25 Aralık 2025 Perşembe

YIL SONU KİTAPLARI

 




ATOMİK ALIŞKANLIKLAR

James Clear

Pegasus Yayınları, 340 sayfa

Hayatımızda yapabileceğimiz küçücük değişikliklerin büyük sonuçları olacağını anlatan bir kişisel gelişim kitabı. Hepimizin minik alışkanlıkları vardır. Bu alışkanlıklar hayatımızı oluşturuyor. Örneğin, çok yemek seçmek, temizlikte aşırı titizlik, alınganlık gibi. Alışkanlıklarla rahat ediyoruz. Bunların çoğu da bize iyi gelmiyor aslında. Tırnak yemek, gözümüzün hep telefonda olması gibi. Bu minik ayrıntılardan kurtularak zaman kazanabiliriz, karakterimiz bile değişebilir, bu davranışlarla. Not:3/4

ADELAIDE

Genevieve Wheeler

Kairos Yayınları, 343 sayfa

Bir psikolojik dram romanı. 20 yaşlarında bir kızın aşk ve sosyal hayatı. Aşk için ödünler veren bir kız. Londra’da yaşayan Adelaide, bir adama aşık olur. Çok verir kendisinden. Adam da onunla olmayı sever, onun ilgisini sever ancak Adelaide kadar sevmez. Adelaide depresyon, travma her şeyi yaşar, ruhunu ezer yok eder. Terapiye başlamak zorunda kalır.

Kitabın konusu ülkemizdeki ilişkileri anlatıyor bir bakıma. Kendini değersiz görüp erkekleri mutlu etmek isteyen kızlar. İlişki, sevgi, evlilik amacı ile karşıdaki kişinin isteklerine evet demek. Not:3/4




GIRL ON HONEYSUCKLE AVENUE

Clark Graham

Graham Publishing, 212 sayfa

Aşk ve gerilim romanı. Annesi ile yaşayan liseli bir oğlan, Austin, okul yolundaki bir evde gördüğü Lisa’ya aşık olur. Lisa ortalıkta hiç gözükmez, hep evdedir. Austin ona ulaşmak ister, Lisa da ondan hoşlanır ancak görüşemez, çünkü Lisa’nın bir sırrı vardır. Austin sırrı öğrenmek ister ancak bu ona ancak bela getirecektir. Hafif, hoş roman. Not:3/4

DEATH ON TAP

Ellie Alexander

St. Martin Paperbacks, 328 sayfa

Son zamanlarda yaygınlaşan kasaba, teyze polisiyeleri türünden olan roman oldukça keyifli. A.B.D.’de küçük bir kasaba, Leavenworth. Alman tarzı inşa edilmiş kasabada Alman tarzı bira üreticileri bulunuyor. Bira üreticisi ailelerden birinin gelini olan Sloane, bira üretimi yanında aşçılık ile de ilgilidir. Kekleri yaparken, kasabada işlenen bir cinayetin peşine düşmek durumunda kalır. Şirin roman. Not:3/4






İŞİN ASLI JUDİT VE SONRASI

Sandor Marai

YKY, 306 sayfa

Marai, Macar olup da Agota Kristof ve Magda Szabo benzeri yazarlardan, onlardan biraz daha eski dönemin yazarı. Savaşlar arasında kalan acılı ülkenin insanlarından. Kendi yaşamı da zor geçmiş. Diğer ikisi gibi insanı derinden sarsan bir dili ve anlatımı var. Bu dil herhalde ülkenin acıları ile oluşmuş bu yazarlarda. Rus, İran, Uzakdoğu, Kuzey Avrupa, Latin Amerika edebiyatları gibi çok özel bir edebiyat Macar edebiyatı.

Marai bu romanını 1941’de yazmış. Savaşların içinden geçen Macaristan’da üç kişiyi anlatıyor. Bir erkek ve farklı zamanlarda evlendiği iki kadın. Erkek, zengin bir işadamı ve aydın bir kişilik, okumuş, zeki ancak duygusal anlamda eksik kalmış, ailesinden dolayı, uzak bir karakter, duygu gösteremeyenlerden. İlonka ilk eşi, adama çok aşık ve kıskanıyor. İlonka zengin değil ama iyi aileden, küçük burjuva denilen siınıftan. Evleniyorlar ancak birbirlerine uygun da değiller. Ayrıldıktan sonra adam bu kez Judit ile evleniyor. Judit bir hizmetçi, güzel ve doğal. Judit kendini yetiştirip küçük burjuvalaşıyor, bir anlamda zengin aydın kesiminden intikam alıyor.

