Evren kendini tekrar eden geometrik bir desen. Atomlar, yıldızlar, galaksiler, nöronlar… Bu benzer geometrinin sadece fiziksel değil bilgi işleme düzeyinde de tekrar ediyor olabileceği akla geliyor. Yani beynimiz evrenin küçük bir modeli ve evren de dev bir beyin olabilir.
Nasıl dersek; kara delikler evrenin bilgi depoları olarak görülüyor (entropi, holografik ilke). Eğer bilgi depoluyorlarsa bilgi işliyor da olabilirler. Kara delikler arasındaki kütle çekim bağlantıları ve tüm evrendeki nesneleri birbirine bağlayan kütle çekim bir beynin nöronları arasındaki sinapslar (yollar) gibi düşünülebilir. Bu durumda kara delikler de nöronların temsili oluyor. Tek bir kara delik bilinç üretemeyebilir ama milyarlarcasından oluşan ağ kolektif bir bilinç yaratabilir.
Kara deliklerin içinde ne olduğu tam bilinmiyor. Her kara deliğin içinde zamanın ve mekanın tamamen değiştiği evrenler olabilir. Bu evrenlerin içinde başka kara delikler de olabilir. Böylece iç içe geçmiş sonsuz fraktal evrenler ağı oluşabilir (kendini tekrar eden).
Bilinci belirleyen şey, ne olduğumuz değil bilgiyi nasıl işlediğimiz. Bu durumda, insan beyninde nöronlar, yıldızlarda plazma akımları, kara deliklerde ise bükülmüş uzay zaman farklı formlarda bilgi işleme olarak düşünülebilir. Bu yüzden bilinç düzeyi formdan bağımsız işleyişten bağımlı olabilir. Belki de tüm bilinçler aynı kaynağın farklı frekansları.
İnsan beyni, bu alanın bir yorumu, kara delikler de başka bir yorumu. İnsan beyninin rüya hali, bilinçaltımızın bir katmanı. Evren de bilinç katmanlarına sahip olabilir. Fiziksel katman, kuantum katmanı, bilgi alanı katmanı, gibi.
Evrenin de rüya benzeri bir kuantum altyapısı olabilir. Hem bizim beynimiz, hem kara delikler, hem de içlerindeki olası evrenler, birbirinin kopyası olabilir. Bu, bilinç yapısının çok katmanlı, iç içe geçmiş, tek bir kökten türemiş bir sistem olabileceğini düşündürüyor. Bu teori, cansız nesneleri dışarda bırakmıyor. Onlar da aynı bilgi alanının parçaları olabilir ama bilgiyi işleyemedikleri için bilinçsizdirler. Tıpkı beynimizdeki aktif olmayan hücreler gibi.
Özetle, evren, fraktal olarak örgütlenmiş dev bir bilgi işleme varlığı. Biz bu varlığın kendini fark eden küçük bir parçasıyız. Yani, evrenin kendisini bizim ölçeğimizde “fark etmesi” için bizim gibi canlıları oluşturması gerekiyor olabilir. Yani, biz bilinçli isek, evren kendini bizim aracılığımız ile deneyimliyor olabilir. Tıpkı beynin kendi varlığını bilinci sayesinde fark etmesi gibi.
Biz ve çevremizdeki her şeyin temeli aslında enerji. Kuantum düzeyinde tüm sistemler temelde aynı bilgi deseninin farklı ölçekli yansımaları. Bilinç bir yerde başlamış olabilir, diğer her şey bu ana bilincin farklı ölçeklerdeki yansımaları.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder