18 Ocak 2025 Cumartesi
UZAKDOĞU EDEBİYATI
YABAN KAZI
Ogai Mori
İthaki Yayınları, 142 sayfa
Uzakdoğu Edebiyatı, Kuzey Edebiyatı gibi oldukça kendine özgü. Yerli, Amerikan, İngiliz, Rus, Güney Avrupa, Balkan Edebiyatlarına alışkın olanlar için bu iki bölge edebiyatı çekici seçenekler oldu. Bu nedenle, son yıllarda bu iki bölgenin edebiyatları çevriliyor dilimize.
Japon, Kore, Çin eserleri biraz Rusların zorlu hayatlarını biraz da Kuzeyin hüznünü anımsatıyor. Özellikle Uzakdoğu kültürü bizler için oldukça farklı. Bu kültürün eski temsilcileri gibi yeni kuşakları da özgün. Genelde edebiyatları biraz sert gibi ancak romantizm de var. Vejetaryen, Kasiyer gibi iki çarpıcı eser var son yıllarda. Japonları en iyi anlatan da yönetmen Yasujiro Ozu, geçmiş yaşamlarını onun sayesinde izliyoruz.
Yaban Kazı da 1800’lerin sonlarını anlatıyor. Yazarın kendi yaşadığı dönemi. Diğer birçok Uzakdoğulu yazarın da yaptığı gibi kısacık bir romanda sanki bütün bir dönemi anlatmış. Yaban Kazı, Natsumo Soseki’nin Gönül adlı romanını andırıyor, insan ilişkileri ve duyarlılık açısından. Roman filme de çekilmiş.
Otama yoksul bir aileden gelen genç bir kız ve Suezo adlı zengin ve evli bir erkeğin metresi olarak yaşamak durumunda kalıyor, mecburiyetten. Suezo genç ve güzel karısına iyi davranıyor, maddi manevi olarak. Otama bir gün evlerinin önünden geçen genç öğrenci Okada’yı görüyor ve her gün evin önünden geçmesini bekliyor. Okada da onu fark ediyor ve o da yolunu kadının evinden önünden geçecek şekilde değiştiriyor. Böylece aralarında platonik bir ilişki oluyor.
İnce ve zarif bir öykü ve anlatım. Not:4/4
PAÇİNKO
Min Jin Lee
Epsilon Yayınları, 576 sayfa
Kore Edebiyatından bir dev eser. Rus Klasiklerine benzeyen roman nehir gibi akıp giden eserlerden, epik roman da diyebiliriz. Bulgakov’un Usta ile Margarita romanı gibi bu roman da unutulmazlardan.
Büyük emek harcandığı belli olan eserde, yaklaşık 100 yıl önce Uzakdoğuyu kasıp kavuran Japonların Kore’yi işgali ve Kore’lilerin yoksul yaşamları işlenmiş. Korelilerin bazıları yaşayabilmek için Japonya’ya gidiyorlar, neredeyse aç kalarak yaşıyorlar ve Koreli olmak da büyük utanç. Saklamak durumundalar. Japon gibi davranıp iş bulabiliyorlar.
Eserde bir ailenin yaklaşık bir asırlık yaşamı var. Dört kuşak. Sunja adlı bir Koreli kadın, anne babası, iki oğlu ve torunları, bu dört kuşak. İşgal altındaki Kore’de Sunja ve annesi bir pansiyon işletiyorlar. Yoksullar. Pazarda bir erkek Sunja ile tanışmak için çabalıyor, üstüne düşüyor, onu kandırıp hamile bırakıyor. Ancak adam, adı Hansu, evli. Sunja adamı reddediyor ve pansiyonlarına gelen hastalıklı bir din adamı ile evleniyor. Sunja’nın Hansu’dan bir oğlu oluyor. Sunja, din adamı kocası ve oğlu, Japonyaya göç ediyorlar. Burada da yoksulluk devam ediyor. Bir oğulları oluyor. Din adamı ölüyor. Hansu, oğluna yardım ediyor. Sunja’nın iki oğlu büyüyor ve yaşam devam ediyor. İki oğlan da farklı dönemlerde paçinko salonlarında çalışıyor. Paçinkolar, atari salonu gibi, internet kafe, oyun salonu benzeri salonlar. Makineler yoluyla kumar oynanıyor.
Bu ailenin yaşamı anlatılırken Kore ve Japonya’yı da okumuş oluyoruz. Bir dönem romanı yani. Yoksulluk, baskı, paranın gücü, zor yaşamlar. Dizisi de çekilmiş.
Hüzünlenerek ama heyecanla okunan bir roman. Not:4/4
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Pacinko, Lee min hoo dizisi olarak aklımda kalmış bir kitap olduğunu senden duydum mutlaka bakacağım deep, teşekkürler paylaşım için
YanıtlaSilMerhabalar.
YanıtlaSilUzakdoğu kitaplarından tanıtımını yaptığınız bu iki kitap ilgimi çekti. Uzakdoğu ülkelerinden en yakından tanıdığımız Japonya ve Kore'nin edebiyatına da bir el atmak lazım aslında. Kitap tanıtımlarınız için çok teşekkür ederim. Emeğinize ve gönlünüze sağlıklar dilerim.
Selam ve saygılarımla.
İki kitabı da ben de sevmiştim. Bazen uzak doğululardan okumayı resmen canım çekiyor ve ciddiyim :)
YanıtlaSilDoğal olarak ülkelerin kültürleri, hayat anlayışları, değer ve inanışları şair ve yazarlarına, sanatçılarına da yansıyor. Kitaplar ve filmler, diziler de tanıtıcı rol oynuyor.
YanıtlaSilJaponların eğitim ve kültür anlayışları, gelenek ve göreneklerine-değerlerine bağlılıkları çok etkileyici. Japon yazarların eserleri de kalıcı izler bırakıyor. Pearl S. Buck- Ana -çok duygulanarak okumuştum.
Urla Tasarım Kütüphanesi-Kitap Kulübü'nde Japon asıllı Amerikalı yazar Julie Osaka'nın Yüzücüler kitabını tanıdık. İyi ki seçilen kitaplar arasındaydı. Kore Edebiyatı hakkında bilgim çok yetersiz.
Okuduğunuz iki kitaba da 4/4 not verince; insanda okuma arzusu uyanıyor. Kitap tanıtım paylaşımlarınızı daha dikkatle izliyor, okuyorum.
Esen kalın. Teşekkürler.
Pudingi de kitap zannettim bir an. :)
YanıtlaSilYaban kazı deyince aklıma Çin kanalı geldi. Bir ara tvde Çin belgesel kanalına bakıyordum. Yemek pişiriliyordu. Kazları kafalarıyla pişiriyorlardı bütün olarak. Hayvancağızı nasıl öldürüyorlardı kim bilir.