11 Ekim 2025 Cumartesi
KAÇIŞ 6
(Yazın gördüğüm bir rüyayı bölümler halinde anlatıyorum)
Bölüm 6: Gölgelerin İçinde
Gece ormanın sessizliğine karışmıştı ama Nehir’nin zihni fırtınalar koparıyordu. Alek elini onun omzuna hafifçe koydu, sessizce ormanın karanlığında gözlerini aradı.
“Şimdi her şey daha karmaşık” dedi Alek, “Ama tek başına değilsin”
Nehir başını hafifçe salladı. Biliyordu artık hayatında hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. USB’deki liste, projedeki diğer insanlar, gizli geçit... Hepsi bir arada büyük bir bilinmezlik yarattı. Ama bu karmaşanın içinde Alek’in yanında olması onu zayıf hissetmekten alıkoyuyordu.
“Bana anlat” dedi yavaşça. “Neden ben? Neden bu projede senin koruman gereken kişi oldum?”
Alek gözlerini yere indirdi, kısa bir sessizlikten sonra cevap verdi:
“Başta sadece görevdi. Bir iş, koruma emri. Ama seni tanıdıkça, gördükçe, görevden fazlası oldu. Senin taşıdığın sır, belki dünyayı değiştirebilir. Ama o sır, aynı zamanda seni hedef haline getiriyor”
Nehir derin bir nefes aldı, “Ben kimim, Alek? Kendi hayatımdan haberim yokken, birdenbire bu kadar önemli olmak ne demek?”
Alek ona bakarken, “Bu senin hikayenin başlangıcı. Senin bilmediğin bir geçmiş var ve o geçmiş şimdi açılmaya başlıyor.”
Birden uzaklardan bir ses duyuldu. Alek silahını çekti, Nehir’le birlikte gizlendiler.
“Dikkatli olmalıyız,” dedi Alek, “Düşmanlar bizi bulmadan önce, buradan çıkmalıyız”
Nehir gözlerini karanlığa dikti. Artık kaçmak yetmeyecekti. Savaş başlamıştı; hem dış dünyada, hem içinde.
(devam edecek)
28 Eylül 2025 Pazar
YAZI NOTLARI
Rüyamda pastaneye girdim. Tiramisu ile trileçe arasında kaldım. İkisi de trili başlıyor. Trileçe, üç leçe, üçlü sütlü gibi bir şey olmalı. Tiramisu ise beni al demekmiş. Çok tatlı güzel ya. Tiramisuyu güzel yapmıyorlar çoğu pastanede. Yine de tiramisuyu seçtim. Gel al beni dedi ya. Getirdiler masaya. Üzerinde çeşitli soslar ve çikolata parçaları vardı. Keyifle yedim. Aynı yere bir başka gün daha gittim. Yine tiramisu istedim. Bu kez üstünde sos ve çikolata yoktu ama daha güzeldi öncekinden. Ya dedim neden böyle bu kez tiramisu. Garson kız güldü. Tatlıları taze olmayınca çikolata ve sosları koyuyorlarmış. Bu kez taze imiş.
…………………
Suya müzik dinletiyorlar. Frekans veriyorlar ve laboratuvarda inceliyorlar. Su molekülleri her defasında başka türlü şekil alıyorlar. Örneğin su kaynıyor gibi oluyor ve sonra su ışık yaymaya başlıyor suya frekans verince. Buna simatik deniyormuş. Ve gezegenler de gökte su molekülleri gibi gözüküyorlarmış. Bizim gördüğümüz gibi değillermiş. Hiçbir şey gördüğümüz gibi olmayabilir yani. Bize gösterilenler gerçek olmayabilirler. Uzayda gezegenler zaten renksiz gibiymiş. Işık yansıtırsa görünebiliyorlar. Kitaplarda gördüğümüz gezegenler bilgisayar ortamındaki canlandırmalar. Dünya soluk, gri ve çok küçükmüş.
………………..
A.B.D. ve Avrupa’da prepper’lar diye bir tür insan var bir süredir. Prep’ler deniyor. Yani bir şekilde kıyamete hazırlananlar. Veya felakete. Birkaç yıl önce Berlin’de üç günlük elektrik kesintisi olunca insanlar düşünmeye başlamış. Avrupa dizilerindeki gibi gerçekten de elektrik kesilirse ne olacak. Dizilerde bunu teröristler yapıyor. Genelde kendilerini Ortadoğulu gibi gösteren Avrupalılar çıkıyor sonunda hep bu teröristler.
Bu prepler su biriktiriyorlar evlerde. Ayrıca diyelim savaş çıktı ve susuz kaldık. Doğada da olabiliriz. Duş yapmak için içiçe geçmiş kovalar ve filtreler yapmışlar. Veya bulutlardan su üreten düzenekler. Çeşitli jenaratörler, aküler. Evde elektrik üretebilmek için. Güneş panelleri. Yiyecek saklama araçları. Tuvalet yoksa diye idrar poşetleri. Birkaç hafta yiyecek, su, banyo, elektrik, çamaşır yıkama gibi, hazırlıklılar. Bizim ülkede suların, elektriğin sürekli kesildiğini bilseler. Avrupada elekrrik, su kullanmazsa vatandaşlar devlet o ay geri ödüyormuş vatandaşlara fatura miktarlarını.
……………..
Her zaman doğruları, gerçekleri istermiş insanlar. Öyle derler. Ancak öyle değil deniyor. İnsanlar masalı, hayali, yalanı tercih ederlermiş. Özellikle çok iyi eğitimli olmayanlar. Ancak artık herkes doğalın peşinde, doğallıktan uzaklaşıldığı için.
……………….
Sanatçılar genelde çok hassas ruhlu olanlar. Onlardan bu nedenle etkileniyoruz herhalde. Karmaşık, hüzünlü iken örneğin, bizim gibi olan sanatçıları okuyor, dinliyor, izliyoruz. Yine de herhalde bize mutluluğu, neşeyi göstersinler isteriz sonunda. Depresyonda kalmayı kimse istemez.
…………………
İnsan acı çekerken, mutsuzken, hüzünlüyken daha verimli oluyor diye düşünüyoruz. Yazmak terapi derler ya. Veya gece, karanlık, ay, gizem, bunlar hayal gücünü tetikliyor gibi gözüküyor. Güneşte, huzurda sanatçı olmak zor diye düşünüyoruz. Güneş olmasa ne yapardık acaba veya güneş dünyamıza biraz daha yakınlaşsa ne olurduk ki. Güneş bizim aydınlık ay da karanlık tarafımız olabilir.
…………………
Sonbahar geldi. Hüzünlenmemek için rengarenk giyinmeli. Bol turuncu. Su yeşili, nar çiçeği giyersek belki zor hüzünleniriz. Sonbaharda da ruhlarımız mavi veya pembe olsun.
11 Eylül 2025 Perşembe
BCP AĞUSTOS VE DİZİLER
Blogları Canlandırma Projesi etkinliğimiz devam ediyor. Her ay farklı temalar seçip bu temalara uygun kitap, dergi, şov, program, müzik, film, dizi vb. ne olursa okuyor izliyor ve blogumuzda yazıyoruz. Herkes katılabilir, tema seçebilir.
Ağustos ayı temalarımız yerli yapımlar, yerli kitaplar, gençlik, tarih, arkadaşlık idi.
Eylül ayı temalarımız ise sevgili Sude'den geldi. Yeni başlangıçlar, okul, cesaret, risk almak, sonbahar.
