Parka
oturmaya giderken sırt çantası ile gidiyorum. Çantayı kitapla doldururum. Beş
on kitap olur içinde ve parkta keyifle aralarında seçim yaparım. Günlük
defteri, kalemler, su, gofretler ve başka şeyler olur işte.
Geçenlerde
çok kitap doldurmuştum, parka giderken çok ağır geldi çanta, çantama biraz
söylendim, ya dedim çok ağır oldun sen, yük olmaya başladın bana. Bu sözümle
ona haksızlık yapmıştım aslında. Ne yapsın yani çanta!
Sonra
çimlere oturdum, çantayı yanıma koydum, gofretleri yemeden ve kitap okumaya
başlamadan önce bir kahve alayım dedim, kağıt bardakta, parkta kafe var.
Öyle
bıraktım sırt çantamı, kafe de hemen çok yakında yani, gittim kahveyi aldım,
döndüm, çanta yok. Biri almış gitmiş yani. İçinde ne var sandıysa, dolu dolu
kitaplar.
Belki
çantayı alan okuyacaktır kitapları, inşallah okur. Ama düşündüm, çantam
hakkında olumsuz bir şeyler söylediğim için gitmişti çanta.
İşte enerji
yasası, evrensel çekim kanunu. Veya şöyle, ne dersen o olur. Kendi diyen kendi
olur.