20 Kasım 2024 Çarşamba

MARS

 



Mars’a geldim. Koloni olarak buraya gelen ikinci grupta yer alıyordum. Buraya geldiğimde bizden öncekilerin kaybolduğunu gördüm. Ekibimde on kişi vardı. Mars’ta ilk gelen gruptan otuz kişiyi bulacağımı sanıyordum. Ama kimse yok.

Oksijen üretebilen sistemlere sahip binalar kurulu. Binaların harflerden oluşan isimleri var. Sokaklarda sokak lambaları bile var. Rampalar şeklinde metal yollar. Toprak kül rengi, adım attıkça su altında havalanan kumlar gibi ayaklarımızın altında uçuşuyor. Binalar basınca dayanıklı camlara sahip. Hepsi metalik görünüyor binaların. Ve binalarda yapay zeka var. Yani aslında kurulan şehrin bir yapay zekası var ve her şey ile bağlı.

Yapay zeka girdiğimiz bir evde bizi karşıladı ve kendini tanıttı. Hava durumundan söz etti, hafta sonu minik meteor yağışı olacak, o gün binaların kalkanları devreye girecek, dışarı çıkmak yasak olacak dedi. Bizden öncekilerin nerede olduğunu sordum. O bilgi silindi dedi. Ama defterlerdeki kayıtlar G binasında bulunabilir diye ekledi. Belki de gemilerin bakımı bu binada yapılıyordu. Ne biçim bir bina ismi bu?

Oradan defterleri alalım diye düşündüm ama o binada oksijen yokmuş. Oraya gidene kadar da giysilerimizdeki oksijen biter. İki kişi gitmeye karar verdik. Yedek oksijen tüpü aldık yanımıza. Bir de o binanın oksijen sistemini nasıl çözeceğimizi öğrendik.

Sonra yola çıktık. Atmosfer olmadığı için gündüz bile gökyüzü siyah. Zıplaya zıplaya süzüle süzüle o binaya ulaştık. Oraya giderken gökyüzündeki karanlık ürkütücü, sanki bir şey bir varlık sırtımızdan bizi yakalayıverecek gibi bir his. Yapay zeka orada o anda sessiz kaldı, cevap vermedi bize, bu da tedirgin edici.

Binanın ikinci katına çıkarken yuvarlak bir camdan gökyüzüne baktım ve minik kırmızı ışıklı bir şeylerin yaklaştığını gördüm. Meteor yağmuru erken başlıyor, hava tahmini yanıltıcı imiş. Binada mahsur kalacağız ama oksijen lazım. O nedenle bodruma gittim. Yanımdaki diğer kişi grubun kalanıyla iletişim kurmaya çalışacak ama ulaşamıyor kimseye.

Bodruma indim. Yapay zeka bir kez konuştu. Şarkı söyledi küçük çocuk sesiyle, sonra sustu. Korkmaya başladım. Oksijen sistemi ile ilgili boruları buldum. Metal borular kasten eritilmişti, oksijeni iletemiyordu. Bunu kim neden yapmış olabilir ki!

Elektrikler kesildi, karanlıkta kaldım. Su sesleri var. Metallerin birbirine vurma sesleri var. Ürkütücü.

Neyse ki tam zamanında uyandım. Battaniyenin altında nefessiz kalmışım.

18 Kasım 2024 Pazartesi

AĞAÇ EV SOHBETLERİ 274



Ağaç Ev Sohbetlerimiz devam ediyor. Her hafta bir sohbet konusu buluyoruz ve o konuda yazıyoruz. Herkes yazabilir, herkes sohbet konusu bulabilir.

Haftanın konusu: "Ergenlik dönemi mi daha mutluyuz, ergenlik sonrası mı?"

Herhalde 18 yaşına dek daha mutluyuz. 5-15 yaş arası en keyifli dönem olabilir. Bu dönemin keyifsiz yönü ise istediğimiz gibi davranamamak. Her şeyimize büyüklerin karışması. Bir şekilde hep eleştirilmek.

Büyüyünce insan kendi seçimlerini yapabiliyor. Üniversitede iken veya bitirince büyükler bize çok karışmazlar. Belki de büyümek kendinin sorumluluğunu almak oluyor, özgür seçim yapabilmek oluyor. Özgür olabildiğimiz kadar. Yani okul bitip işe girince paramız olunca büyüklerin laflarından kurtuluyoruz.

Bizim ülkede olan bir durum bu. Para getiren işe gir, evlen. Bunları yap yani. Yoksa kimse seni görmez, ciddiye almaz. Bu şekilde ciddiye alıyoruz akrabalarımızı bile. Bizde baskı her zaman var. Başarı kıstasları var milletimizin. Hepsi boş bunların elbette. Zenginsen, çalışmasan da olur, başarılı kabul edilirsin.

Sorumluluk olmadan, ders, giyim, görüntü, kendine güven, arkadaşlık gibi konularla yaşamak daha keyifli aslında. Fatura düşünmeden, anne babamızın parasıyla yaşamak. Dünyayı daha masum görmek. Ama şimdilerde aslında liseyi bitirip yurtdışına gitmek diye bir eğilim de var bizde. Büyükler de çocuklarımızı bu ülkede yetiştirmeyelim telaşında.

Ergen olmak genelde düşünmeden para harcamak da oluyor ki paran varsa bu büyük mutluluk. Büyüklerin kafası daha karışık oluyor. Ergenlikteki hayallerimiz, boş düşüncelerimiz, sorunlarımız daha eğlenceli.

Yani ergenlik daha hoş. Büyükler sıkıcı. Büyükler daha boş işlerle uğraşıyorlar.

Zamanı olanlar ve isteyenler yazsın yaniii bakalım ergenlik mi yetişkinlik mi keyifli!

15 Kasım 2024 Cuma

FİLMLER 7

 




HORIZON:AMERICAN SAGA

Kevin Costner, 2024, A.B.D.

Costner, Uzak Ülke (Open Range) adlı western filminden sonra bir western filmi daha çekti. 12 saatlik Amerika Destanı. 1800’lerde Amerikanın içlerine doğru ilerleyen beyazlar ile Kızılderililer ve ilk beyaz insan kasabaları. Arizona, Utah, Wyoming, Kansas gibi eyaletlerden Batıya doğru giden halk ve onları koruyan askerler. Costner, Yellowstone dizisinden sonra yine at üstünde. İlk 3 saatlik bölüm izlenebiliyor. Diğer bölümler de vizyona girecek ve nette de yayınlanacak. Not:3/4


REBEL RIDGE

Aaron Pierre, 2024, A.B.D

Günümüz Rambo filmi. Eski bir deniz piyadesi, bir kasabaya gelir ve kötü polis şefinin dolandırıcılıklarına savaş açar. Keyifli aksiyon. Not:3/4


THE UNION

Mark Whalberg, Halle Berry, 2024, A.B.D.

Eğlenceli, komik, bol aksiyonlu casusluk filmi. Sıradan bir inşaat işçisi, lisedeki aşkı Amerikan casusu olunca kendisi de bu işlere girmek zorunda kalır. Not:3/4


RED RIGHT HAND

Orlando Bloom, Andie MacDowell

Bir adam, kasabayı ve şerifi yöneten çete reisi kadın ile tek başına başa çıkmak zorunda kalır. Tek adamlı aksiyon filmlerinden. Sürükleyici. Not:3/4


CANAVARIN MASKESİ

Kaibutsu No Kikori, 2023, Japonya

Japon gerilim korku filmi. Bir kadın avukat bir maskeli seri katilin peşine düşer. Estetik, teknolojik, modern aksiyon. Japonların iyi bildiği tür. Not:3/4


BİR AİLE MESELESİ

Zac Efron, Nicole Kidman, 2024, A.B.D.

Yine bir kendisinden genç erkeğe aşık olan orta yaşlı kadın filmi. Bir genç kız, bir film yıldızı ile çalışır ancak film yıldızı kızın annesine aşık olur. Pek de güldürmeyen romantik komedi. Kidman da Efron da estetikli, botokslu çirkinler. Efron, eskiden çok yakışıklı idi. Not:3/4


HANGİ KADIN

Celle Que Vous Croyez, 2019, Fransa

Juliette Binochet

Orta yaşlı bir kadın, genç sevgilisi ondan ayrılınca, onu izlemek için sahte Face hesabı açar, sevgilisinin ev arkadaşı oğlan ile arkadaş olur ama kendini genç kız olarak tanıtır, hiç buluşmaz. Romantik dram ve komedi. Güncel ve anlamlı film. Not:3/4

12 Kasım 2024 Salı

MİNİ DİZİ SEÇKİSİ 10


 


HOLLANDA

Nemesis

2024 yılı finans, vergi kaçırma, para aklama, siyaset dizisi.

Bir kadın savcı, para, siyaset döngüsü içinde ülke zenginlerinin vergi yolsuzluklarının peşine düşer. Siyasiler zengin olduğu için savcının işi zordur. Oldukça heyecanlı, ilgi ile izlenen hukuk dizisi. Not:3/4


FRANSA

Les Enfants Sans Roi

2024 yılı çocuk influence’lar, sosyal medya, çocuk kaçırma dizisi.

Minik bir kızı annesi sosyal medya ünlüsü haline getirir. Minik kızın bütün yaşamı izlenmektedir. Kız çok da memnun değildir bu durumdan. Kız kaçırılır. Ünü ve parayı seven annesi şok olur.

Çocuk ve sosyal medya dramı. Not:3/4


ARJANTİN

Cromanon

2024 gerçek olay dizisi.

Gerçek bir dramın kurgulaştırılması olan dizide, 20 yıl önce bir konser sırasında çıkan yangında ölen ve hayatta kalan insanların yaşadıkları gösteriliyor. 20 yıl sonra yaşadıkları ve o günlerde yaşadıkları. Dram sevenlere. Not:3/4


ALMANYA

Achtsam Morden

2024 yılı kişisel gelişim ve gerilim komedisi. Başrolde Asla Gözlerini Kaçırma filminin yıldızı Tom Schilling. Dizinin adı, Ölümcül Farkındalık.

