartarak savaşçının dikkatini dağıtmayı başarmıştı. "Beni tekrar yakalayamayacaksın Ingrid. Bütün hamlelerini ezbere biliyorum. Burada tutsak olduğum her dakika seni yakalayınca neler yapacağımı düşündüm. Bundan kaçışın yok."
Vaina bunları söyledikten sonra tekrar çığlık atmaya başladı. Ingrid bariyeri tutmaya çalıştıkça gücünün tükendiğini hissediyordu. Bütün bunlara sebep olan aptal insanı korumaya çalışmak ve bu çığlıklara dayanmak gerçekten de zordu. Karşı hamle yapmaya çalıştığı anda bariyeri bırakması gerekiyordu fakat o zaman savunmasız kalacaktı. Vaina çığlığı kesip bariyere saldırmaya devam ederken Ingrid ne yapması gerektiğine karar vermeye çalıştı. Soluk mavi bir ışık yayan bariyer gittikçe küçülüyor ve ışığını kaybediyordu. Vaina rakibini iyice zayıflattığı düşüncesiyle zevkle bir çığlık daha kopardı. Ingrid tam o sırada bariyeri beslemeyi bıraktı ve saldırıya geçti. Çığlık saldırısının süresi hep eşitti ve Vaina o sırada etrafına dikkat etmek yerine çığlığına odaklanmış oluyordu.
Ingrid tüm gücüyle havaya doğru sıçradı ve kılıcını saldırı için hazırlarken keskin metali yıldırım enerjisiyle doldurdu. Yıldız Çobanından daha yukarıya kadar sıçramıştı. Havada takla atıp büyük bir hızla Vaina'ya doğru düşmeye başlayarak hamlesini yaptı. Vaina onu son anda fark etmişti. Kendini savunmaya çalışırken artık geç kaldığının farkındaydı, yine de ölümcül bir darbe almaktan kurtulmayı başardı. Fakat kanatlarından birini dirsek ekleminden kaybetmişti. Acı dolu bir çığlık koparttı. Bu, saldırısından daha kuvvetliydi ve henüz yere inmiş olan Ingrid'in başını döndürmüştü. Gezgin tüm o çığlıklara karşı koyabilecek kadar güçlü değildi. Beyni patlayacakmış gibi hissediyor ve kıvrandığı yerden kalkamıyordu. Kulaklarındaki basınç yüzünden dengesi bozulmuş ve midesinde ne varsa çıkartmak zorunda kalmıştı.
Vaina güç kazanmak için yemek zorundaydı. Deli gibi titreyen gözlerini bütün odada dolaştırdı. Çektiği acı başını döndürüyor ve kalbi sanki kulaklarında atıyordu. Bakışları gezgini bulduğu anda ileri atıldı. Ona engel olmaması için yolunun üzerinde duran Ingrid'e alev topları fırlattı. Ingrid kendini korumak için bariyer oluştursa da çarpışmanın etkisiyle odanın diğer köşesine doğru savruldu ve yere çarparak düştü. Vaina genç adama ulaşmayı başarmıştı. Karşısında ölüm kokusu yaysa bile bir tanrıçanın güzelliğine sahip olan Vaina'yı gören adam çoktan onun büyüsüne kapılmış halde hiçbir şey yapamadan öylece bakakalmıştı.
Vaina'nın kurbanlarının kaçmasını engelleyen hipnoz yeteneği vardı ve insanlar üzerinde oldukça işe yarıyordu. Böylece onların ruhunu tüketmek kolay oluyordu. Zavallılar ruhları eriyip giderken Vaina tarafından bir çeşit lütfa erişmiş gibi hissediyorlardı. Genç adam Yıldız Çobanının göğsüne dokunan nazik elini hissetti. Hemen sonra bu el jilet gibi keskin bir çizikle tam kalbinin üzerini boylu boyunca yardı. Karanlık bir ışık etraflarını sardı. Havaya saçılan kan damlaları yer çekimi yokmuş gibi etraflarında dönüyordu. Vaina apaçık görünen ve hala büyük bir hızla atmaya çalışan kalbe doğru uzandı. Adamın gözleri donuklaşmış ve bedeni kaskatı kalmıştı. Son gördüğü şey Vaina'nın gözlerindeki delilik dolu parıltıyla ona uzanışıydı. Artık hiçbir şey göremez olduğunda etraflarını saran karanlığı yıldırımla güçlendirilmiş gümüşi bir kılıcın yardığını fark etti. Ama daha fazla duramayacak kadar uykulu hissediyordu. Kendini boşluğa ve uykunun kucağına bırakırken Ingrid'in öfkeli haykırışının boğuk kırıntılarını işitir gibi oldu.
Sonu çok şaşırtıcıydı, adam bir şekilde kurtulacak mı acaba? Bölüm hareketli ve ilgi çekiciydi. Ingrid' i sevdim, azimli ve güçlü. Sonraki bölümü merakla bekliyorum. :))
YanıtlaSilduygu emanet.
Silbakalımlıım :)
Bu seriyi hatırladım sanki tabii uzun süredir buralarda olmadığım için unutuyor insan :)
YanıtlaSilesra kafkaslı.
Silkelime oyunu eskidi artık oldukça :)
Manga okuyormuşum gibi hissettiyor çok iyi.. Kafamda resimliyorum.
YanıtlaSilaytacrafts.
Silmanga ooooo pekiii :)
bu hikayeleri bir kitapta toplasan ne iyi olacak...
YanıtlaSilaudrey.
Silivit olabileer :)
Hikayenin geçen hafta sonlandığını sanmıştım. Devamında yaşananlar güzeldi. Gezginin daha çok çekeceği var bu Vaina'dan... Emeklerine sağlık deep :)
YanıtlaSilfilm gündemi.
Siluzatayım dedim öyküyü :)
Yine sürükleyici bir hikaye olmuş👏
YanıtlaSildiary of meri.
Siltenk yuuuu :)
Bu insanlarda her yerde sorun çıkartıyor isteyerek ya da istemeyerek :D Neyse hadi kurtulacak herhalde yine
YanıtlaSilkayıp fısıltı.
Silişallah maşallah :)