Sayfalar

25 Ekim 2022 Salı

ÇOCUK ALDIRMAK MI ÖLDÜRMEK Mİ?


 



Kürtaj, genel olarak dünya üzerinde çözülemeyen, tartışılan konulardan biri. Çözülmesi de çok zor. Etik anlamda, dinsel anlamda çözümler var ancak yasal olarak çözümü henüz yok.

Kişiler, ülkeler halen kendilerine göre karar veriyorlar. Özgürlük açısından bakınca bu doğru zaten. Benim bedenim diyenler özgürlük açısından bakıyorlar. İster doğururum ister aldırırım. Böyle bakınca tamam da bir yandan da özgürlüğün karşısında cinayet var. Yani sen özgürsün, doğurmuyorsun, aldırıyorsun, tamam da bebeğin veya ceninin de özgürlüğü var. Cenin de doğmakta özgür, bebek de yaşamakta özgür. Bazı ülkelerde, bebek doğduktan sonra kordonu kesilmezse yaşıyor sayılmıyor, canlı sayılmıyor, iğne ile öldürülüyor, özellikle doğan bebek sakat ise. Kordon kesilince insan sayılıyor.

Özgürlük için denir ya, senin özgürlüğün bittiği yerde bir başka insanın özgürlüğü başlar. Bir bebek ne zaman insan olur? Bunun üzerinde net bir anlaşma yok. Birçok ülkede bebek doğduktan sonra artık insan olarak kabul ediliyor. Başka yerlerde bebek ana rahmine düştüğünde canlı sayılıyor. Diğerlerinde iki ay sonra insan ve canlı kabul ediliyor. Doğup ilk nefes aldığında veya ana rahminde de nefes aldığında insan kabul edilebiliyor.

Bu durumda onu öldürmek bir tür cinayet oluyor. Oluyor mu olmuyor mu? Bebek rahimdeyken canlı organizma ancak insan mı? Bu noktada şu var ki, bebeğe ruh geldiğinde veya ruh üflendiğinde o artık bir insandır. Ruh ne zaman üfleniyor? Ceninin ilk günlerinde mi? Bebek ne zaman düşünmeye, hissetmeye başlıyor? Bu konuda herkes farklı düşünüyor. İnsan nereye dek özgür? Bu noktada önemli olan bu konuda yasa ne olmalı? İnsanları kürtaja zorlamalı mı? Serbest mi olmalı?

Bir insan bir aile çocuk bakmaya uygun değilse de acaba çocuk doğmalı mı? Diyelim anne uyuşturucu bağımlısı, çocuğu var ancak öyle gidiyor ki kafası, çocuğunu tanıyamaz hale geliyor, kocası ile boşanmışlar, kadın kafası uçmuşken kocasını arıyor, sen çocuğumu çalmışsın, klonlayıp getirmişsin diyor, bu çocuk benim değil al. Bu çocuk bu kadında kalmalı mı? Yoksa kadın özgür mü? Ya da anne baba alkolik, çocuğun farkında bile değiller, hatta çocuğun altını bir iki ay değiştirmemişler, çocuğun poposunda kurtçuklar oluşmuş. Bu bebeği onlardan almak yine de zor. Özgürlük açısından düşününce. Bu noktada sosyal sistem araya girmeli.

Ülkemizde de insanlar rahatlıkla kürtaj oluyor. Ama, zengin ülkelerde olduğu gibi, insanlar doğurunca çocuğa bakamazsa devlet araya girip ona iyi şartlarda bakım sağlamıyor ya da çocuk doğurana çok iyi aylıklar ödenmiyor. Zengin ülkelerde o nedenle genç yaştaki kızlar bile rahatlıkla doğuruyor.

Dünya üzerinde genelde insanların özgür olmasına doğru bir eğilim var. Ancak, özgürlüğün bir sınırı olmalı mı? Yasal olarak yani. İnsanların çalışmama özgürlüğü de var. Gelişmiş ülkeler bu sorunu çözmüş. İstemeyen çalışmıyor, devlet ona bakmak durumunda. Ama onlara ödenenler de vergilerden çıkıyor. Yani çalışmama özgürlüğünü çalışanlar sayesinde alabiliyorlar. Bu bir özgürlük mü? Bu nedenle çalışanların sayısı azaldığı için çalışanlar da yüksek maaş istiyor.

İnsan, özgürlüğün de suyunu çıkarıyor, insanları kısıtlamanın da. Yıllar geçtikçe insanoğlu bu sorunları çözecek elbette.

17 yorum:

  1. Bir sürü yöntem var çocuk sahibi olmamak için, bir cana kıyacaklarına işin bu tarafına yönelmeli insanlar.

    Özgürlük tehlikeli bir kelime , ucu açık ve istismara uygun. Yapılan her şeyin ardına ben özgürüm istediğimi yaparım denilirse insanlar bir arada nasıl yaşayacak.

