Şimdi minicik olsaydım Netflix’te Küçük Cadı Akademisi’ni izlerdim, Akko, Lotte, Sucy ile süpürgeye biner cadılık öğrenirdim ama zaten şimdi de aynı tür animeleri, dizileri, filmleri izleyip mangaları okuyorum. Hemen bir sürü oyun yüklerdim bilgisayarıma. Kreşten döndüğümde yani.
Saat 17’ye dek kreşte olurdum, kreşten annem alırdı işten dönerken ya da dedem ailenin özel şoförü olarak beni arabasıyla alıp eve getirirdi. Annem hemen bana omlet yapardı ben cadıları izlerken. Mucize Uğurböceği ile Kara Kedi elbette favorim olurdu.
Çok sessiz, çok kendi halinde, ürkek, çekingen, utangaç idim. Oturduğum yerde saatlerce oyuncaklarımla oynardım kendi kendime, hiç sesim çıkmadan. Her zaman odam oldu, hep odamda idim, oyuncaklarımla, hayallerimle. Çizgi film izlemek dışında tabii. Çok küçük yaşta okumayı yazmayı öğrendim, okula başlamadan Jack London, Agatha Christie okuyordum. Çok çalışkandım. 4 alsam 9 alsam ağlardım. Eve başım önde girerdim. Sürekli anne babamın arasında uyudum yıllarca.
Periler, melekler en sevdiklerimdi, halen de öyle, bu tür oyuncak gördüğümde hemen alırım, oyuncakları halen çok seviyorum ve alıyorum. Lego oyuncaklar örneğin çok gelişti şu anda süper oyuncaklar var veya monte oyuncaklar da çok iyi. Masabaşı oyunları da halen gözdem. Yani aile akrabalar arasında hep çok sevildim. Her yerden hep hediyeler geldi. Belki çocukluğum çok şeker geçtiği için büyümemekte ısrar ediyorum.
Sürekli oyuncaklarla oynamak en hatırladığım. Bebeklerle. Bebeklerle oynamak ve bebekli filmler izlemek tabii. Örneğin, bebeğim şimdi balerin olur, ismi de balerin bebek olur. Bir bebek daha olur o da onun öğrencisi. Ama bunlar bir yandan da kreşteler. Uyku ve yemek saatleri var. Uykudan kalkınca bale öğreniyoruz. Bebeğin ayaklarını açıp döndürürüm. Sınıfa gelince sınıf ayakkabısı giyiyoruz. Evdeki kanepe sınıf oluyor. Televizyon ünitesi de yatak. Köşedeki sehpa yatak odası.
Saat 17’ye dek kreşte olurdum, kreşten annem alırdı işten dönerken ya da dedem ailenin özel şoförü olarak beni arabasıyla alıp eve getirirdi. Annem hemen bana omlet yapardı ben cadıları izlerken. Mucize Uğurböceği ile Kara Kedi elbette favorim olurdu.
Çok sessiz, çok kendi halinde, ürkek, çekingen, utangaç idim. Oturduğum yerde saatlerce oyuncaklarımla oynardım kendi kendime, hiç sesim çıkmadan. Her zaman odam oldu, hep odamda idim, oyuncaklarımla, hayallerimle. Çizgi film izlemek dışında tabii. Çok küçük yaşta okumayı yazmayı öğrendim, okula başlamadan Jack London, Agatha Christie okuyordum. Çok çalışkandım. 4 alsam 9 alsam ağlardım. Eve başım önde girerdim. Sürekli anne babamın arasında uyudum yıllarca.
Periler, melekler en sevdiklerimdi, halen de öyle, bu tür oyuncak gördüğümde hemen alırım, oyuncakları halen çok seviyorum ve alıyorum. Lego oyuncaklar örneğin çok gelişti şu anda süper oyuncaklar var veya monte oyuncaklar da çok iyi. Masabaşı oyunları da halen gözdem. Yani aile akrabalar arasında hep çok sevildim. Her yerden hep hediyeler geldi. Belki çocukluğum çok şeker geçtiği için büyümemekte ısrar ediyorum.
Sürekli oyuncaklarla oynamak en hatırladığım. Bebeklerle. Bebeklerle oynamak ve bebekli filmler izlemek tabii. Örneğin, bebeğim şimdi balerin olur, ismi de balerin bebek olur. Bir bebek daha olur o da onun öğrencisi. Ama bunlar bir yandan da kreşteler. Uyku ve yemek saatleri var. Uykudan kalkınca bale öğreniyoruz. Bebeğin ayaklarını açıp döndürürüm. Sınıfa gelince sınıf ayakkabısı giyiyoruz. Evdeki kanepe sınıf oluyor. Televizyon ünitesi de yatak. Köşedeki sehpa yatak odası.
Ne tatlı bir çocukluk, büyümek istemeyene şaşmamalı:)
YanıtlaSilİçindeki çocuğu hala kaybetmediğini yazılarınla öyle belli ediyorsun ki deep. Hayal gücün harika, Seviyoruz seni :)
YanıtlaSilNe güzel bir çocuklukmuş bu böylee:)) İçinde ki çocuğu hiç kaybetmemen dileğiylee deep :)
YanıtlaSilYazdık deep...
