31 Mayıs 2024 Cuma

KİTAPLAR 2

 


THE NEED

Helen Phillips

Simon & Schuster, 250 sayfa

Molly, küçük çocukları olan bir anne. Kocası iş gezisinde. Molly bir paleontolojist. İşine gidip geliyor. Evine yardımcı kadın geliyor.

Bir gece evde sesler duyuyor. Hayal gördüğünü düşünüyor. Annelik korkuları olduğunu sanıyor. Sesler başka gecelerde de devam ediyor. Daha sonra sesin sahibi ortaya çıkıyor. Kendisi. Bir Molly daha. Ona da Moll diyoruz. Başka evrenden gelen kendisi. Çocuklarını kaybetmiş bir Moll. Çocukların iki annesi oluyor.

Çok sakin ilerleyen bir gizem, bilimkurgu, gerilim romanı. Not:3/4


THE THURSDAY MURDER CLUB

Richard Osman

Penguin, 390 sayfa

Emeklilerin yaşadığı bir mahalle ve emekli evleri. Evleri yapan şirketler, iş adamları. Mahallede bir emlak girişimcisi öldürülür. Bir tane daha öldürülür. Emekli amca ve teyzeler olayın peşine düşerler. Polis ile işbirliği yaparlar. Keyifli, şirin, esprili roman.

Roman bugünlerde filme alınmakta. Başrollerde Helen Mirren, Pierce Brosnan. Not:3/4


JACK REACHER BLUE MOON

Lee Child

Random House, 470 sayfa

Lee Child yaklaşık otuz adet Jack Reacher romanı yazdı. Artık Reacher romanlarını kardeşi Andrew Grant yazacak. Reacher, filme ve diziye de çekildi.

Bu romanda Reacher, ufak bir şehirde bir karı kocayı Ukrayna ve Arnavut mafyalarından korumaya çalışıyor. Bar kızı Abby de Reacher’a yardım ediyor. Karı koca, hasta kızları için tefecilerden para alıyor, geri ödeyemeyince iki mafya da onların peşine düşüyor. Şehirden tesadüfen geçen Reacher aileyi koruyor. Sürükleyici bir dil ve bol aksiyon ve bol zeki cevaplar. Not:3/4

29 Mayıs 2024 Çarşamba

DUBLAJ

 




Filmler, diziler, belgesellerin dublajı kötüleşti. Özensiz dublajlar var hep.

TV belgeselleri, netteki filmler, diziler, en popüler TV kanalları da dahil olmak üzere seslendirmeler kötü. Altyazılar ayrı bir konu. Onları da henüz öğrenci olanlara ucuza yaptırdıkları için onlar da yanlış ancak dublajlar daha çok kulağa batıyor.

Seslendirmelerde vurgular doğru değil. Gündelik yaşamdaki konuşmalarımıza benzemeyen bir şekilde ses tonları yükseliyor alçalıyor. Seslendirme sanatçılarının eğitim düşüklüğünden kaynaklanıyor. Belgesellerin, dizilerin sayısı arttığı için seslendirmeler uydurma olmaya başladı. Bazıları da teatral seslendiriyor. Dublaj kurslarındaki eğitim sıkılaştıkça iyi seslendirmeciler çıkabilir.

Seslendirmeciler deneyimsiz oldukları için öncelikle rolün duygusunu veremiyorlar. Çünkü, bir yandan filmi izliyorlar, bir yandan repliğe bakıyorlar, bir yandan da kulaklarında filmin orijinal sesi var. Bir kulaklarında kulaklık oluyor ordan orijinal sesi dinliyorlar, repliğe bakarken filme de bakıyorlar. Duyguya odaklanmak ve takip etmek zor

Ses sanatçısı bulmak hiç kolay değil. Merdivenaltı işler çoğaldı. Netteki çok çeviri merdivenaltı. Eğitimli insan sayısı yetersiz. İyi sanatçı bulunmuyor. Dil damak dudak iyi kullanılacak. Nette dublaj örneklerini izlerken bu nedenle seslendirmeciler çok komik gözüküyorlar. Bunların egzersizini yapmak gerekiyor sürekli, sesli kitap okumak da gerekiyor.