    Bizde de devlet baksın çocuğa kafası oluşmaya başladı.Ciftler ayrılıyor hem kendileri bakamıyor, bakmıyor çocuklarına hem eşleri baksın istemiyor, devlet alsın diyor .Müge abla sayesinde görüp duyuyoruz :) Devlet çocuğa baksın elbet ama o sözde anne babalara da yaptırım uygulasın, elini kolunu sallayarak toplumda dolanmasınlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. vakti dem.

      evet haklısın, korunma yöntemi çok da bunu bilmeyen, umursamayan insan da çok dünyada, bu nedenle bir dolu ergen bu duruma düşüyor. özgürlük evet haklısın yine. devlet yaptırımı, evet evet sosyal hizmetler yoluyla bu anne babalar eğitilmeli, ayrıca iş sahibi olmaları sağlanmalı. bizim ülkede zor bu işler şimdilik, keşke bir japonya olabilsek, eğitimde yani, çocukluktan sorumluluk almaya başlanmasını sağlayabilsek :)

      Sil
  2. müfred.

    hımm belki 40 gündür o zaman, 40 günden sonra insan kabul ediliyor demekki bebek. Zina tabisi evet de bunların hepsi eğitim işi işte :)

    YanıtlaSil
  3. Çok yönlü ve karmaşık bir konu gerçekten. Ama ben dini ve vicdani yönünden bakmayı tercih ediyorum açıkçası. Diğer yorumlarda arkadaşların belirttiği gibi bir cana kıymak yerine önlem alınabilir, böyle düşününce cinayete kadar varabilir konu. Ağır ve bilinçli olunması gereken bir durum...

    YanıtlaSil
  4. Ama bir de istenmeyen gebelikler var. Tecavüz mesela. O noktada kadın neden doğurmak zorunda olsun? Tıbbın-bilimin kabul ettiği sınırlar içinde aldırılmalı diye düşünüyorum ben. Ya da bazı erkeklerin bağnazlıkları yüzünden sürekli hamile kalmak durumunda kalan kadınlar...olmayacak yollarla çocuğu düşürmeye çalışıyorlar.
    Bir başka konu da belli testlerle gebelik sırasında tespit edilen, tedavisi olmayan hastalıklar. O çocuk doğduğunda alabileceği eğitim ya da tedavi ülkemizde malesef yok gibi. Zengin değilseniz otistik bir çocuğun eğitimini ne kadar sağlayabilirsiniz? Daha yakın zamanda yatılı bir okulda otistik çocuk kötü muameleden öldü.
    Çok fazla kolu, bacağı olan bir konu. Tek bir noktadan kürtaj cinayettir demek de insan istediği gibi hamile kalsın nasıl olsa aldırır demek de olmaz diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  5. Kürtaj olunca bebeklerin ne yapıyorlar? Anneye vermiyorlardır. Hastaneler ne yapıyor toprağa gömmüyorlardır herhalde, gömseler mezarları olurdu... Gebelikler tamamlansa çocuk isteyen ailelere kanalize edilebilseydi keşke. Böyle bir sistem var tabi ama anne adayları baskıya maruz kalmadan yapabilselerdi. Malum dünyanın binbir kötü hali var.

    YanıtlaSil
  6. Çok tartışmalı bir husus, yaşamadan da ahkam kesmek kolay. Şimdi cinayet diye düşünüyorum desem, başıma gelse farklı düşünürüm belki.

    YanıtlaSil
  7. korkarım ki ben olaya cinayet olarak bakıyorum...

    YanıtlaSil
  8. benim bildiğim ruhu verilene kadar spermle yumurtanın bir versiyonu anne karnındaki şey ve ruh bir süre sonra üfleniyor, yine de bu riski almak intihar etmek gibi bir şey benim gözümde ki ona da hiç iyi bakmıyorum

    YanıtlaSil
  9. Özellikle 4. aydan sonra uygun kiloya ve gelişime ulaşmış çocuğun küvezde yaşayabilme ihtimali oluştuğu halde ölüme mahkum edilmesini insani bulmuyorum, bildiğim kadarıyla dini açıdan 120 gün sonrası cinayet kabul edilen ama yanlış hatırlamıyorsam yarım cinayet gibi görüşler vardı 40-120 arasında... korunmanın bile günah olduğunu iddia eden kişiler de yok değil, kadının cinselliğini göz ardı edip sadece azil yöntemiyle korunulabileceği iddiası beni en çok sinirlendiren, İslam'ın doğasına uygun iddialar olduğunu düşünmüyorum.

