Apartmandaki kadınlar hep bu kadın hakkında konuşurdu filan. İşte, çocuğun babası kim acaba, bu kadın kimin metresi acaba gibi. Kötü kadın diye düşünülürdü. Apartmandaki kız çocukları da annelerinden duyardı tabii bu lafları. Kötü kadın bu ama acaba neresi kötü, neden kötü? Çocuklar apartman girişinde oyun oynarken, bebeklerle toplarla, kadını içeri girip çıkarken görürlerdi. Gündüzleri kadın alışverişten filan dönerken, gezmekten.
Kadının oğlu ile oynamalarını istemiyorlardı apartman kızlarının, anneleri. Kızlar da hep duyuyor tabii kötü şeyler kadın hakkında, kadın metres filan, metres nedir onu da bilmiyorlar. Girişte top oynarken kızlar, şantözü gördüklerinde başlıyorlardı hemen:
Metresi beş liraaa! Metresi beş liraaa!
Kadına laf atıyorlar yani. Kadın da cevap vermezdi. Ne acımasız küçük kızlardı onlar.
Sonra, bir gün apartmanda yaşayan bir yaşlı teyze, bağırmaya başladı, ah ayaklarım ellerim diye. Yanında iki oğlu vardı, büyük ama ikisi de boşanmış ve ikisi de çalışıyor. Öğretmen ve güvenlikçi olarak. Teyze yalnızdı. Sesi duyan şantöz, teyzeye yardıma gitti, ambulansı çağırdı, ambulans ile iki kişi gelmişti, bir de şantöz, kadını taşımak zor olduğu için şantöz kapıları çaldı. Çıkan teyzelerle yaşlı hasta teyzeyi taşıdılar ambulansa, şantöz götürdü hastaneye. Sonra oğulları geldi.
Bu olaydan sonra kimse onun hakkında kötü bir şey diyemedi.
https://www.blogdedektifi.com/2022/06/agac-evi-sohbetleri-148.html
YanıtlaSilsevgili blog detektifi nin yazısısı :)
https://kaplandiary.blogspot.com/2022/06/sevgili-deeptone-tarafndan-edilen-agac.html
YanıtlaSilsevgili kaplan diary nin yazısısı :)
https://adadenizi.blogspot.com/2022/06/agac-ev-sohbetleri-148.html
YanıtlaSilsevgili ada denizi nin yazısısı :)
önyargıyı parçalamak atomu parçalamaktan zordur. :)
YanıtlaSilhahahahhahahaha, ya sen yok musun Deep :)))
YanıtlaSilİkaz ettim Blog Dedektifi' ni de.. :)
Aktardığın olay çok doğru, eski zamanlarda mahalle ve sokaklarda çok daha fazlası yaşanırdı.
:))))) aaa aaa bööörüme bööörüüümmeee vuruyolar yaahhuuu kafam biraz dalgındı ondan olmuş :)) Öğrenmiş oldum :) :)
Sil😁😁😂😂😂😂
Silbende yazdım deep
YanıtlaSilhttp://yuregiminiklimi.blogspot.com/2022/06/agac-ev-sohbetleri-148.html
YanıtlaSilsevgili yüreğimin iklimi nin yazısısı :)
Ah ne iyi bir örnek aslında... Ve acımasız küçük kızlar evet, çocukların ilginç bir acımasızlığı oluyor.
