Sayfalar

29 Mayıs 2024 Çarşamba

DUBLAJ

 




Filmler, diziler, belgesellerin dublajı kötüleşti. Özensiz dublajlar var hep.

TV belgeselleri, netteki filmler, diziler, en popüler TV kanalları da dahil olmak üzere seslendirmeler kötü. Altyazılar ayrı bir konu. Onları da henüz öğrenci olanlara ucuza yaptırdıkları için onlar da yanlış ancak dublajlar daha çok kulağa batıyor.

Seslendirmelerde vurgular doğru değil. Gündelik yaşamdaki konuşmalarımıza benzemeyen bir şekilde ses tonları yükseliyor alçalıyor. Seslendirme sanatçılarının eğitim düşüklüğünden kaynaklanıyor. Belgesellerin, dizilerin sayısı arttığı için seslendirmeler uydurma olmaya başladı. Bazıları da teatral seslendiriyor. Dublaj kurslarındaki eğitim sıkılaştıkça iyi seslendirmeciler çıkabilir.

Seslendirmeciler deneyimsiz oldukları için öncelikle rolün duygusunu veremiyorlar. Çünkü, bir yandan filmi izliyorlar, bir yandan repliğe bakıyorlar, bir yandan da kulaklarında filmin orijinal sesi var. Bir kulaklarında kulaklık oluyor ordan orijinal sesi dinliyorlar, repliğe bakarken filme de bakıyorlar. Duyguya odaklanmak ve takip etmek zor

Ses sanatçısı bulmak hiç kolay değil. Merdivenaltı işler çoğaldı. Netteki çok çeviri merdivenaltı. Eğitimli insan sayısı yetersiz. İyi sanatçı bulunmuyor. Dil damak dudak iyi kullanılacak. Nette dublaj örneklerini izlerken bu nedenle seslendirmeciler çok komik gözüküyorlar. Bunların egzersizini yapmak gerekiyor sürekli, sesli kitap okumak da gerekiyor.

İlginç olan da Türkçe yazıldığı gibi okunan bir dil değil. Hep yanlış biliyoruz. Nerede değil nerde denir, değil yerine diil, öyle değil öyleyse diye okunur. Konuşma dilinde okunması gerekir. Ne yapıyorsun sen değil, napıyorsun sen denmeli.

42 yorum:

  1. Ay deep bununla ilgili geçen gün birinin paylaşımına denk geldim. Kızcağız instagramdaki paylaşımının altına ben dublaj sanatçıyım yazmış diye denmedik şey kalmamış. Senin nereden sanatçı? Sanatçı üretendir. Gerçek sanatçılar bile kendilerine sanatçı diyemezken sizdeki bu gereksiz özgüven nedir vs vs...
    Şok olmuştum görünce.
    Halbuki dublaj bence çok çok zor bir şey. O insanın verdiği duyguyu aynı şekilde vermeye çalışmak çok mu kolay sanıyorlar? anlamıyorum...
    Ses tonun, cümleyi hatta kelimeyi söyleme şeklin, durduğun an ve hatta aldığın nefes bile çok çok çok önemlidir...

    Zaten önemsenmediği için bu kadar saçma dublajlar ben mümkün mertebe alt yazılı izliyorum o yüzden...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. my real.

      evet biz türkler hep eleştiriyoruz hiç desteklemeyiz, başarılı olanları çekemeyiz :) ivit altyazı haklısın :)

      Sil
  2. Son paragraf benim de zihnimde yankılanan sözler gercekten, teşekkürler paylaşım için deep...

    YanıtlaSil
  3. Türkiye, eskiden dublaj konusunda birçok ülkeden kat kat başarılıymış eski filmlere baktığımızda ama son yıllarda tam da dediğin gibi ucuza kaçılıp deneyimsiz kişilere yaptırılıyor çeviriler ve dublajlar. İzlerken kulaklarım kanayacak diye korkuyorum bazen. Zaten 5 dakikadan fazla dayanamayıp orijinal dilde izliyorum. Alt yazılar ayrı bir facia ama onları da okumuyorum zaten film İngilizce olunca.

