21 Şubat 2025 Cuma

ALMAN EDEBİYATI


 


MÜNİH KOMPLOSU

Wolfgang Schorlau

İletişim Yayınları, 292 sayfa

Alman Edebiyatı da sineması da Ruslarınki ve Japonlarınki gibi kendine özgü, biraz karanlık, gizemli, biraz da sert, hatta melankolik. Bu üç ülke de geçmişlerinde ağır savaşlar yaşamışlar. Almanların geçmişi, imparatorlukları, savaşları acı dolu ama aynı zamanda acımasız da.

Bu roman da gerçek bir olayı ele alıyor. 40 yıl önce Münih’te bir terör saldırısı gerçekleşmiş. Oktoberfest sırasında bir bomba patlamış. Bu olay halen çözülememiş. O dönemde önce bunu bir sol düşünceli eylem olarak lanse edip toplumun tepkisini çekmek istemişler ancak bombayı koyan kişi aşırı sağ örgüt üyesi çıkmış. Tek kişilik bir eylem olduğunu açıklamış, o dönemin siyasi ve emniyet güçleri. Ancak resmi kayıtlarda tanıkların ifadelerine göre en azından 3 kişi birlikte hareket ederek bombayı yerleştirmişler.

Bu olayın üstü kapatılmış. Daha fazla incelenmemiş. Belli ki o dönemin siyasilerinin işine gelmemiş, olayın çözülmesi. Bu dava Alman halkının hafızasından silinmiş. Ancak bu olaydan 10 yıl önce yine Münih’te bu kez Olimpiyatlarda gerçekleşen katliam hiç unutulmamış ve suçlular da bulunmuş.

Romanda Oktoberfest katliamı gerçekleşiyor, bu zaten gerçek vaka, sonra da günümüzün polisi, kırk yıl önceki olayın gerçek suçlularının bulunması için bir detektifi görevlendiriyor. Bundan sonrası kurgu olsa da, yine de o dönemin belgelerine dayanıyor, hasıraltı edilmiş belgelere.

Siyaset, polis, terör, suç romanı diyebiliriz. Romanda anlatılan konu aslında evrensel, bir yandan da. Anlatıldığına göre, terör eylemlerinin altından siyasiler, hükümetler çıkıyor. Yöneticiler, çeşitli nedenlerle bazen halkın ilgisini dağıtmak bazen halk üstündeki baskıyı gevşetmek için bombacılar, tetikçiler yetiştiriyor ve onları terör eylemlerinde kullanıyorlar. Suçlu olarak da başkaları gösteriliyor. Bu eylemleri genelde ülkeler ortak, birlikte gerçekleştiriyorlar. Romana göre, bu durum da dünyanın gerçeklerinden.

İnce işlenmiş romanlardan. Not:3/4


ISLAK BALIK

Volker Kutscher

İletişim Yayınları, 480 sayfa

Roman, birkaç yıl önce izlediğimiz ve 2025 yılında yeni sezonu gelecek olan Babylon Berlin adlı Alman karanlık siyaset ve suç dizisinin uyarlandığı roman serisinin ilk kitabı. Gerçeklerden yola çıkan kurgu roman.

Naziler öncesi Almanya. Naziler yavaş yavaş yükselişte. Birinci Dünya Savaşı sonrası. 1920’ler. Karanlık bir dönem. Hükümet, devlet, Naziler, çeteler, silah, uyuşturucu. Dönemin gerçekleri anlatılıyor. Cinayetler, suçlar kurgu gibi. Ancak hepsi bir şekilde gerçek olayları temel alıyor. Alman sinema yönetmeni Fritz Lang’ın ünlü filmleri M ve Dr. Mabuse’daki kahramanlar bu romanda da bulunuyor.

Berline atanan genç bir detektif, önce pornocuların peşine düşüyor sonra da katillerin. Katillerin Nazilere silah sağlayan yeraltı örgütleri ve polis ile işbirliği bulunuyor. Detektifin soruşturmaları haliyle hep engelleniyor. İşin içinde silahlar, altınlar, rüşvetler olunca kimse gerçekleri istemiyor.