Bu üç ayrı kişi hem bu üçlü ilişkiyi hem de kendi hayatlarını anlatıyorlar. Üçü ayrı ayrı anlatıyor. Esaslı, sağlam roman. Not:4/4

YAŞAM KİTABI

Krişnamurti

Sistem Yayıncılık, 400 sayfa

Krişnamurti, doğulu bilgelerden. Konfüçyus, Dalai Lama, Gandi gibi düşünür, yazar, seyyah, öğretmen, filozof. Bu kitabında yaşamın her alanındaki düşünceleri bulunuyor. Genel olarak farkındalık, anı yaşamak, beyin boşaltmak sağlayan düşünceler. Ders kitabı gibi, başucu kitabı, faydalı kitap. Kişisel gelişimin babası gibi. Not:4/4

100 OPERA

Faruk Yener

Bateş Yayınları, 450 sayfa

Yerli, yabancı operaların bestelenmeleri, sahneye koyulmaları ve içerikleri ile ilgili kitap bir opera başvuru kaynağı. Her birinin açıklamaları bulunuyor. Not:4/4

22 Aralık 2025 Pazartesi

KEDİ DÜŞÜ


 

Bu kış çok soğuk geçecek

Sokaklar da öyle

Bir de üstüne üstlük yalnızlık

Ne anne kalmış ne baba

Kardeşler nerelerde ne olmuşlar

Bilen gören yok

Ne olacak koca şehir

Kolay iş mi yaşamak denen şey

Sokaklarda kaybolup gitmişlerdir

 

Bu kış çok soğuk geçecek

Dondurucu ayaz diz boyu kar olacak

Gecenin orta yerinde bir ev bulsam diyorum

Çıtır çıtır sesler çıkaran sobanın yanı başına uzansam

Halının en ucuna köşesine yani kıvrılıversem

Köy işi yeter İran filan da istemez

Gecenin sakin sessizliğinde altıma bembeyaz çarşaflar serseler

Gözlerimi kapatsam kuyruğumu kalçalarımın arasına alsam

Adımı bile unutup öylece uyusam

19 Aralık 2025 Cuma

YAPRAKLAR


 

Biri çıkıp yazmalı, kim olursa, önemi yok, birisi çıkıp söylemeli sevdayı, kim olursa, önemi yok, siyahlar giymiş kadınlar aşka dair şarkılar söylemeli, yeniden, siyahlar giymiş erkekler de söylemeli. Gerçekten kimin söylediğinin önemi yok. Hiç önemi yok.

Belki de gerçekten yoklar. Artık. Yaşanmış mıydı yaşananlar yoksa yaşanacaklar mıydı? Onu da bilmiyorum. Gittim ağaçlara sordum. Onlar bilmiyorlardı. Dallarına sordum. Onlar da bilmiyorlardı. Sonra yapraklarına sordum. Onlar biliyorlardı. Demek ki sevda denen şey ağaçlarda dallarda değil yapraklarda gizliymiş.

Yapraklar yaşanmış dediler. Sevdalar yaşanmış. Elbette yaşanmış. O büyük ağaçların altında. Sıcak bir kahve gibi yudum yudum sevdalar yuvarlanıp gidiyorlarmış rüzgarla.

Yapraklardaki gizli sevdaların hatıraları çıksınlar saklandıkları yerden. Sessizce karışsınlar ışıklı gecelere, şarkılara. Kim bilir belki de aşkı ve sevdayı bulmak üzere, belki de yeniden. Kim bilir, kim bilir, belki de, belki de.

17 Aralık 2025 Çarşamba

BCP KASIM VE BLOGLARDAN SEÇMELER




Blogları Canlandırma Projesi etkinliğimizin Kasım ayı teması en sevdiklerimiz idi. Yıl sonuna getirmiş olduk. En sevdiğimiz kitaplar, yiyecekler, hobiler gibi.

Aralık ayı temalarımız ise; aşk özlem psikoloji business sepya nostalji yılsonu yılbaşı yeni yıl.

Kasım ayında yazan arkadaşlarımız:

Kitap Senin Arkadaşın-Yapmayı sevdikleri

https://kitapseninarkadasin.blogspot.com/2025/11/en-sevdiklerim-bcp-kasm.html

Tefrika-En sevdiği şeyler

https://svdozb.blogspot.com/2025/11/enlerim-listesi-bcp.html

Fighting-Sevdiği kitap film dizi müzikler

https://fightiingg.blogspot.com/2025/12/bcp-enleribloglar-canlandrma-projesi.html


Deep-Kitaplar diziler filmler


En sevdiğim romanlar:

Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde-Marcel Proust (1919) (Fransa)

Siddhartha-Hermann Hesse (1922) (Almanya)

Usta ile Margarita-Mihail Bulgakov (1940) (Rusya)

Anna Karenina-Tolstoy (1877) (Rusya)

Jane Eyre-Bronte (1847) (İngiltere)

Lanet Olsun Zaman Nehrine-Per Petterson (2008) (Norveç)

Kasiyer-Sayaka Murata (2016) (Japonya)

Vejetaryen-Han Kang (2007) (Güney Kore)

Akşamlar Rahatsız Edicidir-Marieke Lucas Rijneveld (2018) (Hollanda)

Arkadaşlarla Sohbetler-Sally Rooney (2017) (İrlanda)



En Sevdiğim yerli romanlar:

Tutunamayanlar-Oğuz Atay (1972)

Bir Gün Tek Başına-Vedat Türkali (1974)

Yaşamın Ucuna Yolculuk-Tezer Özlü (1984)

Yeşil Peri Gecesi-Ayfer Tunç (2010)



En sevdiğim diziler:

Heartland

Kanada aile, çiftlik, taşra, atçılık dizisi. 2026 ilkbaharında 20. sezonu geliyor. Bir ailenin kuşaklar boyu yaşamı. Tatlı, sıcak dizi. At yetiştiren ailenin yaşadıkları. Dramatik, duygusal, komik.