İlginç olan da Türkçe yazıldığı gibi okunan bir dil değil. Hep yanlış biliyoruz. Nerede değil nerde denir, değil yerine diil, öyle değil öyleyse diye okunur. Konuşma dilinde okunması gerekir. Ne yapıyorsun sen değil, napıyorsun sen denmeli.

23 Mayıs 2024 Perşembe

JAPON RÜYASI




Gece vakti. Kamp alanı. Dünyanın sonu gelmiş, Bir grup insanla göç ederek kamp kurarak yaşıyoruz.

Ağaçların arasında arp ve piyano bulduk. Bir de koi balığı havuzu var. Havuzdan su aldık, arıtıp içeriz diye. Bir köşede ateş yaktık. Hep sanki peşimizde bir şey var gibiydi, kovalanıyorduk sanki. Arp ve piyano çalıştım, Yunanca şarkılar söyledim. Çalabildiğimi bilmiyordum. Müzik bizi korur diye düşündüm. Peşimizdeki kötü şeylerden, olası hayaletlerden. Bir süre daha güvende oluruz. Ama korkuyorum da. İzleniyoruz.

Koi balıklarını topladım, kamptan ayrılmamızdan önce. Geride bırakamayız onları. Kim besleyecek! Bir kovaya koydum. Yolda yosun bulurum yediririm. Balıklar da gergin gibiydiler. Belki de bizi balıklar kurtaracaktı. Yola çıktık, bir at arabası ile. Arabanın üzerinde renkli fenerler vardı. Çünkü etrafta ışık yoktu başka. Yola çıkınca uyandım. Kasvete dayanamadım herhalde.

Yine uyudum tabii. Yüksek bir tepe üzerindeki bir köydeyim. Gündüz vakti. Masalsı bir Japon köyü.

Tepeden aşağı doğru iki sıra halinde birbirini takip eden teraslarla bağlıydı evler. Yani birinden çıkıp terastan geçerek bir alt sıradaki eve girebiliyordunuz veya doğrudan birinden çıkıp diğerinin çatı katına ufak bir köprüyle girebiliyordunuz. Bu iki sıra evin arasından da tepeden aşağı kadar su akıyor bazı yerlerde minik şelalelere dönüşüyordu. Bu iki sıra evin dış kenarlarından sonra da uçurum vardı iki tarafta da. Etrafta ağaçlar çiçekler yer bulabildiği yerden büyümüştü.

Evlerin çatıları altınlarla süslenmişti. Uçurumların olduğu yerler de bulutlarla kaplıydı. Evlerin arasından akan suların içinde koi balıkları yüzüyordu. Evlerden birinde uyandım. Baygın halde. Artık güvendesiniz dedi biri. Ne olduğunu anlayamadım. Japon evinin kapısından çıktım ve suya ulaştım. Balıklara dokunmaya çalışırken de uyandım.

18 Mayıs 2024 Cumartesi

MİNİ DİZİ SEÇKİSİ 5

 




POLONYA

Znaki

2018-2020 yılları, 2 sezonluk suç dizisi. Sezonlar 8 bölümlük. Dizinin İngilizce adı Signs (İşaretler).

Polonya’da bir küçük kasaba. Kızlar öldürülmeye başlar. Krakow’dan hiç de detektife benzemeyen bir adam gelir. Araştırma başlar. Zaman içinde birçok kemik ortaya çıkar. 10 yıl önce de cinayetler olmuştur. Yine bir kasabanın sırları dizisi. Kasabalıların ortak geçmişini ortaya çıkarmak gerekir. İki zamanda ilerliyor dizi. Karmaşık bilmeceleri sevenlere. Not:3/4


İSVEÇ

I Dina Hander

2024 yılı tek sezonluk, 5 bölümlük göçmenlik dizisi. Bir sosyal problem dizisi.