Ağustos ayında yazan arkadaşlarımız:
SUDE-Büyük İskender Belgeseli
https://sayfadansayfaya.blogspot.com/2025/08/buyuk-iskender-nasl-buyuk-oldu-bcp.html
FIGHTING-Love Untangled adlı Güney Kore filmi
http://www.fightinggblog.com.tr/2025/09/dupeduze-asklove-untangledbloglar.html
TEFRİKA-Yerli Komedi Dizileri
https://svdozb.blogspot.com/2025/09/en-sevdigim-3-yerli-komedi-dizisi-i-bcp.html
Gençlik, arkadaşlık temalı diziler:
ASTROLOGICAL GUIDE FOR BROKEN HEARTS
Kırık Kalpler İçin Astroloji Rehberi. 2021-2022 yılları İtalyan romantik komedi dizisi. İki sezon. Genç bir kadın iş yaşamında başarılı olsa da özel yaşamında başarılı değildir. Erkeklerle ilişkileri hiçbir zaman yürümez. Bir astrolog ile tanışır ve burçlarla ilgilenmeye başlar. Bu kez de burçlara ve uyumlarına bakarak erkek arkadaş seçmeye başlar ancak yine başarılı olamaz. Konu, oyuncu, dizi, tümü şirin, tatlı. İlgiyle, mutlulukla izleniyor. Not: 4/4
OLYMPO
2025 İspanya gençlik ve spor dizisi. Olimpiyat seçmelerine hazırlanan su sporları sporcuları özel bir spor şirketinin tesislerinde toplanır ve çalışırlar. Sporculardan biri sağlık sorunları yaşayınca diğer sporcular bu hazırlık sürecini, yoğun çalışmayı, rekabet, dopingi sorgularlar. Herkese göre değil. Not:3/4
THE BUCCANEERS
2023-2025 İngiliz dönem dizisi. İngiliz klasiklerinden Edith Wharton romanı uyarlaması. Giyimler, dükler, lordlar, 1900 öncesi İngiltere. Arkadaşlık dizisi. Birkaç Amerikalı genç kız, İngiltere’deki soylu erkeklerle evlenmek üzere İngiltereye giderler. İyi evlilikler yapmak peşindedirler. Ancak Amerika ile İngiltere yaşamı, gelenekleri birbirine benzemez. Kızlar aşk, evlilik, dram, komedi arasında kalırlar. İngiliz klasiklerini sevenlere. Dizi bir dönem dizisi, 1800’ler dizisi olsa da günümüzde gibi çekilmiş. Müzikler de günümüzden. İngiliz gençlik, aşk dizilerine benziyor. Sally Rooney 1800’lerde gibi. Heyecanlı, estetik, zarif dizi. Not:4/4
THE SUMMER I TURNED PRETTY
Güzelleştiğim Yaz. Herkes üçüncü sezonu bekliyordu, geldi bu sezon da. 2022’den beri devam eden Amerikan dizisi, ergenlik romantik komedi ve dramı. Dram yönü ağır basıyor. Ergen bir kız ile onu seven iki erkek kardeşin yaşamı ve güzel bir yaz. Kız, iki erkek arasında gidip geliyor. İkisi ile de bir türlü huzurlu bir ilişki olmuyor. Giyimler, ortam, yazlıklar, sahil, göz alıcı güzellikte. Seyri hoş dizi herkes için olmayabilir. Not:4/4
Diğer diziler:
AMERICAN PRIMEVAL
2025 A.B.D. dönem dizisi. 6 bölümlü. Amerika’nın ilk zamanları, kurulma dönemleri. Göçmenler, kızılderililer, Mormonlar, devletin askerleri, maceracılar, hepsi ülkede yer kapma peşinde. İlkel fetih savaşları dönemi. Herkes yabani, herkes öldürüyor. Dizi oldukça sürükleyici. Başrolde Taylor Kitsch. Not:3/4
FROM
2022 A.B.D. bilimkurgu korku dizisi. 3 sezonlu, dördüncü sezon da gelecek. Bir ufak şehre gelen turistler veya yoldan geçenler bir daha o şehirden çıkamazlar. Döner döner yine aynı noktaya gelirler. Şehirde yaşayan herkes de böyle gibidir. Şehirden ayrılamazlar. Şehirdeki herkes de bir tuhaftır, tehlikelidir. Şehrin çevresindeki gizemli orman da tehlikelidir, garip varlıklarla. Esrarengiz dizi. Not:3/4
SILO
2023 A.B.D. distopik bilimkurgu dizisi. Şimdilik 2 sezonlu. Başrolde Rebecca Ferguson (Dune, Görevimiz Tehlike). İnsanlar yerin altında dev bir silo içinde yaşarlar. Dışarı çıkmak yasaktır. Çünkü, dışarıya çıkanlar zarar görür, zehirlenir. Dışarı çıkanlar içerden kamera ile izlenirler. Kameralar gerçeği göstermeyebilirler de. Dizi gelecekte dünyanın düşebileceği durumları gösteriyor. Belki hava su bitkiler de olmayabilirler. İlginç dizilerden. Not:3/4
INSIDE MAN
2022 İngiliz hapishane dramı dizisi. Hapiste olan bir suç dehası, kaçırılmış bir kadının bulunmasına yardım eder. Ancak olay biraz karmaşıktır. İşin içine bir papaz ve bir gazeteci de girmiştir. Konu karmaşık, ilginç. Kolay izlenen dizilerden değil. Başrollerde David Tenant (Doctor Who) ve Stanley Tucci. Not: 3/4
THE BETTER SISTER
2025 A.B.D. aile dramı. Başrollerde Jessica Biel, Elizabeth Banks. Bir kadın bir adam ile evlenir, kadının uyuşturucu sorunu ortaya çıkar, ayrılırlar, ardından kadının kızkardeşi aynı adam ile evlenir. Sonra da adam öldürülür. Kızkardeşler zanlıdır haliyle. Dizi yavaş ancak havalı, zenginlerin yaşamını gösterdiği için. Yani ilginç değil ama estetik dizi. Not:3/4
THE HOSTAGE
2025 İngiliz politik dram dizisi. İngiliz başbakanının kocası kaçırılır, İngiltereyi ziyarete gelen Fransa Cumhurbaşkanına da şantaj yapılır. İki lider birlikte olup bu iki olayı çözmeye çalışırlar. Keyifli dizilerden. Başrollerde Suranne Jones ve Julie Delpy. Not:3/4
DELIRIO
2025 Kolombiya dram dizisi. Bir genç kadın kendisinden yaşça büyük bir profesör ile evlenir. Kızın psikolojik sorunları ortaya çıkar. Kocadı da nedenini merak eder. Karısının geçmişini, ailesini öğrendikçe karısının bu hali ona normal gelir. Sürükleyici. Not:3/4
DOS TUMBAS
İki mezar. 2025 yılı İspanyol aile ve suç dramı. Başrollerden biri Alvaro Morte (La Casa de Papel). Popüler dizilerden. İki kız ortadan kaybolur, bulunamayınca kızlardan birinin büyükannesi torununu aramaya başlar. Birçok sır ortaya çıkar. Heyecanlı dizi. Not:3/4
PLAYING GRACIE DARLING
2025 yılı Avustralya gerilim dizisi. Ruh çağırma seansı esnasında bir kız kaybolur. Aradan çok uzun yıllar sonra aynı çevreden başka kızlar da ruh çağırır, yine bir kız kaybolur. İlk seanstaki bir kız geçmişi araştırmak zorunda kalır. Heyecanlı dizi. Not:3/4
CATALOG
2025 yılı Mısır dram dizisi. İşkolik bir adam, karısı ölünce çocukları ile baş başa kalır. Karısı bir internet ünlüsüdür. Çocuklarını yetiştirirken karısının videolarını izler, ondan yardım alır. Hoş dizi. Not:3/4
FAMILIES SOM VORES
Bizim Gibi Aileler. 2024 yılı Danimarka ve bir ortak Avrupa dizisi. Distopik bilimkurgu. Danimarka ülkesini su basmak üzeredir. Ülke kapatılır ve halk başka ülkelere dağıtılır. Parası olanlar kendileri göç edebilirler, diğer Avrupa ülkelerine. Parası olmayanları devlet yerleştirir, çeşitli Avrupa ülkelerine. Bu bir göçmenlik sorunu ortaya çıkarır. Ülkeler göçmen almak istemez. Güncel konulu dizi. Keyifle izleniyor. Not:4/4
4 Eylül 2025 Perşembe
GÜNEYDOĞU ASYA DİZİLERİ
MALEZYA
MELUR UNTUK FIRDAUS
2022/2023 yılı Malezya romantik komedisi. Aşk ve evlilik temalı. Her zamanki gibi, bir roman uyarlaması. Başrollerde Anna Jobling ve Meerqeen.
Melur, deniz anası, Firdaus ise cennet demek. Melur Untuk Firdaus ise Firdaus için Melur anlamına geliyor.
Fir, Dee’yi seviyor ve onunla evlenmek istiyor. Dee ise öncelikle kariyerini ilerletip daha sonra Fir ile evlenmek istiyor. Fir’in ailesi Fir eğer Dee ile evlenemeyecekse artık başka bir kız ile evlenmesini istiyor. Malezya’da Müslüman ailelerde çocuklar ailelerine karşı çıkamıyorlar.
Fir’in ailesi bir aile dostları aile ile anlaşıp kızları Melur ile Fir’i evlendiriyorlar. Fir’in aklında halen Dee var. Melur ise Fir’den hoşlanıyor. Evlendikten sonra Fir, Melur’a Dee’yi sevdiğini açıklıyor. Melur da Fir’in Dee ile ilişkisine karışmayacağını belirtiyor ancak Fir’e şartlar sunuyor. Ailelere karşı normal evlilermiş gibi davranmak. Böylece Melur Fir ile tatlı tatlı uğraşıyor. Not:3/4
SANG PEWARIS
Aile, miras, aşk dizisi. Bir roman uyarlaması. Genç bir oğlan, zamanında evlatlık verilmiştir. Biyolojik ailesini bulur ve onların yanında bahçıvan olur. Bu ailenin bir de evlatlık kızı vardır. Bu ikisi birbirine aşık olur. Ancak oğlanın bir de ikizi vardır. Aşk, evllilik, aile, miras konuları birbirine girer. Her zamanki gibi masum tatlı bir Malezya dizisi. Not:3/4
BİDADARİ SALJU
2020 Yılı Malezya dizisi. Kar Meleği anlamına geliyor. Kayra yoksul bir öğrenci kız. Okulda Hariz adlı zengin bir oğlan hep onunla uğraşır, hep zor durumlara sokar, aradan yıllar geçer iki yetişkin olurlar ama bu kez Hariz Kayra’ya aşık olur ve ona geçmişi unutturmak ister.
BUKAN KAHWI PAKSA
2022 Malezya aşk dramı. İzz ve Dara hoş olmayan bir şekilde tanışırlar. Daha sonra birbirlerini bilmeden tanımadan nette arkadaş olurlar ve düzenli olarak mailleşirler. Ve bir süre sonra da bir telefon görüşmesi ile birbirlerine aşık olurlar. Biraz dram biraz komedi, tatlı dizilerden. Not:3/4
PAKİSTAN
NİKAH
2023 Yılı Pakistan aile ve evlilik dramı dizisi. Günlük dizilerden. Şubat-Nisan arasında 3 ay boyunca her gün yayınlanmış. Başrollerde iki ünlü. Zainab Shabbir ve Haroon Shahid.
Anousha, babası ve halası Amouima ile yaşayan eğitimli, okumuş bir kız. Kadın hakları ve insan haklarına meraklı ve tanımadığı insanların bile haklarını savunabiliyor, tartışma çıkarabiliyor.
Haris adlı bir çocukla birbirlerini seviyorlar. Öğrencilikte tanışmışlar. Evlenecekler. Haris’in ailesi Anousha’yı dik başlı buluyor.
Anousha’nın babasının bir arkadaşının eşi ölmüş ve kızı ve oğlu ile yaşıyor. Evde bir de bir akraba kadın var ve bu adamdan hoşlanıyor, eskiden beri. Adam, ismi Farooq, Amouima ile evleniyor. Ancak akraba kadın bu durumdan hoşlanmıyor.
Anousha ile Haris de evleneceklerken, nikahta Anousha evililik kağıtlarını imzalamıyor. Resmi belgede kadınların haklarının gözetilmediğini düşünüyor. Anousha’nın babası üzüntüden ölüyor.
Aile dramlarını sevenler için. Not:3/4
ÇİN
BORN TO DIE
2025 Çin fantastik dizisi. Son, kadın general, hainlikle suçlanır ve idam edilir. Ancak, yeniden doğar ve intikam peşine düşer. Eski komutanı ve arkadaşlarından intikam almak isterken aşık da olur. Büyülü gibi olan Çin dizilerinden. Mitolojik fantastik.Başrolde Hu Yi Yao. Not:3/4
30 Ağustos 2025 Cumartesi
KİTAPLAR 8
AYNANIN İÇİNDEN
Lewis Carroll
İş Bankası, 113 sayfa
Alice Harikalar Diyarında’nın devamı olan bu kitap da ilki kadar keyifli, şirin, maceralı. Alice herhalde en çok tanınan kahraman. Yazar bu hikayeleri gerçekten de Alice adlı minik bir kıza anlatmış sonra da bunları kitap yapmış.
Bu kitapta da Alice bu kez aynanın içinden geçiyor, tabii ki her şey tersten geçtiği bu dünyada. İleri gitmek için geri geri gidiliyor. Bu dünya büyük bir satranç tahtası hayat da bir satranç oyunu gibi.
