10 Ağustos 2022 Çarşamba

KELİME OYUNU 89




Kelime Oyunumuz devam ediyor. Beş kelime veriyoruz ve bu kelimelerin de içinde olduğu bir öykü şiir deneme benzeri yazı yazıyoruz. Herkes yazabilir, herkes beş kelime verebilir.

Haftanın kelimeleri: Bilinçaltı/Yıldız/Karanlık/Çimen/Mavi

VAİNA 9

Lua Fria...

Bilinçaltı aleminde unutmuş olduğu ismi onun dudaklarının arasından dökülünce yüreğine çocuk sevinci gibi bir his bahşedilmiş gibi olmuştu. Aklı o kadar karışıktı ki neyin rüya neyin gerçek olduğunu anlayamaz durumdaydı. Tam da buna uygun olarak şimdi ikisi de bilinçaltının daha da derinlerine doğru sürükleniyor ve içine düştükleri selden çıkamıyorlardı. Yıldız ışığından bir nehre kapılmış tam tutunacak bir yer buldum derken tekrar ve tekrar uçurumlardan düşer olmuşlardı. Ingrid defalarca ona aklını toparlaması gerektiğini söylediyse de sesi artık ona ulaşamıyor gibiydi. Böyle giderse sonsuza dek kaybolabilirlerdi.

Ingrid burada neden kanatlarını çağırıp kullanamadığını bilemiyordu. Sanki bütün gücü sınırlandırılmış ve elinden alınmış gibiydi. “Aklından ne geçiyor senin? Kendine gel!” diye defalarca bağırıp suyun içinde aralarında açılan mesafeyi aşmaya çalıştı. Rengarenk çizgilerden oluşan ve boya kalemiyle yapılmış gibi görünen devasa uçan balıklar üzerlerinden geçerken bazen kuyruklarıyla onlara vurup yıldız suyunun içine batmalarına neden oluyordu. Belki balıklardan birinin kuyruğunu yakalayabilse bu akıntıdan kurtulmalarını sağlayabilirdi. Bunun için birkaç deneme yaptıysa da hiçbirinde başarılı olamadı. Son bir kez daha denerken yine akıntıyla beraber bir uçuruma sürüklendiler. Bu kez düşüşleri o kadar uzun sürdü ki bir an için temas edebilecekleri hiçbir yüzey kalmadığını düşündü. Fakat şiddetli bir şekilde parıltılı mavi çimenlerle kaplı bir yere çarparak en sonunda durmayı başardı. Kendini toparlayıp etrafına bakındı. Lua hiçbir yerde görünmüyordu. En sonunda korktuğu gibi tamamen kayıp olduğunu düşündü. Bu kötü çok çok kötü bir durumdu. Onu bulmak için karanlıkta epey dolaştıktan sonra her şeyin daha da karışmasını asla beklememişti.

Sonsuz bir karanlığın içinde mavi çimenler nerden geldiği belli olmayan loş bir ışıkla aydınlanıyordu. Sonra bunun Lua’nın alnına taktığı hilal yüzünden olduğunu anladı. Çünkü bütün bu karanlığın içinde sadece Ingrid’in olduğu alan aydınlanıyordu. Böylece sakin kalmayı başarıp etrafta Lua’yı aramaya başladı. Bütün güçlerinden yoksun kalmak onun için yeni ve ürkütücü bir durumdu. İnsanların böyle yaşarken nasıl olduklarını ilk kez tecrübe edebiliyordu. Bu çok çok tuhaftı. Ona seslenerek karanlığın içinde koşmaya başladı. Koşarken çimenlerin arasında saklanmış olan mavi ateş böcekleri uçuşup etrafa dağılıyordu.

Lua yolunu aydınlatarak yanında zıplaya zıplaya yürüyen ve bebek olduğuna inandığı beş köşeli bir yıldızı takip ediyordu. Az önceki düşüşü hakkında hiçbir şeyi hatırlamıyordu. Bilinçaltı onu derinlere sürükledikçe geldiği yeri ve neredeyse kim olduğunu bile unutmaya başlamıştı. Burada kalmak huzurlu bir seçim gibi geliyordu. Hayal ettiği şeyler bir şekilde canlanıp ona eşlik ediyordu ve böylesine sihir dolu bir yerden uzaklaşma fikri pek hoş değil gibiydi. Ingrid’in nereye kaybolduğunu merak etti. Onun için endişeleniyordu ama içten içe onun iyi olduğunu da biliyordu. Kötü durumda olsa bir şekilde bunu hissedeceğini düşünüyordu. Zaten Lua’ya göre Ingrid onun hayal ürünüydü. Biraz ararsa onu yine bulacağından emindi. Bebek yıldız hiç konuşmadan ama garip sesler çıkararak atlayıp zıplayarak ve arada bir onu elinden tutup çekiştirerek mavi çimenlerle dolu bomboş karanlıkta ilerletiyordu. Çok geçmeden etrafında daha önce hiçbir yerde görmediği ışıl ışıl kuşlar uçuşmaya başladı. Bebek yıldız arada bir bunlardan birini yakalayıp yiyordu. Başta bunu korkunç bulsa da sonra umursamayı bıraktı. Artık yıldız yağmuru yoktu. Gökte ne yıldız ne de ay vardı. Bebek yıldız ona eşlik ettiği için etrafı görebiliyordu. Bu şekilde ilerlerken çok da uzak olmayan bir noktada gökyüzüne doğru ince bir tül gibi yükselen belli belirsiz bir ışık sütununu fark etti. Bebek yıldız da bunu görmüş ve heyecanlanmıştı. İkisi de oraya doğru koşmaya başladılar.


10 yorum:

  1. Bebek yıldızı sevdim, keşke kuşları yemeseydi ama sevdim yine de :)

    YanıtlaSil
  2. Sürükleyici, ilginç konularla derlenmiş öyküler zevkle okunuyor.

    YanıtlaSil
  3. Lua alemlerden alemlere geçiyor ve bir kaos yaşansa da ortam çok güzel. Yıldızlardan bahsedince korkuyorum Vaina bir yerlerden ortaya çıkacak diye. Ve seçtiğin müziğe, oradaki resme bayıldımm. Emeklerine sağlık deep :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. film gündemi.

      vaina e tabi çıkcak bir ara bir yerden :) müzik ve resim ne güzel de mi yaa eveet :)

      Sil
  4. Gizemli ve tatlı bir bölümdü yine. Her an bir yerden bir şeyler çıkacak gibi. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. duygu emanet.

      oleeey teşekkür ederiiim :)

      Sil
  5. YIllardır bıkmadan oynadığım oyunda (elder scrolls) Indrik adında binekler var geyiğe benzer, her Ingrind kelimesini gördüğümde onlar geliyor aklıma :D
    Yıldız bebişş, çok tatlı :) Onu da çeksin çıkarsın rüyalar aleminden gerçek hayata dönerken :P

    YanıtlaSil