simsiyah aynanın üzerine düşen ay ışığında çağırdım seni
bensiz uyanmazdın
şimdi ben uyanamıyorum gülümsemeni görmeden
peki ışığı yaksam görür müyüm seni?
şimdi hiçliktesin
karanlık hatıralarımda
sonsuzluğa gömülmüş
gölgelerde kaybolmuş
bir yanılsamasın
ama hiçbir zaman yalnız olmayacaksın
rüyalarımda
her dolunayda tekrar yanıma geleceksin
gece yarısından sabaha dek
müfred.
YanıtlaSiloooo güzeel, çok uygun olduuu :)
Anlaşılan unutamamışsın o vefasızı, üzüldüm şimdi:)
YanıtlaSileğitim pınarı.
Silkimseye yazılmış değil ki? burda, ölmüş bir insanı nasıl özler insan acaba diye düşündüm, sadece :)
Anladım, belki de anlayamadım. Neyse:)
Sileğitim pınarı.
Sil:)
Hiçlikte olduğunu düşünmek üzücü. Yitip gidenlerin bir yerlerde tekrar buluşacağı umudu yaşatır insanı.İnanmak güzel şey...
YanıtlaSilebemkuşağı.
Silbence de herkes buluşuyor bir yerlerde :)
kokulu silgileri bile özlüyor insan... kaleminize sağlık :)
YanıtlaSilahmet ozan.
Silkokulu silgi evet tabii :)
Bir daha göremeyeceğini bilmek tuhaf. Özlemi de kolaylaştırıyor bir yerde.
YanıtlaSiltülin.
Silhıhım eveet :)
kayboldum satırlar arasında
YanıtlaSillerzan kara.
Silpikiii :)
Merhabalar Deeptone.
YanıtlaSilAltında imzanız olan "İnanç" başlıklı şiirinizi birkaç defa okudum. Neden birkaç kez okuduğuma gelince. Bir şiiri anlayabilmek için en az on defa okunmasını salık veren birinin öğüdü üzerine ben de şiirleri on defa olmasa da en az birkaç kez okuyorum ve her okuduğum da şiire bir adım daha yaklaşıyorum.
Şiirinizde ki hiçlik kavramına takılmak istiyorum biraz. Hatta bunu bir Nasreddin Hoca fıkrasıyla anlatmak istiyorum: Hocaya biri "Kimsin?" diye sormuş. O da "hiç" demiş. Hoca da adama "Sen kimsin?" demiş adam da kabara kabara "Mutasarrıf" demiş. Hoca "sonra ne olacaksın?" diye sormuş, adam da "Vali" olurum demiş ve bu sorular böyle sadrazama kadar devam etmiş. Ardından hoca son olarak "daha sonra ne olacaksın?" diye adama sormuş ve adam da gelinecek başka makam kalmadığı için "hiç" demiş. Bunun üzerine Nasrettin hoca adama: "Daha niye kabarıyorsun be adam! Ben şimdiden senin yıllar sonra gelebileceğin makamdayım: "Hiçlik makamında!" demiş. İşte Nasrettin hoca kendi mizah anlayışı çerçevesinde hiçlik makamını böyle dile getirmiş. İşte Gurur ve kibrin zıddı olan makama "hiçlik makamı" denir.
İnsanoğlu da diğer tüm canlılar gibi ölümlüdür, ancak sonlu değildir. Bir insan öldükten sonra derin uyku modunda uyumaya devam eder. Ta ki, ikinci Sur'a üfleninceye kadar. Özlendiğinde bu alemden ayrılarak sonsuzluğa gömülmüş geçenlerimizi çağırdığımız da onlar bizleri duymazlar, her şeyden bihaber mışıl mışıl uyurlar. İşte onun için "nur içinde yat" derler, "ışıklar içinde uyu" derler. Ne İslam fıkhında ve de ne akaidinde olmadığı halde uydurulan bir kabir hayatı vardır. İşte ölen insanın kabir hayatı; hiçbir şeyden habersiz derin uykuda uyuyan bir ruhlar alemidir"
Tekrar şiirinize dönmek gerekirse, özlemi duyulan ve özlenen kişiyle tekrar beraber olma arzusu, hepimizin içinde beslenen bir umuttur. Aksi halde yokluğun acısıyla gürleyen bir yanardağ gibi olan yüreğimizin ateşini kim söndürebilir ki?
