27 Mart 2024 Çarşamba

MANGA

 


Günümüzden geriye, bir iki bin yıl geriye veya birkaç yüzyıl geriye giden bir manga asker düşünelim. Günümüzün bir manga askeri.

On kişi. Filmlerde izliyoruz ya. Özel Kuvvetler askerleri. Beş kız beş erkek olsunlar.

Giysileri, gece görüşleri, kulaklıkları, giysilere takılan ve anlık görüntü alan polis kameraları, lazer silahları, tertibatları, bıçakları, SAS komandosu gibi yürüyüşleri, baskınları.

Eski zamanlara gitse bu manga, ışınlansa, zaman kayması, geçişleri ile gitse, dünyanın gidişatı toptan değişir.

Kralları, padişahları, derebeylerini, savaşçıları öldürmeleri birkaç saniye sürer. O zamanın silahlarını da anında yok edebilirler.

Kiliselere girseler, papazları, din adamlarını yok etmeleri de birkaç saniye sürer.

Yerliler bu on kişiyi görse kesin direk olarak onlara taparlar.

Bu düşünceden yola çıkarak iyi bir bilimkurgu aksiyon dizisi çekilebilir.

25 Mart 2024 Pazartesi

AĞAÇ EV SOHBETLERİ 240




Ağaç Ev Sohbetlerimiz devam ediyor. Her hafta bir sohbet konusu seçiyoruz ve o konuda yazıyoruz. Herkes yazabilir, herkes sohbet konusu bulabilir.Haftanın konusu:

"Sosyal medya influencer'ları, tüketim davranışlarımızı etkiliyor mu?"

Insta ve YouTube sayesinde ünlü olanlar var. İzleyenleri çok. Ürünlerin reklamlarını yaparak tüketim davranışlarını değiştirdiler. Bür influencer elinde bir kitap ile poz verirse o kitabın satışları artıyor. Veya bir filmin reklamını yaparsa. Ya da giyim veya kozmetik ürünleri de.

Örneğin ergenler hayran oldukları internet ünlülerinin tavsiyelerine güveniyor, anne babalarına değil. Ünlülerin bazıları reklam ettikleri ürünleri kullanmasalar da.

Yine de hayranlar arasında kendi beğeni ve ihtiyaçlarına göre alışveriş yapanlar da vardır. O kadar çok influencer var ki hangisinin öğütlerine güveneceğiz, bu da zor bir karar.

İnternet öncesi dönemde insanları etkilemek daha kolay idi belki ama şimdi herhangi bir ürünü, hizmetin niteliğini de nette araştırmak kolay, yani kandırılmak daha zor. Belki anne babalar da çocukları eğitirse onlar da kendi kararlarını verebilirler, alışverişte.

Büyük olasılıkla influencerların etkisi zamanla azalacaktır. Zamanla arkadaşlarımızın, ailelerimizin seçimlerine daha çok güveniriz.

İsteyen ve zamanı olan herkes yazsııın da öğrenelim influencerlar bizi nasıl etkiliyor.

23 Mart 2024 Cumartesi

MİNİ DİZİ SEÇKİSİ 3

 



HOLLANDA

Het Gouden Uur

2022 yılı terörle mücadele dizisi.

Afgan asıllı Hollandalı bir detektif, Afganistan’dan çocukluk arkadaşı bir Afganlının batıya kızıp terör eylemlerinde bulunma, bombalar patlatma planına engel olmak ister. Heyecanlı dizi. Kuzey ülkeleri dizilerinde son yıllarda ülkeye göç edip de asimile olan, kendini yerleştiği ülke vatandaşı olarak gören polislerin hayatları işleniyor. Not:3/4

FRANSA

Furies

2024 yılı mafya dizisi.

Genç bir kadın, babasının katilini bulmak için Paris mafya, yeraltı dünyasına dalar, mafya ailelerinin çatışmalarına tanık olur, bir ailenin desteğini de alır. Sürükleyici aksiyon dizisi. Not:3/4

KANADA

Sight Unseen

2024 yılı polisiye dizisi.

