21 Nisan 2025 Pazartesi

AĞAÇ EV SOHBETLERİ 293




Ağaç Ev Sohbetlerimiz devam ediyor. Her hafta bir sohbet konusu buluyoruz ve o konuda yazıyoruz. Herkes yazabilir, herkes sohbet konusu bulabilir.

Haftanın konusu: "Okullarda ve üniversitelerde bilim dalı seçenlerin sayısı azalıyor, bilgisayar temelli konuları seçenlerin sayısı çoğalıyor. Neden böyle oluyor?"

Yazılım, programcılık, bilgisayar mihendisliği gibi dalları seçenler çoğalıyor, okulda veya kurslarda. PDR, sağlık sektörü gibi konularda da çoğalıyor. Bilim seçenlerin sayısı azalıyor.

Üniversitelerde, kolejlerde, ikinci eğitimde, açık öğretimde geleneksel bilim dalları değil de bilgi teknolojisi, internet, bilgisayar temelli dallar seçiliyor artık.

Bu bir kolaylık herhalde ancak pek de olumlu diyemiyoruz. Bilgisayar teknolojileri topluımda yaygın olduğu için çekici duruyor. Yaşamımız artık bilgisayara ve internete bağlı bu nedenle bu teknolojiler dünyada ana endüstri haline geldi, sağlık, silah gibi.

Medyada okuyoruz, bu teknolojiler çok zengin de çıkardı ortaya, ünlü de. Gates benzerleri. Bu da hepimize çekici geliyor. Netten para kazanmak, alıp satmak veya yazılımcı olmak, olmazsa telefon tamir edebilmek.

Yıllarca fizik okumaktansa daha cazip geliyor bizlere bilgi teknolojisi. İş bulmak da zor fizik kimyada.

Ama tabii bu durumda sınırları zorlayan bilim adamı da daha az sayıda yetişir. Akademide de toplumda da bilim adamları gerekli. İlaç, fabrika, dizayn gibi dallarda. Hayat kalitemiz sadece netle laptopla artmıyor. Bilimsel yenilikler olmadan ilerlemek de zor.

İnsan hep ileriye gidiyor teknolojide. Bundan kaçınmak zor. Bilimsel yetenekler olmadan ilerleme de olmuyor.

Zamanı olan ve isteyen herkes yazsın işte!

18 Nisan 2025 Cuma

KİTAPLAR 6

 




KARGO

A.M OLLIKAINEN

April Yayıncılık, 352 sayfa

Kuzeyden, Finlandiya’dan bir polisiye. Finlandiya’da ödüller alan bir karı koca yazar çifti bu romanı birlikte yazmışlar. Bir polis detektifi kadın kahraman Paula Pihlaja davayı çözüyor. Yazar çift, bu detektifin baş kahraman olduğu bir seri roman yazmaya karar vermişler.

Helsinki’de bir kargo konteynerinde bir ceset bulunuyor. Konteyner aslında bir ressamın düzenlediği bir serginin parçası ancak ceset beklenmedik.

Konteynerin sahibi olan aile ise oldukça zengin. Cinayet doğal olarak onlarla bağlantılı gibi duruyor. Dünyanın her tarafına kargo gönderip getirtiyorlar.

Olay incelendikçe geçmişin sırları ortaya çıkıyor, davaya göçmenlik, sömürgecilik de karışıyor.

Kuzey polis prosedürü romanlarını sevenlere.

Not:3/4


ADA

Ragnar Jonasson

Doğan Kitap, 272 sayfa

Gizli İzlanda, Karanlık İzlanda gibi roman serilerinin yazarından bir Müfettiş Hulda Hermannsdöttir romanı.

Gençler orman içinde tatile giderler. Cinayet işlenir. 10 yıl sonra yine bazı gençler bu kez başka bir bölgede tatile giderler. Yine bir cinayet işlenir.

Müfettiş de kendi iş ve özel sorunları ile ilgilenirken bu iki olay arasında bir bağ olabileceğini keşfeder.

Soğukta geçen polisiyeleri sevenlere.

Not:3/4


HOLLANDA EVİ

Ann Patchett

TheKitap, 341 sayfa

Bol edebiyat ödüllü yazardan etkileyici bir hikaye ve anlatımı.

Hollanda Evi, bir ev etrafında dönen hayatları anlatıyor. Bir emlakçı, ailesi için büyük bir ev alır. Karısı, kızı ve oğlu ile yerleşirler. Evde hizmetliler de vardır. Karısı evi sevmez. Bir süre sonra da evi ve ailesini terk eder. Adam, yeniden evlenir. Üvey anne adamın çocukları ile anlaşamaz. Kendi çocukları da vardır. Adamın çocukları evden çıkmak zorunda kalırlar. Babaları da ölmüştür.

İki kardeş, Maeve ve Danny, hayatlarına devam ederler. Hep birliktedirler. Maeve, Danny’ye ablalık yapar. Bu ikili o evi ve annelerini unutamazlar. Akılları hep o evde kalır. Kayıp annelerini de unutamazlar.