İsveç’te yaşayan göçmen ailelerin çocukları, mahallelerinde bir boşlukta yaşarken, yaşları daha büyük çocukların uyuşturucu satışı işlerine alet olurlar. Dizide bu şekilde alet olan bir oğlan anlatılıyor. Küçücük çocuk başından büyük işlere kalkışıyor. Bu tür göçmenlere bakan polisler de göçmen.

Başrollerden biri İran asıllı İsveçli Ardalan Esmaili (The Rain, Annika). Keyif veren dizilerden. Not:3/4


AVUSTRALYA

Halifax: Retribution

Halifax adlı dizinin yıllar sonra gelen devamı. Tek sezon, 7 bölüm. Dizinin adı intikam anlamına geliyor. Halifax rolünde yine Rebecca Gibney, detektif rolünde Anthony LaPaglia.

Jane Halifax, bir adli psikiyatrist. Polise yardım ediyor. Uzun yıllar sonra polis onu tekrar çağırıyor. Bir tetikçi var ortada. Jane Halifax, tetikçiyi yakalamak için detektiflerle çalışıyor. Türü sevenler için hoş dizi. Not:3/4


KANADA

Northern Rescue

2019 yılı aile dizisi. Dizinin adı arama kurtarma ekibi anlamına geliyor. Başrolde William Baldwin.

Ailenin babası bir arama kurtarma ekip lideri. Ailenin annesi aniden ölünce baba ve çocuklar büyük şehirden küçük kasabaya göç ederler. Burada yeni yaşamlarına adapte olmaya çalışır her biri. Aile dramlarını sevenlere. Not:3/4


ALMANYA

Bad Banks

2018-2020 yılları, iki sezonluk, 6’şar bölümlük finans dizisi.

Bir yatırım danışmanı olan Jana’nin Almanya ve Luksemburg’da bankalar, finans kuruluşları, borsalar, şirketler, liderler arasındaki heyecanlı yaşamı. Sürekli dönen dolaplar içinde ayakta kalma savaşı. Sürükleyici dizi. Not:4/4

16 Mayıs 2024 Perşembe

AĞAÇ EV SOHBETLERİ 247




Ağaç Ev Sohbetlerimiz devam ediyor. Her hafta bir sohbet konusu bulup o konuda yazıyoruz. Herkes yazabilir, herkes sohbet konusu bulabilir.

Ağaç Ev Sohbetleri günümüz Pazartesi. O gün yazımı hazırladım ama yayınlamadım. Son yazıma, film yazıma yani az yorum gelince yorum gelmesini bekledim. Bugünlerde blog yazan ve yorum yapanlar azaldı gibi, iki haftadır böyle sadece. Düzelir yine çoğalır yorumlar. O nedenle bugüne bıraktım ağaç ev yayınını.

Ağaç Ev Sohbetlerinde genellikle yazıyı yazdıktan sonra yorumları keyifle okuyorum ancak yanıt vermiyorum. Ağaç Ev Sohbetleri daha çok bir Ekşi Sözlük yayını gibi oluyor. Bir yazı yazılıp fikir söyleniyor ve herkes fikrini söylüyor ve hatta yorumlarda herkes birbirine katkıda bulunuyor ve ben de araya girmemiş oluyorum. Çünkü fikirler hepsi iyi ve doğru ve haklı oluyor.

Haftanın konusu:

“İnsan bazen yapmak istemediği şeyleri yapmak zorunda kalır mı?”


Yani hayat karmaşık. Mutlu veya huzurlu veya başarılı olmak için şu hayatta, karşımıza çıkacak çeşitli durumlara kendimizi hazırlamalıyız. Yani herkes tabisi hoşlandığı etkinliklere katılmak ister. Ama bazensi hoşlanmadığımız durumlara da düşeriz. Ergenken eve gelen misafirlere hoşgeldiniz demek zorunda kalmak gibi. Halbuki, hiç görmemek, odandan çıkmamak daha keyifli.