Bu kitabın günümüzün birçok romanına, dizisine, filmine ilham olduğu çok açık. Aynadan farklı dünyaya geçmek, bu dünyadaki hayatın bir yansımasını bulmak günümüzün fantastik ve korku filmlerinin başlıca temalarından.
Not:4/4
AŞK HİPOTEZİ
Ali Hazelwood
Nemesis Kitap, 400 sayfa
Kendisi de doktora yapmış olan yazar akademisyenlerin aşkını anlatmış. Eğlenceli bu romanda doktora yapan bir kız bölümün sert öğretmenlerinden biriyle bir oyuna girişir, aşk oyununa, sonra da gerçekten aşık olurlar ama bilim dünyası bu aşka pek fırsat tanımaz. Yazlık romanlardan. Not:3/4
TATİL KİTABI
Mahir Ünsal Eriş
Doğan Kitap, 240 sayfa
Günümüzün sevilen edebiyatçılarından olan yazarın bu romanı nostaljik romanlardan. 1980 yılında Trakya’da geçen bu yurdumuz hikayesinde bir Almancı aile Almanya’da çocuklarına bakmakta ekonomik olarak zorlanınca çocuklarından birini, minik Münevver’i yaz tatilinde akrabalarının yanına bırakırlar, önceden ona söylemeden. Münevver hem ailesini özler hem de köy hayatına alışmaya çabalar. Hüzünlü ve tatlı roman. Not:3/4
SARI YÜZ
R.F.Kuang
İthaki, 303 sayfa
2025 yazının popüler romanı Sarı Yüz. İlginç, heyecanlı bir roman. Kitap severler, edebiyat severler, okumayı yazmayı sevenler, yayın dünyasına ilgi duyanlar, kitap yazmak isteyenler, yayınlatmak isteyenler okusunlar çünkü yazarları, yazma sürecini ve yayınevlerini, kitap dünyasını anlatıyor.
İki kadın arkadaş, ikisi de yazar. Biri başarılı diğeri başarısız. Başarısız olan başarılı olanın kitabını kendi kitabı olarak yayınlatıyor. Ama bu durum ona bir türlü rahat vermiyor. Kopyacı yazarların dramı. Bir başka yazardan ne ölçüde ilham alınabilir? Ne miktarda ilham alırsan kopya sayılmaz?
Yazar kendi deneyimlerini aktarmış. Yayın dünyası ile ilgili. Not:3/4
RAHATLAMA KİTABI
Matt Haig
Domingo Yayınevi, 262 sayfa
Yazardan kısa kısa düşünceler, aforizmalar, notlar. Kişisel gelişim tarzında yazılmış bir kitap. Kendini sev, asla pes etme, gibi sözler. Arada bakılıp okunabilecek moral verici cümleler. Yazar bunları herhalde kendine yazmış, sonra da kitap yapmış. Not:3/4
KUZEYDEKİ TEHLİKE
Mads Peder Nordbo
Epsilon Yayınevi, 396 sayfa
Kuzey polisiyesi. Danimarka ve Grönland. Karda buzda soğukta takipler, cinayetler, kaybolan insanlar. Gerilimin temel konularından biri, bir bilimsel deneyin yıllar sonra ortaya çıkan kötü sonuçları. Akrabaları kaybolan insanların onları aramaya çıkması ve geçmişin sırlarının ortaya dökülmesi. Yazarın Derisi Olmayan Kız adlı romanının devamı. Not:3/4
KİRACI
Katrine Engberg
theKitap, 344 sayfa
Danimarkalı sinema oyuncusu ve yazarın Kopenhag serisinin ilk romanı çok heyecanlı. Bir apartman polisiyesi denilebilir. Bir binada genç bir kız öldürülür. Katilin apartmanda olması gerekir. Apartmanda bir de bir yazar vardır ve ölen kızın kahraman olduğu bir kitap yazmıştır ve kız da ardından öldürülür. İki detektif bu apartmanda neler oluyor çözmek isterler. İlgiyle okunuyor. Not:3/4
ARKADAŞLARLA SOHBETLER
Sally Rooney
Günümüzün popüler ve ödüllü edebiyatçısı olan yazarın Normal İnsanlar ve bu Arkadaşlarla Sohbetler romanlarının dizileri de çekildi. İngiliz yazar İngiliz toplumunu, insan ilişkilerini, sanatçıları, kadın erkek ilişkisini anlatıyor.
Bu romanı ilk romanı. Bu romanı ile ilk ödülünü almış. Bu ilk romanı, Normal İnsanlar’dan daha eğlenceli, ilginç. Yazarın konuları Türklere uzak sayılır. Normal İnsanlar bizim ülkenin genel hallerine benzemiyor. Bu romanın da konusu da bize uzak sayılır ancak zengin sosyete ve sanatçı çevrelerinde yaşanan ilişkileri anlattığı için bu ilişkiler bizim ülkede de yani İstanbul’da da çok var haliyle. Geçen hafta ortaya çıkan sanatçı ifşaları örneğin.
Bu romanda bir sanatçı genç kız, bir sanatçı ailenin erkeğine aşık oluyor. Erkek de ona aşık oluyor. Ailenin kadını da durumu biliyor. Bu üçlünün ilişkisi karmaşıklaşıyor haliyle.
Yazarın bu romandaki dili hem edebi, hem şaşırtıcı, hem çok zeki, hem de çok komik, hem de çok hüzünlü. Yazar bunların hepsini başarmış. Gerçekten de hayranlıkla okunan bir roman. İlk romanı olduğu için herhalde böylesine çarpıcı yazmış.Not:4/4
18 Ağustos 2025 Pazartesi
KAÇIŞ 5
(Yakınlarda gördüğüm bir rüyayı bölümler halinde anlatıyorum)
Bölüm 5: Bilinmeyen Protokol
Barakada Alek ile Nehir arasındaki sessizlik, dışarıdaki karanlıkla birlikte çökmüştü. Alek, cebindeki USB belleği dikkatle çıkardı ve eski, tozlu bir çantadan küçük, taşınabilir bir terminal çıkardı.
“Burada durmamız mümkün değil ama bu cihazla ormandan güvenli bir şekilde iletişim kurabiliriz”
Nehir gözlerini ona dikti, hâlâ kafasında binlerce soru vardı. USB’yi çıkarıp terminale taktığında ekran hafifçe ışıldadı. Birden sistem sessizce seslendi:
“*Kullanıcı Nehir A— aktif. Protokol X başlatıldı.*”
Nehir irkildi, ekrana baktı. Bu neydi?
Alek gözlerini kaçırmadan, yumuşak bir sesle açıkladı:
“Bu senin... kimliğin. Bu projeyle ilgili.”
“Proje?” diye sordu Nehir, yutkunarak.
Alek devam etti:
“Küçüklüğünden beri biyolojik şifrenle bir projeye dahil edildin. USB’deki listede sadece önemli insanlar var. Herkesin görevi farklı ama senin görevin, bu… geçidi açabilmek”
Nehir başını kaldırdı, “Geçit? Ne geçidi?”
Alek derin bir nefes aldı:
“Bir uzay geçidi. Ya da başka boyutlara açılan bir kapı. Dünyamızda gizli bir proje var. Bu geçit, belki de insanlığın geleceği. Ama geçidin çalışması için senin gibi biyolojik anahtarlar gerekiyor”
Nehir’in gözleri büyüdü. “Ben… ben mi?”
Alek başını salladı. “Evet. Sen bu projeksiyonun anahtarıydın. O yüzden seni elimizden almak istediler. O yüzden savaş başladı. Ve o yüzden ben buradayım”
Nehir bir an sustu, sonra sordu:
“Peki diğerleri? USB’deki isimler?”
“Her biri farklı görevde. Ama senin gibi özel. Şu an ben sadece seni korumaya atandım”
---
Dışarıdaki karanlıkta bir hareketlilik vardı. Alek, terminali kapatırken, elini silahına götürdü.
“Nehir, hazır olmalıyız. Bizi bulabilirler”
Nehir, Alek’in sözleriyle sarsılmış ama bir yandan da içinde tarifsiz bir boşluk belirmişti. Kendi geçmişi, kimliği, hayatının anlamı bir anda bambaşka bir boyuta taşınmıştı. Gözleri bir anlığına uzaklara daldı; nereden geldiğini, kim olduğunu, neden burada olduğunu anlamaya çalışıyordu.
Alek’i izliyordu; onun kararlı duruşunda, sessiz ama derin koruma içgüdüsünde garip bir güven hissetti. Bu karmaşık dünyada, yanında olan bu adam artık sadece bir korumanın ötesindeydi. Zamanla, hissettiklerinin kök salacağını, onları birbirine bağlayacağını seziyordu.
Ama şimdi, en çok ihtiyacı olan şey zaman ve dayanma gücüydü. İçinde taşıdığı sırrın ağırlığıyla baş etmek kaçınılmazdı. Ve Alek, her ne kadar kendi içinde çatışmalar yaşasa da, bu yükü birlikte taşıyacaklarını bilmenin rahatlığıyla sessizce yanındaydı. Ona güvenebileceğini hissediyordu.
(devam edecek)
13 Ağustos 2025 Çarşamba
BCP TEMMUZ SUÇ VE SPOR
Blogları Canlandırma Projesi etkinliğimizin Temmuz ayı temaları spor, müzik, suç, ergenlik, romantik komedi, ağaç, orman, deniz, çocuk idi.
Ağustos ayı temalarımız ise yerli yapımlar, yerli kitaplar, gençlik, tarih, arkadaşlık.
Temmuz ayında yazan Fighting arkadaşımızın yazısı:
Fighting-Çocuklara animasyon film önerileri
http://www.fightinggblog.com.tr/2025/08/cocuklara-filmler-animasyonbloglar.html
Ben de suç ve spor temalarını seçtim. Suç dizileri ile spor filmleri izledim.
