27 Mayıs 2020 Çarşamba

5 YABANCI DİZİ MİMİ






Hayatınız boyunca sadece beş yabancı dizi izleyebilecek olsanız, bunlar hangileri olurdu?

Defalarca izleyebileceğim çok dizi var. How I Met Your Mother, Peaky Blinders, Aşk ve Gurur, The King Eternal Monarch, The World of Married, Blacklist, Power, Bron Broen, Forbrydelsen gibi diziler veya çok çok sevdiğim Heartland, The Durrells, Mom, Behind Your Smile, Skam, Bay Pilotun Kalbi, Hime Chan No Ribbon, Moon Lovers gibi.

Ama ilk beş deyince başka yani İlk 5'im:

Sassy Go Go: Kore gençlik ve okul dizisi. Aşk, arkadaşlık, rekabet gibi konular.

My Little Princess: Çin romantik komedi dizisi. Peri masalı.

15 Years of Waiting for Migratory Birds: Çin romantik dram komedi. Aşk ve arkadaşlık.

Metal Simyacı: Japon manga anime dizisi. Büyü, güç, suç gibi konular.

Yume-iro Patisserie: Japon manga anime pastacılık ve okul dizisi.

Çok uğraştım seçmek için. Tam 1.5 saat düşündüm 5 diziyi seçebilmek için.

İsteyen herkes yapsııın. Böylece favlar belli oluur.

21 Mayıs 2020 Perşembe

NAFTALİN





Sevdiklerimiz aslında hayattayken daha az hayatlarımızın içinde, öldüklerinde ruhları her yerde ve daha çok varlar, örneğin bir martının uçuşu, simitçi çocuğun seslenişi, kayıklar ve daha bir sürü şey.

Yalnızlık değil de boşluk hissi soğuk yel estiriyordur herhalde, dolayısıyla insan kabuğuna çekilip duyma görme yetisini kaybediyor gibi bir şey. Birbirini çok seven çiftlerden her hangi biri oyunbozanlık edip erken ayrılmaya kalkışınca cennetin kapıları kapalı deyip geri döndürmeli geriye.

Geride kalan ise evde yalnızken herhalde duvarlar konuşsa neler anlatır diye düşünür. Hatıraların insanın gözünde canlanması geçmişe özlemin bir işareti olur, nesneler de naftalin, yani anıları canlı tutmanın bir yolu.

Keşke aynı anda farklı dönemlerde yaşayabilsek, yaşanabilseydi. Örneğin, saat farkları gibi yıl farkı olsaydı, dünyanın bir yerinde yetmişler, seksenler, doksanlar ve o yılların standartlarıyla yaşansaydı, bugünden habersiz olarak.

Bazı insanlar geçmişiyle mutlu oluyor, çocuklukta çok mutlu olanlar ve sevgi dolu büyüyenler mesela, bugün de öyle olmak isterler, şu anda sevgi istemeyebilirler hatta, sevgiye doymuşlardır, yine de çocukluk mutluluğunu hep yaşatmak isterler, yaşatırlar.

Geçmişiyle mutlu olanlar bazen orda kalırlar, bedenin farklı bir zaman dilimine savrulması gerekmez bu durumda. Paralel dünyalar belki demek ki zihnimizde hep var. Anılarla geçiş yapıyoruz. Maziye yürüyüp yürüyen mazi oluyoruz, anılarda renkler neon hep, geçtiğimiz yerleri eteklerimizle siyaha beyaza boyuyoruz.

Yani belki de yaşamımız kendi düşüncelerimizde geçen bir hikaye. Belki hiç büyümeyen bir çocuk, belki çocuk olup da zamanından önce büyüyen bir insan.

9 Mayıs 2020 Cumartesi

Yume-iro Patisserie







Rüyaların Rengi Pastanesi

Yume-iro Patisserie

Pasta, pastacılık konulu Japon manga dizisi. İlk sezon 50 bölüm ve her bölüm yaklaşık 25’er dakika. İkinci sezon ise 13 bölüm, yine 25 dakika.

Ichigo Amano ailesi ile yaşayan minik bir kız. Çok becerikli değil. Ancak tat alma duyusu gelişmiş. Babaannesi, ona güzel tatlılar yapmış bir pasta ustası imiş bir zamanlar. Ichigo’daki pasta yeteneğinin farkında olmuş. Ichigo bir pasta okuluna gitmek istiyor ve ailesini ikna ediyor.

Pasta akademisine kaydoluyor. Okulda, sınıfta birçok arkadaşı oluyor. Kashino, Hanabusa, Andou gibi, hepsinin farklı tatlıcılık yetenekleri bulunmakta, bu gruba tatlı prensleri denmekte.  Henri Lucas da bu okuldaki ünlü bir pasta uzmanı. Ichigo ve diğer tatlı prenslerinin hepsinin birer de tatlı perisi var. Vanilya, Karamel, Kahve, Şoko gibi. Bu periler öğrencilere yardım ediyor. Bunun yanında fantastik bir tatlı krallığı ve tatlı kraliçesi de bulunmakta.

Ichigo, zamanla pasta yapmayı öğrenir, öğrencilik boyunca her türlü pastayı yapar öğrenciler, pasta yarışmaları da olur, rekabet, kıskançlık da. Ancak olumsuz bir olay olmaz. Rekabet ve kıskançlık da yumuşak ve tatlıdır. Pastayı kalpten yapmayı öğrenirler. Kokulardan, çiçeklerden enerji alırlar. İyi pastacılar, başkalarını mutlu etmek isterler. Her pastanın bir hikayesi olur. Çocukluğumuzdaki bir anıyı hatırlatabilir, bir gül bahçesini, rüzgarı.