YanıtlaSilOdanın olmasını kıskandım...
Okula gitmeden okumayı öğrenmen harika bir şeymiş,mutlu bir çocukluğun olmuş gibi, büyümek benimde hala reddettiğim bir şey. Balerin bebek Ekinin bana söylediği bir şeyi hatırlattı son günlerde en çok güldüğüm cümle :) diyor ki.. Senin hiç balerin tanıdığın var mı? Yani benden başka..
YanıtlaSilBarbie bebeklerle oynamayı ben de severdim bir ara, buz pateni yapan sindy almışlardı bir arada, en çok onu severdim hafta sonları buz patenine götürürdü annem roxette listen to you heart çalardı ben düşüp kalkarken buz pistinde.Ve barbilerle hala oynuyoruz biz etrafta teyze benimle oynar mısın diye dolaşıp duran küçük bir canlı olunca mecburen :)
aytacrafts.
Silbahçeli 7. cadde girişinde vardı paten :)
Orası evet :)
Silaytacrafts.
Siloleeeey :)
Halen çocuk ruhlu, tatlı, iyi kalpli canım Deep :) Keşke herkes sen gibi olsa :)
YanıtlaSilŞimdiki cadıcılık büyücülük işleri bizim zamandaki gibi güzel değil bence, benim kuzucuklar bakıyor oradan biliyorum biraz :) halbuki gölgelerin gücü adına ben she-ra vardı , Peter Pan'ın peri tozlu Tinkerbell'i. Mucize Uğurböceği güzel ama bak :)
YanıtlaSilBenim tek bir bebeğim vardı, ona da gözüm gibi baktım, yeğenlerim bile oynadı onunla:)
https://akkurttaha.blogspot.com/2022/08/agac-ev-sohbetleri-158.html
YanıtlaSilsevgili taha nın yazısısı :)
https://fairytaleess.blogspot.com/2022/08/nasl-bir-cocuktum-anlarla-anlatm-agac.html
YanıtlaSilsevgili ilkay ın yazısısı :)
https://vaktidem.blogspot.com/2022/08/agac-ev-sohbetleri-158.html
YanıtlaSilsevgili vakti dem in yazısısı :)
https://aytaccraftsveparmakbebekler.blogspot.com/2022/08/agac-ev-sohbetleri-158.html
YanıtlaSilsevgili aytacrafts ın yazısısı :)
https://kaplandiary.blogspot.com/2022/08/agac-ev-sohbetleri-158.html
YanıtlaSilsevgili kaplan diary nin yazısısı :)
http://yuregiminiklimi.blogspot.com/2022/08/agac-ev-sohbetleri-158.html
YanıtlaSilsevgili yüreğimin iklimi nin yazısısı :)
Hala içindeki çocukla yaşayabilmen ne güzel Deep :)
YanıtlaSilOnursal eş başkanları cuk oturmuş:)) Bence bu konuyu biraz büyüyünce yaz sen iyisi mi:)))
YanıtlaSilBöyle de tatlış çocukluğu olunca insanın heralde ondan büyümek istemez. :)
YanıtlaSilNe tatlı bir çocukluk geçirmişsin deepcim:)
YanıtlaSilNarnia'nın Günlükleri'ni bilir misin o da harika bir kitap ve filmi var.İçindeki çocuğu bırakmayanlar için güzeldi bence :) Senin sayende bende çizgi film izlemek için erken kaldığım çocukluk günlerimi hatırladım.O çocuk hep içimizde onunla konuşmak iyi gelebilir mesela :) Sevgiler.
YanıtlaSilfatofan.
Silnarnia okudum tabii :)
Bir sürü şey hatırlıyorum😂
YanıtlaSilHep çocuk kalsak:) Sevgiler…
YanıtlaSilYazılarının geçmişi çocukluğuna dayanıyormuş. Sevdiğin değerlere sarılıp onları bırakmamanı takdir ettim. Hayatında yeni sayfalar açmışsın ama çocukluğuna da sırtını dönmemişsin.
YanıtlaSilHep böyle kaal :)
müfred.
YanıtlaSilhımm bilemedim :)
https://ucunkuslar.blogspot.com/2022/09/agac-ev-sohbetleri-158.html
YanıtlaSilsevgili makbule abalının yazısısı :)
https://adadenizi.blogspot.com/2022/08/agac-ev-sohbetleri-158.html
YanıtlaSilsevgili ada denizi nin yazısısı :)
bu hafta yazanlar:
YanıtlaSiltaha akkurt
makbule abalı
ada denizi
vakti dem
aytacrafts
yüreğimin iklimi
kağıttan dünyam
kaplan diary
deeps
:)
Çizgi filmler ve oyuncaklar. Çocukluğumuzun hep bir parçası. Şimdiki çocuklar oyuncakla bile zor oynuyor. Legolar ve masabaşı oyunlar da oynaması keyifli olanlardan.
YanıtlaSilbir pembesever.
Sileh şimdi internet ve telefon var :)