    YanıtlaSil
  4. Evet aslında bu önemsenmeyen ama önemli bir konu :) Dublaj sevmem bu arada :)

    YanıtlaSil
  5. nefes kontrolü ve harfleri düzgün çıkartmak doğru tonda çıkartmak karakterin aynası olmaya çalışmak ve repliği doğru okumak oldukça zor iş aynı zamanda çok da keyifli iş yaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sessiz gemi.

      hımm iyimiş yani hem zor hemi de keyifli :)

      Sil
  6. Efsane seslendirmenlerin bir çoğu vefat etti ve yerleri dolmadı maalesef. Aslında seslendirme de dünya da çokta kötü değiliz, Amerika dan sonra ikinci sıradayız. Ama eski seslerle kıyaslayınca durum iyi değil.
    Düşünüyorum da Mazlum Kiper gibi belgesel seslendrmesini yapabilecek biri olacak mı yeniden. Buna benzer bir durumda eski özellikle 80-90larda ki TRT spikerleri ile şuan ki yalama psikerler arasında ki, ses ton Türkçe yi doğru kullanma arada ki kalite farkını ortaya koyuyor.. Benim gibi dil yazım bilgisi özürlüsünü bile rahatsız edici boyutta konuşmalar..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kırmızı ruh.

      ah evet insanın kulağına batıyor :)

      Sil
  7. Çocukken az kafamızı ütülemediler. Türkçe yazıldığı gibi okunur diye. Kim uydurduysa. :)

    YanıtlaSil
  8. Ne kadar önemli bir konu sevgili Derin. İsmail Cem zamanındaki TRT spikerleri, Arkası Yarınlar, belgesel tadında diziler, Çocuk masalları, eğlence programları... Vurgulama, tonlama, ses kalitesi.
    Önemli konumlardaki bir kişiyi, politikacı veya üst düzey yöneticiyi sessiz izlemek de insanı düşündürüyor.
    Okullarda Türkçe, Edebiyat, Kompozisyon derslerinin programları ne kadar önemli...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. makbule abalı.

      okullardaki dersler artık zayıf :)

      Sil
  9. Deep yazınla alakasız olacak ama ben BCP yazısı yazdım bir dizi için. Yazdığımı sana haber vermek için buraya yazıyorum arkadaşım :))

    YanıtlaSil
  10. Zor bir iş gerçekten. Bizde belli başlı isimler dışında çok iyi olan yok sanırım. Dediğin gibi eserler çoğaldıkça artık deneyimsiz kişilere yaptırılıyor.
    Ben de anime seslendirmenlerini çok başarılı buluyorum. Duyguyu geçirme konusunda o kadar iyiler ki. Sırf aynı sesi duyayım diye o kişinin seslendirdiği animeyi izlediğim oluyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. duygu özkan.

      ah evet animelerde iyiyiz :)

      Sil
  11. Kanallar, onlarla doğru orantılı olarak da yayınlar çoğalınca aynı hızda seslendirme sanatçısı da yetiştirilemiyor artık sanırım, fakat benim bir avantajım var, seslendirme kalitesiz olunca kulaklarım otomatik olarak farklı bir moda geçebiliyorlar, duymazdan gelmek yerine hayali sesler ekleyerek bozuk olanlara; bana hiç bir şey hissettirmiyorlar. :) Zaten dizi izleyen birisi de değilim, belki o nedenle de fark etmiyorum. Çok rahatım yani:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. buraneros.

      netten film dizi izlemeyince çok rahatsız olunmuyor :)

      Sil
  12. Seslendirme sanatçısı deyince aklıma Sezai Aydın, Yekta Kopan, Sungun Babacan, Alev Sezer, Gülen Karaman, Bedia Ener ve ismini hatırlayamadığım değerli sesler gelir. Filmi izlettiren, seslerdir. Fırsat bulup da telefonumdan film izleyeceksem Türkçe alt yazılı seçeneğini seçiyorum. Evdekiler rahatsız olmasın diye de sesini kısıyorum. :) Televizyonla aramız hoş olmadığından yeni nesil seslendirme sanatçıları hakkında pek bir bilgim yok. Her ne olursa olsun bu mesleğin zor icra edildiğini sanıyorum. :)
    İlginç ve değerli bir konu seçmişsiniz. Tebrik ediyorum sevgili deeptone. Paylaşım için teşekkür ediyorum size.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. nazlı toaç.

