Lise Günlükleri

Minikken annem beni pencerenin önünde bağlarmış. Pencereden veya kapıdan sokağa kaçmayım diye. Ben de pencereden gelen geçene bağırırmışım. Ne olur beni kurtarın diye.

Babaannem anlatıyor bize gelince veya biz onlara gidince. Küçükken, ilkokulun önünde leblebi tozu satanlar olurmuş. Onlar da çok severmiş. Yerken ağızlarına doldurur püskürtürlermiş. Ağızlarına dolunca konuşamazlarmış. Bir de, bisküvilik gül lokumu olurmuş. İki bisküvi arasına koyup yerlermiş.

Bir bayramda tatlıcıdan baklava almışlar. O bayramda o baklavayı yiyen herkes, akrabalar da gelen misafirler de hep ishal olmuşlar.

Dedem de hep haberleri dinleyip şikayet eder. İkinci Dünya Savaşı olmasaydı şimdi Üçüncü Dünya Savaşı çıkardı der, Hitler’i kimse unutamaz, o savaştan herkes ders almış. Bir de hep doğal tarımı savunur. Gıda endüstrisi, plastik endüstrisi yok edilmeli, insan cama tahtaya çeliğe dönüş yapmalı der.

Babaannemin bir hayali var. Onlar altı kardeş. Bir gün diğer beş kardeşini eve çağırıp, ki babaannem hepsinin bir arada yetiştiği evde yaşıyor hala, salondaki masada onlarla birlikte yemek yemek istiyor. Çocukluklarındaki gibi. Altı kişi için altı kişilik porselen takımlarını kullanacakmış.

Babaannem bir de temizlik hastası. Gazoz şişelerini bile yıkar, buzdolabına koymadan önce. Kapıları pencereleri hep siler. Çamaşır suyu ile. Boyaları akınca bu kez de boyar kapıları.

En Sevdiğim Filmler 5

Sevmek Zamanı

Metin Erksan, 1965

Müşfik Kenter, Sema Özcan

Türk sinemasının en özel ve iyi filmi. Siyah beyaz dönemin. Bu film, Fransa’da çekilmiş olsaydı, Dünya sinemasının en iyi 100 filmi arasına girerdi. Eski İstanbul, Boğaz, tarihi yarımada ve özellikle Büyükada da filmde başrolde. Müziğiyle, konusu ile hüzünlü bir film. Bir aşk filmi. Platonik aşk. Bir boyacı, Büyükada’da bir evde tamir işleri yaparken karşıki evde bir kadın fotoğrafı görür ve fotoğrafa, fotoğraftaki kadına aşık olur. Sürekli girer eve ve fotoğrafa bakar. Fotoğraftaki kadın gelir ve kadın da boyacıya aşık olur. Ancak adam kadına değil onun fotoğrafına aşıktır. Kadın birlikte olmak ister ama adam bunu yapamaz. Film tek başına bir zirve.

Acı Hayat

Metin Erksan, 1962

Ayhan Işık, Türkan Şoray, Ekrem Bora, Nebahat Çehre

Bir aşk filmi ancak sosyal yönü de var. Bir işçi ile bir manikürcü birbirine aşıktır ve evleneceklerdir. Paraları olmadığı için kiralık ev bulamazlar. Bir zengin adam da bu kadına aşık olur ve onu paranın gücü ile kandırır. İkili ayrılır ve işçi adam bir intikam planlar. Görüntü yönetmenliği çok iyi, oyuncular çok iyi, özellikle sinemamızın en iyilerinden Ekrem Bora. Hüzünlü aşk filmi, şiirsel, romantik gerçekçi.