YanıtlaSilyazdım :))
YanıtlaSilhttps://sevdadanyazilar.blogspot.com/2022/06/agac-ev-sohbetleri-148.html
YanıtlaSilsevgili sevda ünlü nün yazısısı :)
Önyargılı kek, mmm nefis olur:)
YanıtlaSilAnlattığın gerçek öykü üzerine çok şey söylenebilir. Niye kendi işimize bakmıyoruz da başkalarının ne olduğu, ne yaptığıyla ilgileniyoruz. Herkes kendi sorumluluğunu taşır. Eğer verdiği bir rahatsızlık yoksa kimin ne yaptığı bizi niye ilgilendirsin? İster metres olsun, ister fahişe. Sonuçta onlar da insan. Benim nazarımda onlar herhangi bir cumhurbaşkanı eşinden daha az muteber değildir. Bir insan olarak cumhurbaşkanı eşlerinden belki de daha üstün, daha ahlâklıdırlar. İşte benim katı hümanistliğim böyle bir şey. Ne yazık ki millet olarak ahlâkı başka yerlerde arıyoruz. Öykünün sonunda kadın örnek bir davranışta bulunmuş. Bu durum, komşuların önyargısını ne ölçüde değiştirmiş olabilir sence? Vay canına, kadın metres olmasına rağmen dara düşen yaşlı teyzenin yardımına koştu mu diyecekler? Metreslerin, fahişelerin de bizler gibi birer insan olduğunu kabullenecekler mi? Bu olaydan sonra komşuların ön yargısı değişti mi? Elbette hayır.
Önyargı konusunda bir şey anlatayım:
Genel olarak kadınlar iyi sürücü değildir, park etmesini pek beceremezler. Böyle bir önyargı var mı? Var. Ne zaman önümde, arkamda bir kadın sürücü görsem içimdeki ses eyvah der. Ender de olsa erkeklerden çok daha iyi araç kullanan kadın sürücülere de rastlıyoruz elbette. Fakat o kadar azlar ki, bizim önyargımızı değiştirmek için yeterli olmuyor:))
Ben hazır almıyorum deep evde kendim yapıyorum :)))))))))))
YanıtlaSilDüzenlemek için geç kaldım sanırım :) Öykü güzelmiş :)
acımasız çocuklar sizi, önyargı kekini artık sizlere yasaklıyorum :))
YanıtlaSilÖyle ya da böyle herkesin ön yargılı olduğu bir an olmuştur ya da olur. En az bir kez şöyle bir cümle kurmuşumizdur' "Onun hakkında biraz önyargılıydım ama beni haksız çıkarttı." Mevzu bahis kitap olur, yazar olur, film olur, iş olur, yeni tanıştığımız biri olur... Bazen de evde yapmaya gerek kalmaz; komşuda pişer bize de düşer; başkasının hazır ön yargısına ortak oluveririz. Kulaktan dolma şeylerle fikir sahibi olduğumuzu sanıp işin sonunda yanılıveririz. Bu yüzden temelsiz önyargılara değil de sezgilerimize güvenmeyi öğrenmeliyiz.
YanıtlaSilÇocukların öyle konuşmaları o kadar acı ki. O yaşta kötülük tohumları ekiliyor çocuklara.
YanıtlaSilKelimeleri dans ettirmiş yine bizimki 💙
YanıtlaSilÖn yargı ile yoğuruyorlar hamurumuzu..geleneksel sporumuz o bizim.
YanıtlaSilBen de yazmaya çalışiiimbugün
Sevgiler
Önyargı kolaydır. Hemen yargılayıp hüküm verebilirsin. Diğer türlü olsa iyiliğin ve kötülüğün bireysel olduğunu bilmen gerekir. Ona göre kafa yorman gerekir. Ne gerek var değil mi kafamızı yormaya. Yapıştır gitsin önyargıyı:)
YanıtlaSilhttps://tozzerresii.blogspot.com/2022/06/agac-ev-sohbetleri-148.html
YanıtlaSilsevgili murat karakılıç ın yazısısı :)
Ah şu önyargılar! Yaw ne acaip bi toplumuz! Bizimde mahallemizde bir ablamız vardı. Artık yok. Benzer dedikodular yaparlardı onun hakkında da . Ne uyuz olurdum. Mekanı cennet olsun:( Sevgiler…
YanıtlaSilİnsanlar kötü fikirli azizim, peşin hüküm vermeye pek meyilliler. Anlattığın olayda konuya harika örnek olmuş.
YanıtlaSil