Sıcakta yaz akşamlarında balkonlarda damlarda uyuyanlar oluyormuş, ne güzel, şehirde balkonda uyumak çok da keyifli olmuyor. Yıldızlar zor gözüküyor, binalardan dolayı. Belki de kırlık yerde damda uyusam, korkarım, beş yıldızlı otelde uyunabiliyor ama, şezlongda.
Daha küçükken Ankara-İzmir otobüsünde, annem, dayım, teyzem, yolculuk yaparken, Köseoğlu Turizm ile, yazın, yaz tatilinde, gece, yolda önümüzde bir portakal kamyonu devrilmişti. Yolcular dışarı çıkıp yere battaniye serdiler. Çok uzun bekledik. Annem beni de dışarı çıkarttı, birinin battaniyesinde yere koydu, dayım teyzem sigara içmeye gittiler.
Karanlıktı, serindi hava ama asfaltın sıcağı battaniyeye geçiyordu. Uzanıp öyle izlemiştim etrafı. Kocaman ay vardı, dolunay. Birisi bana bir şey vermişti. Çikolata kaplı çubuk kraker. İçinde de çikolata dolgusu vardı. Çocuğum ya utanmıştım alırken. Onlar sanırım üniversite yaşındaydı.
Sıcakta sanki nefes alamıyormuş gibi oluyor insan. Yani nefes alınıyor tabii de nefeste oksijen yokmuş gibi. İçinde oksijen olmayan nefes alıyoruz şehirde. Oksijen turizmi olarak ormana veya sahile gitmeli. Hani suya doyamamak gibi nefese doyamamak.
Yani sanki yangın var gibi sıcak. Şapka bile olsa güneş çarpabilir. Rüzgar da sanki fön makinası gibi esiyor. Anneannemin dikiş makinasının basamak yerine oturur oynardım küçükken, salıncak gibi gelirdi. Masa gibi yerin içinden makine çıkardı. Zenith.
Dün gece rüyamda, ekşi yiyemiyorum diye tatlı erik icat ettim. Bir ağaca dal aşıladım. Dal takıyorsun ağaca. Meyvesi oluyor. Onu yapmaya çalıştım. Olmuştur inşallah. Bir dahaki rüyamda yerim artık.
Harika rüyaların var deep :) geçen hafta çok sıcaktı balkonda uyumak bile güneş çıkana kadar sonrası uyku yok ne yazık ki...
YanıtlaSilcamdan düşler.
Silya sorma sabah bile çok sıcak evet balkonda :)
Köyde yıldızları seyretmek daha kolay... Daha net izleyebiliyor insan. Bazen çocukları balkonda yatırıyorum. Yıldızları çok görmeseler de dolunayla uyuyorlar. Tatlı erik de güzel rüyaymış. Üç vakte kadar ağzının tatlanacaği bir haber alacaksın diye bir de rüyanı yorumlamış olayım.:)
YanıtlaSilebemkuşağı.
Silbalkonda yatmak çok keyifli :) yorum teşekkür ederiim :)
Köseoğlu Turizmi anımsıyorum ben de, Ankara-Didim yolculuğu yapmıştık iki katlı bir otobüste, yanımızda bilumum zerzevat; ay çocukluğuma ışınladın beni :)
YanıtlaSilgeçmiş bahar mimozası.
Silay ne güzel oldu nostaljii :)
O çocuk utangaçlığı ne güzeldir :)
YanıtlaSilyaşamdan yazılar.
Silgitmiyor o utangaçlık yaa :)
Kırsalda yıldızları seyretmek büyük bir keyif. Tarlada en çok sevdiğim şey de bu sanırım. Ama dediğin gibi şehirler fena. Balkona çıksak araba gürültüsü, açılıp kapanmayan kazıların tozu, çevredeki güçlü ışıklar, sinekler...
YanıtlaSilada denizi.
Siltarlada ebet tahmin ediyorum :)
Tatlı erik rüyası, dışarıda yatma bende bu sene terasta yatıp yıldızları seyretmek istedim. Annemle babam terasta yatarlarlardı. Ege yazları sıcak özellikle temmuz ağustos. Çocukluğumuzda Gediz depreminde dışarıda uyumuştum. Yıldızları köyde balkonda izleyebiliyorum. Dün gece yatarken ay vardı. Camı açmıştım. Yataktan ayın cama yansımasıyla uykuya daldım. Odama ay doğması çok güzel. Sevgiler. Deep.
YanıtlaSilparıldayan çiçek.
Silne güzel yorum oldu buu :)
Tatlı erik için tuz kullanabilirsin güzel oluyor o zaman tadı :)
YanıtlaSilblog detektifi.
Silpekuuu :)
Kuşadası'ndayız. Genişçe bir balkonumuz var. Geceleri uyunabilir ama son bir hafta yaprak kımıldamıyor. Bazen serin bir esinti çıksa da genelde oldukça sıcak geçiyor havalar.
YanıtlaSilGençliğimin Ankara İzmir yolculukları hep Pamukkale Turizm otobüsleriyle geçti. Uzun bir aradan sonra bu cuma gecesi yine aynı şirketin otobüsüyle İzmir'den Ankara'ya doğru bir nostalji yaşayacağız. Arabayla gitmeye kalksam 5.000 TL. Gidiş, dönüş ve şehirde iki gün dolaşmanın karşılığı. Tabii bir de radara falan takılmazsam:) Bu yüzden kişi başı 350 TL bilet parası ucuz geldi. İki kişi gidiş dönüş 1.400, şehir içiyle birlikte olsun 2.000 TL. Yazından aldığım ilhamla, ilk molada gökyüzüne, yıldızlara bakacağım:))
kaplan diary.