Kötüleri savunan bir avukat eşine ve kızına zaman ayıramaz ve bir kişisel gelişimciden ders almaya başlar. Farkındalığını geliştirir. Kötülerin dünyası karışır ve avukat yeni sakin zihni ile kötülerin lideri olmaya aday olur. Eğlenceli. Not:3/4


POLONYA

Idz Przodem, Bracie

2024 yılı şiddet ve para aklama dizisi. Haydi Kardeşim anlamına gelen dizide aile, arkadaşlık ve zor hayat işleniyor.

Panik atak geçiren bir polis işinden ayrılır, mağaza güvenlik görevlisi olur. Para aklandığına şahit olur ve ailesine para sağlamak için paraya el koyar. Hiç durmayan bir aksiyon. Not:4/4


Odwilz

2024 yılı polisiye dizisi.

Hamile bir kadının cesedi bulunur. Doğurmakta iken ölen kadının bebeği de kayıptır. İnatçı bir kadın detektif bu davanın peşine düşer. Kuzey tarzı polisiye. Sakin, yavaş ama heyecanlı. 3/4

11 Kasım 2024 Pazartesi

AĞAÇ EV SOHBETLERİ 273



Ağaç Ev Sohbetlerimiz devam ediyor. Her hafta bir sohbet konusu buluyoruz ve o konuda yazıyoruz. Herkes yazabilir, herkes sohbet konusu bulabilir.

Haftanın konusu: "Turizmin faydası çok. Ama çevreye ve yerel halka da faydalı mıdır?"

Turizm büyük bir sektör, endüstri ve bütün dünyada gittikçe büyüyor. Paris, Venedik, Roma gibi şehirler örneğin her yıl milyonlarca turist alıyor. Ekonomik açıdan ülkelere büyük bir gelir kaynağı. Kültürel, tarihsel açıdan da insanlığa faydalı. Doğa turizmi de öyle.

Ülkemizde de birçok sahil kasabası sakinleri özellikle esnafı turizm istiyor. Buna gelişme deniyor ve hep daha çok turist istiyorlar. Turist demek para demek. Bu yönden herkes haklı. Sıradan halk ise turizm istemez. Kasabaları sakin ve bilinmeyen olarak kalsın isterler. Bizde hep deriz ya, Bodrum bozuldu, gibi. Bari Bozcaada bozulmasın, gibi. Bozcaadaya herkes gitmesin. Bu arada gerçekten de bozulmasın Bozcaada. Bozukcaada olmasın.

Esnaf turist ister halk istemez. Sakinler sakinlik istiyor. Yani şimdi turizmin demekkisi faydası da var zararı da var. Faydası çok olsa gerek. İş, aile, arkadaş ziyareti amaçlı turizm vardır. Bir de tatil, gezmek.

Yolculuk genellikle rekreasyonel bir aktivite sayılır. Bu yönde faydası, turistler döviz bırakır. Ülke ekonomisi güçlü olur, tüketim canlanır. Ayrıca, farklı ülke insanları, kültürleri, tarihleri birbirine yaklaşır. Bu da bir ilerleme ve eğitim.

Ama turist çöp de bırakır. Yani örnekse Türkler çöp bırakır. Orta Doğulular çöp bırakır. Avrupalılar bırakmıyor tabii. Hatta çöp bidonu bile bulamazsınız yani Avrupada. Çikolata ambalajı elinizde kalır. Ama bizde turizm demek çöp demek. O zaman bizde yurtiçi turizm olmasın. Denizlerimiz bari temiz kalsın. Ancak tekne ile açılınca bizde deniz temiz.

Kültür ve gelenekler de turizm ile bozulabilir. Ama para ile gelenek savaşınca hep para kazanır. bizim gibi ülkelerde tabisi. Avrupada 1500 yıllık binada yemek yersin, bizde 100 yıllık restoran olsa rekor olur bu.

Zamanı olan ve isteyenler yazsın işte yineğğ!

9 Kasım 2024 Cumartesi

KİTAPLAR 4

 




HAYATTA KALANLAR

Alex Schulman

Timaş, 223 sayfa

Schulman’dan Malma İstasyonu’nu okumuştuk. İsveç’li bol ödüllü yazar o kitabında da kendi ailesi, çocukluğu ve travmalarından yola çıkarak bir ailenin birkaç kuşağını anlatan dramatik bir öykü anlatmıştı.

Yazar, bu kitabında da yine kendi ailesi ve aile travmalarını temel alarak anne baba, üç erkek kardeşten oluşan bir ailenin yaşamını sunuyor. Yine sakin sakin giden sıradan hayatların altında beklenmedik olaylar yatıyor. Dramatik olaylardan çok bunların anlatımı, dili dikkat çekiyor. Kuzeye has sakin dil, buzun altındaki ateş. Mükemmel roman. Not:4/4





BEŞ ADA

Mehmet Zaman Saçlıoğlu

İş Bankası, 150 sayfa

Ödüllü edebiyatçımızdan oldukça özgün öyküler. Ada öyküleri. Yani ada motifi var öykülerde. Ada, edebiyatta genellikle yalnızlığı, yalıtılmışlığı simgeliyor. Her insan bir adadır veya adası vardır. Bu öykülerde de günümüz insanının yalnızlığı ve yabancılaşması temel alınmış. Hayatımız karmakarışık, çok fazla veri var çevremizde, bizler ise kullandığımız teknolojiye bile yabancıyız. Not:4/4


PERVANELER

Müfide Ferit Tek

İş Bankası, 120 sayfa

Pervaneler aslında insanlar. İnsanların birilerinin, durumların, akımların pervanesi olması anlamında.

Yaklaşık 100 yıl öncesini, o yılların yaşamını anlatan romanda, Cumhuriyet ilanı sonrası ülkemizin eğitimli, kültürlü kesiminin Batı merakı işleniyor. O günlerde genç kızlar, erkekler yabancı okullarda okuma, Avrupa’da okuma eğilimindeler. Fransız, Alman, Amerikan okulları, öğretmenleri popüler. Roman çok keyifle okunuyor. Bir yandan da ülkemizde hiçbir şeyin değişmediğini anlıyoruz. Bugünlerde de herkes Avrupa’ya okumaya, çalışmaya kaçma peşinde. Not:4/4





WARZONES 1872

Marvel evreni çizgi romanlarından. Bildiğimiz western, kovboy hikayesi ancak hikayeye süper kahramanlar da karışıyor. Yani Marvel kahramanları Vahşi Batı’da. 
Not:3/4

DEADPOOL Marvel Evrenini Öldürüyor

Deadpool, sinemada sempatik gibi sunulsa da Marvel evreninde acımasız bir karakter ve tüm diğer kahramanları öldürüyor. Not:3/4

7 Kasım 2024 Perşembe

BLOGLARI CANLANDIRMA PROJESİ 10



BCP Ekim ayı temalarımız aşk, sevgi, anı, şiir, cadı, büyülü güçler idi. Aşk, sevgi temalı bir Güney Kore dizisi ve bir A.B.D. filmi ile bir Avustralya filmi seçtim, aynı iki temada.

Kasım ayı temalarımız ise; kitap uyarlamaları, eğitim, öğretmen içerikli eserler, Rus Edebiyatı, Rusya.

Ekim ayı için seçtiklerim:


WELCOME TO SAMDALRI

2024 yılı romantik komedi/dram konulu, 16 bölümlü Güney Kore dizisi. Başrollerde Ji Chang Wook ile Shin Hye Sun.

Ünlü bir fotoğrafçı kız, başına gelen talihsiz olaylardan sonra doğduğu kasabaya döner. Yaşadığı yer Jeju adasındadır.

Kasabada çocukluk arkadaşları vardır. Birlikte büyümüşlerdir. Üç erkek arkadaşı vardır çocukluktan. Üçü de adadan çıkmamışlardır. Bunlardan biri ile de ergenlikte duygusal yakınlıkları da olmuştur.

Bu arkadaş grubu birbirlerini yeniden keşfederler. Birlikte bir şeyler yaparak hayatı paylaşmak da isterler. Ayrıca, kızın tekrar başarılı bir fotoğrafçı olmasını da hedeflerler.

Tatlı, şirin Kore dizilerinden. Jeju adasını izlemek de mutluluk. Not:3/4




LONELY PLANET

2024 yılı Amerikan romantik dram, aşk, sevgi filmi. Başrollerde Laura Dern ve Liam Hemsworth. Film, yakınlarda izlediğimiz, Anne Hathaway başrolündeki “Sen İhtimali” ile aynı temayı paylaşıyor. 

Yaşı büyük bir kadınla yaşı küçük bir erkeğin aşkı. Bir kadın yazar, yazmak için Fas’a gider. Orda genç bir finansçı ile tanışırlar. Birbirlerine aşık olurlar. Sürprizli filmlerden değil. Seyri hoş. Not:3/4




AŞK HAVA YOLLARI

Love is in the Air, 2023

2023 Yılı Avustralya yapımı aşk, sevgi, romantik komedi, dram filmi.

Genç bir kadın, Avustralya’da deniz pilotudur. Kargo taşır, hasta taşır. Çalıştığı şirket kar getirmeyince işyerini kapatmak için yurtdışından bir yönetici gelir. Yönetici, pilota aşık olunca şirketin durumu belirsizleşir. Klişe konu. Ancak seyri çok keyifli. Özellikle kıtanın doğası ve sahilleri izleyeni mutlu ediyor. Not:3/4

6 Kasım 2024 Çarşamba

TEKNO TEYZELER



Haktan hukuktan teknolojiden tıptan anlamıyoruz ama telefonda hepimiz dâhiyiz. Ananelerimiz, teyzelerimiz bile iyiler.

Artık teyzeler, yutup videoları, podcastler yapacaklar toptan. Yemek tarifleri verirken bir yandan da arkadan görüntüler kayacak. Müzik de olacak. Görüntüler netten olacağı için bize soracaklar, bunların telifi var mı diye! Ananiciğim her şeyi yapıyon artık ona da baksana yani!