Suçlular Aramızda

Metin Erksan, 1964

Ekrem Bora, Belgin Doruk, Leyla Sayar, Tamer Yiğit

Usta yönetmenden bu kez bir polisiye, bir kara film. Fransız sineması, Fransız Yeni dalgası havası olan filmde bir hırsızlık üzerinden toplum eleştirisi ve sınıf çelişkisi anlatılıyor. Bir zengin konakta bir hırsızlık olur, çalınan mücevher sahte çıkınca hırsızlar ve konaktakiler arasında karmaşık ilişkiler başlar. Zenginlerin yaşamı da eleştiriliyor. Ekrem Bora müthiş.

Not:

En sevdiklerime yerli sinema ile başlamıştım. Eski filmler, yeni filmlerden en sevdiklerim diye. 2000 öncesine ait izlediklerimden 5 film olmuş oldu. Vesikalı Yarim, Ah Güzel İstanbul, Acı Hayat, Suçlular Aramızda, Sevmek Zamanı. En iyi olduğunu düşündüğüm Sevmek Zamanı, en sevdiğim ise Vesikalı Yarim.

2000 sonrasında ise en sevdiğim 6 filmi daha önce yazmıştım. Hazan Mevsimi-Bir Panayır Hikayesi, Uzak İhtimal, Issız Adam, Hokkabaz, Fasulye ve Sonbahar. Sonbahar, hem 2000’lerin en iyi yerli filmi hem de en sevdiğim.

Bundan sonra diğer ülke filmlerinden en sevdiklerimi yazıcam. Yani kişisel tercihlerimi. En iyileri ise daha önce yazdım. Blogumda filmler başlığında hepsi.

Devam Eden Diziler

Devam eden dizilerden izlediklerim:

Dark: İlk sezonu daha önce izlemiştim. İkinci sezonu da bitirdim. İyi gidiyor dizi, zamanda gelgitlerle ve gizemli devam ediyor. Üçüncü sezon da bu yıl olacak. Not:3/4

Stranger Things: İkinci ve üçüncü sezonları da bitirdim. Doğaüstü olaylarla devam ediyor yine, iyi gidiyor. Dördüncü sezon da gelecek, seneye. Not:3/4

Blindspot: Jane ve arkadaşlarının müthiş aksiyonlu dizisinin dördüncü sezonu da çok iyiydi. Beşinci sezonu da izleyeceğiz, bu yıl. Not:4/4

The Blacklist: Suç dehası Raymond Reddington ve kızı olarak düşündüğümüz FBI detektifi Liz Keen’in heyecanlı maceraları devam ediyor. Gizem çözülmedi halen. Yedinci sezon da iyi gidiyor. Not:4/4

Power: Gece kulübü işletmecisi Ghost Patrick’in yükselişi durmadı. Vali yardımcısı adayı oldu. Altıncı sezon yeni bitti. Ama hikaye bitmedi. Dizinin kahramanlarının geçmiş ve gelecek yaşamlarını izleyeceğiz bu yaz. Not:4/4

Heartland: Kanada aile, çiftlik dizisi 13. sezonu da bitti. Her zamanki gibi mutluluk, huzur veriyor, duygulandırıyor. İnşallah, daha uzun yıllar sürecek. Not:4/4

Lost in Space: İkinci sezon da ilki kadar iyiydi. Robinson ailesi uzayda yolculuğa devam ediyor, gezegenler arası, sevimli Robot da yine ortaya çıkıyor. Not:4/4

You: Şirin psikopat katilimiz ikinci sezonda da formda. İkinci sezon, ilkinden daha iyi hatta. Manyak Joe bu kez baltayı taşa vuruyor. Seri katil dizisi olmakla birlikte aynı zamanda komedi. Bu dizileri hoş zaman geçirici olarak görmek lazım. Yoksa hiçbiri öğretici değil. Ama keyifle veya heyecanla izlenmesi önemli. Bazen diziler karmaşık ama izlemesi hoş olabiliyor. Bu dizi karmaşık değil. Not:4/4

The End of the F… World: Ergen dizisi de denilebilir, yol dizisi de, cinayet dizisi, komedi dizisi de. Sakin dizi, müzikler çok çok iyi. Ergen bir oğlanla bir kız suç işlerler ve kaçar yollara düşerler, yakalanırlar, birbirlerinden ayrılırlar. İkisi de biraz psikopat, sosyopat ama komikler de. Özellikle Alyssa, aksanı ve mimikleri ile eğlenceli. Not:4/4