Cinayet masası detektifi Tess, görme yetisini kaybeder, işini bıraksa da polise yardım eder. Az da olsa görmektedir. Hareket etmek için bir uzaktan görme uzmanı ile çalışır, birlikte her bölümde bir dava çözerler. Uzman, Tess’in gözü gibi olur. Heyecanlı dizi. Not:3/4

POLONYA

Detective Forst

2024 yılı polisiye dizisi

Karlı ormanlı bir bölgede cinayetler işlenmeye başlar. Başarılı ama isyankar bir detektif katilin peşine düşer. Küçük bir bölge olduğu için katil civardadır. Başına buyruk detektif dizilerinden. Keyifle izleniyor. Not:3/4

AVUSTRALYA

Boy Swallows Universe

2024 yılı dram dizisi. Evreni Yutan Çocuk.

Biyografik romandan uyarlama. Yönetmen Jocelyn Moorhouse. Terzi, Muriel’in Evliliği gibi sevilen filmlerin yönetmeni. Oyuncu kadrosu göz dolduruyor. Simon Baker (The Mentalist), Travis Fimmel (Raised by Wolves, Black Snow).

İki küçük erkek kardeş. Ufakken geçirdikleri kazayı unutamıyorlar. Büyük olanı hiç konuşmuyor. Anne babaları ayrılıyor, baba alkolik. Annesi yeni bir adamla birlikte oluyor ve çocuklar onu çok seviyor. Yaşadıkları yerde uyuşturucu alım satımı yaygın. Üvey baba satış işine girince aile çok zor zamanlar geçiriyor. İki küçük kardeş annelerini korumak için ellerinden geleni yapıyor, üvey babaları kaybolunca onu da bulmaya çalışıyorlar. İki çocuğun aile olarak kalma savaşını izliyoruz.

Başroldeki iki oğlan o kadar iyi oynuyorlar ki insan ikisine odaklanıyor. Aile, sevgi, kardeşlik, arkadaşlık, dürüstlük üzerine unutulacak gibi olmayan dizilerden. Not:4/4

RUSYA

Slovo Patsana. Krov Na Asfalte

2023 yılı dram dizisi. Asfalttaki Kan.

1980 sonları ve 1990 başlarında Rusya. Ülke değişim içinde ve çok yoksul. İnsanlar yiyecek giyecek bulma peşinde. Aileler ayakta duramıyor. Düzen bozulmuş. Çocuklar sokaklarda. Okula giden yok. Çocuklar ayakta kalabilmek için sokaklarda çeteleşiyorlar, çeşitli gruplar var, onbeş yirmibeş yaşlarında çocuklar, minik hırsızlıklar yapıyorlar mahallelerinde, aç kalmamak için, aralarında çete savaşları var. Birbirlerini dövüyorlar, aşık oluyorlar. Aileler de polisler de hep aynı yerde.

Yaşam savaşında birkaç oğlan ön planda. Hepsi de hoş, yakışıklı insanlar, iyiler ama ayakta kalmak için savaşıyorlar. Onların hayatı çok etkileyici. Dizi, Rus klasikleri havasında. Tadına doyum olmuyor. Not:4/4

Fotolar: Üstteki, Boy Swallow Universe. Alttaki, Krov Na Asfalte




20 Mart 2024 Çarşamba

KİTAPLAR

 



BJORN HANSEN’E DAİR ÜÇÜNCÜ VE SON ROMAN

Dag Solstad

YKY, 77 sayfa

Bjorn Hansen üçlemesi bu romanla bitiyor. Onbirinci Roman’da Bjorn orta yaşlarda idi, eşinden ayrılmıştı, aşık olmuştu, devlet memuru idi, iş hayatı ile ilgili bir plan yapıp bu planda başarısız olup kaybetmişti her şeyini, uzaklara gitmişti.

17. Roman adlı ikincisinde pek tanımadığı oğlunu ziyaret etmiş, gelini ve torununu görmüş ve sonunda onlardan kaçmıştı. Bu sessiz, yalnız, aşırı asosyal adamın yaşamı çok hüzünlü olmakla birlikte yazarın anlatımından dolayı aynı zamanda çok da komik.

Bu üçüncü romanda ise Bjorn, yaşlandı artık. Evinde kitapları ile yaşarken, yine yoğun yalnızlık içinde, Oslo’da, anne babasını özlerken, hayatına bir aksiyon geliyor ansızın. Torunu Wiggo büyümüş ve onun yanına geliyor, üniversite eğitimi için. Wiggo da pek farklı değil dedesinden. Bu ikili evde sessiz sessiz yaşıyorlar, fazla konuşmadan. Anlaşamadan pek de, yaşıyorlar.