SUÇ DİZİLERİ
Bahçıvan
2025 İspanyol dizisi. Anne oğul birlikte kiralık katil. Para karşılığı acımasızca öldürüyorlar. Oğlan, öldürecekleri bir kıza aşık olunca anne oğulun ilişkisi bozuluyor. Türü sevenler için, izlenir. Not:3/4
Kalpazan
Farzi. 2023 Hint dizisi. Çok sürükleyici, çok eğlenceli bir kalpazanlık dizisi. Resimde iyi olan bir adam sahte dolar basar. Polis peşindedir. İzlenir. Not:3/4
Good Cop Bad Cop
2025 Avustralya dizisi. Başrolde Leighton Meester. Suç komedisi. Absürt komedi. İki kardeş polis suçluların peşinde. Babaları ise polis şefi. İdare eder. Not:3/4
Tek Bir Bakış
Just One Look. 2025 Polonya dizisi. Harlan Coben dizileri ve filmleri ara vermeden çekilmeye devam ediyor. Bir kadının kocası kaybolur. Kadın bir fotoğraf bulur. Kocasının geçmişinden gelen bu fotoğraf ile kocasını bulmaya çalışır. Her zamanki gibi izlenebilir bir Coben dizisi. Bu dizinin temel aldığı kitabın bir de 2017 Fransız versiyonu bulunuyor (Juste Un Regard). Not:3/4
Sırlarımız
Secrets We Keep. Reservatet. 2025 Danimarka dizisi. Danimarka’da zengin ailelerin yaşadığı bir semtte bir çocuk bakıcısı kaybolur. Yandaki ailenin çocuk bakıcısı bu konunun üstüne düşer. Bu iki aile yakın arkadaştırlar ve bu konu iki aileyi de karmaşaya sokar. İzlenir. Not:3/4
Department Q
Aynı isimli 2013 yılı Danimarka dizisinin 2025 yılı yeniden çevrimi. Bu kez İngilizler çekmiş. Başrolde Matthew Goode. Başarılı bir detektif, çaptan düşünce ona soğuk davaları çözme görevi verilir. İzlenir. Not:3/4
Şerlok ve Kızı
2025 İngiltere dizisi. Başrolde David Thewlis. Amerikalı kızı İngiltereye gelip Şerloku bulur, birlikte bir dava çözerler, annesinin ölümünü de. Keyifli dizi. Not:3/4
Sara Gölgelerin Kadını
2025 İtalya dizisi. Emekli bir kadın detektifin oğlu ölür, mecburen işe döner, ölümü araştırırken oğlunu da ilgilendiren sırlara ulaşır. İzlenir. Not:3/4
Paradis City
2025 İsveç dizisi. Oldukça heyecanlı. İsveçte toplum dışı insanların yaşadığı bir mahalle vardır. Bu mahalle duvarlar ile çevrilidir. Başbakan oy için orada konuşma yaparken kaybolur. İsveç Hükümeti onu kurtarması için hapisten bir suçluyu çıkartır, adam o bölgeye girer. Not:3/4
Untamed
2025 A.B.D. dizisi. Eric Bana, Sam Neill. Yazın popüler dizilerinden. Yosemite Ulusal Parkında işlenen cinayetler ve onların peşine düşen park güvenliği. Doğa çok iyi. İzlenir. Not:3/4
Mobland
2025 İngiltere dizisi. Başrollerde Tom Hardy, Pierce Brosnan. Yazın popüler dizilerinden. İki Mafya ailesinin güç savaşı. Mafya sevenler izlesin. Not:3/4
The Survivors
2025 Avustralya. 15 yıl önce bir fırtınada üç genç kaybolur. Aradan yıllar geçer. Kasaba bu olayı unutamaz. İnsanlar ve gençlerin arkadaşları suçluluk hissederler. Gizemli suç sevenlere. Not:3/4
Korkunç Günahlar
2025 A.B.D. dizisi. Yazın popülerlerinden. Başrolde Como Agua Para Chocolate dizisinden Andres Baida. Dizi heyecanlı ancak herkese göre değil. Yetişkin sahneler bulunuyor. Evliliğinden sıkılan bir kadın, bir genç adamla ilişkiye girer. Ancak bu ilişki, ülkenin en ünlülerinin özel hayatlarına kadar giden olayları başlatır. Zengin ve ünlülerin kirli yaşamı açığa çıkar. Not:3/4
The Tourist
2022-2024 İngiltere disizi. Başrolde Jamie Dornan. Bir adam, Avustralya taşrasında hafızasını kaybetmiş halde uyanır. Kim olduğunu anlamaya çalışır, araştırdıkça hiç de iyi biri olmadığını anlamaya başlar. Sürükleyici. İzlenir. Not:3/4
Trent
2023-2025 Amerikan suç, polisiye dizisi. Üç sezon bitti, dördüncü sezon da 2026^da gelecek. Başrolde Porto Rikolu Ramon Rodriguez. Karin Slaughter’ın roman serisinden uyarlama dizide yazar da yapımcılardan. Detektif Will Trent’in maceralarını izlemek keyifli. Not:3/4
Umbre
2014-2019 Romanya suç dizisi. 3 sezonlu. Karanlık işler, tefecilik yapan bir ailenin temizlikçisinin ana kahraman olduğu dizide uyuşturucu trafiği de var. Polis de bu suç çetesini çökertemiyor. Çünkü temizlikçi Relu zeki biri. Bir suç dizisi olarak çok başarılı, heyecanlı, sürükleyici. İlgiyle merakla izleniyor. Not:4/4
SPOR FİLMLERİ
Big George Foreman-2023/A.B.D-Amerikalı eski bir ağır sıklet boks şampiyonunun biyografisi. Not:3/4
The Miracle Season-2018/A.B.D.-Gerçek yaşam öyküsü. Bir kızlar lise voleybol takımının yıldız oyuncusu hayatını kaybeder. Takım onun gidişinden sonra koçlarının da yardımıyla eyalet şampiyonu olmaya çabalar. Etkileyici bir başarı öyküsü. Not:3/4
Moneyball-2011/A.B.D.-Gerçek spor hikayesi. Beyzbol takımı Oakland Athletics’in yükseliş hikayesi. Koçları, takıma oyuncu alırken istatistikler kullanır. Not:3/4
The Fire Inside-2024/A.B.D.-Gerçek başarı hikayesi-Olimpiyatlarda ilk kez altın madalya alan bir kadın boksörün hikayesi etkileyici. Altın alan ilk Amerikalı kadın boksör. Not:3/4
Race to Glory Audi vs. Lancia-2024/İtalya-1980’li yıllarda iki araba markasının Ralli yarışı mücadelesi. Gerçek öykü. Not:3/4
Eight Men Out-1988/A.B.D.-1919 yılında Chicago White Sox adlı beyzbol takınının şike yapması anlatılıyor. İlginç film. Not:3/4
Untold Hope Solo vs. U.S.Soccer-2024/A.B.D.-Uzun yıllardır Amerikan kadın futbolu milli takımının kalesini koruyan Hope Solo’nun iniş çıkışlı hikayesi günümüzden bir hikaye. Not:3/4
31 Temmuz 2025 Perşembe
MİZUNO 4
(Çiçekte uyuyakalan küçük arı Mizuno'nun maceraları devam ediyor. Öyküler başlığında daha önce 3 adet Mizuno öyküsü yazmıştım)
Bir sabah Kraliçe Triliçe, çiçek tarlalarının yakınında inşa edilen devasa bir insan yerleşimini fark etti. Mizuno'nun vızıltıları ve şarkıları, kovanın içindeki arıları coştururken, Kraliçe Arı endişe içinde konuştu:
"Mizuno ve sevgili arılarım, gökyüzünde insana ait yapıların gittikçe yaklaştığını fark ettim. Bu, çiçek tarlalarımızın hemen yanında büyük bir tehdit yaratıyor. Belki de bu insan yerleşimi, doğal dengemizi bozabilir."
Mizuno, Kraliçe Triliçe’nin sözleri üzerine düşündü ve endişeli bir ifadeyle sordu: "Peki, bu insanlar bizim varlığımızı fark ederlerse ne olacak? Belki de bizi tehlikeli bir şekilde incelemeye çalışırlar."
Kraliçe Arı, arılar arasında bir huzursuzluğun başlamak üzere olduğunu hissetti. "Bu durumu dikkatlice değerlendirmemiz gerekiyor. İnsanlarla temas kurmak riskli olabilir. Hem onlar için hem de bizim için tehlikeli olabilir."
Günler geçtikçe, insanlarla olan bu yakın komşuluk, kovanın içinde gerginlik yarattı. Arılar, çiçek tarlalarını savunmak ve insanların bölgeye daha fazla müdahale etmelerini engellemek adına farklı fikirler öne sürdüler. Bazıları insanlarla dostane bir ilişki kurmanın mümkün olduğunu düşünürken, diğerleri insanlardan tamamen uzak durma taraftarıydı.
Mizuno, arılar arasındaki bu çatışmanın üstesinden gelmeye çalışırken, kendi içsel çatışmalarıyla da boğuşuyordu. Hem insanlarla iletişim kurma arzusu hem de kovanındaki arkadaşlarının güvenliği konusundaki endişesi arasında bir denge bulmak zordu.
Bir gün, Mizuno’nun da içinde bulunduğu bir heyet, Kraliçe Triliçe ve diğer kovanların kraliçeleri ile bir toplantı düzenleyerek, insanlarla olan bu potansiyel tehlikeyi ele almak üzere bir strateji oluşturmaya karar verdiler. Ancak bu karar, hem Mizuno'nun hem de diğer arıların önünde zorlu bir yolun başlangıcıydı.
Toplantı sırasında, arılar arasında çeşitli fikirler ve endişeler paylaşıldı. Bazı arılar, insanlara karşı saldırgan bir tavır almanın en iyi yol olduğunu savunurken, diğerleri daha diplomatik bir yaklaşım benimsemeyi önerdi. Mizuno, bu çekişmeli durumda bir köprü oluşturarak insanlarla anlayışlı bir iletişim kurma fikrini savundu. Ancak kovan içindeki bazı arılar, bu fikre karşı çıkarak insanlara güvenmemenin daha doğru olduğunu düşündüler.
Kraliçe Triliçe, bu zorlu durumu yönetmek için bir çözüm bulma sorumluluğunu üstlendi. "İnsanlarla doğru bir denge kurmalıyız. Onlarla savaşmak, sadece daha fazla soruna yol açabilir. Ancak kendi güvenliğimizi de düşünmeliyiz. Mizuno'nun önerisi, hem insanlarla uyum içinde yaşamamıza izin verebilir hem de çiçek tarlalarımızı koruma altına alabilir."
Kraliçe Arı'nın liderliğinde, ve diğer kraliçelerin de onayıyla arılar insanlarla yapıcı bir diyalog kurmaya karar verdiler. Mizuno, diğer arılara insanlarla iletişim kurma konusunda eğitimler vermeye başladı. Arılar, insanlarla karşılıklı anlayışı güçlendirmek amacıyla çeşitli gösteriler ve etkinlikler düzenlemeye karar verdiler.
