(Bu sabaha karşı bu rüyayı gördüm. Rüya çok uzundu. O yüzden bölümler halinde yazmaya karar verdim. Rüyanın adı KAÇIŞ olabilir. Her bölüme de farklı isimler koyarım)
GÖLGELER ARASINDA
Kışın ortasıydı. Rusya'daydım. Neden orada olduğumu bile tam hatırlayamıyordum ama bir hastanedeydim. Bir ameliyat mı geçirmiştim? Kaza mı geçirmiştim? Belki de sadece düşmüştüm. Bilincim o kadar bulanıktı ki. Ama bir şey kesindi. Savaş patlak vermişti.
Sınırlar kapanmıştı, iletişim ağları çökmüştü. Ülkeme dönememiştim. Başta, hastanede olduğum için şanslı sayılırdım. Gözetim altındaydım, doktorlar en azından insani davranıyordu. Ama dış dünya değişmişti. Ve ben bunu odama ulaşan çığlıklardan, patlamalardan ve koridorda panikle koşuşturan ayak seslerinden anlamaya başlamıştım.
Hastanenin gri duvarları arasındaki o küçük odada tek başımaydım. Penceresizdi. Dışarının ne halde olduğunu yalnızca duyabiliyordum. İyileşmem gerekiyordu. Çünkü doktorlar artık korumuyordu bizi. Rusya’daki yabancı vatandaşlara karşı olan öfke büyüyordu. Savaş, maskeleri düşürmüştü. Şimdi herkes ya düşmandı ya da hedef.
Yataktan kalkacak gücüm yoktu. Vücudum ağırdı. Belki de sedyeye bağlıydım. Zaman zaman rüya ile gerçeklik birbirine karışıyordu. Uyandığımda başka bir günde, başka bir sessizlikte oluyordum. Ama o gün. O gün farklıydı.
Birden dışarıdan korkunç sesler yükseldi. Silah sesleri. Ardından kalın Rusça bağırışlar. Sonra bir kadının çığlığı. Ayak sesleri yaklaşıyordu. Derin bir panikle yorganın altına saklandım. Nefesimi tuttum. Kalbim boğazıma tırmanıyordu. Kapı açıldı. Ayak sesleri yavaşça içeriye girdi. Örtünün altından onları göremiyordum ama sesini duydum:
“Litsó. Pokazhi litsó.”
(“Yüzünü göster”)
Kıpırdamadım. Sonra ses tekrar etti, bu kez daha yumuşak bir tonla.
Örtüyü yavaşça indirdim. Karşımda bir adam duruyordu. Siyah bir mont giymişti, üniformaya benzemiyordu. Saçları dağınık, yüzü sakallıydı. Bakışları keskin ama garip bir şekilde sakinleştiriciydi. Eğildi, “korkma” dedi fısıltıyla. Parmak ucunu dudaklarına götürüp “sus” işareti yaptı.
Birden kapının arkasında başka askerler belirdi. Adam hızla ayağa kalktı ve onlara Rusça bir şeyler söylemeye başladı. Yüzü aniden değişmişti. Soğuk, emir veren birine dönüşmüştü. Sanki ben yokmuşum gibi. Onlara benim Yunan olduğumu, olaylara karışmadığımı söyledi. “Bırakın ben ilgileneyim” dedi. Askerler başlarını sallayıp diğer odalara yöneldi. Adam kapıyı kapattı. Bana döndü.
“Ben bizdenim. Ajanım. Yardım bekleyemezsin. Diğerlerini kurtaramam ama seni çıkaracağım buradan. Şimdi dinle”
Bana bir kağıt verdi, içinde sahte bir kimlik vardı. İsmim “Elena Petrou” olmuştu. Yaşım, milliyetim, dilim değişmişti. Ama yaşamak için gerekiyordu.