      fred çakmaktaş diy mii :) altyazılı izlemek keyifli ivit de sadece dublaj izlemeyi sevenler de var :)

      Sil
  13. Kesinlikle haklısın. Ben altyazılı seyrediyorum. Bazen aradığım film sadece Türkçe dublaj oluyor ki izleyemiyorum.

    YanıtlaSil
  14. Çok yerinde bir eleştiri olmuş deep, uzun zamandır dublaj film-dizi izlemedim. Türkçe okunduğu gibi yazılmaz, yazıldığı gibi okunmaz. Ya da artık bu işi sonradan bozmuşlar, bilemiyorum. Yazarken yapmadığımız daralmaları, söylerken yapıyoruz ve doğru telaffuzun da böyle olduğunu öğrendik. Gelecek-gelicek, yapacak-yapıcak vb.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. arif kerim çalışkan.

      eveet güzel yoruum :)

      Sil
  15. Mumya, Geleceğe Dönüş filmlerinin yeniden seslendirilmiş haline denk gelmiştim. Berbattı Deep

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yaşamdan yazılar.

      hımm bunlara denk gelmedim bakayıms :) imhotep imhotep :)

      Sil
  16. BCP'de bu ay bir arkadaşımız yazdı galiba. Son hafta veya ilk hafta yazılabilir açıklaması yapılınca, günler de yoğun yaşanınca Haziran'ın ilk haftasında yazacağım.
    Sağlıkla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. makbule abalı.

      eveet iki oldu :) nurgul k ve yüreğimin iklimi yazdı şimdilik. haftaya yazcam ben de :) önümüzdeki hafta yazarsınız ivit :)

      Sil
  17. Çok haklısın Sevgili Deep. Türkçe dublaj kalitesi gerçekten de berbat. Eski filmlerin kalitesi kesinlikle yok. Ses de oyunculuğun bir parçası oysa, ve sanırım teknik de ucuzlatıldı gibi. Arka sesleri kırpıyorlar. Orijinal ve Türkçe dublaj arasında ortam sesleri de kaybolunca ortaya berbat bir şey çıkıyor ve izlemek mümkün olmuyor. Dediğin gibi filmlerin sayısı arttıkça kalite de düştü. Bence dublaj işi kursla olacak şey değil. Kursla en fazla spiker olunabilir, yani düz metin okunabilir. Duyguyu vermesi için kişinin tiyatro eğitimi alması lazım diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evde yazar.

      ah evet haklısın tiyatrocular daha iyi seslendirme yapabilirler :)

      Sil
  18. Yıllardır dublajlı izlemiyorum, tahammül edemiyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. dada.

      dublaj izlemem ben de hiç bilmem :)

      Sil
  19. Geçen youtube da bir videoda izlemiştim. Seslendirme yapanlar ve bunu yönetip kaydeden kişiler çoğu zaman seslendirme öncesinde filmi baştan sona izleyecek vakitleri olmadığını söylüyorlardı. Bence bir karakterin film içindeki gelişimini bilmeden seslendirme yapmak eksik kalır. Film seslendirmek de zordur elbette ama çok eğlenceli geliyor bana :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. şenay bn.

      hiç izlemezler önceden filmleri :) eğlencelidir tabii yani insan güler herhalde :)

      Sil
  20. Evet ben de fark ettim ya😕 Eskiden dublajlı izleyebiliyordum ama şimdi daha çok orijinal dillerini tercih ediyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. diry of meri.

      eveet dublajlı izlemem ben de :)

      Sil
  21. Haklısın yaa eskiden ne iyiydi. Deep bana acil gerilim, polisiye, cinayet yrni tavsiyeler lazım 🤣

    YanıtlaSil