Ancak, bu süreçte bir grup arı, insanlara karşı güvensizliklerini sürdürdü ve kovanı terk etmeye karar verdi. Kraliçe Triliçe, bu ayrılığı önlemek ve kovan içinde birlik sağlamak için yeni bir strateji belirlemek zorunda kaldı. Arılar arasındaki bu bölünme, hem Mizuno'nun hem de Kraliçe Arı'nın liderlik yeteneklerini sınayacaktı.
Kraliçe Triliçe, arılar arasındaki bölünmeyi önlemek ve güveni yeniden tesis etmek adına bir dizi toplantı düzenledi. Bu toplantılarda, arılar arasında açık iletişim kuruldu ve her birinin endişeleri anlaşılmaya çalışıldı. Mizuno, insanlarla iletişim konusundaki eğitimlerini sürdürerek, kovanın içindeki arıları bir araya getirmeye çalıştı.
Bir yandan da Kraliçe Arı, çiçek tarlalarının insanlar tarafından zarar görmemesi için bir güvenlik planı oluşturdu. Arılar, bu plan doğrultusunda çiçek tarlalarını korumak ve insanlarla olan etkileşimlerini kontrol altında tutmak üzere birbirlerine yardım etmeye karar verdiler.
Ancak, kovanın içindeki bazı arılar, hala insanlara karşı güvensizliklerini sürdürmekte direndi. Kraliçe Arı, bu arılarla bireysel olarak ilgilenerek, endişelerini dinledi ve onlara insanlarla uyum içinde yaşamanın avantajlarını anlatmaya çalıştı.
Bir süre sonra, kovan içindeki atmosferde olumlu bir değişim başladı. Mizuno'nun şarkıları ve vızıltıları, kovanın birlikte hareket etme ve birbirlerine destek olma ruhunu canlandırdı. Kraliçenin liderliği ve Mizuno'nun çabaları sayesinde, arılar arasındaki bölünme yavaş yavaş ortadan kalktı.
Çiçek tarlalarına zarar vermek isteyen bazı insanlarla karşılaşıldığında, arılar oluşturdukları birlik sayesinde etkili bir şekilde karşılık verdiler. Mizuno'nun liderlik ve iletişim yetenekleri, arıların insanlarla uyum içinde yaşamasını sağlayan bir köprü oldu.
Sonunda kovan içindeki arılar birbirlerine güveni yeniden inşa etmiş ve insanlarla uyum içinde bir yaşam sürme konusunda birbirlerine destek olmuşlardı. Bu deneyim, arıların dayanışması ve liderlik vasıfları sayesinde, kovanın bir bütün olarak güçlenmesine ve dış dünyayla sağlıklı bir denge kurmasına yardımcı oldu. Mizuno'nun arıları, birbirlerini anlamanın ve birlikte çalışmanın gücünü keşfetmişlerdi.
26 Temmuz 2025 Cumartesi
KİTAPLAR FİLMLER DİZİLER
KİTAPLAR
EVLİLİK PORTRESİ
Maggie O’Farrell
Domingo Yayınevi, 400 sayfa
Bir dönem romanı, tarihsel kurgu. Gerçek bir yaşamın kurgulaştırılmış hali.
1500’lerde İtalya. Medici ailesinden Lucrezia, Alfonso adlı bir dük ile evleniyor. Çok küçük yaşta evleniyor, 18 yaşında bile değil daha. Bir yıl içinde ölüyor. Ölüm nedeni sağlık sorunları olarak açıklansa da herkes onu dükün öldürdüğünü düşünüyor. Çünkü, dük ile daha önce evlenen bütün kadınlar ölmüş. Çocuk sahibi olamadıkları için öldürülüyor kadınlar. Bu gerçek olay bize keyifli bir kurgu ile anlatılmış. Not:3/4
FELAKETZEDELER EVİ
Guillermo Rosales
Jaguar Kitap, 114 sayfa
Edebiyat ödüllü bir biyografik roman. Psikolojik sorunları olan bir yazar Küba’dan Miami’ye gidiyor ve orada hepsi sorunlu olan tutunamayan insanların arasında bir bakımevinde yaşıyor. Acımasız bir hayat bu. Yazar da ruhsal sıkıntıda. Gerçek yaşam öyküsü. Not:3/4
KAYIP KARDEŞ
Claire Kendal
The Kitap Yayınları, 392 sayfa
İngiltere’den bir psikolojik gerilim. Kızkardeş romanı. Bir genç kadın kaybolur, Miranda, arkasında bir de çocuk bırakır. Kızkardeşi Ella ise onu hiç unutmaz. Kayboldu mu, kaçtı mı, öldürüldü mü, bunu anlamak ister. Polis de olayın üstüne düşmez. Ella tek başına bu gizemin peşine düşer. Bu araştırma Ella’nın yaşamını da etkiler. Dramatik, hüzünlü gerilim. Not:3/4
KRALİÇEYİ KURTARMAK
Vladimir Tumanov
Gün Işığı Kitaplığı, 160 sayfa
Öğrenciler okulda en çok hangi derslerden korkar ya da beceremez? Matematik, ekonomi, İngilizce, kimya, fizik olabilir bu dersler. Bizim ülkede de Mat ve İngilizce. Bu hoş kitap da bir çocuk romanı sayılır ancak bir yandan da matematikten korkanlar için de danışman kitap gibi.
Yazar, kendi çocuğu mattan anlamıyor diye bu eğlenceli kitabı yazmış. Kitapta üç tane zeki öğrenci var. Bunlardan biri, Alex, mat sınavından korkuyor, tam sınav öncesi bir sihirli kurşunlu kalem çıkıyor karşısına bu kalemle mat sınavlarında başarılı oluyor okulda. Kalem bitiyor tabii ki.
Alex, daha sonra kitaplarının arasında bir kitap buluyor. Kraliçeyi Kurtarmak adlı bu kitapta, bir güzel ve iyi kalpli bir kraliçe kötü yürekli bir erkek büyücü tarafından kaçırılıp bir mahzene hapsediliyor. Bu kraliçeyi kurtarabilmek için mat soruları çözmek gerekiyor. Mahzende kapılar var ve kapıların açılması için matematik bilmeceleri var. Alex ve arkadaşları, okul dönemi bitmeden soruları çözüp kraliçeyi kurtarmalı.
Şirin ve eğlenceli kitap. Not:4/4
FİLMLER
THE OUTRUN
2024, İngiltere
Başrolde Saorsie Ronan. Alkol ve uyuşturucu bağımlısı bir kız büyük şehirden ailesinin yaşadığı küçük bir adaya gider. Burda temizlenmek ister. Gerçek yaşam öyküsü. Adadaki yaşam da bir belgesel gibi. Etkileyici dramlardan. Not:4/4
A MISTAKE
2024, Yeni Zelanda
Başrolde Elizabeth Banks. Bir hastanede başarılı bir cerrah bir ameiiyat hatası yapınca herkes ona sırt çevirir. Tıp dramlarını sevenlere. Not:3/4
BELLE STEINER
2024, Fransa. Başrolde Charlotte Gainsbourg, Guillaume Canet. Bir aile. Karı koca ve kızları. Kızlarının arkadaşı evlerinde ölü bulununca ailenin babası şüpheli olur. Adam suçu kabul wtmez. Aile ve hukuk dramı. Not:3/4
WINTER SPRING SUMMER OR FALL
2024, A.B:D. Başrollerde Wednesday ekibinden Jenna Ortega ve Percy Hynes White. Romantik film. Bir kız ve bir erkek tanışırlar. Birbirlerine hiç benzemez karakterleri vardır. Bu ikilinin dört mevsimde ilişkilerini izleriz. Hafif ve tatlı film. Not:3/4
SON DAMLA (STRAW)
2025, A.B.D. Yoksul bir anne, çocuğuna bakabilmek ve yaşayabilmek için iş arar. Çok parasızdır. Çaresizlikten kendini çok tehlikeli bir duruma düşürür. Etkileyici aile dramı. Not:3/4
ORDINARY ANGELS
2024, A.B.D.
Başrolde Hilary Swank. Gerçek yaşam öyküsü. Kendi halinde bir kuaför kadın, eşi ölmüş yalnız bir babanın hasta kızını iyileştirmek için bütün şehri ayağa kaldırır. İyi hissettiren filmlerden. Not:3/4
JE SUIS CARL
2021, Almanya
Avrupa’da bir terör eylemi olur. Terörden kurtulan bir kız Maxi, boşluktadır, Karl adlı bir öğrenci ile tanışır. Oğlan bir eylemcidir, bir gençlik hareketinin öncülerindendir. Kız bir yere tutunmak için bu harekete katılır. Gençlik hareketi işi ileri götürür. Avrupa’da yükselen milliyetçilik hareketini anlatıyor. İlginç, önemli film. Not:3/4
THE FLORIDA PROJECT
2017, A.B.D.
Yönetmen Sean Baker. Bağımsız filmlerden. Florida’da Disneyland civarında aşırı yoksulların yaşadığı bir ucuz otelde yaşayan bir anne kızın hayatı. Normal devam eden yaşamın içinde tamamen dışarda kalmış bir yaşam. İyi film, biraz da üzücü. Yoksulluk insanı kederlendiren temalardan. Film de gerçekçi. Not:4/4
ELSKLING (Loveable)
2024, Norveç
Başarılı bir iş kadını, ikinci evliliğini yapıyor ve dört tane çocuğu var. İkinci eşi, kendi kariyerine odaklanıyor ve eve her zaman gelemiyor. Kadın sadece çocuk bakıyor ama kariyerini de sürdürmek istiyor. İkinci eşi ile bu nedenle anlaşamıyor. Evliliği kurtarmaya çabalıyorlar. Kadınların iş ve ev yaşamını ve evliliği anlatan çarpıcı bir film. Not:4/4
DİZİLER
LOSMEN BU BROTO
2025 Endonezya
Bir aile komedisi. Bir aile bir pansiyon işletir. Pansiyonda kalanlar, ailenin yaşamı birbirine karışır. Tatlı ve hafif bir komedi. Keyifli. Arada dramlar da gerçekleşir. Ailenin oğlu, evli bir kadına aşık olunca. Not:3/4
SOLEIL NOIR
2025 Fransa
Eskilerden Isabelle Adjani oynuyor. Genç bir kız mevsimsel iş için kırsalda bir çiftliğe gelir. Ailenin reisi aslında babası çıkar ve kız miras almasın diye ailede gerginlik başlar. Hukuk savaşı olur. Not:3/4
ROMCON:JASON PORTER
2025 Kanada
Gerçek olay. Bir adam internette tanıştığı kadınları dolandırır. Günümüz hikayelerinden. Not:3/4
PATI
2023 Polonya
Genç ve yoksul bir kadın evinin kirasını zor öder. Annesinin ilaç masrafları da fazladır. Genç kadın aynı zamanda aşçılık kurslarına da gider. Alacaklılar da hep peşindedir. Oldukça sürükleyici bir dram. Not:3/4
ANIELA
2025 Polonya
Oldukça ünlü bir sosyetik zengin kadın, zengin kocası ondan boşanınca ortada kalır. Ev kirası bile ödeyemez. Çalışmak zorunda kalır. Her işe girer para kazanmak için. Eğlenceli komedi. Not:3/4
22 Temmuz 2025 Salı
BCP HAZİRAN VE BLOGLARDAN SEÇMELER
Blogları Canlandırma Projesi etkinliğimizin Haziran ayı temaları İskoçya, İrlanda, babalar günü, yaz mevsimi idi.