Yutupta anlatırsınız işte, başınız ağrıyınca alnınıza patates yapıştıracaksınız, sevgili halkım. Ateşiniz çıkınca ayağınıza soğan bağlayacaksınız. Laptopunuz donunca virüs neyin girmiştir, Windows Gezginini temizleyip yeniden başlatın kemçükler. Mangalda sarımsak közleyin, kulunça iyi geliyor.

Torunlarınıza e devlet işlerini gördürün. Faturalar ödenmiş mi neyin baksınlar. Binance’a baksınlar da stake’ler nolmuş. Ben bahçede çiçekler hayvanlar ile ilgileniyorum. Her şeye yetişemem.

Torunlarınız biliyor sizden zeytinyağı, avokado, zeytin neyin istemeyi, dedeler de sadece pazara gitmeyi biliyor. Siz de torunlarınıza Internet Bankacılığını yaptırın. Torunlarınız sadece kamyon şoförü gibi düz popoları olsunlar peşinde, mezuniyette yeşil tafta giyecekmiş de ya biri daha aynısını giyerse diye trahoma geçiriyor neyin.

Torunlarınıza yenilmeyin, torunlarınız sizinle alay ediyor, anani, dedeme söyle bahçeye ejder meyvesi diksin, çok pahalı meyvesi, sen bakcaksan dikelim yavrum, sen para ver damlama sulama yapalım, gel sen kızım da bahçeye gelen tilkileri, domuzları kovala, olur anani, gelirim, tilkileri kovma karşılığında senden bir les benjamins sweatshirt alırım, sen ödersin ben trendyoldan alırım, ney benjamin mi, ne diyon sen yok bizde benjamin franklin kalmadı, hepsini faize yatırdık.

4 Kasım 2024 Pazartesi

AĞAÇ EV SOHBETLERİ 272



Ağaç Ev Sohbetlerimiz devam ediyor. Her hafta bir sohbet konusu buluyor ve o konuda yazıyoruz. Herkes yazabilir, herkes sohbet konusu bulabilir.

Haftanın konusu: "Yoksul ailelerin çocukları, zengin ailelerin çocuklarına oranla büyüdüklerinde daha mı olgun olurlar?"

Yani şimdi, aileler çocuklarına ellerinde ne varsa vermek isterler. Zenginlerin olanağı fazladır, çocuklarına çok olanak sağlarlar ama bu durum çocuklarına çok fayda getirmez.

Maddi olanak, teknolojik kolaylıklar getirebilir ama bir yandan da onları beyin tembeli yapar. Sadece para sayesinde üniversiteye giderler.

Belki de tam tersidir. Zengin çocuklar daha güçlü yetişkinler de olabilirler.

Ancak, 18 yaşlarında çalışmaya başlayıp kendi parasını kazananlar, çoğumuz gibi uzun yıllarını üniversitede geçirmediği için, ekonomik yönden daha bağımsız olabildikleri gibi sosyal yönden de daha deneyimli olurlar ve kişilik anlamında daha iyi yetişkinler olabilirler.

Çoğumuz gibi öğrencilik boyunca ailelerinden cep harçlığı alanlar okuldan sonra sosyal hayatta zorluk çekerler. Evde netten çalışanlar dışında.

Yani şimdi evden çalışıp ETSY veya Amazon'da satış yapanlar, kendi işlerini veya başkalarının işlerini yapıp, alıp satanlar şanslılar, sosyal açıdan iletişim içinde olmadıkları için, yüzyüze çalışmadıkları için çok da yetiişkin olmaları gerekmez.

Zamanı olanlar ve isteyenler yazsın işte, her zamanki gibi!

Yani herhalde yoksul büyüyenler daha olgun olurlar gibi duruyor. Genelde yani.

1 Kasım 2024 Cuma

MİNİ DİZİ SEÇKİSİ 9

 


İSVEÇ

TUNNA BLA LINJEN

İsveç polis dram dizisi. 2021-2024, az bölümlü 3 sezonluk dizi. İnce mavi çizgi anlamına geliyor. Polis mavisi taşıyanların ince hayatı.

Malmö’de geçen dizi, İsveç polisinin kişisel günlük yaşamlarına odaklanıyor. Olaylarla, acılarla baş etmeleri, kişisel yaşamlarını sürdürmeye çalışırken bir yandan da suç önleme çabaları, aralarındaki ilişkiler, aşklar. O kadar kötü olay karşısında huzurlu yaşayabilmek de zor.

Başrollerden birinde Kalifat adlı terör dizisinden sevdiğimiz Gizem Erdoğan. Dizi çok başarılı, insancıl ve belgesel havasında. Not:4/4




AVUSTRALYA

CRITICAL INCIDENT

2024 yılı polis dramı. Başrolde Hint kökenli İngiliz oyuncu Akshay Khanna.

Bir polis, olası bir şüpheliyi koşarak izlerken, şüpheli, yeraltı tren durağına iner, takipte olan polis bir yolcuya çarpar, yolcu yaralanır. Polis arkadaşları onu savunur, soruşturma olur, kendisi de iç hesaplaşmasını yapar. Bu süreci anlatır dizi. İlgi ile izleniyor. Not:3/4




MEKSİKA

LAS AZULES

2024 yılı kadın polisler dizisi. Mavi Kadınlar anlamına geliyor.

İspanyol kadın hapishane dev dizisi Vis a Vis havasında olan bu dizi de süper prodüksiyonlardan. Başrolde Barbara Mori.

1970’lerde, polis kuvvetleri kadınları görevlendirmeye karar verir. Ama görünüştedir bu. Aktif görev alamazlar. Bir seri katil ortaya çıkınca bu kadın polislerden dördü kayıt dışı olarak araştırmaya başlarlar. Erkeklerden daha başarılı olurlar.

Gerçek olayı anlatan dizi oldukça sürükleyici, heyecanlı, her zamanki tipik Latin dizilerinden. Not:4/4




GÜNEY KORE

RED SWAN

Hwain Gamunui Seukaendeul

2024 yılı romantik dram dizisi. Başrollerde Kim Ha-neul ve Rain. Konu ve iki başrol, diziyi heyecanlı hale getiriyor.

Wansoo, yoksul aileden gelen bir kız ve hayata tutunmak için golfe başlıyor ve dünyaca ünlü bir golfçü oluyor. Büyük bir şirketin varisi ile evleniyor ama adam onu aldatıyor. Wansoo bir gün suikaste uğruyor ancak şirketin koruması Dooyoon onu kurtarıp gizliyor. Birbirlerine aşık oluyorlar. İkisi de aslında bu şirketten kurtulmak istiyorlar. Birlikte hareket ediyorlar. Aksiyonlu romantizm. Not:3/4

30 Ekim 2024 Çarşamba

KASIM

 




Ne derler? Ekim değil Kasım değil Aralıksız sev beni. Ekme, kasım kasım kasılma, kapıyı bana aralık bırak ki ordan girip seveyim.

Kasım kasım kasılma Kasım çünkü senin yağmur getirmen lazım. Yağmurunla gel. Ama sel olma. Giriş katlarından su çıkarma.

Şarkısı bile var. November Rain. Guns’N Roses. Silahlar ve Güller. Yani bizim Kurtlar Sofrası. Kan, gül, silah dövmesi yaparlar ya.

Onlar bir de Welcome to the Jungle demişler. Dünyaya orman demişler. Doğru. Vahşi orman oldu bu dünya. Orman yangını oldu dünya. Yağmur Ormanları bile bu kadar tehlikeli değil.

Ne sıcak bir yazdan geçtik. Nem ve sıcak bitirdi bizi. Kasımda gelsin artık sonbahar da yaşamaya başlayalım. Yağmur yağsın bol bol da anlayalım sonbaharda olduğumuzu.

Yağmur temizlesin dünyayı. Güneş temizleyemedi. Kış gelsin de kötüler kış uykusuna yatsınlar.

Her yerde güller gül yaprakları olsun ama silah olmasın. Saflığı, doğallığı, içtenliği bulalım. Şu atlarına binip giden iyilikler dönsünler.

Yağmur yağsın güneş açsın hayatlarımıza. Güneş zaten kalbimizde.

28 Ekim 2024 Pazartesi

AĞAÇ EV SOHBETLERİ 271


Ağaç Ev Sohbetlerimiz devam ediyor. Her hafta bir sohbet konusu buluyor ve o konuda yazıyoruz. Herkes yazabilir, herkes sohbet konusu bulabilir.

Haftanın konusu: "Şirket yönetimlerinde iş gücünde erkekler çoğunlukta. Bu iş pozisyonlarının belirli bir yüzdesi kadın iş gücüne ayrılmalı mıdır?"

Gelişmiş ülkelerde işgücünün yüzde ellisinden fazlasını kadınlar oluşturuyor ama şirket yönetimlerinde üst düzey yetkililerin çoğunluğu erkek. Şirketlerde kadın yöneticilerin çoğalması için kadın işgücü için asgari bir yüzde değeri belirlenmeli. Yöneticilerin yüzde ellisi kadın olmalı diye bir şart koşulmalı.

Yüzde koyunca kalifiye erkekler çok çalışmaz bu sefer de. Nasıl olsa yönetici olmayacağız derler. Şirketler de kadın işgücü bulamazsa başka yollar dener. Bu şartı delmeye çalışırlar. Ülkemizde ise erkek işgücü yan gelir yatar herhalde.

İyi eğitimli, çalışkan, başarılı kadınlar yönetici olunca, yüzde şartı da olunca, aynı iş kalitesindeki erkekler artık iyi çalışmaz, şirkete katkıda bulunmaz. Çünkü her çalışan, cinsiyete bakılmaksızın terfi almak ister işinde. Motivasyon ve çok çalışmanın altında hep işte yükselme içgüdüsü vardır.

Bizim ülkede ise ne yapar şirketler? Bu kadın işgücü baskısından kurtulmak için her şeyi değiştirirler. İş ünvanlarını değiştirirler. Yönetici, müdür, başkan, üye gibi ünvanlarla oynarlar.

