17 Ocak 2024 Çarşamba

MİZUNO 2




Mizuno'nun çiçek uykusu saatlerindeki melodik vızıltıları çiçek tarlasında neşe ve huzur yaratıyordu. Akşamları uyumak için kovana döndüklerinde diğer arılar da Mizuno'nun şarkılarına eşlik ederken, kovan bir müzik kutusu gibi dolup taşıyordu. Floreyn, Mizuno'nun ilerlemesinden ve diğer arılar arasında yarattığı olumlu etkiden memnun kalmıştı.

Bir gün, kovanın lideri olan Kraliçe Arı Triliçe, Mizuno'yu kovanın ortasındaki meydana çağırdı. Diğer arılar merak içinde bakarken, Kraliçe Triliçe gülümseyerek konuştu: "Mizuno, senin şarkıların ve vızıltın, kovana neşe getiriyor. Bu huzur ve birlik duygusu, arılar arasında güçlü bir bağ kurmamıza yardımcı oluyor. Ayrıca fark ettik ki vızıldayarak yapılan bal hücreleri daha aromatik ve daha besleyici oluyor. Seni tebrik ederim."

Mizuno, Kraliçe Triliçe'nin övgüsü karşısında gururla başını öne eğdi. Ancak Kraliçe, ona bir teklifte bulunarak devam etti: "Mizuno, senin benzersiz yeteneklerini daha geniş bir alanda kullanmanı istiyorum. Kovandaki birlik ve düzenin yanı sıra, dış dünyada da insanlar arasında bir köprü olabilirsin."

Mizuno şaşkın bir şekilde Kraliçe Triliçe’ye baktı. Kraliçe devam etti: "Dış dünyada, çiçek tarlalarındaki mücadeleleri anlatan şarkılarını duyan insanlar, doğanın önemini daha iyi anlayabilir. Belki de insanlar arasında barış ve uyum sağlamak için şarkılarını kullanabilirsin."

Mizuno, bu büyük sorumluluğu kabul ederek Kraliçe Triliçe’ye gülümsedi. Ve bir yandan da Prenses Balpeteği’nin hoş bakışlarını üzerinde hissederken önemli bir görevi üstlendiği için heyecan duydu. Artık hem kovanın içinde hem de dış dünyada arılara ilham veren kahraman bir figür olacak ve belki de Balpeteği’nin kalbini tümüyle kazanabilecekti.

Gelecek günlerde, Mizuno, kovanın çevresindeki çiçek tarlalarından daha uzaklara uçarak şarkılarını insanlara duyurdu. Beton yapıların içinde doğayı unutan insanlar, Mizuno'nun melodik vızıltılarına hayran kaldılar. Şehirlerin ve kasabaların üzerinde uçan Mizuno, doğanın önemini hatırlatan, barış ve uyumu simgeleyen şarkılarıyla insanlar arasında hızla ünlendi. Çünkü Mizuno şarkı söylerken ona vokal yapan birkaç arkadaşını da yanına alıyor ve etkinlikleri sırasında insanların balkonlarında, dükkanlarının önünde ve bahçelerinde duran çiçeklere konup dinlenirken tozlaşmalarını sağlıyordu ve bunu fark eden insanlar onları daha çok sevmeye başlamışlardı. Artık herkes Mizuno ve arkadaşları onların da bahçesine gelsin istiyordu.

Mizuno'nun öğretmeni Floreyn, onun başarılarına tanık olduğunda gururla gülümsedi. Arılar, kovanın sadece bal toplayan işçiler olmadığını, aynı zamanda doğanın ve harmoninin birer temsilcisi olduklarını fark etmişlerdi. Mizuno'nun şarkıları bu gerçeği herkese hatırlatıyordu.

Ve böylece, Mizuno, arı kovanının sadece bir üyesi olmanın ötesine geçmiş, hem arılar arasında hem de insanlar arasında bir bağ kurarak doğanın güzelliklerini herkese hatırlatmıştı. Ve çabalarının Prenses Balpeteği’nin de dikkatini çektiğini görebiliyordu.