Temmuz ayı temalarımız ise spor, müzik, suç, ergenlik, romantik komedi.
Haziran ayında yazan arkadaşlarımız:
Tefrika-Vinland Saga adlı anime dizi
https://svdozb.blogspot.com/2025/06/vinland-saga-animesi-i-bcp-haziran.htmlFighting-İrlanda ve İskoçya temalı kitaplar ve filmler
http://www.fightinggblog.com.tr/2025/07/irlanda-temal-kitaplar-ve.html
Haziran ayı için ben de iki adet yeni İrlanda dizisi seçtim. Biri sanat eserleri hırsızlığı diğeri ise romantik dram ve müzik temalı.
ART DETECTIVES
2025 yılı dizisinde kültürel miras hırsızlığı detektifi ve yardımcısı birlikte resim, antika, çeşitli sanat eserleri hırsızlıklarını aydınlatırlar. Ünlü ressamların kopyalanmış resimlerini de bulurlar. Sanat ve detektiflik meraklıları için keyifli dizi. Not:3/4
MIX TAPE
2025 yılı dizisinde başrolde Jim Sturgess oynuyor. Bir kız bir erkek ergenliklerinde birbirlerine aşık oluyorlar. Ortak noktaları müzik. Yolları ayrılıyor. Aradan uzun yıllar geçiyor. İkisi de evleniyor. Oğlan müzik yazarı kız ise edebiyatçı oluyor. İkisi de evli ama mutlu değiller, Tekrar karşılaşıyorlar. Romantizm sevenlere. Not:3/4
BLOGLARDAN SEÇMELER
HAYAT YOLUNDA BİR RUH
Eski arkadaşlarımızdan Hayal Damlası yeni bloguyla aramızda.
https://hayatyolundabiruh.blogspot.com/
BİR KAHVELİK SOHBETLER
En yeni arkadaşlarımızdan. Keyifli yazıyor.
https://birkahveliksohbetler.blogspot.com/
RUHUMUN RENKLİ KALEMİ
Eski arkadaşlarımızdan Didem aramıza döndü.
https://ruhumunrenklikalemi.blogspot.com/
MERİHİN ATMOSFERİNDE
Aramıza yeni dönen eski arkadaşlarımızdan.
https://merihinatmosferinde.blogspot.com/
PUSULASIZ HAYAT KİTAP SESLERİ
Bir süre ara verip dönen eski arkadaşlarımızdan.
https://kitapsesleri.blogspot.com/
HOUSE BY THE SEA
Eski olup da yeniden aramıza dönen arkadaşlarımzdan.
17 Temmuz 2025 Perşembe
MUAMMASIZ BİR İSFENKS
MUAMMASIZ BİR İSFENKS
Oscar Wilde
Bir eski kitapçıda öylesine bakınırken bulduğum bu kitap ilginç ve önemli. 1938 yılında İstanbul’da Cağaloğlu’na çıkan Ankara Caddesindeki Remzi Kitabevinde basılmış. Çevirmeni Şaziye Berin Kurt imiş. Eski kitapçı bu kitaba 50 TL fiyat koymuş. Herhalde piyasada sahaflarda var o nedenle ucuz olabilir. Bu kitabın bir daha baskısı yapılmamış. İçinde çevirmenin önsözü var. Kütüphanelerde olabilecek bu kitapta Wilde’ın öyküleri bulunuyor.
İlginç olan, ilk öykü, kitaba adını veren öykü, Muammasız Bir İsfenks, öykünün girişinde, -Bir Gravüre- denmiş. Öyküde, bir adam, Paris’te bir kafede oturuyor. Karşısına eski bir arkadaşı gelip oturuyor, Lord Murchison. Murchison biraz gergin. Adam ne olduğunu sorunca, Murchison adama bir kürklü kadın fotoğrafı gösteriyor. Güzel bir kadın. Murchison, bu kadın için “Samur giymiş bir Gioconda” diyor yani Mona Lisa.
Murchison, bu kadını ilk kez yolda görmüş, etkilenmiş, sonra bir davette yine görmüş, randevu almış kadından, kadın gelmemiş randevuya, sonra kadının zengin bir dul olduğunu öğrenmiş, sonra adam arada bir görüşmüş bu kadınla ve ona aşık olmuş. Daha sonra bir gün kadını yolda görüyor, izliyor arkasından kadını, kadın bir eve giriyor. Adam, tekrar görüştüklerinde o evde kiminle buluştunuz diyor kadına, kadın da hiç kimseyle diyor. Murchison şüphe ile kalıyor. Bir yolculuğa çıkıyor, dönüyor ve kadının ölüm haberini alıyor. Kadının gittiği o eve gidiyor. Kadın, o evde oda kiralamış, arada bir gider çay içer kitap okurmuş. Kadın sadece kendini herhalde bir roman kahramanı gibi gören, gizem seven bir kadınmış.
Neye benziyor? Kürk Mantolu Madonna. Raif Bey ve Maria Puder. Wilde bu öyküyü 1887’de yazmış, Sabahattin Ali ise bu romanı 1948’de. Raif Bey de Murchison gibi aşık olur. Puder’i Meryemanaya benzetir. İki tema benzeşiyor. Wilde’ın öyküsünde kafede oturan adam Wilde olabilir. Raif Bey de olasılıkla Sabahattin Ali.
Sabahattin Ali, 1920’lerde Berlin’de iki yıl kalmış. Romanı Berlin’de geçiyor. Belki de orada iken birine aşık oldu. Eski Türk filmlerinde de oluyor. Bir fotoğrafa, resme, mektuplara, günlüklere aşık olup o kişileri bulan kahramanlar. Sevmek Zamanı gibi. Belki de birkaç yüzyıl önce böyle aşklar oluyordu.
13 Temmuz 2025 Pazar
YARI YIL ÖZETİ VE YEMEK TARİFLERİ
2025’in ilk 6 ayında 24 adet kitap okumuşum.
En iyiler:
Yaban Kazı-Ogai Mori
Paçinko-Min Jin Lee
Meleklerin Uğramadığı Yer-E.M.Forster
Yedi Ses-Rita Guibert
Beyaz Kitap-Han Kang
Hollanda Evi-Ann Patchett
İrlanda Defteri-Meltem Gürle
Tak Yalnız Ben Değilim-J.L.Fournier
Nereye Gidiyoruz Baba-J.L. Fournier
Akşamlar Rahatsız Edicidir-Marieke Lukas Rijineveld
2025’in ilk 6 ayında 41 adet dizi izlemişim.
En iyiler:
Say Nothing (2024 İrlanda dönem dizisi gerçek hikaye)
Adolescence (2025 İngiltere psikolojik dram dizisi)
2025’in ilk 6 ayında 15 adet film izlemişim.
En iyiler:
Unutulmuş Sevgi (2023 Polonya)
Monte Kristo Kontu (2024 Fransa)
Hazan Mevsimi: Bir Panayır Hikayesi (2008, Türkiye)
YEMEK TARİFLERİ
Yalancı Turşu
İç Anadolu yöresi. 10 15 tane acı olmayan yeşil biber kalın doğranır. Tuz ile haşlanır. Suyu süzülür. Soğuk su, nane, nar ekşisi eklenir. Çorba gibi içilir.
Mercimek Salatası
İç Anadolu yöresi. Bir avuç yeşil mercimek haşlanır. Yumuşayınca suyu süzülür. Marul, roka, maydanoz ince ince kıyılır. Üstüne mercimekler dökülür. Bu karışıma bol yoğurt eklenir.
Fırında tavuk
Göğüs parçaları sote şeklinde kesilir. Süt, zerdeçal, kekik, nane, tuz, karabiber, tavuk baharatı, pul biber ile marine edilir. Fırında 30 dakikada pişer. Birkaç kapya biber de bütün halinde konabilir fırın tepsisine. Biraz da mantar ayrıca fırın ızgarasına eklenebilir. Tuz ve zeytinyağı ile ovalanır mantarlar. Izgaraya cherry domates de eklenebilir. Mantarlar tavuktan önce pişer.
Enginarlı Bakla
Bir Girit yemeği. Küp küp doğranmış bir büyük baş kuru soğan zeytinyağında kavurulur, pembeleşmeyecek. Baklalar kavurulur soğanla (yarım kilo bakla), 5 dakika. Ayıklanmış enginarlar dörde bölünerek atılır tencereye (beş on enginar), yağda 15 dakika kavrulur. Tuz, küp şeker eklenir. Üstünü kapatacak kaynar su eklenir. Pişmeye yakın bir miktar taze soğanın yeşil dalları da kesilip atılır içine.
Ayrıca, bir yumurta sarısı çırpılır, bir limon suyu, enginarın sıcak suyundan da eklenir, çırpılır, yemeğin üstüne dökülür. Beş dakika kaynatılır. En son da dereotu konur tencerenin üstüne.
6 Temmuz 2025 Pazar
KAÇIŞ 4
Bölüm 4: Sessiz Tanıklar
Kulübenin içi soğuktu ama duvarlar kalın olduğu için rüzgârı kesiyordu. Nehir, soba olmadığını görüp hayal kırıklığına uğradı. Alek sessizce odanın köşesine oturmuştu, elindeki harita üzerinde çalışıyordu. Nehir karşısına geçti, az önce gördüğü şeyi düşündü. Çantada görmesini istemediği o bellek, onunla bir ilgisi olduğunu hissetmişti ama nasıl?
“Sana yardım ediyorum çünkü mecburum” demişti bir gün önce.