Bir saat sonra bir ambulansla hastaneden çıkarıldım. Adam—sonradan adının sadece “Alek” olduğunu öğrenecektim— beni sahte belgelerle bir tren garına götürdü. Orası kaotik bir yerdi. Kalabalık, gürültü, çığlıklar, valizler, kaçışan insanlar. Herkes bir yere gitmeye çalışıyor, kimse nereye gittiğini bilmiyordu. Alek elimi sıktı:
“Konuşma. Göz teması kurma. Sadece beni takip et”
Trene bindik. Vagon eskiydi, camları buğulu. İçerisi tıklım tıklımdı ama bana bir yer ayarlamıştı. Yorgundum. Ne zaman gözlerimi kapasam, hastanedeki bağırışları duyuyordum. Sokaklara çıkarsam başıma ne geleceğini, kimin ihbar edeceğini bilemezdim. En güvenilir yüz bile düşman olabilirdi.
Alek, bir istasyonda beni usulca kolumdan çekerek indirdi. Hemen ardından tren tekrar hareket etti. Geriye dönmek imkansızdı artık. Bir ara sokaktan geçtik, sonra başka bir araca bindik. Ufacık bir köy evinde saklandık bir gün boyunca. Alek radyodan haber dinledi. Ardından yüzüme baktı:
“Yarın yola çıkıyoruz. Orman yolundan sınıra ulaşacağız. Orada bizi bekleyen biri olacak”
Gece çok soğuktu. Camdan bakarken, uzakta bir yerde bir patlama sesi daha duyuldu. Titredim. Ama bu kez korkudan değildi. Hayattaydım. Kaçıyordum. Kurtuluyordum.
Ve o an, içimde garip bir duygu doğdu. Bu yaşadıklarım rüya gibi değildi. Gerçekti.
Ama sonra, tren garındaki yürüyüşümde, her şey ağırlaştı. Sesler bulanıklaştı. Alek’in sesi uzaklaştı. Bir uğultu. Kalabalığın içinde kayboldum.
Gözlerimi açtım. Yatağımdaydım. Gerçek dünyada.
Ama hâlâ kulağımda çınlayan o fısıltı vardı:
“Korkma. Seni çıkaracağım buradan”
(devam edecek)
Müthiş rüya, soluksuz okudum. Uyurken ruhlarımız bir dolanıp geliyor bence evrende, bazı rüyalar çok gerçek çünkü :) Alek'le sizi shipliyorum ayrica deep :D
YanıtlaSilküçük kara balık.
Silya evet yaaa doğru, evrende gezip geliyoruz rüyalarımızda., keşke rüyalarımdaki gibi bir hayatım olsa :)
Deepcim bibury gerçek aynı fotilerdeki gibi 😊
YanıtlaSilderya.
Sildoğruduur ayolcum şakadan demiştim gerçek değildir diye :)
Hayrolsun diyelim bi önce.... arkası yarın kuşağı gibi heyecanlı bitti ya birinci fasıl:)
YanıtlaSilvakti dem.
Silteşekkkür ederim. eveet aksiyonlu rüya :)
Hayrolsun diyelim :) devamını okumayı bekliyorum deep....
YanıtlaSilteşekkür ederiim. yazarım tabisi yakında :)
SilMerhabalar.
YanıtlaSilBu kadar net, açık seçik bir rüya görmek bana hiç nasip olmadı. Her zaman söylediğim için belki bıkıkınlık verebilir ama, rahmetlik babamın da rüyaları böyle çok net açık ve seçik olurdu, bunu nereden biliyorum, aynen sizin gibi anlatmasından. Hem de daha devam eden bir rüya... Sizin bir rüyalar kitabınız olmalı, çünkü sizin gördüğünüz rüyalar bunu hak ediyor.
Paylaşım için teşekkür ederim. Rüyanızın teviline girmeyeceğim. Çünkü rüyalarımız; kişinin kendisini, çevresini ve etrafında olup biteni anlama, kavrama ve tanımlama yetisine karşılık gelen “bilinç-şuur ve zihin” kavram alanında yerleşen olaylar sonucunda tecelli ediyor.