Kişisel, sosyal, ekonomik bazı durumlarla karşılaşabiliriz. Sevmediğimiz bir insanın altında çalışmak durumunda kalabiliriz. Bu durumlara düşmek herhalde insana hoşgörü sağlıyor, belki karakterimizi geliştiriyor, olgunlaştırabilir de. Özgürlüğüne düşkün bir kızın anne olup çocuğuna bakmak zorunda kalması gibi. Uykusunu almadan gece gündüz çocuğuna bakar veya gece uyumaz hiç ama sabah işine gider.

Öğrenciyken film izlemek, gezmek, tatil yapmak yerine mecburen ders çalışıyoruz. Bunlar bizi mecburen sorumluluk sahibi ve akıllı yapıyor. Sosyal olarak da yani bir çevre içinde yaşıyoruz. Aile akrabalardan birinin doğum günü oluyor veya biri evleniyor, kına oluyor. Bunlara gitmeyen insan yani çok yalnızlık çekebilir. Okula giriyor, işe giriyoruz, meslek olsun aç kalmayalım diye. İnsan yani rahat yaşamak istiyor. Hayat işkence olmasın istiyor. Dini zorunluluklar da oluyor veya bayramlar da.

Biz hayattan çok şey isterken hayat ta bizden çok şey istiyor. Hayatın farklı yönlerine katılmak, istenmeyenleri de yapmak bizi renklendirir, kişiliğimizin bilmediğimiz yönlerini keşfetmemize yardımcı olur.

Apartmanda diyelim, kimseye selam vermeden merdivenlerde, girip çıkarız evimize. Ama selam vermekten hoşlanmasak da belki de bir komşumuzun bir insana ihtiyacı vardır. Belki onunla konuşmak onu mutlu eder. Daha sonra da diyelim evde sularımız kesildi, gider o komşuya sorarız, teyzeciğim sizde de sular kesildi mi diye. Ya da bir lise pilav gününde hiç hatırlamadığın bir arkadaşını görürsün. Kalabalık ortamları sevmediğini düşünürsün ama işte hayat her zaman hoş sürprizlerle dolu. Veya her şeye hayır deriz de sonradan severiz yaptığımızı. Hani, düğüne gitmicem deyip de düğünde pistten hiç inmeyenler gibi.

Herkesler de yazsın işteee!

11 Mayıs 2024 Cumartesi

FİLMLER 5

 




AKSİYON

Love Lies Bleeding

Kristen Stewart, 2024, İngiltere

Yönetmen Rose Glass’dan keyifli, sürükleyici bir aksiyon. Bir spor salonu yöneten Lou ile şehire gelen vücut geliştirme sporcusu Jackie iyi arkadaş olurlar. İki kadın iyi geçinseler de şehirde bela çoktur, Lou’nun ailesi de belalıdır. Not:3/4

Road House

Jake Gyllenhaal, 2024, A.B.D.

1989 yapımı Patrick Swayze filminin yeniden çevrimi iyi aksiyonlardan. Eski asker Dalton bir yol üstü kafe barının koruması olur ancak çevrede bela hiç durmaz. Not:3/4

BİYOGRAFİ

Sorgu (Reality)

Sydney Sweeney

2016 yılında bir devlet ajansında çalışan Reality adlı kadın, ülkesine kızarak resmi belgeleri gizli kuruluşlara sızdırır. FBI soruşturma sürecini izliyoruz. İlgi ile izlenen film. Not:3/4

The Hammer

Reba McEntire, 2023, A.B.D

A.B.D.’de gezici hukukçular ile gezici doktorlar bulunmakta. Bu filmde bir gezici kadın hakimin yaşamı anlatılıyor. Şehirden şehire gidip mahkemeye başkanlık ediyor. Çok keyifli film. Not:3/4

Comandante

Edoardo de Angelis, 2023, İtalya

İkinci Dünya Savaşında bir İtalyan denizaltısı ve kaptanının hikayesi unutulacak gibi değil. Esirlerini denizde bırakmayan kaptan olarak tanınıyor. Not:4/4

Pierrepoint The Last Hangman

Timothy Spall, 2005, İngiltere

İngiltere’nin son celladının hikayesi kaçırılmaz. O sadece işini yapan bir memur. Not:4/4

WESTERN

Butcher’s Crossing

Nicholas Cage, 2022, A.B.D.