Ama şimdi Nehir, yardımın neden ‘mecburiyet’ olduğunu sorguluyordu.
Alek haritayı katlayıp cebine koydu. “Yarın sabah yola devam edeceğiz. Dikkatli olmalıyız. Bu bölgede sivil kıyafetli askerler var” dedi.
“USB belleği neden gizledin?”
Söz ağızdan çıkmıştı bile.
Alek’in gözleri dondu, vücudu sertleşti. “Ne dediğini bilmiyorum.”
Nehir üzerine gitti. “Ben aptal değilim. Gördüm. Neden taşıyorsun onu? Beni bu kadar riskin ortasında korumana değecek ne var o bellekte?”
Adam derin bir nefes aldı. Sonra ayağa kalktı ve pencereden dışarıya baktı. “Çünkü o şeyin içinde, sen varsın” dedi.
---
Nehir’in kalbi hızlandı. Ne demekti bu? “Nasıl yani?”
Alek döndü, bu kez sesi daha yumuşaktı ama gözleri ciddiyetini koruyordu.
“Bu bellek, Moskova’daki merkezden çalındı. Savaş başlamadan hemen önce. İçinde biyometrik bilgiler var. Bazı insanlar... izleniyor. Bilinçsizce, farkında bile olmadan. Ve sen... listedeki isimlerden birisin”
“Ne?” Nehir’in sesi neredeyse bir fısıltıya dönmüştü.
“Senin, ya da ailenden birinin... belki sen bile bilmiyorsun... ama bu sistem için bir anlamın var. Sadece bu kadarını biliyorum. Ama daha fazlası var elbette. Bu yüzden Ruslar seni ve listedeki diğerlerini ellerinde tutmak istiyor. Ve ben de seni buradan çıkarmak zorundayım"
---
Dışarıda bir dal kırıldı.
Alek bir anda refleksle pencereye yöneldi. Silahını eline aldı.
Sessizlik.
Sonra iki gölge ağaçların arasında hareket etti. Nehir nefesini tuttu.
Alek hızlıca konuştu. “Pencereden kaç. Arka kapıdan değil. Pencereden. Ormanın içine doğru koş. 300 metre ileride taş bir baraka var. Orada buluşacağız. Sakın ses çıkarma!”
Nehir itiraz edecek oldu ama Alek kararlıydı. “Git!”
---
Nehir pencereye tırmanırken, Alek yavaşça kapının yanına yaklaştı. Silahını doğrulttu. Gölge içeri girmek üzereyken, Alek bir hamlede kapıyı açtı ve adamı içeri çekip sessizce yere indirdi. Boğazını sıkarak bayılttı. İkinci gölge içeriye yaklaşırken silah sesi kulübede yankılandı.
Nehir koşuyordu. Ayakları karları ezerek ilerliyordu. Kalbi, gördüklerinden çok duydukları yüzünden çarpıyordu.
USB bellekte onunla ilgili neler vardı? Neden izleniyordu onun önemi neydi ki?
Kafasında onlarca soru dönüyordu ama en önemlisi şuydu:
Alek, başta sadece bir görevdi demisti. Peki şimdi neydi?
---
Barakaya ulaştığında içeri sığındı. Nefesi kesilmişti. On dakika, belki daha fazla bekledi. Sonunda karanlık içinden bir siluet belirdi.
Alek, yüzünde yorgun ama canlı bir ifadeyle içeri girdi. Kapıyı arkadan kapattı, kanca kilidini çekti.
“Temiz” dedi sadece.
Nehir ona baktı. O an her şey bulanık gibiydi. Yine de tek bir şey sormak istedi:
“Başta beni sadece o USB için mi buldun?”
Alek bir süre sustu. Gözlerini kaçırmadan cevap verdi:
“Evet”
Ama sonra ekledi, neredeyse fısıltıyla:
“Artık değil”
30 Haziran 2025 Pazartesi
AĞAÇ EV SOHBETLERİ 297
Ağaç Ev Sohbetlerimiz devam ediyor. Her hafta bir sohbet konusu buluyoruz ve o konuda yazıyoruz. Herkes yazabilir, herkes sohbet konusu bulabilir.
Haftanın konusu: "Internet sosyal etkileşimin yerine geçti mi?"
Öncelikle ülkemize geçmiş olsun. Yangınlar dinmiyor.
Ülkemiz kişi başı günde yedi saat internet kullanımı ile dünyanın önde gelenlerinden oldu. İnternet ilietişiminde iyiyiz tabii de sosyal etkileşimde beceriksizleştik. Sosyal medya sohbetleri oldu artık iletişimimiz.
Ne kadar çok insta o kadar az insan gibi oldu ülkemiz. Sosyal iletişim, etkileşim de tek boyutlu oldu. Her şeyi reelslerden öğreniyoruz, yapay zeka da başka kolaylık zaten.
Nette dünyanın her tarafıyla konuşabiliyoruz, ucuz bu ve kolay, telefondan mailden daha kolay. Her yer yakın, herkes yakın. Ama yalnız da herkes. İlginç Spor yapacağımıza oyun oynuyoruz. Muhabbet de birlikte film izlemek yani kişisel sohbetler sıkıcı oluyor.
Arada konserler, açık hava komedi şovları oluyor yazın da sokağa çıkabiliyor halk, onlar da ucuz değil.
Net ile sıradan gündelik yaşamı dengelemeli yani. Biz blogçular farklıyız tabii ki. Halen blog yazanlar, medyaya henüz yenilmeyenler oluyor herhalde.
Netin bir alternatifi de kafelerde saatlerce oturmak oldu. Ama instaya foto ekleyerek.
İsteyen ve zamanı olan herkes yazsın işte!
26 Haziran 2025 Perşembe
DİZİ SEÇKİSİ
ANİME DİZİLER
BLUE LOCK
2022 yılı Japon manga anime dizisi, 2 sezon. Japon futbol federasyonu, Japon Milli Takımına bir forvet oyuncusu kazandırmak için birkaç yüz genci bir süreliğine bir kampa alır. Kamp şartları ağırdır, kurallar serttir. Oyuncular arasında rekabet kıyasıya sürer. Oldukça heyecanlı ve keyifli bir anime dizisi. Not:3/4
KAMİGAMİ NO ASOBİ
2014 Yılı Japon doğaüstü, fantastik anime. Tanrılar Okulu sayılabilecek bir okulda bütün tanrılar bir arada yaşarlar. Her mitolojiden tanrılar vardır okulda. Zeus, tanrılar insan duygularını anlayabilsinler diye okula normal bir insan kızı getirtir. Bu şirin kız tanrılarla arkadaş olur. Sabah kahvaltısında izlenebilecek tatlı ve hafif bir dizi. Not:3/4
EMINENCE OF SHADOWS
2022-2023 Japon İsekai dizisi, yani bu dünyada normal sıradan olan bir insanın başka bir dünyaya geçtiğinde kahraman olması. Cid adlı bir oğlan başka bir dünyaya geçer ve burada gölgelerin içinde kötülere karşı bir grubun lideri olur. Not:3/4
SUMMER POCKETS
2025 yılı Japon yaz fantezisi. Ergen bir oğlan, babaannesini kaybeder ve onun mirasını almak için Seto Adasına gider. Çocukken de bu adada bulunmuştur. Oğlan adada 4 minik kızla tanışır. Dördü de farklı karakterdedir. Onlarla arkadaş olur ve bir define avına çıkarlar. Tam bir yaz dizisi. Biraz hayali biraz gerçek. Not:3/4
DİĞER DİZİLER
VOETBALOUDERS
Aile boyu futbol anlamındaki 2025 yılı Hollanda komedi dizisinde bir ilkokuldaki futbol takımının minik oyuncularının anne babaları kendilerini çok kaptırırlar çocuklarının sporuna. Türk aileler ve çocukları da vardır. Anne babalar çok karışırlar her şeye. Eğlenceli dizi. Not:3/4
THE KOLLEKTIVE
2025 Hollanda gazetecilik, politika dizisi. Bir grup genç gazeteci Avrupalıların Kongo’daki çıkar çatışmalarını ve siyasilerin yolsuzluklarını ortaya çıkarmaya çabalarken hükümetler de onları durdurmaya çalışırlar. Heyecanlı dizi. Not:3/4
EARTH ABIDES
2024 yılı A.B.D distopik bilimkurgu dizisi. Bütün dünyaya bir virüs yayılır ve insanlık yok olur. Ancak birkaç kişi kurtulur ve bunlar insanlığı yeniden kurmaya çalışırlar. Keyifle izleniyor. Not:3/4
EL ETERNAUTA
2025 Arjantin bilimkurgu dizisi. Başrolde Ricardo Darin. Bir kar yağışı başlar ve karın dokunduğu herkes ölür. Ardından da yaratıklar dünyayı istila eder. Türü sevenler için. Not:3/4
GO!
2025 Güney Afrika spor gerilimi. Genç bir koşucu, başkentte bir okuldan burs kazanır. Yoksul çevresinden kurtulup başarıya koşmak ister ancak yaşadığı çevredeki geçmişi ona engel olur. Hızlı bir spor ve aksiyon gerilim. Not:3/4
KRANK BERLIN
2025 Almanya hastane dizisi. Berlin’de bir hastanede acil serviste yaşananlar. Türkler de var dizide. Hastane dizilerini sevenler için heyecanlı dizi. Not:3/4
TUISKOMS
Eve Dönüş anlamına gelen 2025 Güney Afrika aile, dram dizisinde bir kayıp yaşayan anne kızı ile birlikte memleketine döner, annesi de orada yaşamaktadır. Bu üç kuşak kadın kendilerine bir hayat kurmaya çabalar. Yumuşak romantik dram. Virgin River, When Calls the Heart havasında. Not:3/4
SURVIVING SUMMER
2022-2023 Avustralya yaz gençlik dizisi. Ergenler, aileleri, gündelik yaşam, aşklar, arkadaşlıklar ve deniz ve sörf. Yaz keyfi dizisi. Not:3/4
23 Haziran 2025 Pazartesi
BCP MAYIS VE KİTAPLAR
Blogları Canlandırma Projesi etkinliğimizin Mayıs ayı temaları yeşil, bitki, çiçek, pasta, müzik idi.
Haziran ayı temalarımız ise İskoçya, İrlanda, babalar günü, yaz mevsimi.Mayıs ayı için pasta, mutfak ile ilgili iki Fransız filmi seçtim. İkisi de iyi.
