Sayfalar

11 Kasım 2024 Pazartesi

AĞAÇ EV SOHBETLERİ 273



Ağaç Ev Sohbetlerimiz devam ediyor. Her hafta bir sohbet konusu buluyoruz ve o konuda yazıyoruz. Herkes yazabilir, herkes sohbet konusu bulabilir.

Haftanın konusu: "Turizmin faydası çok. Ama çevreye ve yerel halka da faydalı mıdır?"

Turizm büyük bir sektör, endüstri ve bütün dünyada gittikçe büyüyor. Paris, Venedik, Roma gibi şehirler örneğin her yıl milyonlarca turist alıyor. Ekonomik açıdan ülkelere büyük bir gelir kaynağı. Kültürel, tarihsel açıdan da insanlığa faydalı. Doğa turizmi de öyle.

Ülkemizde de birçok sahil kasabası sakinleri özellikle esnafı turizm istiyor. Buna gelişme deniyor ve hep daha çok turist istiyorlar. Turist demek para demek. Bu yönden herkes haklı. Sıradan halk ise turizm istemez. Kasabaları sakin ve bilinmeyen olarak kalsın isterler. Bizde hep deriz ya, Bodrum bozuldu, gibi. Bari Bozcaada bozulmasın, gibi. Bozcaadaya herkes gitmesin. Bu arada gerçekten de bozulmasın Bozcaada. Bozukcaada olmasın.

Esnaf turist ister halk istemez. Sakinler sakinlik istiyor. Yani şimdi turizmin demekkisi faydası da var zararı da var. Faydası çok olsa gerek. İş, aile, arkadaş ziyareti amaçlı turizm vardır. Bir de tatil, gezmek.

Yolculuk genellikle rekreasyonel bir aktivite sayılır. Bu yönde faydası, turistler döviz bırakır. Ülke ekonomisi güçlü olur, tüketim canlanır. Ayrıca, farklı ülke insanları, kültürleri, tarihleri birbirine yaklaşır. Bu da bir ilerleme ve eğitim.

Ama turist çöp de bırakır. Yani örnekse Türkler çöp bırakır. Orta Doğulular çöp bırakır. Avrupalılar bırakmıyor tabii. Hatta çöp bidonu bile bulamazsınız yani Avrupada. Çikolata ambalajı elinizde kalır. Ama bizde turizm demek çöp demek. O zaman bizde yurtiçi turizm olmasın. Denizlerimiz bari temiz kalsın. Ancak tekne ile açılınca bizde deniz temiz.

Kültür ve gelenekler de turizm ile bozulabilir. Ama para ile gelenek savaşınca hep para kazanır. bizim gibi ülkelerde tabisi. Avrupada 1500 yıllık binada yemek yersin, bizde 100 yıllık restoran olsa rekor olur bu.

Zamanı olan ve isteyenler yazsın işte yineğğ!

9 yorum:

  1. Yararı da var, zararı da. :)

    YanıtlaSil
  2. Bizimkiler turist olmasalar da etrafı kirletmeyi beceriyorlar.

    YanıtlaSil
  3. Bizde gelenek falan hak getire ya çok üzücü cidden her yer ucube binalarla dolu :') İstanbul'daki tarihi yapıların önemli bir kısmı da tarumar edildi 50lerin sonunda çok acı koca bir şantiye alanı idi aziz İstanbul... Uzun lafın kısası ne avrupalilasabildik ne de kendimiz kalabildik memleketin ciddi bir kimlik krizi var uzun zamandır...

    YanıtlaSil
  4. Turizme açılması gereken pek çok il ve ilçemiz var. Halkına da faydası da olur yeter ki hepsi birbirine benzeşip aradaki güzelliklerini yitirmesinler kendi kültürlerini korusunlar.

    YanıtlaSil
  5. Aslında turizmi Anadoluya da yaymak lazım. Yani Kapadokya dışında, antik kazı çalışmaları devam eden yerler olabilir, kaplıcaları daha işlevsel kullanabilirler, ilginç kayaç örneklerinin olduğu yerlerde keşif turları yapılabilir. Gerçekten sevilme potansiyeli olan çok fazla yer var. Muhtemelen ülkenin her yerini görülmeye değer kılarsak, tek bir bölgedeki yoğunluk azalır ve 4 mevsime bölünür gibi geldi bana. Tabi TL kullanan bizleri de küstürmemeleri lazım. Bu işe yerli turist olarak bakınca kalbimiz kırılıyor, cüzdanımız alev alıyor, kredi kartlarımız taksitlere bölünüyor.

    YanıtlaSil
  6. Her taraf arap ...artık turist de sevmez oldum.
    Turizm diyoruz da ben ne vereceğim kadar kimler geliyor , bu akış ne yönde değişti Gelen ne getiriyor ama bi de ne götürüyora bakmak lazım.Trabzon arap kenti oldu..sevmiyorum artık turist murist

    Sevgiler

    YanıtlaSil
  7. Ekonomik açıdan faydalı ama bazen turist çokluğu bunaltıyor sanki:)

    YanıtlaSil
  8. İtalya’da mıydı neydi. Halk bitmiş turistten. Bazı bölgelere giriş için turistlerden ekstra para istenecekti en son. Sonra ne oldu bilmiyorum.

    YanıtlaSil
  9. Yerele zarar vermeyen turizm faydalıdır, kabul. Ama Uzungöl'de olduğu gibi arap turist geliyor diye ağaçları kesip ev yapıp araplara satarsan, Türkçe tabelaları kaldırıp her yeri arapça tabelalarla doldurursan, doğayı harap edersen; bunun adı turizm değil yağmacılık olur.
    Adabıyla gezip, yerele saygı duyan turist elbette gelsin, ülkemizi görsün. Ama aynı turist boğazın en güzel yerinde ev alınca beni de bir kaşıntı tutuyor :) Yerel halkın ulaşamadığına turistler ulaşınca gerçekten de dengeler bozuluyor. Sonra da insanlar turistleri kazıklamaya başlıyor falan...
    Denge şart, her şeyin aşırısı ve kuralsızı zararlıdır diyor ve kaçıyorum :)

    YanıtlaSil