Bir yandan da şirketlere faydası olur. Başarısız erkeklerdense başarılı kadınlar başa geçer. Erkekler kadın yöneticilerin altında daha rahat çalışır. Kadınlar da erkek yöneticilerin altında daha rahat çalışır. Çatışmalar azalır. İş verimi artar.

Kadın ve erkek yöneticiler bir arada farklı özellikleri ile daha uyumlu çalışırlar.

Zamanı olan ve isteyen herkes yazsın yine!

26 Ekim 2024 Cumartesi

GÜLÜMSE VE VİLLA

 




GÜLÜMSE

Raina Telgemeier

Desen Yayınları, 220 sayfa

Amerikalı çizerin kendi yaşamından yola çıkarak hazırladığı çizgi roman. Gülümse, yani ne yaşarsan yaşa, yine de gülümse!

Anna, 9 yaşlarında bir kız. Ailesi ile yaşıyor ve ortaokula gidiyor. O yaşa özgü tipik dertleri var. Görünüşü, insanların onu beğenmesi, dersler, ödevler, uzun geçen yazlar, arkadaşlık, anne babası, saçları, dişleri. Özellikle dişleri. O yönden çok şanssız ve ortaokul boyunca dişçiye gidiyor, ameliyat oluyor, tel takıyor.

Ailesi de iyi ve ilgili. Ama işte herkese kızılır ya, her şeyden utanılır. Hepimizin yaşadıkları. Aslında o dönem hepimizin biraz çirkin zamanları. Dişlerimizde maydanozlar, saçlarımızda günün tortusu, uzayınca hatta içinde silgi, bisküvit kırıntıları bile olur. Kankalarımızla bitmez konuşmalar yaparız.

Anna da tüm bunları yaşıyor. Ailesinden utanıyor bazen arkadaşlarından utanıyor. Kendini beğenmiyor, sürekli bir sorun çıkarma hali.

Sonunda lise zamanı geliyor ama yine aynı arkadaşları var okulda ve üstelik bir çocuktan da hoşlanıyor. Kimsenin anlamadığını sansa da elbette herkes biliyor.

Tatlı, komik kitap. Konu da çizgiler de kusursuz.

Not:4/4




VİLLA

Rachel Hawkins

Olimpos Yayınları, 272 sayfa

İtalya’da bir villada müzik ve edebiyat temalı bir dram. Yazar Hawkins, bu sürükleyici ve gizemli romanını geçmişteki 3 olaydan esinlenerek yazmış. Yazarlar, Shelley ve Lord Byron’ın bir şatoda geçirdikleri yaz, sinema ve guruluk temalı cinayetler olan Manson cinayetleri, Fleetwood Mac adlı pop rock grubu. Fleetwood Mac ile ilgili yazılan ikinci roman bu, bugünlerde. Daisy Jones and the Six adlı romanı ve dizisini de yakınlarda okuyup izlemiştik.

Roman iki tarih ile ilerliyor. 1974 ve günümüz. 1974’te birkaç ünlü müzisyen ve kız arkadaşları İtalya’daki Villa Rosato’ya geliyorlar. Müzik ve tatil için. Müzik çalışmaları yapıyorlar. Aralarında çatışmalar çıkıyor. Dram yaşanıyor. Aralarından biri o günleri romanlaştırıyor.

Günümüzde iki kız arkadaş aynı villaya geliyorlar. İkisi de yazar. Biri gizem yazıyor, diğeri kişisel gelişim. Gizem yazan yıllar önceki olayları incelemeye başlıyor. Villa’da bir günlük keşfediyor. O günleri anlatan bir roman yazmaya karar veriyor. Kişisel gelişim yazan da birlikte yazalım diyor. İkisi anlaşamıyor. Daha sonra ise hayatları 50 yıl önceki olaylara benzer şekilde değişiyor.

Güneşli, canlı İtalya atmosferinde insanlar birbirine baskı yapmaya başlıyor. Olaylar patlıyor şüphesiz.

İlgi ile okunan roman, farklı tarihlerdeki iki yazarın ağzından aktarılıyor.

Not:3/4

22 Ekim 2024 Salı

YAŞAMIN FAİZİ


 

Hayatımız kart kredi faiz oldu. Dolar Euro altın zamlar oldu. Artık herkes neredeyse sadece bunu konuşuyor.

Peki yaşamın da faizi var mı? Faiz varsa yaşamın da faizi olsun. Yani aslında faiz zaten hiç olmamalı. Aslında günah.

Yaşamda şanslı, başarılı olunca yaşama bunu faiziyle ödemeliyiz bir yandan da. Mutlu olarak ödeyebiliriz. Sonra da mutlu ederek insanları. Yardım ederek.

Ödeyemezsek kızar bize yaşam. Boşuna mı yaşattım seni der. Öde faizini. Geciktirme.

Hüzün, keder ise geri ödemesiz olmalı tabii ki. Çünkü bu krediler faizler insanların iyiliği için. Hüzün, kederin faizi istenmez.

Krediler, kartlar, faizler, altınlar ile geçmeyici mutluluk alamıyoruz. Kendimizi değerli hissedince, onaylanınca, tutunacak bir şeyler olduğunda keyifli, güçlü oluyoruz.

İyi hissedince birden hayatımızdaki her şey bize iyi geliyor. Güven gelir ve bu bize güç verir. Bir şeyi başaran hayatındaki diğer her şeyi de başarır.

Hayat işte böyle, şarkı söylemek lazım, böylece yaşam enerjisi gelir. Deriz ya liman değil gemi olalım. Orpheus gibi şarkı söylemezsek Nyx gibi karanlıktan çıkamayız.

21 Ekim 2024 Pazartesi

AĞAÇ EV SOHBETLERİ 270


Ağaç Ev Sohbetlerimiz devam ediyor. Her hafta bir sohbet konusu buluyor ve o konuda yazıyoruz. Herkes yazabilir, herkes sohbet konusu bulabilir.

Haftanın konusu: "Geçmişte insanlar geleneksel giysileri tercih ederlermiş, şimdi ise benzer giysiler giyiyoruz ve herkes birbirine benziyor. Bu bir olumsuz gelişme mi olumlu mu?"

Şimdi neredeyse aynı giyiniyoruz. Genelde, kot bot mont tişort crop top gibi. Aynı spor ayakkabılar, sweat shirtler, saçlar aynı, erkeklerde de aynı sakallar. Hijab giyim de öyle. Genç kızlar da yaşlı teyzeler de hep aynı. Renkli saçlılar biraz farklı görünebiliyorlar.

Burdan şu sonuç da çıkabiliyor. eskiler kültürlerine daha bağlıymışlar. Gün geçtikçe sıradan giyinip bir örnek oluyoruz. Olumlu bir durum gibi gözüküyor bu. Geleneksel giyinmek için uğraşmak gerekebilir. Günümüzün giysilerini almak da giymek de kolay. Ucuz da. Kim dikecek, almak varken. Hep duyarız, anneannelerimiz tersini düzünü çevirir giyermiş, yakaların, gömleklerin.

Hep duyarız ya bio çeşitlilik diye, giyimde çeşitlilik kalmadı. Hep aynı kotu konversi waikikiyi giyen bizler kültürümüzü nasıl bilebiliriz ki veya nasıl yaşatırız ki? Ancak özel günlerde veya bir Anadolu kültürü lokantasında tarihi giysiler içindeki garsonları görünce. Ya da konsept partilerde.

Bu durumda etniklik bile kalmayacak artık. Böyle giderse yerellik bile yasaklanır. Şu da var ki, böyle aynı giyinmek belki bize moral de veriyordur. Hangi kültürden hangi ülkeden olurlarsa olsunlar, insanlar hep aynı şeyleri giyince belki kendini yalnız hissetmiyordur.

Bir örnek giysiler Çin'de, Kore'de üretilir ve çok ucuzdur. Ekonomik olarak da faydalı yani. Flamenko etek veya kimono giymekten ucuz tabisi.

Zamanı olan ve isteyen yazsııın!

18 Ekim 2024 Cuma

YATAY ZEKA



Şu bizim sevgili yapay zeka hayatımızı kolaylaştırdıkça ülkemiz insanlarının yatay zekası artacak tabii ki. Zaten tembel olan ülkemiz insanı yapayı sayesinde iyice yatay olacak.

Kişi kişi tembel değiliz de ülkemizde tembel oluyoruz. Yoksa Avrupaya gidenler orada hiç de tembel olamıyorlar. Zekalarını dikey tutmak zorunda kalıyorlar. Taksi şoförleri, temizlikçiler, otel çalışanları oluyor çoğunlukla bizim Türkler.

Yapay zeka ile film çevirisi yapmak, kitap çevirisi yapmak kolay olduğu gibi faydalı da. Resim yapmak da, fotolarla oynamak da. Vesikalık da kolay. Kendimizle istediğimiz gibi oynayabiliriz yani.

AI Headshot Generator kullanışlı ve eğlenceli. Kendimizi hostes, CEO, aktris, yazar, voleybolcu gibi görebiliriz. Fotimizi koyup istediğimiz efektleri seçeriz. CV’miz için foto üretebiliriz.

Müzik yapmak, şarkı yapmak ise yine kolay ve keyifli. SUNO ile dilediğimiz enstrümanlarla, dilediğimiz sesi veya müzik türünü seçerek, istediğimiz şarkı sözleri ile metin yazdırarak veya biz yazarak enfes şarkılar üretebiliriz.

Diyelim şu şarkı sözlerini yazdık. Gecenin ortasında yağmuru izlemek daha güzel, şarkılar ise yağmuru hiç unutmaz. SUNO bunu hemen text haline getirir. Yani bu sözlere metin yazar. İstediğimiz her dilde. Müzik türünü de seçeriz. Örneğin, blues. İnsan sesi seçeriz, derin, boğuk bir kız sesi olsun. Hımm, mızıka olsun, gitar ve davul olsun deriz. Tamam işte.

