Küçükken bir kolyem vardı. Juju diyordum ona. Tılsımlı gibi. Silindir şeklinde kafesliydi ucu. İçinde sanırım Cevşen vardı. İçine hiç bakmadım. Gümüştü.
İneklere çikolata yediriyorlar, kakaolu süt oluyor, çilek yiyince çilekli süt, çimen yiyince çimenli süt, öyle düşünürdüm.
Rüyamda okula geç kaldım. Öksürüyordum. Eczaneye hızla giderken taşa takıldım, düşüyordum. Girdim içeri. Eczaneci, eczacı kadının akvaryumu vardı ama balıklarla beraber iki kedi yüzüyordu, arada bir geri çıkıyorlardı kediler, sonra yine giriyorlardı suya. Biri beyaz biri siyahtı. Uzun tüylü orman kedileri. Yüzmeyi seviyorlarmış. Balıklar da büyük uzun kuyruklu Japon balığı. Öğretmene mesaj attım, derse geç kalıyorum, diye. Başka bir rüyamda yine okula giderken düştüm, dişim kırıldı, annem alçı ustası bulalım dedi, ne alaka dedim, porselen diş yaptırırız, ucuza gelir hem de derse yetişirsin, dedi. Yine diğer bir rüyamda, ağlıyordum, annemler bir şey yapmış ama ne olduğunu hatırlamıyorum. Hep sizin yüzünüzden, hep sizin suçunuz diye kızıyordum, daha çok ağlıyordum ama olayı bilmiyorum. Derslerim çok olunca ama rüya göremiyorum, mistik dünyayla bağım kopuyor.
Bahar gelince insan acaip acaip depresyonlara girebiliyor, niye beni kimse sevmiyor gibi, yani baharda kat kat depresif oluyor insan, Allah kimseyi kendisinden daha depresiflerle karşılaştırmasın. Amin. Bir gün hepimiz çiçek böcek ve ağaç filan olcaz ya sonra tekrar insan olursak da yine okul arkadaşlarım gelsinler bulsunlar beni ya ben sıkılırım yoksa. Hayat bazen dramatik baklava, hüzünlü draje. Annem bulaşık yıkarken elinden bardağı düşürüp kırınca anne dedim çok kırıcı oluyorsun bazen.
Rüyamda Tarkan’a dedim ki, neden Suriyelilere yardım etmiyorsun? Sonra Suriyeliler beni kaçırdı kendi lüks arabamla, Suriye sınırında bıraktılar, arabayı alıp gittiler, kamyonla eve döndüm, yoksul mahalleme, arabam lükstü ama.
İnsanın çevresinde görünmez halkalar duvarlar olmalı. En önemsediği, en çok enerji harcadığı kişiler en içteki halkada olmalı, diğer insanlar ise 5. duvarda filan. İnsan yaşadığı şeylere rağmen hayatın döngüsüne tutunurken bazen o halkalara da tutunmak istiyor işte.
İşte ben de geçmişimi unutmamak için, bir elf olduğum günleri unutmamak için, zihnim karanlıkta kalmasın diye, zamana yenik düşmeyim diye günce tutuyorum.