İnce işlenmiş, heyecanlı ve karanlık olaylar. Okuyunca şunu anlıyoruz ki dünya değişmiyor. Not:3/4

32 yorum:

  1. Alman edebiyatı okudum mu hatırlamıyorum. Okunabilir gibi duruyor. Teşekkürler Deep:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. beyda.

      alman edebiyatı en iyilerden yaa :) thomas mann, goethe :)

      Sil
  2. Dünyanın değişmesi tek bir şeye bağlı. Fakat o da mümkün görünmüyor. Herkesin islam çatısı altında birleşip kardeş olması. Ama hakiki ehli sünnet ve cemaat şeklinde bir inançla. Yoksa dilde herkes müslüman ama kardeşlik falan yok. Herkes birbirinin kuyusunu kazıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. müfred.

      haklısın. aklıma ne geldii :) avrupada İslam değil Muhammedi dini diyorlar :) şu yüzden, budizm buda :) hristo kristos krist yani isa ve hristiyanlık :) musa musevi :) Hz. Muhammed ve Muhammedi dini :)

      Sil
  3. Her iki yazarı da merakla takip ediyorum. Schorlou'nun tüm kitaplarını (7 kitap), Kutscher'ın ise 5 tane romanını okudum. Özellikle Schorlou'u da Almanya'da bunlar oluyorsa bizde neler neler oluyordur diye diye okuyorum. Alman edebiyatını seviyorum. Keyifli okumalar:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. gül akça.

      okuycam iki yazarın tüm kitaplarını :) schorlau, daha yakın yılları yazdığı için okuması daha kolay oldu :)

      Sil
  4. Babylon Berlin neydi öyle, çok, hatta hiç dizi izlemeyen beni bile teslim almıştı; yeni sezonu merakla bekliyoruz o halde. Bilgi için teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  5. İkisi de ilgimi çekti. Bir ara okurum. Öneriler için teşekkürler. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ilkay.

      okunurlar ikisi de ivit. iki romanı da gül akça'da gördüydüm :)

      Sil
  6. Man in the Hight Castle izlemek için niyetlenmişken Alman Edebiyatı tavsiyelerin ilginç bir tesadüf olduğunu düşünüyorum.. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. göçebenin zihni.

      bakayım diziye pikuuu :)

      Sil
  7. İkisi de benlik değil Deep :) Konularını okurken bile içim karardı.

    YanıtlaSil
  8. Okumadım bu yazarları ben. Kütüphaneden yeni aldım kitap bitireyim de bakayım. Yeni yazarları okumayı seviyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ada deniz.

      ikisi de sıkı yazar. vardır kütüphanede :)

      Sil
  9. Emeğine sağlık okuyacağım mutlaka, Alman özellikle Nazi olayları ile ilgili kitap okumadım ama bir kaç film izledim... Yıllar oldu hala bazı sahneler gözümün önünde, gerçekten bilinmesi ve ibret alınması gereken şeyler yaşanmış akıl alır gibi değil...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. fikrifit.

      nazi dönemi romanları belgeselleri filmleri dizileri hiç tükenmez :)

      Sil
  10. Alman Edebiyatına ne kadar yabancı olduğumu anladığım o yazı. :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. dövüşürkene.

      hımmmm farkına varmış oldun iştee :)

      Sil
  11. Yanıtlar
    1. yüreğimin iklimi.

      sağlam romanlar eveet :)

      Sil
  12. ben de bugünler de japon edebiyatına taktım deepcim :) alman edebiyatına pek aşina değilim ama bakarım bunlara.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. düş tasarımcısı.

      japon edebiyatı iyi tabisi :)

      Sil
  13. Güzel kitaplar ikisi de....okumadan anlaşılıyor.

    YanıtlaSil
  14. Goethe'den dolayı sevdiğim bir edebiyat türü:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. marsdiary of meri.

      eveet haklısın tabii :)

      Sil
  15. Her iki kitaba kesinlikle bakacağım sevgili deeptone. Tarihi gerçekleri anlatan kurgulanmış kitapları okumayı çok severim. :)
    Okuyup bizimle paylaştığınız için teşekkür ediyorum size.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. nazlı toaç.

      ikisi de çok iyi bu kitapların :)

      Sil
  16. Alman edebiyatı çok iyidir. Dil de zengin iyi kullanıyorlar.

    YanıtlaSil