Kelime Oyunumuz devam ediyor. Beş kelime verip bu kelimelerin de içinde olduğu öykü, şiir, deneme benzeri bir yazı yazıyoruz. Herkes yazabilir, beş kelime verebilir.
Haftanın kelimeleri: Merak/Toz/Sonsuz/Uzay/Gezgin/
VAİNA 5
Kör edici bir merakın böylesine trajik bir sonu olacağı kimin aklına gelirdi ki. “Kimsenin…” diye düşündü gezgin. Kendi sorusunu cevaplamıştı. Kendi kendine ne kadar süredir konuştuğunu düşündü ama cevabı bulamadı. Öldürücü derecede bir acı duyduğunu hatırlıyordu. “Bu acı yüzünden bayılmış olmalıyım” diye düşündü. Belki de ölmüştü. O kadar uzun süredir karanlıkta yürüyordu ki zamanı ölçmesi mümkün değildi. Aslında yürüdüğünden de emin değildi. Belki de ölüm böyle bir şeydi.
Boşlukta bedensiz şekilde ve zifiri karanlıkta bir toz gibi uçuşuyordu. Belki bir yerlerde bir ışık bulur ve pervaneler gibi ona doğru düşerdi. Belki bu bir yıldız olurdu. Elbette yıldız olması içinde bulunduğu bu buz gibi uzayda en doğal şey olurdu. Yıldıza düşer ve hücreleri yıldıza karışırdı. Onunla karışır ve yıldız ömrünü tamamladığında tıpkı büyük patlama denilen olayda olduğu gibi yeniden evrene saçılıp bir yerlerde yaşamanın farklı bir yolunu bulmayı başarabilirdi. İnsan olmanın en zayıf ve en karmaşık durumu işte buydu. Daima yaşamı düşünmek ve istemek ne şekilde olursa olsun varlığına dair en ufak bir parça bile olsa yaşamasını istemek… “Olansa işte bu…” diye düşündü. Karanlık… Boşluk... Her yönde sonsuz bir boşluk...
Kalbinin olması gerektiği boşlukta bir acı duyuyordu hala belli belirsiz. Düşünceleri de boşluğun içinde her yere saçılmıştı. Yeniden bedenini toparlayabilirse veya parçalarının nerde olduğunu anlayabilirse düşüncelerini de bu boşlukta toparlaması epey yorucu bir iş olacaktı. Ne karmaşa ama. Böyle birbirini hızla takip eden düşünceleri yakalamaya çalışırken gerçekten de kendini kaybetmişti. Bir anda içinde bulunduğu boşluğun dönmeye başladığını hissedince paniğe kapıldı. Bu sonsuz anın içinde bu yeni durum alışıldık değildi. Göremediği halde her yerin veya daha doğru bir deyişle bu hiçlik aleminin döndüğünü şiddetli şekilde hissediyordu. Midesi olması gerektiği yerdeyse az sonra kusabilirdi. Karanlıklar alemi ki “bu isim buraya yakışır” diye düşünmüştü, etrafında dönmeyi bırakıp bu sefer de sanki ondan hızla uzaklaşıyor gibiydi.
Sonra bir anda neler olduğunu anladı. Hiçbir yer dönmüyor veya uzaklaşmıyordu. Kendisi hızla bir yere doğru düşüyordu. Uzakta beliren zayıf ışık gittikçe kuvvetlenirken sona yaklaştığını düşündü. Çığlık atmak istedi ama sesini bulamadı. Işık kuvvetlendi ve büyümeye devam etti. Parlak beyaz ışık adeta karanlıktan daha kör ediciydi ve o kadar büyük bir hızla yayıldı ki karanlıklar alemini süpürüp yok etti. Gezgin ise düşmeye devam ediyordu. Bu sefer de beyazdan başka bir şey görmek mümkün değildi. Fakat bu kez uzay yolculuğu fazla uzun sürmedi. Bedeninde bir yere çarpmanın verdiği müthiş bir acı, kırılan kemiklerin çatırtıları ve sonunda yerini bulabildiği çığlığı ile nihayetinde başını da vurup kendinden geçti. Sonunda bir yere düşmeyi başarmıştı.