Arkada müzik olsun, örneğin, bir de mikrofon alıp podcast yapmak da yatay zeka işi olur. Veya görüntülerle yutup videoları.

14 Ekim 2024 Pazartesi

AĞAÇ EV SOHBETLERİ 269



Ağaç Ev Sohbetlerimiz devam ediyor. Her hafta bir sohbet konusu buluyor ve o konuda yazıyoruz. Herkes yazabilir, herkes sohbet konusu bulabilir. Her Pazartesi yazıyoruz.

Haftanın konusu: "Zararlı olduğunu bile bile neden şekerli gazlı içeceklerden vazgeçemiyoruz?"

Gazoz, Fransızca gazlı su oluyor. Gas d'eau gibi bişey. Supangle de öle. Soup d'Anglese. İngiliz çorbası demişler Yani herkes şeker seviyor bu dümyada.

Meyveli soda, kola, meyve suları, enerji içecekleri, hepimiz bir şekilde tüketiyoruz. Bunlar olmazsa geriye ayran, su, sade soda filan kalıyor. Hiçbiri tatlı değil.

Şekerli içecekleri bulmak, içmek çok kolay, her yerde var. Reklam da çok. Bizi fena kandırsalar da içiyoruz işte. Pidecide bile yani kola mı ayran mı diye sorarlar.

Her yerde reklam var. Enerjik, başarılı, popüler olmak için bunları içmemiz gerekiyor gibi şartlanıyoruz, özellikle ergenler iyi şartlanıyor.

Belki şekerin zararı üzerine de bol reklam, bol billboard olmalı. Şekerli içecek şirketlerinin de zararlı içecekleri faydalıymış gibi göstermeleri belki hukuken yasaklanmalı.

Özellikle eğitim kurumlarında yasaklanmalı. Derslerde öğretilmeli. Uzun dönemde sağlıklı olmak için şeker kullanılmaması öğretilmeli.

Yani eğitim ve yasalarla azaltılabilir. Yoksa biz vazgeçemiyoruz.

İsteyen ve zamanı olanlar yazsın işteee!

10 Ekim 2024 Perşembe

BCP 24 EYLÜL RAPORU


BCP Eylül temalarımız spor, sonbahar, Paris, politik film ya da kitap, ölmeden önce okunması izlenmesi gereken kitaplar filmler idi.

BCP'ye katılıp yazmak isteyenler, temaya uygun okuyup izledikten veya çeşitli etkinliklere katıldıktan sonra (yani gezi, şov, seminer, her şey olabilir tabii) bloglarında örneğin BCP Ekim diye bir başlıkta yazabilirler. İsteyenler katılabilir. Genelde önceki ayın yazısını, yeni ayın ilk haftasında yazıyoruz.

Ekim ayı temalarımız ise; aşk, sevgi, anı, şiir, cadı, büyülü güçler.


Eylül ayında yazanlar:

Henüz yazmayanları yazdıklarında eklerim. Yazanlardan unuttuğum veya kaçırdığım varsa söyleyin eklerim.

MAKBULE ABALI-Sonbahar yazısı


YÜREĞİMİN İKLİMİ-Yeşil Yol adlı film


BONHEUR-Handsome Devil adlı film


DEEP-Ostwind adlı film serisi


TEFRİKA-Truva adlı film


BEZ CADILARI-My Liberation Notes adlı dizi


FIGHTING-Bizimle Başladı Bizimle Bitti adlı film


NURGÜL K.-Moon Lovers adlı dizi



Hepimize keyifli ve uzun soluklu bir etkinlik olsuuun!

5 Ekim 2024 Cumartesi

KÜLTÜR SAYFASI

 




212 PHOTOGRAPHY ISTANBUL

212 İstanbul Fotoğraf Festivali 28 Eylül ile 13 Ekim arası genelde Karaköy’de. Tophane-i Amire, Saint Benoit, Karaköy Rum Okulu, Akaretler 39 No., ayrıca Taksim, Kadıköy’de devam ediyor. Çeşitli sanat merkezlerinde, galerilerde görülebilir. Çağdaş, dünya çapında ünlü fotoğrafçılar sergi ve çalışmalar yapıyorlar. Sadece bir foto festivali değil. Resim, grafik, müzik, her şey var.

İlk gün Sebastiao Salgado geldi, bir süre durdu açılışta, eşi Leyla ile birlikte. Mutlu çift. Hiç ayrılmayan çift. Salgado, Portekiz şarkıları söyleyip dans ediyor, keyifli biri. Karaköy Rum Okulunda müzik fotoğrafçıları sergisinde bütün eski yeni müzisyenlerin fotoları bulunuyor. Bu festival de Contemporary İstanbul gibi öncü çalışmalardan. Sergilerin bazıları ücretsiz bazıları ücretli. Not:4/4





ELELE

Elele’de Eylül-Ekim sayısında Paris Olimpiyatları ve Türkiye, sonbahar, Damla Sönmez gibi konular dikkat çekiyor. Damla Sönmez, iyi tiyatro oyuncularımızdan. Şimdi çok yeni oyuncular da var. Ceren Kaçar gibi. Görkem Örskıran ile Aşalım Bunları oyunuyla öne çıktılar. Yeni oyuncularımız Netflix dizileri oyuncuları gibi, çok yetenekliler, doğallar. Yeniler, oyuncular, dansçılar şimdi Evgar’ın Afife’sinde kendilerini gösteriyorlar. Not:3/4






KİTAPLAR

SOBE ÖLDÜN

J.C.Lane

Bilgi Yayınevi, 450 sayfa

Gerilim romanı. Ebeler ve avlar. Sobelenirse avlar, ölecekler. Zenginlerin eğlencesi olan sobe oyununda, oyunu kuranlar rastgele avlar seçiyorlar. Ebeler ise büyük paralar ödeyerek oyuna katılıyorlar. Hakem de var. Oyun yeri şehir. Avlar kendileri istemeden av oluyorlar. Avların kolunda saat var. Kaybolamazlar yani. Kovalamacalı ölüm oyunu. Not:3/4


ANA KUZUSU

Kevin O’Brien

Martı Yayınları, 480 sayfa

Bir seri katil romanı. Bir seri katil uzun yıllar boyunca çok sayıda anneyi öldürür, çocuklarının gözleri önünde. Haliyle bir çocukluk travması vardır onda. Ormanlık bir tatil yöresinde bir avın peşine düşer. Ama bir de ona hayran bir katil daha ortaya çıkar ve ona ortak olmak ister. Gerçekten çok heyecanlı. Not:3/4


A.B.D. DİZİLERİ


NOBODY WANTS IT

2024 komedi dizisi. Başrollerde dizi yıldızları Kristin Bell ve Adam Brody.

Joanne, ablası ile bir podcast sunuyor. Güncel konular üzerine sohbetler. Noah ise bir haham. Sinagogda başrahip olacak, yani bir Rabbi. Bu birbirine hiç benzemeyen iki karakter aşk yaşıyorlar ve evlilik planı yapıyorlar. Ancak bir haham cemaat dışı bir kızla evlenemez. İki oyuncu haliyle çok iyiler ve dizi de çok eğlenceli. Not:3/4


CANAVARLAR

Monsters: Lyle and Eric Menendez

2024 gerçek suç dizisi. 1980’lerde gerçekleşen gerçek cinayetler. Sinema dünyası cinayeti. Lyle ve Eric Menendez kardeşler anne babalarını öldürüyorlar. Babaları otoriter bir sinema yapımcısı. Anneleri ise zayıf karakterli. Baba oğullarını taciz ediyor. Anneleri karışmıyor. Oğlanlar ikisini de öldürüyor. Dizide Kötü Ruh (Poltergeist) filmindeki kız oyuncu Dominique Dunne’ın öldürülüşü de konu ediliyor.

Dizi soluk soluğa izleniyor. Not:3/4


FİLMLER

GÖZYAŞI USTASI

Romantik dram, 2024, İtalya

Ünlü romanın film uyarlaması. Bir yetimhanede büyüyen bir kız ve bir erkek, bir süre sonra bir aileye evlatlık olarak verilirler. Yetimhanede şiddet görmüşlerdir. Aralarında da tuhaf bir ilişki vardır. Üzücü dram, neyse ki sonu fena bitmiyor. Filmde eksik çok. Kızın elleri neden sarılı, yetimhanede tam neler oldu, oğlan neden manyak gibi, sorular çok. Romanı daha iyidir herhalde. Not:3/4

4 Ekim 2024 Cuma

GLAZELİ TOFU KIZARTMASI

 



Malzemeler:

Bir paket tofu

Bir yemek kaşığı nişasta

Bir tatlı kaşığı pul biber

Göz kararı keten tohumu

Göz kararı susam

2 yemek kaşığı soya sosu

1 yemek kaşığı esmer şeker veya toz şeker

1 tatlı kaşığı Hindistan cevizi yağı (yoksa susam yağı veya zeytinyağı)

İstersen biraz sirke, ben koymadım, istersen salça, ben koymadım, istersen biraz su, ben koymadım, istersen biraz brokoli, ben koymadım

Bir çay kaşığı toz zencefil veya zerdeçal

İsteğe göre köri

2 diş rende sarımsak

1 çay kaşığı kekik

1 adet kapya biber



Yapılışı:

Tofuyu istediğin büyüklükte küp küp kes. Peçete ile suyunu süz, iyice. 15-20 dakika tofular süzülecek.

Sos için; tüm baharatlar ve soya sosu, hepsini karıştır, kapya biber istediğin boyutta kes, sosa karıştır.

Süzülen tofuları da bu karışımın içine at.

Sonra tofuları bu karışımın içinden tek tek alıp tavaya koy ve kızart. Her yönlerini kızart. Tofular birbirlerine yapışmasınlar.

Kızaran tofuları servis tabağına al.

Aynı tavada sosun geri kalanını, sebzeleri sotele ve sonra da tofuların üzerine dök.

Glazeli sözcüğü de sosundan dolayı biraz parlak duruyor, ordan geliyor. Bu yemek, Asya usulü vegan yemeklerden.