Diğer iki roman gibi yine hüzünlü, komik, keyifli. Not:3/4


ARKABAHÇE

Ebru Çaloğlu

Remzi Kitabevi, 126 sayfa

Edebiyatçı, öğretmen olan bir yazardan dünya edebiyatının ünlü eserlerinin yazılma süreçleri ile ilgili bir kitap. Ünlü kitapların yazılmasındaki ilhamların nasıl geldiğini okumak çok ilginç ve şaşırtıcı.

Poe, Kuzgun adlı şiirini nasıl yazdı? Robinson Crusoe ilhamı nasıl geldi? Tom Amca’nın Kulübesi, Bülbülü Öldürmek, Charlie’nin Çikolata Fabrikası, Dr. Jekyll ve Mr. Hyde, Frankeştayn, Tolstoy-Gandi mektuplaşması, Tesla-Mark Twain arkadaşlığı, Yüzüklerin Efendisi’ndeki yüzük, Gogol’un Puşkin hayranlığı, Werther, Moby Dick, 80 Günde Devrialem gibi edebiyatseverlerin kaçırmak istemeyeceği heyecan veren bilgiler var kitapta. Not:3/4

18 Mart 2024 Pazartesi

AĞAÇ EV SOHBETLERİ 239






Ağaç Ev Sohbetlerimiz devam ediyor. Her hafta bir sohbet konusu buluyoruz ve o konuda yazıyoruz. Herkes yazabilir, herkes sohbet konusu bulabilir.

Haftanın konusu:

"Gezegenlere yerleşecek miyiz?"

Evet yerleşeceğiz. Çok uzak zamanda değil. Dünya nüfusu arttıkça, kaynaklar azaldıkça bu dünya bize dar gelecek. Veba, Covid gibi hastalıklardan kaçmak için de gitmek gerekecek. Teknolojinin biraz daha ilerlemesi lazım. Uzay araçları, istasyonları yolu ile olacak gibi gözüküyor.

Önce, uzay istasyonlarında yaşanacak gibi. Oraya yerleşilecek. Uzaydaki şehir gibi olacak bunlar. Minik şehirler. Duraklar. Bunlardan gezegenlere geçilecek. Belki önce ay, Mars, Jüpiter gibi olacak. uzun yolculuklara alışmak gerekiyor önce.

İstasyonlarda kolonileştikten sonra gezegenlere geçilecek. En uygun gezegenler henüz belli değil, zaman boyutu da henüz çözülmedi, ışık hızı da var. Ama bunları çözerler. A.B.D belki çoğunu çözdü bu sorunların.

Üçüncü bir çözüm de var. İstasyon ve gezegenden önce minik gezegenlere yerleşmek, şu ünlü göktaşı gibi olan asteriodlere. Bilimkurgu filmlerinde espri haline gelen sözler var ya, algoritmaları ayarlayın, gibi. Çözülsün şu algoritmalar.

Bu asteroid şeysilerine yerleşmek daha kolay ve ucuz. Yani bilim adamları için asteroidlere yerleşmek bizim küçük köylere yerleşmek gibi bir şey. Orda arazi alıp prefabrik ev yapıp domates yetiştirmek gibi aynen öyle olacak.

Orlarda atmosfer yok, yerçekimi yok gibi bir şey, kirletemeyiz. Bilim adamları bu asteroidlerde çalışıp büyük gezegenlere yerleşmenin yollarını bulacaklar. Orlarda yeni madenler bulunacak, Elon Musk bizleri oraya madenci olarak götürecek. Sendika filan kurucez. Biz de bizim göçmenleri oraya göndercez. Dünyamızda savaş büyürse oraya kaçıcaz. Yerçekimini çözcez orda yaşamak için.

Yani bunlar belki eskiden hayaldi ama artık değil. Tesla gibi insanlar sağolsunlar. Onun sayesinde her yere trafo kurucaz. Sular da kesilmicek.

Zamanı olan ve isteyen herkesler yazsınlaar. Işınla bizi Skati!