Öğrenciler gruplar halinde yarışırlar. Başkalarını mutlu etmenin mutluluğunu tadarlar. Başkaları ile birlikte yemenin de tadını öğrenirler. İkinci sezonda ise liseye başlarlar. Yeni arkadaşlıklar ve yarışmalar olur. Öğrenciler gruplaşıp tatlı dükkanları açıp rekabete başlarlar.

Dizinin müzikleri de çok tatlı. Kahramanları da, konusu da. Duyguları karamelize eden bir dizi bu. Pamuk şeker gibi, çilekli pasta gibi. Yani diziyi izlerken şeker komasına girebilirsiniz. Periler de şirin. Sürekli olarak pasta yapıldığı için de lezzetli dizi.

Daha önce izlediğimiz sihirli kurdeleli kız dizisi Hime-chan no Ribbon ile aynı kalitede.

Not:4/4





1 Mayıs 2020 Cuma

Charlotte








Charlotte

Japon animasyon dizisi. Tek sezonluk, 13 bölüm, daha sonra bir de özel bir bölüm çekiliyor. Her bölüm yaklaşık yarım saat.

Genel olarak bildiğimiz formüllere uymayan dizilerden. Dizinin yarısı sakin geçiyor, karakterleri tanıyoruz yavaş yavaş, bir aksiyon yok, öyle ki karakterler bile dizide neler olduğunu anlamıyor. Yarıdan sonra ise dizi hızlanıyor, sürekli değişimler, sürprizler gerçekleşiyor, dizi bir dolu kavis alıyor. Hiç beklenmedik yönlere gidiyor, dizi kahramanları da neyin ne olduğunu ancak öğreniyor.

Bazı ergenlerin özel yetenekleri vardır. Bunlar bir okula devam ederler. Birbirlerinin özel güçlerini öğrenirler. Ancak onların peşinde olan insanlar da vardır. Onları yakalayıp özel yeteneklerini kötü yönde kullanmak isterler. Bu ergen liseliler bir araya gelip bu kötü teröristlerden kaçmak isterler.

Fantastik, gizemli dizi. Sürükleyici, keyifli, komik ve şaşırtıcı. Not:4/4

4 Nisan 2020 Cumartesi

Kuzey Karası ve Hinterland





Kara film (film noir), 1950’lerde A.B.D.’de ortaya çıkan bir tür (Bitmeyen Balayı, Büyük Uyku, Çifte Tazminat). Kara çünkü sokaklarda, geceleri işlenen suçlar anlatılıyor. Bu tür daha sonra 1960, 1970’lerde Fransız sinemasında zirveye ulaşıyor (Jean Pierre Melville, Alain Corneau). Soygunlar, durgun soyguncular, peşlerindeki polis.

Günümüzde ise Kuzey ülkelerinde yeniden doğuyor kara film. Kuzey Karası (Nordic Noir) adlı altında. Norveç, Danimarka, Finlandiya, İsveç, İzlanda ve İrlanda. Ayrıca, Almanya, İngiltere bu türün örneklerini veriyorlar. Kuzey karasında doğa önemli, o da başrolde. Ormanlar, kırsal, soğuk, kar ve yine suçlar. Kuzey karası daha sakin ve gündelik yaşam hızında.

Kraftidioen, Head Hunters, Noi Albinoi gibi filmler, Den Som Draeber, Forbrydelsen, Bron/Broen, Happy Valley, Borgen, Jordskott, Craith (Hidden), Ofaero, Tabula Rasa, Der Pass, Dublin Murders, Nobel, Tjockare an Vatten, The Valhalla Murders gibi diziler bu türe örnek. Ya da Fransız La Mante.

Kuzeyin soğuğu, buzu, karanlık havası, doğası bu türe çok uygun. İrlanda doğası da çok yakışıyor. İrlanda kırsalı, denizi, kayalıkları bu türe doğal ortam. İngiltere’deki doğal yaşam parkı Snowdonia bu yüzden bu filmler ve dizilerin doğal platosu. Galler, İskoçya, Keltler ve Keltçe de bu türün vazgeçilmezlerinden.

Hinterland

Kuzey karasının, suç ve polisiye öykülerinin en başarılılarından biri de Hinterland. Orijinal Kelt dilinde, Galce yani, Y Gwyll, iç bölgeler anlamında, deniz değil de kara bölgesi. Dizi Galler bölgesinde geçiyor, dili de İngilizce ve Galce.

Bir suç, polisiye dizisi. Galler’de Aberystwyh adlı küçük şehirde gelişen olaylar, cinayetler, kayıplar. Dört kişilik komiser ekibi, iki kadın iki erkek. Dizi üç sezon ve toplam 13 bölüm. Her bölüm 1.5 saat. Her bölümde bir suçu çözüyor ekip. Dizinin sonlarına doğru bütün suçların bir şekilde birbirine bağlı olduğunu görüyoruz. Sonu şaşırtıcı yani.

Konular, işlenişi, Galler doğası, oyuncular, her şey kusursuz. Sakin ilerleyen dizi bir yandan da heyecanlı ve gizemli. Craith dizisinin baş detektifi Sian Reese-Williams da yan rolde. Küçük şehirde olan biten ve geçmişin sırları ana izlek.

Not:4/4