Not: Geçen Kasım sonunda, Yazı Notları 4 yazımda, arıların yorulunca çiçeklerde uyuyakaldığını söylemiştim. Bunu nette belgesel fotolarında görmüştüm. Bunu öykü yapmak istiyordum. Sonra, Aralık ayı başında arı Mizuno öyküsünü yazdıydım. Bu Mizuno öykülerini yazmaya devam edeceğim.

29 yorum:

  1. Yaaa devamının olmasına çok sevindim. Yine çok tatlıydı. Hayal gücüne sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ilkay.

      tişkir ederiim. bu minik arıyı sevdim ben de :)

      Sil
  2. Mutlaka devam et, ben çok sevdim Mizuno'yu :)

    YanıtlaSil
  3. Öykü güzel olmuş. Kalemine sağlık. 😊

    YanıtlaSil
  4. Bir Mizuno fanı olarak nerede kaldı bizim Mizuno diyordum ki buradaymış. Arayı fazla açmayalım lütfen:)

    YanıtlaSil
  5. Mizano çok şeker. Öykü de tam çocukların seveceği tarzda. Ortaya hoş bir öykü çıkmış. Kalemine sağlık. :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. duygu özkan.

      ya çiçekte uyuyakalan minik arı insana çok sevimli geliyor düşününce :)

      Sil
  6. Mizuno çok tatlı ve şaşkın çok sevimli bir öykü oldu bu yaa :)

    YanıtlaSil
  7. Bir sürü kitap yazdın, neden senaryo işine de girmiyorsun?

    YanıtlaSil
  8. Merhabalar.
    Bal arılarına ve arıcılığa karşı özel bir ilgi duymama rağmen, bir kovan da olsa hiç arılarım olmadı. Bal arısının dışında diğer arı türlerine karşı da alerjim vardır. Yani onları sevmem.

    Mizuno isimli hikayeniz de çok güzel olmuş. Kaleminize, emeğinize ve gönlünüze sağlıklar dilerim. Hikayenin kahramanı olan Mizuno arının gayretleri ile insanların doğanın farkına varmasını sağlıyor. Kuşlar da öyledir, arılar gibi... Ama gözü kör, kulağı sağır, duyguları körelmiş insanlara ne arılar, ne de kuşlar doğanın varlığını hatırlatamazlar. Duyargaları kırılmış insanlarla iletişim sağlayamazsınız.
    Güzel kurgulanmış, keyifli bir hikayeydi. Kaleminize sağlık.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. recep altun.

      evet yaa insanlar doğadan çok uzaklaştı :)

      Sil
  9. Kraliçe Triliçe mi :) Harikasın Deep :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yaşamdan yazılar.

      trileçe frambuazlı olanına bayılırım :)

      Sil
  10. Kraliçe Trileçe çok sempatik olmuş:) çiçeklerde uyuyan arı'yı ilk kez duymuyorum, şekerleme yapıyorlar demek ki :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Telefonun kendince kelime düzeltme sisteminin kurbanı olmuş mesaj . ilk kez duyuyorum olacaktı :)

      Sil
    2. vakti dem.

      yaa öyleymiş fotolarını gördüm, çiçeklerde uyukluyorlamış evet şekerleme :)

      Sil
  11. Deep, bu yazıyı tam trileçe yedikten sonra okudum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. mert.

      frambuzalı trileçe bayılırım :)

      Sil
  12. İlk öyküyü okuyup da gelmek lâzım buraya. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. rehitu.

      çiçeklerde uyuyan minik arı bu :)

      Sil
  13. Arıların böyle uyuya kaldığını bilmiyordum çok hoş:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bücürük ve ben.

      yaa öyleymiş işte ne şirin bir durum sahiden de ama de miii :)

      Sil
  14. Müzik her derde deva. Mizuno ismi de çok şeker ☺️

    YanıtlaSil