13 Reasons Why: İlk sezonda Hannah Baker kendini öldürdükten sonra, ölmeden önce doldurduğu ve ölümünden sorumlu tuttuğu kişilere seslendiği kasetler ortaya çıkmıştı. İlk sezon heyecanlıydı. İkinci sezonda dava süreci var ve duruşmalar, kahramanların bugünleri ve bir yandan da geçmiş gösteriliyor. Hannah’ın arkadaşı ve dizinin en düzgün çocuğu Clay, halüsinasyonlar görüyor. Üçüncü sezon yine heyecanlı ve merak uyandırıyor. Çünkü, beklenmedik bir olay gerçekleşiyor. Dördüncü sezon da gelecek. Bir ergen dizisi ancak ergenler izlerken dikkatli olmalı diye uyarı var. Dizide rahatsız edici olabilecek konular ve sahneler var ve zaten bunu özellikle yapmışlar. Liselilere yol göstermek için. Lise öğrencilerine, okullarınızda, uyuşturucu, toplumdışılık, depresyon gibi olumsuz durumlarda danışmanlarınız, aileniz, öğretmenleriniz ile konuşun, gizli tutmayın, demek istiyorlar. Tabii, Amerikalı öğrencilere sesleniyorlar. Herkese göre değil ama iyi. Not:4/4

Craith (Gizli/Hidden): Gal polisiye dizisi. İlk sezonda bir kız kaybolmuştu. İkinci sezonda da bir öğretmen öldürülüyor. Yine kadın detektif Cadi olayın peşinde. Küçük Kadınlar filminden Beth de var dizide. Başta cinayet gerçekleşip de küçük kasabada katil de belli gibi olup, polisin incelemesi ile suçlunun tavrının gösterildiği dizilerden. Başarılı dizi. Doğal polisiye, gündelik yaşam hızında. Yine benzer İngiliz polisiyesi Happy Valley havasında. Not:4/4

The OA

İkinci sezonu da bitti. Üçüncü sezon şimdilik beklenmiyor. İlginç filmleri olan Zal Batmanglij, Brit Marling ikilisinin bu dizisi de ilginç. İkinci sezonda da sevgili sıradan meleğimiz yine iki boyutta yaşıyor, kaybolan ergenlerin sırrını çözüyor ve dizi yine tuhaf ve anlaşılmaz bitiyor.

The Blacklist

Yedinci sezon da yine gizemlerle bitti. Ray ve Keen arasındaki akrabalık ilişkisi halen bir sır. Keen’in annesi Rostova da halen hayatta. Sezon finalinde salgından dolayı animasyon var ve dizinin oyuncuları da evden salgın hakkında konuşuyor. Sekizinci sezon da gelecek.

Mom

Yedinci sezon da bitti. Christy, Bonnie, Marjorie, Wendy, Jill, Tammy ve Bonnie’nin eşi Adam’ın komik maceraları devam ediyor. Hala Adsız Alkolikler’e devam ediyorlar ve birlikte yemek yiyorlar.

Killing Eve

Üçüncü sezon da aynı heyecan, sürprizler, cinayetlerle devam ediyor. Dizilerdeki en ilginç seri katil Oksana ve peşindeki Eve’in ilişkileri halen karmaşık ve gizemli. Dördüncü sezon da gelecek.

The World of Married

Son zamanların en heyecanlı Kore dizisi sonunda bitti, başladığı gibi şaşırtıcı ve gerilimli bir finalle. Dizinin oyuncuları ödüllere aday oldu. Boşanan karı koca, çocukları, adamın yeni eşinin karmaşık ilişkisi bir düzelmedi. Dizi öyle bir bitti ki ikinci sezon olsa iyi olur.