Not: Daha önce Green Curry yemeğini yapmıştım, bir Tayland yemeği (bloğumda mutfak başlığında, Ekim 23). O sulu yemekti. Köri, reyhan, yeşil bir yemekti. O da güzeldi. Bu ise kızartması, bu da güzel.




28 Eylül 2024 Cumartesi

BLOGLARI CANLANDIRMA PROJESİ 9



Blogları Canlandırma Projesi etkinliğimizin Eylül ayı temaları spor, sonbahar, Paris, politik film ya da kitap, ölmeden önce okunması, izlenmesi gereken kitaplar, filmler idi.

BCP Ekim ayı temalarını da bugünlerde seçeriz.

Eylül ayı için spor temasını seçtim. Atlı sporları. Daha önce Kanada yapımı at, çiftlik dizisi Heartland'i izleyip çok sevmiştim. O dizide atlara fısıldayan bir kız vardı. Bir de yine at, çiftlik dizisi Yellowstone var, Amerikan dizisi.

Bu kez de yine atlarla ilgili bir film seçtim. Diğer dizilerden çok daha masum, çocuksu bir film Ostwind. Pazar sabahı kahvaltısı yaparken izlenecek minnoş filmlerden. Bir kız ile bir atın arkadaşlığı.



OSTWIND

Alman at ve çiftlik filmi. At sporları ile ilgili. At yarışı, engel atlama, atlı jimnastik, akrobasi gibi at sporları ve eğiticileri ile ilgili film çok sevilince filmin devam filmleri de çekiliyor. Şimdilik beş adet film oldu. Devamı da gelecek. Bütün filmlerde aynı oyuncular bulunuyor.

İlk Ostwind filmi 2013 yılında çekiliyor, beşinci film de 2021 yılında. Ostwind, Doğu Rüzgarı anlamına geliyor. Filmlerde, Kasırga ve Fırtına sözcükleri kullanılıyor. Filmlerde Mika adlı bir kız ile Ostwind adında bir atın arkadaşlığı anlatılıyor.

Mika, ufak bir kız. Okulda yaramazlık yapınca anneannesinin yanına, çiftliğe gönderiliyor. Anneanne yıllardır aileye ait çiftlikte at yetiştiriyor. Çiftlikte Ostwind adlı çok iyi bir at var. Uyumsuz davranıyor. Mika ise atlardan anlamıyor. Ancak Mika bir süre sonra Ostwind ile iyi anlaşmaya başlıyor. Mika’da az bulunan bir yetenek var. Atlara fısıldama yeteneği. Ostwind ile ruhları birbirine bağlı. Bir süre geçince ikisi at yarışlarına hazırlanıyor. Ostwind’e Kasırga deniliyor.

İkinci filmde çiftliğe bir beyaz at geliyor. Ostwind ile iyi anlaşıyorlar. Ostwind’in bir oğlu oluyor. Fırtına. Üçüncü filmde Mika, İspanya’ya gidiyor, Kasırga ile birlikte. Kasırga’nın ailesini ve geçmişini bulmak için. Dördüncü filmde çiftlikte ekonomik zorluklar başlar. Çiftliğe Ari adlı bir minik kız daha gelir. Mika, Ostwind’in sakin karakteri iken Ari ise Ostwind’in heyecanlı karakteri idir. Ari de Fırtına ile iyi anlaşır. Bölgeye bir sirk gelince Ari içindeki at ile akrobasi eğilimini keşfeder.

Ostwind, tatlı, şirin, masum, iyilik dolu, insancıl, at sevgisi dolu, duygulu bir aile, arkadaşlık filmi. Not:4/4

26 Eylül 2024 Perşembe

YAPAY ZEKA DENETİMİ

 



Yapay zeka ile her şey mümkün. Fotolar, resimler, müzikler, grafikler. Çeviri konusu ile inanılmaz. Google Lens ile kısa çevirileri yapabiliyorduk. Chatgpt ve DeepL ile bütün bir kitabı veya bir filmin altyazısını çevirebiliyoruz. Altyazı, DeepL ile daha kolay. Ücretsiz 3 dosya çevirebiliyoruz bir ayda. Chatgpt ile de bir kitabı sayfa sayfa yüklemek gerekebiliyor.

Yapay Zeka ile çeviri yapınca yeni konular gündeme geldi. Ödev yapınca öğretmenler artık kontrol edebiliyor. Kelimeleri kontrol ederek bir ödevin yapay zeka ile yapıldığı anlaşılabiliyor. Kitap ve film çevirilerinde ise yapay zeka çevirilerini kontrol etmek gerekiyor. Her zaman yüzde yüz doğru olmayabiliyor. Yapay zeka her zaman her şeyi bilmeyebiliyor. Bilemediği zaman yapay zeka yeni bilgiler üretiyor, kendi kendine.

Bir iki yıl önce daha az deneyimi vardı yapay zekanın. Yanlış cevap verebiliyordu veya olmayan bilgiyi üretiyordu. Bu üretim halen devam ediyor. Bu durum da ortaya yeni iş kolları çıkardı. Yapay Zeka çeviri redaksiyonu gibi. Çeviri düzeltmesi yapılırdı zaten. Şimdi yapay zeka çevirisi de düzeltiliyor. Çok iyi çevirse de hata yapabiliyor bunlar.

Yapay zekaya bir şey sorduğunuz zaman cevabı bilemiyorsa elindeki verilerle yeni cevaplar bulabiliyor. Olmayan bilgi veriyor bize. Diyelim, hukukçusunuz. Bir dava var elinizde. O davaya benzer örnek davaları bulmak istiyorsunuz. Şöyle sordunuz örneğin. “2015 Simon Young davasının 2017 Lars Möhler davası ile benzerlikleri nelerdir?” Yapay Zeka, Lars Möhler davasını duymamış olsun. Kendisi bilgi uydurabiliyor. Siz de o özellikleri alıp davanıza uyguluyorsunuz. Tabii tamamen yanlış yönlendirme oluyor. A.B.D.’de bu nedenle bazı davalarda bu şekilde yakalanan avukatların işlerine son verildi. İki sakıncası var. İlki, yanlış bilgi. İkincisi de, bu yanlış bilgi de yapay zeka verisi oluyor ve biz de bunu doğru sanıyoruz.

F.B.I. bünyesinde bunun için de artık detektifler var. Yapay zeka uydurukçu olabiliyor. Ve bunu anlamak da zor. Telefonlar, robot süpürgeler, teknolojik bütün aletlerle biz zaten izleniyoruz, bir de üstüne bu çıktı. Ya yapay zeka da hata yaparsa? Çevirimizi, ödevimizi, makalemizi yanlış yazarsa ve biz de bilmezsek yanlış olduğunu!

20 Eylül 2024 Cuma

MİNİ DİZİ SEÇKİSİ 8

 




İRLANDA

DEAD STILL

2020 yılı dönem ve gizem dizisi. 1900 öncesi İngiltere. Ölülerin gömülmeden önce fotoğraflarını çeken bir fotoğrafçının fotoğraflarından ilham alan bir adam öldürmeye başlar. Ölü fotoğrafçısı da bir polis gibi çalışır. İçinde mizah olan dramlardan. Keyifli dizi. Not:3/4


SIRBİSTAN

KLIJUN

2021 yılı polisiye dizisi. Sırbistan’ın küçük Subotica şehri ve Belgrad’da geçen dizide genç bir kadın detektif büyük şehirden küçük şehire nakil oluyor. Özel yaşamından dolayı ve çocukluğundan dolayı biraz sorunlu bir yaşamı var bu detektifin. Çocukluk travmaları ile baş etmeye çabalarken bir yandan da vakalar almaya başlar. Bir intihar vakasının peşine düşer. Kuzey ve Balkan tarzı polisiye sevenlere. İlgiyle izleniyor. Not:3/4


A.B.D.

MODERN FAMILY

Bir Amerikan komedi klasiği. Başrollerde Evli ve Çocuklu dizisinin Bundy’si Ed O’Neill ve Kolombiyalı model Sofia Vergara. Dizide, birbiri ile akraba olan birkaç ailenin gündelik yaşamları işleniyor. Hepsi birbirinden renkli insanlar ve hayatları, dramları komik. Bağımlılık yapan dizilerden. Not:4/4


TÜRKİYE

HUDUTSUZ SEVDA

Yakında ikinci sezonu başlayacak olan aşk, dram, aile dizisi. Başrollerde Miray Daner (Demirkubuz’un Hayat filminde de başrolde), Deniz Can Aktaş, Burak Sevinç.

Halil İbrahim, köyde babası gözünün önünde öldürülünce İstanbul’a gönderilir. Büyüyünce köyüne döner. Babasını öldüren ailenin kızı Zeynep de onun ilkokul arkadaşıdır. İkisi karşılaşırlar. Önce arkadaş sonra aşık olurlar. Halil İbrahim babasının intikamını almak ister. Zeynep de kanlı ailesinden memnun değildir. İkisi birleşir Zeynep’in ailesine karşı.

Karadeniz köylerinde, doğada, güzel evlerde geçen dizi oldukça heyecanlı. Not:3/4


PRENS

Yeni nesil komedi dizilerinden. Gibi tarzında. Tarihi komedi. Bongomia adında bir ülke, Balkanlarda. Bu ülkenin prensi ise işe yaramaz biri. Beceriksiz olmasına rağmen sürekli ortalığı karıştırır. Sözlere dayalı komedilerden. Yazan ve başrolde Giray Altınok. Absürd komedi sevenlere. Not:3/4


AVUSTRALYA

FAKE

2024 dram dizisi. Son yıllarda benzerlerini izlediğimiz dizi oldukça heyecanlı. Orta yaşlı bir kadın internet yoluyla bir adamla tanışır. Yakışıklı adam kendini zengin gibi gösterir. Kadın ona aşık olur. Ancak adam sık sık ortadan kaybolur. Kadın ise ona çok güvenir. Hayatları drama sürüklenir. Başrollerde Asher Keddie ve David Wenham çok iyiler. İlgi ile izleniyor. Not:3/4

18 Eylül 2024 Çarşamba

HER SONBAHAR GELİŞİNDE


 

Bir keresinde anneannemin salça yaptığını hatırlıyorum. Saatlerce büyük bir kazanın içinde domates kaynatmıştı. İçine başka bir şey koymuş muydu bilmiyorum. Sonra iyice koyulaşan domatesi geniş bir tepsiye yayıp güneşin altına koymuştu.