En sevdiğim filmler:

Küçük Anne (Petite Maman)

Celine Sciamma, 2021, Fransa

Alev Almış Bir Genç Kızın Portresi (2019) adlı etkileyici filmin yönetmeninden yine etkileyici bir film.

Minik bir kızın büyük annesi ölünce ailesi ile büyük annenin evine giderler ve evi toplarlar. Minik kız bir kayıpla baş etmek durumunda iken evi ve çevreyi gezer. Ormanda minik bir kızla karşılaşır. Bu kız kendi annesinin minikliğidir. Kız ve annesi arkadaş olurlar. Sade ve anlamlı film. Fantastik dram.

Güzel ve Köpekler (Aala kaf İfrit)

Kaouther Ben Hanja, 2017 Tunus

Polisler gece deniz kıyısında bir genç kıza saldırıp taciz ederler. Kız o gece karakola gider dava açmak ister ancak polisler onu ciddiye almaz. Kız çok uğraşır hakkını aramak için. Gerçek bir olaydan esinlenen film yasaların zayıflığını gösteriyor. Güçlünün zayıfı ezdiğini gösteren film çok başarılı ve etkileyici.


BLOGLARDAN SEÇMELER

İSMİM SU

Yeni blog arkadaşımız.


RAFFLESIA FLORA

Plazmo arkadaşımız yeni bloguyla aramızda.


PUSARIK

Sevgili arkadaşımız ara vermişti, yeniden yazmaya başladı.


ALPİNHO

Yeni blog arkadaşımız

10 Aralık 2025 Çarşamba

KIRILGAN RUHLAR

 



Kendimizi suçlamaya eğilimliyiz. Bir olay olur, kendimizi suçlarız, karşıdaki kişi de bizi suçlar, o nedenle de bir daha kendimizi suçlarız. Bu şekilde iki kez kendimizi suçlamış oluyoruz. Üstelik de karşıdaki kişi bizi suçlarken hatalıdır.

Diyelim ki, birini seviyorsun. O da seni sevdiğini söylüyor. Sana soruyor. Daha önce birini sevdin mi, diye. Sen de diyorsun ki, sevdim. Karşıdaki kişi, der ki, ben sadece beni sevdiğini sanıyordum. Sen başkalarını da sevmişsin. Suçlarsın kendini. Acaba, birine sevginin bitmesi bir suç mu veya bir arıza mı?

Hımm, ya ben acaba herkesi mi seviyorum ki? Karşıdaki kişi de der ki, sen önüne çıkanı seviyorsun. Sen zaten kendini suçlamıştın. Boş yere. Karşıdaki de suçlayınca sen bir daha kendini suçladın. Halbuki ortada bir suç veya hata da yok. Senin önceden birini sevmiş olman şimdi karşına çıkan insanı neden ilgilendiriyor ki?

Bizim ülkede böyle oluyor. İlişkiler çok hzlı gelişiyor ve bitiyor. Avrupa’da kişiler birbirlerine böyle sorular soramıyorlar. Herkesin hayatı kendine. Yargılayamazsın karşıdakini. Bizler bizim ülkede böyle sorulara cevap vermek durumunda kalıyoruz. Bir insan diğer insana kendi yaklaşıyor, seviyor, kendini sevdiriyor, sonra da sen herkesi seviyorsun diyor, örneğin. İki yüzlülük.

Duygularımızla mantığımızı bir düzene koyamıyoruz. Bu nedenle yanlış kararlar alıyoruz. Genelde bir kendini sevmeme, değer vermeme sendromu var. Bu durum herhalde ya aileden ya da arkadaşlarımızdan dolayı bizlerde ortaya çıkıyor. İnsanların hakkımızda düşündükleri şeylere çok takılıyoruz. Gururdan veya belki utangaçlıktan.

Diyelim kendimizi güzel bulmuyoruz. Veya sevilmediğimizi düşünüyoruz. Bir sohbette biri ben arkadaşlarımı güzel insanlar arasından seçerim dese içimiz ağlar. Veya birine mesaj yazdın, saatlerce cevap gelmedi. İşte zaten sevilmiyorum ben diye düşünüyoruz.

Duygusal, kırılgan bizim ilişkilerimiz, ruhlarımız. Çevreden gelen etkilere, tepkilere çok açık, her an zedelenebilirler. Ruhlarımızı bizler değil de belki melekler koruyor.