Ne olursa olsun ölüm de yaşam kadar zordu ve bir türlü rahat bulamamıştı. Yeniden kendine geldiğinde gözlerini açtı ve karşısında Ingrid’in kapalı gözlerini buldu. Tuhaf bir rüzgar dağınık saçlarını havalandırıyor ve yüzünde gezinmesini sağlıyordu. Yüzünde huzurlu bir uykunun izleri vardı ve o kadar güzel görünüyordu ki sonsuz boşluğa katlandığı için ödüllendirildiğini düşünebilirdi. Ingrid’in neden onun kollarında kendinden geçmiş olduğunu düşünmedi. Çiçeklerle dolu bir kırda tek başına duruyorlardı. Uzanıp yüzüne düşen saçları kenara çekti ve ona seslenirken bir anda gürleyen gökler yüzünden bakışlarını gökyüzüne çevirdi. Az önce neşeli parlayan güneş yerinde yoktu. Kapkaranlık gökyüzünden şiddetli bir yağmur aşağı iniyor ve yıldırımlar dans ediyordu. Bakışlarını yeniden Ingrid’e çevirdiğinde onu kollarında kanlar içinde buldu. Bedeni buz gibiydi ve hiç tepki vermiyordu. Kalbi Vaina tarafından açığa çıkartılmış ve ruhu alınmıştı.
Gezgin acı bir çığlık koyverirken ona sıkıca sarıldı. Bu nasıl olmuştu anlam veremiyordu. Kendi kalbi de parçalanıyor gibi hissediyordu. Gözyaşları dökülürken gözlerini sıkıca kapatmış ve aklını kaybetmek üzereyken tek yapabildiği ona sarılmaya devam etmek olmuştu. Sonra tuhaf bir şey oldu. Vaina’nın ona uzanan nazik elini anımsadı. Sonra da kalbini yarışını. Ama hayır bu bir hatıra değildi şu an gerçekleşiyordu. “Bu çok anlamsız” diye düşündü. Gözlerini açtığında hala Vaina’nın karşısında olduğunu ve ruhunun yok edilmek üzere olduğunu gördü. Demek hepsi bir anlık bilinç kaybında gördüğü bir kabustu. Etraflarındaki yoğun karanlığın Ingrid’in kılıcı tarafından parçalanışını gördü. Aynı anda ruhunun Vaina tarafından nasıl da emildiğini görebiliyordu. Fakat şimdi aklı kendi ölümünde değil Ingrid’deydi. Ona ne olacak diye düşündü.
Ingrid bir süredir savaşmanın etkisiyle ve aldığı yaralarla zayıf düşmüştü. Etrafına saçtığı ışık oldukça soluklaşmış, yarattığı yıldırımlar kuvvetsizleşmişti. Yine de pes etmiyordu. Vaina ile kurbanının arasına girmekten çekinmemişti. Kalan son gücüyle Vaina’yı durduramayacağını bilse de görevine karşı olan yemini insanı kurtarmasını gerektiriyordu. Her halükarda görevini başaramadığı için onun için hayat onurlu bir seçenek değildi. Zavallı adamla Vaina’nın arasında durmaya çalışırken cadıya doğru zayıf da olsa bir yıldırım küresi fırlattı ve zaman kazanmaya çalıştı. Aslında tüm bunlar gezginin takip edemeyeceği bir hızda gerçekleşiyordu. Ingrid zavallı adama baktı ve kurtarıp kurtaramayacağını anlamaya çalıştı. Tüm gücünü yarayı kapatmaya odakladı. Böylece onu taşımak kolaylaşacaktı. Ruhu henüz tükenmediği için şanslıydı.