Kaleminize, emeğinize ve yüreğinize sağlıklar dilerim.
recep altun.
Silnasreddin hoca nın hiçlik hikayesi çok iyimiş, ders verici imiş, teşekkür ederim :)hım, nur içinde yat, bu yüzden mi söyleniyormuş, bunu bilmiyordum, teşekkür ederim, bizi duymuyorlar öyle mi, özlem ve umut tabi tabi :)
Özlemenin de ne çok çeşidi var aslında. Bak bu da bir konu olabilir...
YanıtlaSilada denizi.
Silağaç ev mi olabilir, dene istersen :)
İlk dört satır beni büyüledi... :)
YanıtlaSilshe is the man.
Silpekiii :)
Ne güzel olmuş ama ya....
YanıtlaSildada.
Silsaolasın :)
İzinsizce şiirinle biraz oynadım Deep... (Umarım beni hoş görürsün.) Sebeplerden biri dizeleri okuduğumuzda düz metin (düz yazı) okuyormuşuz gibi olmaması adına daha da lirikleştirmek için... ikinci sebep ise; şiir en az sözcükle anlatma sanatıdır, bir şiir baştan sona klasik ve kurallı cümlelerle yazılmaz, devriktir, kopuktur, okurunu durup soluk almaya sevk eder, bazı yerlerde vurgulamayı önceler, konuşma tonlamasından çok şiir olduğunu hissettiren bir ritmi vardır. Belki bir de bu açıdan bakmak istersin...
YanıtlaSilsimsiyah aynanın üzerine düşen ayışığında çağırdım seni
uyanmazdın bensiz
şimdi ise ben
uyanamıyorum gülümsemeni görmeden
hiçliktesin
hatıralarımın karanlığında
sonsuzluğa gömülü, gölgelerde kayıp
yanılsamasın
ama asla yalnız olmayacaksın
her dolunayda bana gelerek
gece yarısından sabaha dek
r ü y a l a r ı m d a
ruşyena.
Sileveet anladım, hem daha lirik olsun diye hem de biraz vurgulu olsun diye, tabii teşekkür ederim güzel olmuş senin versiyonun, ben doğaçlama bir anda yazdım, hiç oynamadıydım üzerinde :)
Kayıpları gündüz yad etmekle, gece rüyada görmek arasında büyük bir fark var sanırım. Rüyalar sürprizlerle çıkageliyor ve daha etkileyici oluyor. Rüyaları seviyorum.
YanıtlaSilEntlovin'de sembolizm hakkında bir yazı okumuştum. Simsiyah Ayna bir sembol gibi göründü gözüme. Üzerinde düşünmem lazım...
Şiirini sevdim, kalemine sağlık deep :)
film gündemi.
Silrüyalar evet çok çok seviyorum ben de rüyaları, simsiyah ayna üzerine ay ışığı düşsün diye öyle oldu, gece karanlıkta siyah gözüküyor o da, belki de siyah olunca ayna bişey göstermiyordur, bişey göstermezse aynaya bakan da görünmez, belki de yaşamıyor aynaya bakan da yani her şey olabilir, sadece çarpıcı olsun diye de yazmış olabilirim yani :)
Deep senden şiire alışmamışım hiç
YanıtlaSilyaşamdan yazılar.
Silhımmm pekiii :)
Çok güzel yazmışsınn. *-*
YanıtlaSilbir pembesever.
Siltenk yuuuu :)
Gerçeğe bu kadar yakın olmamamızı sağlayan inançlarımız iyi ki var
YanıtlaSilhamiyet akan.
Silhıhıms ivit :)