    Özel durumların özel hükümleri olur elbette; bebek annenin hayatını tehlikeye atıyorsa anne yaşamını tercih etmek cinayet değildir, çoklu gebelikte problemli fetüs diğerinin sağlığını tehdit ediyorsa tercih cinayet değildir. Tecavüz savaş esnasında gerçekleştirilmişse cenini bir savaş stratejisi/silahı olarak gören ve kürtajın helal olduğunu savunanlar var, mantıklı ama bir şekilde bu da içimi acıtıyor.

    Günümüzde gelişmiş yaşam destek üniteleri mevcut, 5 aylık erken doğumun yaşayabildiğini kendi gözümle gördüm.

    Cana değer verdiğim için kürtaja karşı oluşum anneleri linç edeceğim anlamına da gelmiyor, düzelmesi gereken çok şey var; çocukların cinsellikle erken tanışmaması gerektiğini savunsam da bu yok sayılamayacak bir gerçeğimiz ne yazık ki, adam akıllı cinsel eğitim verilip korunmayı bildiklerinden emin olunmalı... ensest ilişkilere, küçüklerin istismarına daha sert önlemler alınmalı... annenin ruhsal sağlığı çocuk sahibi olmaya uygun değilse destek sağlanmalı... madde bağımlısı anneler için özel mekanlar olmalı...

    Evlatlık almak/vermek kolaylaşsa, hem bebek sahibi olamayan kişiler için hem gebelik yaşamadan bebek sahibi olmak isteyenler için hem de zor durumda kalan biyolojik anneler için güzel olurdu.

    Allah çocuklarımızı da annelerini de korusun...


    YanıtlaSil
  10. Kurtaj:Cinayet bunun başka bir açıklaması yok bende

    YanıtlaSil
  11. Din kısmına bakmıyorum ben agnostiğim. Ruh kısmına da bakmıyorum, ruhun varlığına inanmıyorum. Kürtaj hakkı her kadının elinde olmalı. Bunun çocuk yaşta tecavüzü var mesela? Cinayet sayılmıyor, bilimsel olarak embriyo insan değil, hatta fizyolojik olarak düşününce kadının ya da erkekten bağımsız bir organizma bile değil. Embriyo tabi ki canlıdır ama sperm ve yumurtalıklardan farklı bir şey değil bana göre. Bu konu çok can sıkıcı, düşünürken bile sinirlerim bozuldu. Ama değinmen iyi olmuş Deep.:)

    YanıtlaSil
  12. Ya senin yazı dünyanın konuları daha tatlı sanatsal kültürel daha farklı başka ama bu değil yani deep seni değil de gazete yazısı okuyor gibi oldum seni bolgta bulamamış gibi üzgünüm şuan... Niye öyle oldu😔

    YanıtlaSil
  13. Ruh nasıl bir şey anlayamadım! Nasıl üfleniyor, sigara dumanı gibi bir şey sanırım. Sadece insanda mı oluyor bu ruh? Aklıma mukayyit olmaya çalışıyorum.
    Kürtaj konusu tartışmaya açık bence. Benim fikrim şu: Benim bedenim, ben karar veririm olayı bana ters. Eğer anneye zarar verecek bir durum varsa ya da çocuk özürlü doğacağı kanıtlanmışsa yapılabilir. Bunun dışında devlet çocuğu sahiplenmelidir. Fakat bu durumda anne babasıyla kesin olarak ilişkisi kesilmeli.
    İnsanın çalışmama özgürlüğü diye bir şey olamaz. Bu çalışanın hakkını yemektir. Ancak, çalışamama durumu farklı. Bu bedensel ya da ruhsal bir arızadan kaynaklı olabilir. Bedenen müsait fakat çalışmak istemiyorum diyen birinin de ruhsal yönden sıkıntısı olduğunu, bu durumda da sosyal devletin sorumluluğu gereği tedavisini yaptırması icap eder. Sokaklarda yatanlar için bu durum bir tercih sonucu olamaz. İlla ki bir nedeni olmalı.

    YanıtlaSil
  14. Bu karar anneye veya anne ve babaya bırakılmalı. Korunmaya rağmen hamilelik oluşmuşsa aile o çocuğa bakıp bakamayacağına göre karar verebilir. Kadın tecavüze uğramışsa o çocuğu doğurmak zorunda kalmamalı. Veya hasta ise, uyuşturucu alkol bağımlısı ise. Afrika ülkelerinde mesela durmadan doğuruyorlar. Bunlara bir türlü korunma belletilemedi. Bakamıyorlar çocuklar ölüyor. Bu iş gerçekten çok yönlü.

    YanıtlaSil
  15. Ben de cinayet olduğunu düşünüyorum😕

    YanıtlaSil