The King Eternal Monarch

Bu haftasonu dizi final yapıyor, beklenmedik şekilde, olaylar daha yeni açılmaya başlamıştı, dizinin bitmesine hazır değildik. Kral ve detektif kızın macerasını, paralel evreni çok sevdik. İki evrendeki olaylar gizemler çözülecek. Son yılların en heyecan verici ve mutluluk verici Kore dizilerinden biri oldu bu.

BABY: İtalyan liseli gençlik dizisinin ikinci sezonu da bitti. Üçüncü sezon da gelecek.  Dizi, Skam, Quicksand, Elite, 13 Reasons Why tarzında ancak biraz daha sert. Roma’da lise öğrencileri Chiara ile Ludovica’nın hayatlarının anlatıldığı dizi birkaç yıl önce Roma’da gerçekleşen bir olaya dayanıyor. İki kız rahat yaşamak için parayla bedenlerini satıyorlar. Şaşırtıcı. Herkese göre değil.

VISAVIS:EL OASIS: İlk dört sezon çok heyecanlı, sürükleyici gitti. Kadınlar hapishanesinde aksiyon dizisinde özellikle Macarena ve Zulema öne çıkmıştı. Ek sezon da geldi. Bu kez bu ikilinin hikayesini izledik. Yanlarında Goya ve Saray da vardı. Artık hapiste değiller, dışarıda bir iş çevirdiler. Önceki sezonlardan daha ağır tempolu bu sezonda ikilimiz yine iyiydi. Dizinin sonunu da Saray (Nairobi)  getirdi. Visavis, La Casa de Papel, The Pier, bu üç dizide de ortak oyuncu ve yönetmen sayısı fazla. Bu tür İspanyol dizileri sevildi.

MINDHUNTER: İlk sezonda, FBI ajanları yeni bir proje geliştirmişti. Hapisteki seri katillerle görüşerek katillerin motivasyonlarını incelemeye başladılar. Seri katil profillerini oluşturmaya çalıştılar. İkinci sezonda da aynı proje devam etti. Ünlü gerçek seri katillerle görüşmeye devam ettiler, Kemper, Manson, gibi. Bir yandan da sezon boyunca bir davayı sürdürdüler. Çocuk katili. Yine gerçek bir olay olan bu davada, seri katil, siyah çocukları öldürüyor. Dizi yine çok iyi. Kaliteli Amerikan dizisi.

DARK: İlk iki sezon iyiydi. İlk sezon daha kolaydı. Sonra karmaşıklaşmaya başladı. İkinci sezon sonunda mağara çıkışında tesis patlamıştı. Kara delik oluştu. Bu yüzden üçüncü sezonda belki de zaman durdu. Jonas ile Martha mutlu olabilecekler mi? Belki de en önemli soru buydu. Üçüncü sezon çok karmaşıktı. Zamanlar, dönemler, evrenler, kişiler karmaşık, anlaması kolay değil. Belki kişileri yazarak, soy ağacı ile izlemek daha mantıklı olabilir. Artık dizi severlerin en sevdiklerinden olan Alman dizisi.

MARCELLA: İngiliz suç polisiye dizisi. Kuzey polisiyesi tarzında olan dizinin ilk iki sezonu bitmişti. İlk iki sezon bildiğimiz kuzey polisiyesi. Sorunlu kadın polis, seri katil, çocuklara şiddet.  Olayın peşinde giderken kendi sorunları ile çarpışan kahraman. Üçüncü sezon ise çok şaşırtıcı geldi. Dizi tamamen değişti. İkinci sezon sonunda Marcella ortadan kaybolmuştu. Üçüncü sezonda başka bir kimlikle ortaya çıktı ve bambaşka bir karakter oldu. Çok başarılı dizi.