Yara hızla onarılırken Vaina etrafını saran yıldırım küresinden kurtulmayı başarmıştı. Normalde böylesine bir kafesin onu daha uzun tutabilmesi gerekirdi ama Ingrid onun seviyesi için çok zayıf düşmüştü. Ingrid yarayı sonunda kapatmayı başardığında tek seçeneğinin insanı kurtarmak için buradan uzaklaşmak olduğunu biliyordu. Bu kaçmak sayılmazdı. Gidip yardım bulmalıydı. Zavallı adam hala hareket edecek güce sahip değildi bu nedenle onu taşıması gerekiyordu. Ona sarılırken normalde gizlemiş olduğu kanatlarının ortaya çıkmasını sağladı. Gezgin onun bir meleğe dönüştüğünü düşünüyordu. Vaina hızla üzerlerine atılırken uçmaya başladırlar. Ve hala dışarıda yağmaya devam eden yağmura karıştılar.
When the night has come
And the land is dark
And the moon is the only light we'll see
No, I won't be afraid
If the sky that we look upon
Should tumble and fall
Or the mountains should crumble to the sea
I won't cry
Just as long as you stand by me
Stand by me
…
If the sky that we look upon
Should tumble and fall
Or the mountains should crumble to the sea
I won't cry
Just as long as you stand by me
Stand by me
…
https://www.youtube.com/watch?v=dU2UUkYoeBs
Bu bölüme uygun şarkı oldu bu standart şarkı.
Girişi harika olmuş. Karakterin ruh halini çok başarılı aktarmışsın. Neyse ki kafasını toplayabildi gezgin. Heyecanlı bir bölümdü. Yeni bölümü bekliyorum. :))
YanıtlaSilduygu emanet.
Silbakalımlım neler olcaaak :)
Yaratıcı zihnine hayranım Deep :)
YanıtlaSilgeçmiş bahar mimozası.
Silyaz sen deeee :)
Yine her anını yaşadım, sonunda derin bir nefes alabildim :)
YanıtlaSilaytacrafts.
Sileveeet :)
Harika olmuş çok beğendim:)
YanıtlaSilBu arada iyi bayramlar diliyorum deepcim:)
düş tasarımcısı.
Silsana daaa :)
Bilincin kapalı olduğu anda ki dusuncelere hayran kaldım deep ❤ Vaina dışarı çıktığında kendine daha çok kurban bulabilir ve gücünü katlayabilir. Bizimkilere yardım çabuk gelir umarım. :)
YanıtlaSilfilm gündemi.
Silhadi işallah :)
Canı pahasına gezgini korumaktan vazgeçmeyen ingrid'e gitsin bu şarkı. Onu daha çok tanımak istiyorum deep 🙂
YanıtlaSil" Gece çöktüğünde
Ve toprak karardığında
Ve Ay görebildiğimiz tek ışık olduğunda
Hayır korkmayacağım
Sadece kaldığın sürece , yanımda kal
Ne zaman ki baktığımız gökyüzü
İncinecek ve düşecek
Veya dağlar ufalanıp denize dökülecek
Ağlamayacağım ,ağlamayacağım hayır göz yaşı dökmeyeceğim
Sadece kaldığın sürece , yanımda kal..." ⚘
film gündemi.
Silingrid pekiii :) stand by me evet yaa ne güzel sözler :)
Tek kelime ile Harika
YanıtlaSilkitabın iyisi.
Siltişkir :)
Kelimeler de oluşturulan hikaye de şahane👍
YanıtlaSildiary of meri.
Silsaaol sevindim :)
Kelimeye göre hikaye yazmak zor ☺️
YanıtlaSilderya.
Sileveeey tabisiii :)
Harika bir maceranın içine sürüklendim ya hadi bakalım... Keşki bizim de kanatlarımız olsaydı...
YanıtlaSilkayıp fısıltı.
Sileveey uçmak benim de düşüm :)