Anneannem hamarat bir insan. Ondan öğrendiğim ama yapmayı beceremediğim birçok şey var. Mesela turşu. Sadece bir kere onun gibi yapmayı başarabildim, diğer denemelerim ya turşu bidonunun fışkırarak patlaması ya da biberlerin ve salatalıkların erimesiyle sonuçlandı. Mesela yoğurt yapmak. 5 seferden birinde anneannem gibi yapabiliyorum ama diğerleri sütün puding gibi bir şeye dönüşerek yoğurttan başka bir şey olmasıyla sonuçlanıyor, ortaya çıkan şeyin yenilip yenilemeyeceğini bilmiyorum. Herhalde mayasıyla alakalı bir sorun.

Geçen gün bir arkadaşım köyden sana süt getireyim dedi. 5 saatlik bir yol. Dedim ki uğraşma, sıcakta bozulur. Yine de getirdi ve beş kilo sütü içemeyeceğim için çok zekice bir karar alıp yoğurt yapayım dedim. Ama tahmin edin ne yoktu? Tabii ki maya. Evde maya olarak kullanabileceğim tek şey sade kefirdi. Sütü kaynattım. Ilımasını bekledim. Sonra içine kefiri karıştırdım. Biraz da bir yerlerden duyduğum için nohut attım içine. Bilin bakalım ne oldu? Kefirdeki bakteriler yoğurttakinden farklıymış, ortaya çıkan şey yoğurt olmadı kefir de olamadı çok tarif edilemez puding gibi ve sünen bir şey oldu. Yüzüne bakmaya korktuğum için dünden beri dolapta hala. Uzaktan bakınca yoğurda da benziyor hınzır şey. Mayası dışında her şeyi usulünce yaptım. Örneğin sulanmaması için kapak kapatmadım. Teorime göre kefir yerine içine tükürsem daha iyi yoğurt olurdu. Anneannem zeki kadın, her seferinde önceki yoğurttan saklar, ben bunu bir türlü hatırlayamadığım için sorun burada olabilir.

Şimdi kış gelirken ve domates vakti geçmek üzereyken elbette müthiş hünerlerimi salça yapmak için kullanmıycam. Zaten bunun için yeterli alanım da yok. Mecburen domates sosu yapmalıyım. 2 sene önce bunu öyle kafama takmıştım ve o kadar çok domates sosu yapmıştım ki domatesleri bitirmek 2 seneyi buldu. En azından bunda başarılı oldum diye düşünerek şimdi yine domates sosu yapıcam. Geçen seferki tecrübelerimden öğrendiğim bir şey var, domates sosunu sadece domatesten yapmamalısınız tatsız tuzsuz bir şey oluyor öyle. Bu sefer içine tuz atmayı, biraz yağ koymayı ve biraz da sarımsak koymayı unutmamalıyım. Anneannem görseydi gülmekten katılıp kalırdı.

Domatesi kaynatırken bir yandan da telefonda arkadaşımla konuşuyorum. Kardeşinin bilgisayarına virüs girmiş. Söylediklerine göre 10 çeşit virüs varmış. Arkadaşımın bilgisayarla pek arası yoktur. Kardeş ise sadece ödevden ödeve bilgisayarı kullanır. Telefondan tarif ederek virüs programı indirmelerini sağladım. Sonra tarama yapmalarını istedim. Programın virüsleri gördüğünü ama silemediğini ve ücret istediğini söyledi. Ücretsiz program önerdiğimden emindim oysa ki. Sonra birkaç program daha bulup söyledim ve indirmelerini istedim. Çalıştırırken de beni aramalarını, bensiz işlem yapmamalarını söyledim. Adım adım gidecektik. İki program daha denedik virüslerin silinmediğini söyledi. Tam olarak ne çeşit virüs olduklarını anlayamamıştım, onlar da bana sadece programın hâlâ on çeşit sorun tespit ettiğini, virüslerin hâlâ durduğunu söylüyordu.

Öyleydi böyleydi diye uğraşırken en sonunda anladım ki programlar en başından beri sadece tarayıcıya şifrelerinizi kaydetmeyin, kameranızın kapalı olduğuna emin olun, paralı sürüme geçin, size kraliçelere layık güvenlik sağlamaya devam edelim diye sadece öneriler veriyormuş. Olmayan virüsü aramışız. Aklımı çıldıracaktım. Bu arada benim domatesler ocağı batırdı tabii ama neyse ki yine iki yıllık stoğu hazırladım.

12 Eylül 2024 Perşembe

BCP 24 AĞUSTOS RAPORU


Blogları Canlandırma Projesi Ağustos ayı temaları şunlardı: Yapay Zeka/Hayvan Hakları/Eğitim/Romantizm/Hukuk/Tıp/Webtoon.

BCP Eylül temalarımız ise spor, sonbahar, Paris (sevgili Fighting önerileri), politik film ya da kitap, ölmeden önce okunması izlenmesi gereken kitaplar filmler (sevgili Yüreğimin İklimi önerileri).

BCP'ye katılıp yazmak isteyenler, temaya uygun okuyup izledikten veya çeşitli etkinliklere katıldıktan sonra (yani gezi, şov, seminer, her şey olabilir tabii) bloglarında örneğin BCP Eylül diye bir başlıkta yazabilirler. İsteyenler katılabilir.


Ağustos ayında katılıp yazanlar:

BONHEUR: Film ve Webtoon

https://murekkeplehayaller.blogspot.com/2024/08/bcp-agustos-yapay-zeka-hayvan-haklar.html

BEZ CADILARI: The Spirealm adlı Kore dizisi

https://bez-cadilari.blogspot.com/2024/08/the-spirealm-konusu-oyuncular-yorumu.html

NURGÜL K.-Lovely Runner adlı Kore dizisi

https://kitapseninarkadasin.blogspot.com/2024/08/kore-dizileri-lovely-runner-bcp-agustos.html

YÜREĞİMİN İKLİMİ-Filmler

https://yuregiminiklimi.blogspot.com/2024/08/bcp-blogger-canlandirma-projesi.html

HÜMEYRA ÖZKAN-İslam Tıp Alimleri

https://hmeyraoz38.blogspot.com/2024/08/bcp-bloglar-canlandrma-projesi-agustos.html

MY REAL-Kore Dizileri

https://myreal03.blogspot.com/2024/09/bloglari-canlandirma-projesi-8.html

DEEP-Kore dizileri

https://sadevederin.blogspot.com/2024/08/bloglari-canlandirma-projesi-8.html

MAKBULE ABALI-Romantizm üzerine bir yazı

https://ucunkuslar.blogspot.com/2013/11/iyi-gunde-kotu-gunde.html

FIGHTING-Webtoonlar ve Manhwalar

https://fightiingg.blogspot.com/2024/09/korenin-cizgi-romanlar-ii-webtoon.html

OKURIX-Kung Fu Panda 4 adlı anime film

https://okurixx.blogspot.com/2024/09/bcp-agustos-kung-fu-panda-4-animasyon.html

TEFRİKA-Psycho-Pass adlı anime dizi

https://svdozb.blogspot.com/2024/09/psycho-pass-anime-tantm-ve-yorumu-i-bcp.html

Yazanlar olursa veya gözden kaçırdıklarım olursa eklerim.

6 Eylül 2024 Cuma

YENİ FİLMLER





Bu yaz sinemalarda oynayan/oynamakta olan vizyon filmleri. Netteki sitelerde veya çeşitli medya kanallarında izlenebiliyor. Demirkubuz’un Hayat’ı ise henüz nete veya televizyona düşmedi ancak vizyona girdi. Hayat, Oskar’a aday olunca Nuri Bilge Ceylan travma geçirmiş olabilir. Araları hiç iyi değil çünkü.


TWISTERS

Kasırgalar

The Mandalorian’dan tanıdığımız Kore asıllı Amerikalı yönetmen Lee Isaac Chung’un 2024 filmi Kasırgalar bol aksiyonlu, heyecanlı bir felaket filmi. A.B.D.’nin ünlü kasırgaları, hortumları filmin konusu.

Başrollerde Daisy Edgar-Jones ve Glen Powell. Jones’u son zamanlarda çok filmde ve dizide izledik. Normal People, Fresh, War of the Worlds, Where the Crawdads Sing. Oynadığı kötü film yok şimdilik. Glen Powell da öyle. Anyone But You, Top Gun:Maverick, en yeni filmleri.

Bir tornado uzmanı Oklahoma’da kasırgaları izlemeye çağırılır. Yanına iyi bir teknik ekip verirler. Basın ve halk da yakından ilgilidir. Ekip canları pahasına kasırgaların etkisini azaltmaya çalışır.

Türü sevenler için izlemeye doyum olmayanlardan. Not:3/4


ALIEN:ROMULUS

Evil Dead, Don’t Breathe filmlerinden tanıdığımız Fede Alvarez bu kez bir bilimkurgu/korku serisinin devamını çekti. 2024 yapımı ünlü Yaratık’ın yeni bölümü. Oyuncular az tanınanlar arasından seçilmiş.

Filmde yaratıklar ve aksiyon,korku bölümleri oldukça iyi. Yeni ortaya çıkan yaratıklar da var. Film uzay gemilerinde ve karanlıkta geçiyor. Alien serisini sevenler bu filmi de severler.

Uzaya çıkan araştırma gemisine uzayda terk edilmiş bir uzay gemisinden yaratıklar gelir. Dünyaya dönmeden bu yaratıklardan kurtulmak gerekir. Dünya da zaten artık bugünkü gibi değildir. Dünya da artık karanlıktır. Not:3/4


THE CROW

Snow White and the Huntsman ile bildiğimiz yönetmen Rupert Sanders’ten bu kez bir fantastik bir aşk filmi. Başrolde It, Barbarian ile tanıdığımız İsveçli Bill Skarsgard. Film, 2024 yapımı ve kanlı bir romans.

