Madem geliyorsun yeni yıl, gel madem, gel gel de gör gününü, yeni yılda daha neşeli, umutlu, huzurlu olmazsam görürsün sen. 2020’yi, 2021’İ unutmazsam görürsün. Bu yılı çöp poşetine koyup atıyorum şimdi sokaktaki çöp konteynerine.
Bu günlerde her yerde gördüğümüz ışıklar gibi olsun ruhumuz, rüzgardaki poşetler gibi uçsun. Evdeki oyuncaklarımın bir kısmını da poşetlere doldurup yoksul çocuklar için belediyeye götüreyim. Kitaplar okullara, biraz da yollarda soğuktan üşüyen açları da doyurmalı.
Günlüklerimi okuyup bakayım da bu sene için daha önce düşlemediğim hayaller bulayım, yepyeni en heyecanlı hayaller. Aşırı heyecanlı, aşırı renkli hayaller kuralım ki şenlik gibi, lunapark gibi olsun hayatımız, her şeye rağmen.
Bütün periler, melekler, yıldızlar bizden yana olsun. Yeni yıl meleği, aşırı heyecan perisi, çocukluk yıldızı, masumiyet ay ışığı. Hayallerimizle, oyuncaklarımızla oynarken her şeyi, uyumayı bile unutalım, çocukken olduğu gibi.
Meleklere, perilere, mucizelere, hayal gücümüze, hayat içinde kendi kendimize uydurduğumuz hikayelere, bu hikayelerin kim ne derse desin gerçek olduğuna, gündelik yaşamdaki her durumu, olayı kendi hayal gücümüze uydurmaya, hepsini farklı yorumlamaya inanmak insana hep iyi gelir.
Yeni yılı olduğu gibi sevelim. Herkes olduğu gibi sevilmek ister. Kendimizi de olduğumuz gibi seversek belki yeni yılı da olduğu gibi kabul ederiz. Belki çok düşünmezsek sevebiliriz kendimizi. Çocuk kalbi taşıyanlar, çocuksu kalp taşıyanlar belki daha az düşünüp yaşadıkları için daha çok sevilirler.
Canım bu yıl, biliyorsun yani bu akşam bitiyorsun. Üzülme ama biliyorsun seni hep hatırlayacağım, ister istemez saklayacağım hatta kimseler bulmasın diye zihnimde derinlere gömeceğim, diğer yıllarla birlikte. Çünkü yeni yıl geliyor sen beni terk ediyorsun ama yeni yıl hep benimle olacak. Yaşasın hep en yeni yıl!