Amerika kırsalında 1800’lü yıllarda buffalo avcılarının vahşi yaşamı. Cage’in iyi rollerinden. Not:3/4

FESTİVAL FİLMLERİ

Suçsuz Adam

The Man Without Guilt

Ivan Gergolet, 2022, Slovenya

Trieste’de geçen filmde asbest konusu işleniyor. Asbestten çok insan zehirlenmekte. Bir işyerinde işçiler asbestten zehirlenip ölüyor. Patron ise daha sonra yatalak oluyor. Bir hastabakıcı kadın, bu patrondan intikam almak için ona bakıcı oluyor. Çok etkileyici film. Not:4/4

KOMEDİ

Altıncı Kattaki Kadınlar

The Women on the 6th Floor

Fabrice Luchini, 2010, Fransa

1960’lar. Bir apartmanda yaşayan karı kocanın sıkıcı bir yaşamı vardır. Apartmana İspanyol hizmetçiler taşınır ve ailenin yaşamı değişir. İyi film ve çok da tatlı. Not:4/4

DRAM

The Good Liar

Helen Mirren, Ian McKellen

Bir dolandırıcı adam bir boşanmış kadını dolandırmaya kalkınca başına gelmedik kalmaz. Çok keyifli. Not:3/4

9 Mayıs 2024 Perşembe

BCP 2024 NİSAN RAPORU


Blogları Canlandırma Projesi etkinliğimiz devam ediyor. Her ay için temalar belirliyoruz, bu temalardan istediklerimizi veya hepsini seçip, izliyoruz, okuyoruz, dinliyoruz ve her ay sonunda yazıyoruz.

Detayli bilgi ve etkinlik kuralları için tıklayın.

Nisan ayı temaları; bilimkurgu, fantastik, fantezi, doğa, bahar idi.

Mayıs ayı temalarımız ise dram, tarihi, gotik, İrlanda. İstediğinizi seçebilirsiniz.


Nisan ayında yazanlar:


BEZ CADILARI: Parasyte: The Grey adlı dizi

https://bez-cadilari.blogspot.com/2024/04/parasyte-grey-konusu-oyuncular-yorumu.html

TEFRİKA: Çiçekler

https://svdozb.blogspot.com/2024/04/leylaklar-acms-gordun-mu-i-bcp-nisan.html

YÜREĞİMİN İKLİMİ: Filmler Kitaplar

https://yuregiminiklimi.blogspot.com/2024/04/bcp-blogger-canlandirma-projesi-nisan.html

MAKBULE ABALI: Fantastik bir öykü

https://ucunkuslar.blogspot.com/2024/05/fantastik-bir-oyku-hayaller-gercek-olsa.html

SUDE: Dördüncü Kanat adlı roman

https://sayfadansayfaya.blogspot.com/2024/05/bcp-nisan-dorduncu-kanat-kitap-yorumu.html

DEEP: Love Between Fairy and Devil adlı dizi

https://sadevederin.blogspot.com/2024/05/bloglari-canlandirma-projesi-4.html

FIGHTING: Bir Stephanie Garber romanı

https://www.fightingblog.com.tr/2024/05/finale-stephanie-garbercaraval-3-kitap.html

OKURIX: The Grimm adlı dizi

https://okurixx.blogspot.com/2019/09/bir-kac-dizi.html

BONHEUR: Years and Years adlı dizi

https://murekkeplehayaller.blogspot.com/2024/05/bcp-nisan-bilimkurgu-fantastik-fantezi.html

Mayıs ayımız da verimli geçsin.

4 Mayıs 2024 Cumartesi

BLOGLARI CANLANDIRMA PROJESİ 4


Blogları Canlandırma Projesi etkinliğimiz devam ediyor. Nisan ayı temalarımız bilimkurgu, fantastik, fantezi, doğa, bahar idi. Bol seçenekli yapıyoruz temaları. Bu ay da seçenek çok idi.

Bu kez de bir fantastik Çin dizisi seçtim. En sevdiğim diziler arasına girdi. Çinlilerin masal dünyası çok zengin oluyor.