Silaz kaldı sonbahara :) 350 mı ooo :) iyi yolculuklar :)
Ben de çok özenmişimdir ama hiç denemedim.Yine de mümkün olduğu kadar yaz akşamları yıldızları izlemeye çalışıyorum😊
YanıtlaSildiary of meri.
Sileveet ya yazın ne güzel gök :)
:) Ekşi erik bende yiyemiyorum, bir sonraki rüyaya beni de çağır.
YanıtlaSilshe is the man.
Silhihi pekuuu :)
Çocukluk ne güzel bir şey, o an için seni mutlu eden minicik bir ayrıntıyı bile hatırlayabiliyorsun.Babannemin bahçesinde uzanıp izlerdik kuzenlerimle, o evde gökyüzü çok büyük görünürdü ve yıldızlar sanki daha çok ve daha yakınmış gibi gelirdi, yüksek binalar yoktu kocaman bahçenin ortasında uzanmış biz, onlarca yıldız kaydığını görürdük, ne güzeldi. Rüyanı çok sevdim, meali çiçekler açtıracaksın, iyi şeyler dolacak hayatına, ektiğin tohumlar meyve verecek, bolluk bereket olacak :)
YanıtlaSilaytacrafts.
Silne güzelmiş anıların. rüya yorumu için saool :)
Ekşi yeşil erik sevemeyenlerden biri de benim. :) Ben mürdüm erigini seviyorum. Onun dışında kuru erik de çok güzel oluyor.
YanıtlaSilAsfalta uzanmak, yıldızları seyretmek, hafif serin bir yaz akşamı, çocukluk... Ne kadar hoş bir anı <3
küçük kara balık.
Silmürdüm güzel tabii, kurusu da hıhıms :) senin de vardır ne güzel anıların böyleee :)
17 Agustos depreminde dışarda yatmıştık, yerlerde kilimlerin battaniyelerin üzerinde. Evden çok daha rahat gelmişti :(
YanıtlaSilmehtap.
Silhımm anlıyoruum :)
Bu yazılarını çok seviyorum:) sıcaktan şikayetçiyim ben de, neyse bugün hava kapalı şansıma:))
YanıtlaSileren.
Silhadi az kaldııı sonbahara :)
Bizim burda da uyunmaz. Tilki, sincap, börtü böcek herşey gelebilir 🤣
YanıtlaSilderya.
Silamaniiin :)
Böceklerden ben de korkarım valla. Ama böyle seçicilikle kaybediyoruz güzel deneyimleri :)
YanıtlaSilvulnicure.
Silebet doğruuuu :)
ilkay.
YanıtlaSilekşi acı tuzlu yok bende sadece tatlı var :) ne güzel bir anı. fırsatın olur yaa yine gidersin balkanlara :)
müfred.
YanıtlaSilbu mine çiçeğinin çeşitlerinden biri yanılmıyorsam :)
ilkay.
YanıtlaSilanladım, güzel, gitcen artık bir şeklide, balkanlar ucuzdur ama o gezi çok pahalı olmaz, maaşa geçince gidersin daha rahat :)
Haklısın, şehir yaşamı aslında insanın doğasına aykırı bir hayat tarzı. Yani normali tüm insanların ayağı toprağa, çimene basmalı, ağaçtan meyve toplamalı, temiz hava almalı ama nerede? Ya çok zengin olacaksın bahçeli villalarda, malikanelerde oturacaksın ya da köyünden hiç çıkmayacaksın ama köylü, çiftçi de çocuğum okusun vs. diye köyünü terk ediyor ya da ürettiğini satamıyor, sefalet çekiyor yine şehre geliyor :( eminim köyünün temiz havasını hepsi özlüyordur...:( ha bir de çadır kurup yaşamak var :) tabii elektrik, su, tuvalet nasıl olacak? Kötü adamlar gelirse diye elin tüfek tutacak filan....yani...zor:(
YanıtlaSilbücürük ve ben.
Silkırsalda çiftlikte yaşamalı :)
Bu dördüncü ya da beşinci gelişim her seferinde bir şey oldu çıkmak zorunda kaldım. Asfaltta yattığın anı çok güzeldi. Etrafa portakallar saçılmıştır. Onlara yakın konuşlansaymışsın yer turuncu gökte ay bir elinde çubuklu çikolata... Kendi anımmış gibi sahiplendim vallahi. Unutmam bu anı. :) Memlekete giderken lastiği patlayan otobüsümüz yüzünden bizimde böyle zoraki beklememiz olmuştu tüm otobüs dışarda volta vaziyetleri... Ama seninki gibi renkli değildi :) Gece dışarıda yatma işini yazları gittiğim köyümde çocukken yapardık. Uçan böcüleri saymazsak -ki rüzgar yoksa olurlardı- samanyolu manzarası eşliğinde keyifli olurdu yatmalar. ;)
YanıtlaSilfilm gündemi.
Silayy ben de bazen bloglarda çocukluk anılarını okuyunca kendi anımmış gibi mutlu oluyorum :) oh ne güzel samanyolulu uyku :)
Çocukken deprem olunca biz de evin önünde yere battaniye serip yatmıştık. Ne saçmalamışız, bari açık bir alana gitseydik. 😅
YanıtlaSilEriği çok severim. :)
duygu emanet.
Silhımm deprem tabii ya binasız yerlere gitmeli ama herkes deneyimsizce kimsenin aklına gelmeyebilir tabisi :)