SWEETBITTER: Amerikan mutfak dizisinin ikinci sezonu da bitti. Taşralı bir kız New York’a gelir ve bir kaliteli restoranda işe başlar. İşi ve büyük şehri öğrenmeye çalışır. Restoranda çalışmak kolay olmaz. İlişkiler, aşklar da. Genç kız bu ortamda büyümeye, öğrenmeye, yaşamaya çalışır. Kötü alışkanlıklar da edinir. Zarif dizi. Herkese göre değil.

Peaky Blinders: İngiliz dönem ve suç dizisi halen en iyi diziler arasında ve en iyi dizi de seçildi. Beşinci sezonu izledik. Altıncı sezon henüz dilimize çevrilmedi, nette. Yedinci sezon da gelecek. Thomas Shelby en iyi dizi karakterlerinden oldu artık. Geçen yüzyıl başlarındaki çetenin ve Thomas’ın yükselişi sürüyor. Artık Churchill de onu destekliyor. At yarışı, borsa, politika ile devam ediyor dizi. Not:4/4

Yellowstone: Amerikan çiftlik dizisi, şu anda üçüncü sezonu devam ediyor. Çiftliğin başında Kevin Costner formda, çocukları da Kelly Reilly, Luke Grimes, Wes Bentley, kadro çok iyi yani. Josh Halloway da Costner’ın rakibi oldu son sezonda. Günümüzde Yellowstone Milli Parkında geçen dizide Costner atalarından kalan çiftliği korumaya çalışıyor. Çiftliği isteyen çok. Son sezonda civarda bir havaalanı ve turizm tesisi kurulacak, Costner bunu önlemek istiyor. Not:4/4

The Sinner: Üçüncü sezonu da biten Amerikan antolojik suç dizisi. Dördüncü sezon da gelecek. Her sezon bir olay işleniyor. İlk sezonda bir kadın bir anda katil olmuştu, ikinci sezonda bir çocuk katil oldu, üçüncü sezon ise çok iyiydi. Bir adam, karısı ile birlikte yeni bir şehre taşınıyor. Öğrencilikten arkadaşı onu ziyaret ediyor ve arkadaşı trafik kazasında ölüyor. Sezon boyunca olay araştırılıyor. Sürükleyici. Not:3/4

The Purge: İkinci sezonu da biten Amerikan korku dizisi başarılı devam ediyor, türün meraklıları için tabii. Üçüncü sezon da olacak şekilde bitti. Amerika’da devlet bir geceliğine bütün suçları ve cinayetleri serbest bırakıyor. Arınma Gecesi adı altında. Bir gece her şey olsun bitsin, diğer günler suç işlenmesin diye. Bu arınma gecesi yılda bir kez ancak çok vahşi. Aynı adlı filmin diziye uyarlaması. Not:3/4

Çöpteki Fotoğraflar

Benden birkaç apartman ileride oturan bir teyze var. Mürşide Hanım teyze.

Sokakta, markette, manavda karşılaşırız. Kocası öleli çok olmuş. Bazen başka teyzeler de olur yanında. Espri yaparlar, kahkaha atarlar. Kızım, biz kocasını öbür dünyaya yollamışlar kulübüyüz diye. Ayaküstü konuşuruz.

Hafta sonu karşılaştım yine onunla. Migros torbaları vardı ellerinde. Yardım edeyim, birlikte taşıyalım dedim. Birlikte onun kapısına doğru yürüdük biraz. Yürürken önümüze bir çöp kutusu geldi. Çöp dolmuş, dökülmüş, yerlerde çöpler var.

Bir de bir kutu vardı, düşmüş, kapağı açılmış. İçinden siyah beyaz fotoğraflar saçılmış yere. Durdu teyze, eğildi, baktı fotoğraflara. Ben de eğildim, birlikte baktık. Düğün fotoları, gelinlikli kadın, aile fotoları vardı aralarında.

Mürşide Hanım teyze, ya bak gördün mü şimdi bunları, hepsi atılmış çöpe, ben de yalnız yaşıyorum, ben öldükten sonra benim fotolarım da böyle çöpe atılacak, bu akşam evde bütün fotoğraflarımı kucağıma alacağım, hepsine tek tek bakıp yırtacağım, dedi.