Selam ve saygılarımla.
recep altun.
Silrüya kitabı iyi fikir evet :) her yerde trenler tren yolları var istanbulda :) ruslar, arnavutlar, sırplar, türkler de filmlerde dizilerde hep mafya işlerinde kötü işlerde :) bunlar bilinçaltıma işlemiş olabilir :)
Son günlerde bu tip yapımlar ve hatta haberler izlemişsen etkisinde kalmış olabilirsin ama bu kadar ayrıntı ilginç tabi. Güzel bir kurgu çıkar. :)
YanıtlaSililkay.
Silhaber hiç izlemem ama kitap film dizi olabiler ivit :)
Öyle uzun zamandır rüya görmüyorum ki ya da hatırlamıyorum bilemedim .
YanıtlaSilpusulasız hayat.
Silaaa hatırlamıyorsunuzdur :)
Film gibi rüya olmuş yine, bayağı detaylı da. :))
YanıtlaSilduygu özkan.
Silgece hayatım renkli ve aksiyonlu :)
Kitap yap bunu Deep :)
YanıtlaSilyaşamdan yazılar.
Silöyle uzun rüya ki tam kitaplık ivit :)
Bu kadar ayrıntılı rüyalar görmek bilimde nasıl karşılık buluyor acaba? Hep merak etmişimdir bunu.
YanıtlaSilada deniz.
Silonu bilemiyorum valla sabah hemen not alıyorum :)
Bir de annem benim rüyalarıma uzun der :) Gerilim dozunu her paragrafta ustalıkla artırmışsın. Gerçekle hayal arasındaki sınırın bu kadar inceldiği bir metin insanda tuhaf bir ürperti bırakıyor :)) Devamını merakla bekliyorum. Kalemine sağlık. :3
YanıtlaSilkayıp fısıltı.
Silya çok kitap okursan film dizi izlersen böyle olur işte anacığım :)
Geçen gün benim de rüyam bildiğin aksiyon filmi tadındaydı. Uyandığımda o kadar gerçekti ki gün boyunca da etkisi geçmedi. Chatgbt rüyamı analiz edince rahatladım ancak😬 Senin rüyaların da o kadar ekşınlı ki, devamını merakla bekliyorum ama böyle rüyalardan sonra sen nasıl hissediyorsun onu da merak ediyorum.
YanıtlaSilannabell.
Silya herhalde her gece rüya görüyorum. alıştım. bişey hissetmiyom sadece not alıp du hemen yazayım diyorum bloga :) yani etkilenmiyorum :)
ne güzelmiş fısıltı.rüyada bile yanımızda''korkma ben varım'' diyen birileri çok güzel.bekliyoruz bu rüyanın devamını.murat gülsoy ep rüyalarını not alıyormuş.ve o romanlar öyle yazılıyormuş.
YanıtlaSilayşe.
Silhımmm rüyalardan roman yazılır herhalde doğru. ben de sabah hemen not alıyorum :)
günde bin tane rüya gören ben elbette ki bu yazıyı beğendi
YanıtlaSildear monarosa.
Silay yaaa rüya görmek ne güzel bişi :)
Lütfen bu yazının devamı gelsin, acil görmemiz gerek rüyalar var :) Başka bir gün, başka bir sessizlikte oluyordum... Nefis bir cümleydi <3
YanıtlaSilbeş senede devrialem.
Sildevamı gelecek ya çok uzun bir rüya bu anlat anlat bitmez :)
Ben Alek'i nedense Putin gibi biri hayal ettim. Böyle buz gibi mavi gözlü, ciddi. :)
YanıtlaSilbücürük ve ben.
Siloluuur, putinin zayıfı ve genci olsun :)
Rusça cümleyi bile hatırlıyorsun. Bravo sana:)
YanıtlaSildada.
Silspasibo :)