Genç bir oğlan ile genç bir kız birbirlerini severler. İkisi de öldürülür. Oğlan öbür dünyaya gitmeden önce bir pazarlık yapar. Dünyaya dönecek, intikam alacaktır, sevdiği kız hayata dönecek ama kendisi dönemeyecektir. Bir karga eşliğinde dünyaya döner.

Karanlık, sert, estetik. Türü sevenler için. Not:3/4


IT ENDS WITH US

Bizimle Başladı Bizimle Bitti

2024 romantik dram filmi. Yönetmen Justin Baldoni aynı zamanda başrolde filmde. Karşısında ise Gossip Girl’ün Serena’sı Blake Lively. Lively, yıllar sonra da güzel.

Orta yaşlı Lily Bloom bir çiçekçidir. Adı da uygun. Yani, zambaklar açıyor. Lily, doğduğu şehre döner. Bir doktor ile tanışır, ilişkileri olur. Ancak, şehirde ergenlik sevgilisi de karşısına çıkar. Doktor ile evlenir, eski sevgilisi ile de arkadaş olur. Ancak, ilişkiler her zaman umduğumuz gibi bitmez. Estetik, zarif film. Not:3/4

4 Eylül 2024 Çarşamba

TATLI RÜYALAR

 


Tepsinin yarısını yerim dedi adam. Dediler, tepsi 8 kilo, yiyemezsin. Su getirin dedi. Baklavaları teker teker yedi, her bir dilimde su içti, 4 kilo yedi yani. Biz de kazandibi yerken izledik. Tatlı bir rüyaydı. Neyse ki rüyada kilo alınmaz.

……………………

Somunları tutmak için ne alayım diye sordu kadın. Tornavida mı, pense mi, İngiliz anahtarı mı?

Somun anahtarı, dedim. Vidanın ölçüsüne göre.

Bauhaus Hırdavat bölümündeyim bu kez de rüyamda. Vidalar filan. Boya bölümü var, banyo bölümü var ama hırdavat daha ilginç. O yüzden burada çalışmak istedim, rüyamda tabii.

Korku filmi gibi. Hani korkularda adamın yüzüne çivi atarlar ya matkap gibi bir aletle. Kapı kolları, halat, ip, zincir. Tam seri katil aletleri. Sayım olunca vidaları sayıyorum.

Kural şu. Hiçbir müşteriyle göz göze gelmeyeceksin. Gelirsen, mağazanın öbür ucundan koşarak gelip soru soruyorlar. Kapı kolu seçer misin?

Banyo bölümünden bir kadın geldi, klozet alacakmış. Banyo bölümüne gitseniz ya teyzeciğim dedim. Ben gidemem dedi. Utanıyormuş klozet hakkında konuşmaktan. Beni gönderdi.

………………

Gece aya bakıyordum. Avuçlarımı aya doğru uzattım. Avuçlarımın arasına aldım. Ellerimi sürttüm aya. Ayın ışığını topladım. Sonra o ışıkla yüzümü yıkadım. Artık ışığım hiç bitmez diye gülümsedim. Mistik bir hareket yapmış gibi oldum bu rüyamda.

30 Ağustos 2024 Cuma

KİTAPLAR 3

 



MONA’NIN GÖZLERİ

Thomas Schlesser

Timaş Yayınları, 400 sayfa

Roman haline getirilmiş bir resim kitabı gibi. Ünlü bir resim heykel kitabı olan Gombrich’in Sanatın Öyküsü adlı değerli resim kitabındaki gibi resimler tek tek anlatılıyor. Resimlerin ne anlattıkları, ne zaman ve nasıl üretildikleri, gündelik yaşamda neye karşılık geldikleri hoş bir dille sunuluyor biz okurlara.

Bir kurgu ile bağlanmış hepsi birbirine. Mona ufak bir kız. Ailesi ile yaşıyor. Görme zorluğu başlıyor onda. Doktora ve psikoloğa gidiyor. Dedesi ile arası iyi. Dedesi, bir gün hiç göremezse diye onu müzelere götürüyor ve tabloları inceliyorlar. Kör olursa zihninde güzellikler kalsın diye.

Resme meraklılar için çok keyifli bir roman. Yazan da sanat tarihçisi. Not:4/4


ÜÇ SAHTEKAR

Arthur Machen

İthaki Yayınları, 165 sayfa

H.P.Lovecraft, R.L.Stevenson tarzında romanları sevenlere.

Gizem, gerilim, korku, bilimkurgu, gotik türünde romanları yani. Bu romanda da bir altın sikke peşinde koşuluyor. Kötülükler, karanlıklar, şeytani düşünceler arasında birkaç kişinin ellerinde yer değiştiriyor bu değerli Tiberius parası.

1800’lü yılların sonları İngiltere. Romanlardan, dizilerden dolayı iyi bildiğimiz atmosfer. İngiltere’nin karanlık, kötü zamanları. Cahil dönemleri. Not:3/4

24 Ağustos 2024 Cumartesi

BLOGLARI CANLANDIRMA PROJESİ 8


Blogları Canlandırma Projesi etkinliğimizin Ağustos temaları yapay zeka hayvan hakları eğitim romantizm hukuk tıp webtoon idi.

Bu temalar arasında en tatlı en minnoş olanını seçtim, romantizm ve üç tane birbirinden iyi ve şekerlik Güney Kore dizisi izledim.


ROMANCE IN THE HOUSE

2024 yazı aile dramı dizisi. Başrollerde, Son Na Eun, Ji Jin Hee, Kim Ji Soo, Choi Min Ho.

Bir anne, kızı, oğlu bir apartmanda yaşarlar. Apartmanın adı Aile Apartmanıdır. Oğlan sempatik ama tembel, anne markette çalışır, kız ise iyi bir işte çalışıp evi geçindirir.

Bir gün apartmanda bir daire yanar, evde yaşayan da ölür. Sonra biri apartmanı satın alır. Alan da kadının eski kocasıdır. Adam çok başarısız olduğu için kadın onu yıllar önce evden atmıştır.

Adam eşini ve ailesini yeniden kazanmak ister. Kız ise babasına karşı koyar. İlgiyle izlenen aile ve aşk dramı. Not:3/4


LOVE NEXT DOOR

2024 yazı romantik komedi dizisi. Başrollerde Jung So Min, Jung Hae In.

İşinde başarılı bir genç kız, işini bırakıp doğduğu şehre döner. Şehirde miniklik arkadaşı oğlan ile karşılaşır. Anneleri arkadaştır, onlar da birlikte büyümüştür. İkisi de birbirlerinin çocukluk hallerini bildikleri için komik durumlara düşerler, birbirlerini de utandırırlar ama çocukken birbirlerini çok sevmişlerdir.

Güney Korelilerin en iyi bildiği tür romantik komedi ve bu diziyi izlemeye doyum olmuyor. Not:4/4


SERENDIPITY’S EMBRACE

2024 yazı romantik komedi dizisi. Başrollerde Kim So Hyun ve Chae Jong Hyeop.

Genç bir kız lise yıllarında bir aşk yaşayıp aşk acısı çektikten yıllar sonra lise yıllarındaki başka bir erkek arkadaşı ile karşılaşır. Oğlan o yıllarda kıza aşıktır. Bu ikilinin karşılaşması yeni bir aşk doğurur.

Şeker gibi yazlık aşk ve komedi dizisi. Not:3/4

22 Ağustos 2024 Perşembe

KUZEY EDEBİYATI

 


MALMA İSTASYONU

Alex Schulman

Timaş, 250 sayfa

Timaş Yayınları son yıllarda kaliteli edebiyat eserlerini yayınlıyor. Alex Schulman, İsveçli yazar, senarist, radyo TV programcısı. Kişisel yaşamındaki travmalardan yola çıkarak romanlar yazıyor.

Malma İstasyonu, romandaki travmalar ve dramatik yapısı ile Vigdis Hjorth’un Miras adlı gerçek travma romanını anımsatıyor.

Roman Malma İstasyonuna doğru giden trenlerde geçiyor. Üç ayrı tren yolculuğu ancak üçü de birbirine bağlı. Üç ayrı zamanda yapılan üç ayrı yolculukta bir ailenin birkaç kuşaktaki üyeleri Malma’ya doğru gidiyor. Bir sırrı anlamak ve çözmek için.

Bir kadın ve bir erkek, bir baba ile kızı, bir genç kadın. Birkaç kuşaklık sırlar. Bir fotoğraf. Travmalar kuşaktan kuşağa geçer mi? Genlerimizden kaçabilir miyiz?

Kuzey edebiyatından gerçekten de unutulmaz bir edebiyat örneği. Not:4/4



INGEBORG’UN TOLLAK’I

Tore Renberg

Timaş, 200 sayfa.

Norveç Edebiyatından Tarjei Vesaas tarzı bir soğuk, kar, orman romanı.

Tollak, bir dağ köyünde yaşlı bir keresteci, odun kesiyor, satıyor. Ancak, çağın gerisinde kalmış bir insan. Sanki halen önceki yüzyıldaymış gibi yaşıyor. Huysuz, yalnız, yalıtılmış bir hayat sürüyor.

Çok sevdiği karısı Ingeborg yıllardır kayıp. Oğlu ve kızı da Tollak’tan kaçıp şehre yerleşmişler. Tollak, sürekli olarak Ingeborg’u özlüyor ve zihninde onunla konuşuyor. Tollak bir süredir, yörede yaşayan Oddo adlı, zeka geriliği olan bir oğlana göz kulak oluyor.

Bir gün, oğlu ve kızını yanına çağırıyor. İkisi de hiç istemeden babalarının yanına geliyor. Tollak onlara aile sırlarını anlatıyor. O kar buzda yakıcı sırlar.

Diliyle, kurgusuyla unutulmaz bir aile dramı romanı. Not:4/4