LOVE BETWEEN FAIRY AND DEVIL

2022 yılı fantastik Çin dizisi. Periler, şeytanlar, büyü, aşk konulu.

Şeytan rolünde Dylan Wang, çiçek perisi, orkide perisi rolünde Yu Shuxin. Oğlan yakışıklı, kız güzel, şirin. Masum peri, şeytan prensi yola getiriyor.

Çin mitolojisi ile Güzel ve Çirkin masalının birleşimi. Çinliler mitoloji, efsane, masal, fantezi düşkünü. Bu dizi de bunun mükemmel bir örneği. Yönetmen diziye başlamadan önce dört yıl hazırlık yapmış. 

Dizi bulutlu, dumanlı sanki, peri dünyası, anime gibi, masal gibi görüntüler. Hayranlıkla izleniyor. İki başrol birbirine o kadar yakışmışlar ki sanki ikisi de gerçekten yüzyıllardır peri ve şeytan.

Dizi, bir kitap uyarlaması. Yazar, Jiu Lu Fei Xiang. Kitapları, The Devil and the Orchid, Love Story of the Dragon and the Fairy. Zıtlıkların aşkını yazıyor. İyi ile kötünün aşkını.

Şeker gibi bir peri, bir orkide perisi, henüz genç sayılır perilikte, deneyimi az, yetenekleri şimdilik düşük, perilik düzeninde de düşük seviyede bir peri. Bir gün bir tesadüf eseri yüzyıllardır uyuyan bir iblisi uyandırıyor. Peri ile iblisin kralllıkları da birbiri ile savaş halinde. Bu ikisi birbirlerine de aşık olunca savaşı da önlemeye çalışırlar. İblisi durdurmak zordur tabii.

Uçmalar, canavarlar, ejderhalar, büyüler, dövüşler, her şey var. İzlemeye doyum olmuyor.

Not:4/4

2 Mayıs 2024 Perşembe

BEBEK MENÜSÜ

 



Ah yaaa ne güzelsin sen, annen seni bomba gibi doğurmuş, ay annen senin terörist mi yoksa, yoksa annen atom mühendisi mi, sen atom bombası olmayasın.

Her zaman senin gibi güzel bebek göremiyoruz sokaklarda. Dur seninle selfie çekinelim, çekinme kız nolcak selfiden, utangaç olma bu gadan.

Altına şey dicem. Böyle bir yeğene sahip olmak. Yerim ben seni, yerim bu puding gibi bebeği.

Kimin altına dicen? Bebeğin altına dicem. Bak altını değiştirme zamanı da gelmiş.

Altına mı dicen? Ya sen altınla konuşabiliyor musun ki? Sorsana daha ne kadar yükselcen de!

Ya annesi, şu telefonu alıp bizi habersiz gibi çeksene. Ama dur bebek de dudağını büzsün önce. Ama güzel çek, fazlalı güzel olsun, en fenalı güzel.

Ay ufacık bebek ama ne şirin, gülüyor bir de, şimdiki bebekleri böyle minik mi yapıyorlar, seri üretim mi bu yoksa ekonomik boy mu bu?

Ay bu bebişin üzerine ketçap mayonez döküp yesek ya! Ketçap mayonez olsun mu? Yok yok ketçap mayonez olmasın, ketçap ketçaplığı ile kalsın, mayonez de mayonez olarak kalsın. Ketçap neden mayonez olsun ki?

Hadi güzel bebek şimdi dilini çıkar ama resim çekiniyoruz, çok çekingeniz ya, sonra zafer işareti yapıcaz, bak bebek şimdi saçlarımızı geriye atıcaz, havalı olcaz, selfi çekicez, çok güzelsiniz dicekler, foto çekenin becerisi dicez, maksat foto olsun.

Fotosunu çekmedikten sonra yemek yemenin, gezmenin, bebek sevmenin ne anlamı var ama değil mi? Ay yaa burlarda bir ayna yok mu? Onun önünde de çekilelim. Dur herkesi etiketleyim. Yoksa kızıyorlar.