Bir ev ve iki kardeşin yaşamı sanki hep birbirine bağlı kalır. Ev de iki kardeş de çok olay yaşarlar. Ev de çok şey yaşar.

Duyarlı, duygusal romanlardan. Not:4/4





15 Nisan 2025 Salı

AĞAÇ EV SOHBETLERİ 292


Ağaç Ev Sohbetlerimiz devam ediyor. Her hafta bir sohbet konusu seçiyoruz ve o konuda yazıyoruz. Herkes yazabilir, herkes sohbet konusu bulabilir.

Haftanın konusu: "Müzik, sanat, drama, resim gibi dersler ilkokulda diğer dersler kadar önemli mi?"

Sanat dalları, müzik, resim, tiyatro gibi veya el işleri gibi sanat dalları ilkokulda diğer sayısal, sözel derslerle eşit derecede önemli olmalı.

İnsanlara yeteneklerini çok erken yaşta keşfetme şansı verilmeli. Çok erken yaşta keşfedilirse kendine güveni de çabuk gelir yeteneği konusunda.

Hemşirelik, mimarlık gibi yetenekler yanında insanda artistik, hayal gücüne dayanan sanatsal yetenekler de oluyor. İlkokulda bu potansiyelin farkına varmak büyük şans olur.

Okulda bunu keşfetmek daha kolay, çok zaman geçiyor evde, okulda bunun için özel zaman olur. Küçükken okulda çok farklı aktivitelerle hobilerini veya ilgi alanlarını keşfedebilirler.

Lisede, üniversitede veya daha sonra bu yetenekleri keşfetmek daha zor olur, bir dolu sınav nedeniyle zaman bulamazlar. Hayatımızda bir daha bu şansı bulamayabiliriz. İlkokuldaki sanat öğretmenlerimiz bu açıdan önemli.

Ayrıca, bu tür yetenekleri ilkokulda keşfetmek kendimize güven için de iyi. Küçük yaşta kalabalık önünde sanat icra edersek kişiliğimiz çabuk gelişir. Biz Türkler çekingenliği bir türlü atamıyoruz, güvensizliği de. Yabancı dilde de böyle ya, anlıyorum ama konuşamıyorum, gibi.

Herkes yazsın düşüncelerini hadisi!

10 Nisan 2025 Perşembe

NİNJA


 

Gece bir köyde saklandık. Etrafta cadılar var. Ninjalar gibiydik birkaç kişi.

Büyülü kılıçlarımız var. Elimde cam bir boncuk var.

Gözlerim görmüyordu ama Ninjalar gibi seslerle görebiliyordum.

Çevrede düşmanlar varken elimdeki cam boncuk gibi küreyi açığa çıkarttığımda etrafımdaki insanlar kör oluyordu, ben ise görebiliyordum ama çok kısa süre için. Böyle saldırıyordum.

Cadılar saklandığımız yeri bulamadan evden ayrılıp güvenli yere gitmemiz gerekiyordu.

Evden çıktık. Ormandaki yangın kulesine önce gidelim ordan devam ederiz dedik.

Ama evden çıkar çıkmaz etrafımızı düşman sardı.

Dört beş kişiydik, onlarla savaşırken uyandım.

7 Nisan 2025 Pazartesi

AĞAÇ EV SOHBETLERİ 291




Ağaç Ev Sohbetlerimiz devam ediyor. Her hafta bir sohbet konusu buluyoruz ve o konuda yazıyoruz. Herkes yazabilir, herkes sohbet konusu bulabilir.

Haftanın konusu: "Tıp, sağlık, bakım alanlarındaki gelişmeler sayesinde yaşam süresi uzadı. Bu, olumlu bir durum mu?

Sağlıktaki gelişmeler ile insanların yaşam süresi uzadı, özellikle Avrupa'da nüfüs yaşlandı, çocuk sayısı da azalıyor bu ülkelerde.

Kişisel olarak düşününce bu iyi bir durum gibi. Sevdiklerimiz yaşasın, herkes yaşasın. Global olarak bakınca ama olumlu değil gibi.

Avrupada kalp krizi de azaldı. Hem tıp hem de sağlıklı beslenme nedeniyle. Gelişmiş ülkeler hastalıklara daha çok çare bulmaya başladılar.

Ancak dünya nüfusu da artıyor ve açlık da çoğalıyor. Bizim ülke nüfusu da çok hızlı artıyor dünya nüfusu da. 8 milyarı geçmiş dünya nüfusu.

Bu durumda gıda ve su bulmak zorlaşıyor. Uzun yaşam nedeniyle sağlık, bakım maliyetleri de artıyor. İlaç fiatları da çok yükseliyor.

Hepimiz sağlıklı ve uzun yaşarsak bir gün dünyaya sığamayabiliriz belki veya yiyecek gıda kalmayacak. Su da kalmaz.

O zaman, gıda ve su kaynaklarını iyi korumalı.

İsteyen ve zamanı olan herkes yazsın işte!