Yok teyzecim dedim olmaz öyle, bir gün sana çaya gelirim, bana bütün fotoların hikayesini anlatırsın, ben de öğrenmiş olurum her şeyi, sonra da yırtacağın bütün fotoları bana verirsin, ben saklarım.

Masalın Masalı-Final

Masalın Masalı ortak öykümüz Sessiz Gemi'nin müthiş finaliyle bitti. Son bölüm, gizemli, heyecanlı, büyülü ve komik de.

Öykümüz baştan sona çok iyi gitti. Finalle Masal'ın hikayesi bitti. Ancak, öyküde devam edebilecek konular var. Olay, Masal ve Köpük açısından bitti. Ama, Merhamet Cadısı, Gazap Cadısı ve Yabancı ile ilgili soru işaretlerimiz var. Yabancı kim ve neden geldi kasabaya? Merhamet Cadısı ve Gazap Cadısının hikayesi ne? Merhamet Cadısı, Gazap Cadısı ile ilgili neler yapacak? Yabancı ve Felsefe Taşı'nın ilişkisi nedir? Yani, bu masalın öncesi ve sonrası da olabilir. Belki Sessiz Gemi yazabilir. belki de bizler yine yazabiliriz. Bu, sanki ilk kitap gibi oldu bir yandan. Ancak, Masal'ın Masalı bitti burada. Devamı yazılabilir mi, düşünebiliriz.

Öyküye katılan tüm arkadaşlara teşekkür ederiz. Tüm yazanlara. Okuyanlara da. Öyküyü baştan sona izleyen arkadaşlarımız var bir dolu. Hepsi bize cesaret verdiler. Bu öykü gerçekten de güzel oldu. Gizemli, heyecanlı ve sempatik oldu. Her bölümü okuyup bize moral veren arkadaşlarımızdan özellikle Gül Akça'ya teşekkür ederiz. İleride kısa öykü, küçürek öykü ortak denemelerimiz de olacak inşallah maşallah.

İlk 13 bölümü, sırasıyla, Sessiz Gemi,ben, Manxcat Kuyruksuz Kedi, Ebrar Perili Ev, Ebemkuşağı, Fatoş Gider iken, Kaystros Tyrha, Sevdiğim Günlük, Farklı Diyarlar, Akela, Berlin Berlin, Aden Siyah Su Zambakları ve Hayata Dair, yazdılar.

İkinci sezonu da 8 bölüm oldu. Ben, Ebemkuşağı, Fatoş, Ebrar, Kaystros Tyhra, Hayata Dair, Akela ve finalde de Sessiz Gemi yazmış olduk. Öyküyü, Sessiz Gemi başlatmıştı. Çocukluğunda elektrikler kesildiğinde  dayısıyla yaptıkları hikaye anlatma anısından yola çıkarak. O bitirdi yine. Bize bu eğlenceli, maceralı, heyecanlı, coşkulu fırsatı sunduğu için çok teşekkür ederiz. Oscar adayları seçimi gibi bu da çok heyecanlı oldu.

Masal'ın Masalı'nın finali, Sessiz Gemi'nin blogunda:

https://kavanozdakibeyin.blogspot.com/2020/02/anlat-bakalm-masaln-masal-final.html

Masal'ın tam metni de Sessiz Gemi'nin blogunda:

https://kavanozdakibeyin.blogspot.com/2019/12/anlat-bakalm-mim.html

Masal'ın Masalı'na 23 Ekim 2019'da başladık, 13 Şubat 2020'de bitirmiş olduk. Akela, Masal'ın Masalı'nın kapak illustrasyonunu yaptı. Ebrar da, yol haritasını çizdi. Ben de, Sessiz Gemi'nin köpüşü Nazlı'yı Köpük karakteri için uygun buldum. Öykünün adını da Sessiz Gemi, Akela, ben birlikte düşünüp koyduk.