THE TASTE OF THINGS (Şeflerin Aşkı)
Juliette Binoche/Benoit Magimel, 2023,
Gerçek yaşamda bir zamanlar evli olan iki oyuncunun başrol olduğu bu dönem filminde bir kadın bir erkek aşçının birliktelikleri ve yemek yapmaları anlatılıyor. Film mutfakta geçiyor. Zerafet ve mutfak, yemek pişirmeyi sevenlere. Not:3/4
DELICIOUX (Leziz)
Eric Besnard, 2021
Fransız devrimi zamanında işini seven bir aşçının restoran açma çabası anlatılıyor. Konu yemekler, mutfak. Görsel anlamda zarif film. Yemek yemeyi pişirmeyi sevenler için. Not:3/4
MAYIS AYINDA YAZAN ARKADAŞLARIMIZ:
BONHEUR-Müzik filmleri
https://murekkeplehayaller.blogspot.com/2025/06/bcp-2025-mays-yesil-bitki-cicek-pasta.html
http://www.fightinggblog.com.tr/2025/06/kafam-kadar-karsk-muzik-listembloglar.html
https://svdozb.blogspot.com/2025/06/vatanm-istanbul-ve-cicekler-bcp-mays.html
BCP yazısı kısa olunca okuduğum kitapları da bu yazıya ekledim.
ÇINARALTI’NDA KİTAP SOHBETLERİ
Dursun Gürlek
Timaş Yayınları, 285 sayfa
Türkçe öğretmeni, edebiyat öğretmeni, tarihçi, yazar Gürlek’in kitaplar, yazarlar üzerine yazıları. Kitap sevgisini anlatan yazılar. Türk yazarlarının ve ünlülerinin de kitap sevgileri işleniyor. Komik anekdotlar da bulunuyor. Ahmet Mithat, Süleyman Nazif gibi eskileri okumak keyifli. Not:3/4
PALMİSANO AİLESİNİN SIRRI
Rafel Nadal
Epsilon Yayınevi, 324 sayfa
Birinci ve İkinci Dünya Savaşları arasındaki İtalya anlatılıyor bu romanda. Kitaptaki tarihsel olaylar gerçek, öykü ise kurgu. Ailelerin hayatları işleniyor. Bir ailenin tüm erkekleri savaşta ölüyor. Bu nedenle bir anne, oğlunu başka bir aileye veriyor, aynı soyadını taşıyıp da artık bir lanet saydığı bu erkek ölümlerinden oğlu da etkilenmesin diye. Bu bir sır olarak saklanıyor. Ancak bu sır, İkinci Dünya Savaşı döneminde ortaya çıkmak durumunda kalıyor. Bir aşk nedeniyle.
İtalyanların aile hikayeleri iyi oluyor. Bu roman da Ferrante benzeri. Not:3/4
YANSIMASI OLMAYAN KIZ
Keshe Chow
Artemis Yayınları, 431 sayfa
Mitolojik fantastik bir roman. Prenses Ying’in veliaht prens ile evlenmesine karar verilir. Prens romantik biri değildir. Prenses gelin olacağı saraya gelir. Aynaya bakarken yansımasının da hareket ettiğini görür. Aynanın diğer tarafına geçer. Diğer tarafta bildiğimiz dünyadaki herkesin bir yansıması vardır ve bu yansımalar bu dünyadaki karşılıklarına da bir şekilde bağlıdırlar. Bu iki dünya arasında sırlar vardır. Ayrıca, bu dünyadaki önceki yedi adet prensesin tamamı ölmüştür. Prenses de öleceğini tahmin eder.
Oldukça farklı bir kurgu. Keyifli roman. Not:3/4
İRLANDA DEFTERİ
Meltem Gürle
Can Yayınları, 216 sayfa
Almanya’da yaşayan edebiyat akademisyeni Gürle’nin Dublin, İrlanda anılarını anlattığı denemeleri. İrlanda’da geçirdiği ve edebiyat araştırması yaptığı günleri, gezdiği yerleri, tanıdığı İrlandalıları yansıttığı bu denemelerde en çok edebiyat ve İrlandalı yazarlar bulunuyor.
İrlanda ve İrlanda edebiyatı, deneme, anı, gezi sevenler kaçırmasın. Dili de tatlı, esprili. Not:4/4
AKŞAMLAR RAHATSIZ EDİCİDİR
Marieke Lucas Rijneveld
Monokl Edebiyat, 216 sayfa
27 yaşında yazdığı bu ilk romanı ile Man Booker ödülü alan Hollandalı genç kızın romanı gerçekten de edebiyat ödülünü hak ediyor. Romanın dili, Annie Ernaux, Alex Schulman, Tore Renberg, Han Kang, Sayaka Murata havasında. Rahatsız edici bir konu ancak yüksek edebiyat.
Üstte adı geçen yazarlar gibi Marieke de kendi yaşamını anlatmış bu romanda. Ancak küçük bir kızın ağzından anlatmış. Bir aile. Anne baba ve çocuklar. Çocuklardan biri buz altında ölüyor. Daha sonra bu aile bir türlü kendini toparlayamıyor. Her biri tuhaflaşıyor.
Çocuk dili ve aklıyla aktarılan bu roman unutulacak gibi değil. Dili ve bakış açısıyla. Not:4/4
12 Haziran 2025 Perşembe
KAÇIŞ 3
(Yakınlarda gördüğüm çok uzun bir rüyayı bölümler halinde yazıyorum)
Bölüm 3: Sessizlik Yolu
Gece çökmüştü ama Nehir’in uykusu bir türlü gelmiyordu. Yabancı bir ülkede, terkedilmiş bir evin içindeydi, yaralıydı ve yanında kim olduğunu tam olarak bilmediği bir adam vardı. Alek köşede oturuyordu, sırtı duvara yaslanmış, silahını dizlerine dayamıştı. Uyuyormuş gibi görünüyordu ama nefesindeki ritim, bir gözünün hep açık olduğunu fısıldıyordu.
Nehir battaniyeyi biraz daha sıkı sardı kendine. “Neden yardım ediyorsun bana?” diye sordu sessizce.
Alek gözlerini açmadan cevap verdi.
“Sabaha kadar dinlen. Yarın tren garına ulaşmamız gerek”
“Bana gerçekten yardım mı ediyorsun, yoksa başka bir planın mı var?” Nehir’in sesi titriyordu ama sorusu netti.
Alek gözlerini açtı, sessizlik içinde ona baktı. Gözlerinde bir anlığına tereddüt belirdi ama sonra başını çevirdi. “Şimdilik aynı yoldayız. Gerisini sonra konuşuruz” dedi.
Nehir cevapsız kalan bu yanıtla bir şeyin varlığını hissetti: Adam ona yardım ediyordu, evet. Ama bu yardım sadece vicdanla açıklanamayacak kadar karmaşıktı.
---
Sabah, gri bir ışıkla geldi. Kar yağışı durmuştu ama sokaklar hâlâ beyaz örtüyle kaplıydı. Alek erkenden kalktı, evin arkasındaki küçük ahırın içine gizledikleri çantaları aldı. Nehir’i uyandırmadan önce kısa bir telsiz konuşması yaptı. Rusça konuşuyordu ama cümleleri kısaydı, sanki dinlenmekten korkuyormuş gibi.
Nehir gözlerini açtığında adam çoktan hazırdı.
“Gitme vaktimiz geldi” dedi Alek. “Çok dikkatli olmamız lazım. Bugün trenle değil yayan ilerleyeceğiz. Bir sonraki kasabada başka bir rota var”
Nehir kalkmaya çalışırken acıyla inledi. Omzundaki sargı açılmamıştı ama hareket ettikçe ağrısı şiddetleniyordu.
Alek göz ucuyla onu izledi ama yaklaşıp yardım etmedi.
“Yavaş. Dikkat çekme. Buradan sonra senin iyi yürümen gerek” dedi sadece.
---
Yola çıktıklarında sokaklar neredeyse boştu. Çoğu insan hâlâ içerideydi ama uzaktan siren sesleri duyuluyordu. Birkaç sokağı dolandıktan sonra Alek aniden Nehir’i kolundan çekerek bir çöp konteynerinin arkasına itti. İkisi de yere çömeldi.
Siyah bir zırhlı araç ağır ağır geçti. İçindeki askerler önlerine bile bakmıyordu ama Alek’in yüzü gerilmişti. Nehir, onun ne zaman duracağını, ne zaman hızlanacağını ezberliyordu artık. Sanki adam şehirle bir olmuştu. Nereye saklanacağını, hangi binadan ses geleceğini önceden biliyordu.
Sonunda kasabanın dışına çıkan dar bir patikaya girdiler. Ağaçlar arasından yürürken Nehir dayanamadı.
“Biriyle konuştun telsizde. Kimdi o?”
Alek yürümeye devam etti, cevap vermedi. Sessizlik ağırlaştı.
“Benim hakkımda bir şey mi biliyorlar? Neden peşimdesin?”
Alek durdu. Ardına döndü, gözleri Nehir’in gözlerine kilitlendi.
“Bilmemen gereken şeyler var, Nehir” dedi.
“Ve eğer öğrenirsen… artık geri dönüşün olmaz”
Bir süre ikisi de konuşmadan yürüdü. Rüzgarın sesi ve karların altında ezilen adımları dışında hiçbir şey yoktu.
---
Öğleden sonra küçük bir kulübeye ulaştılar. Alek kapıyı zorlayıp içeri girdi. Tozlu ama güvenli görünüyordu. Nehir içeri girince, Alek çantasından bir parça ekmek ve soğuk konserve çıkardı.
Nehir tam yemeğe uzanırken, adam çantasını dikkatlice açtı ve içinden küçük bir USB bellek çıkardı. Çantanın içinde bir yere takılmış ince, neredeyse görünmez bir banttan sökmüştü.
Ona fark ettirmeden çantasına geri yerleştirdi. Ama Nehir bir şeyin farkındaydı. Gözleri kısıldı.
Bir şey saklıyordu.
Ve bu şey belki de onunla ilgiliydi.
30 Mayıs 2025 Cuma
KAÇIŞ 2
(Geçen hafta gördüğüm rüya çok uzun olduğu için bölümler halinde yazmak istedim. Rüyanın adını KAÇIŞ koydum, her bölüme de farklı isim koydum)
Bölüm 2: Geçit
Tren garının kalabalığı savaşın uğultusuyla birleşip kulakları tırmalayan bir karmaşaya dönüşmüştü. Duyularım hâlâ bulanıktı, ne tam iyiydim ne de hâlâ hastaydım. Alek’in koluma hafifçe dokunuşuyla kendime geldim. Kalabalığın arasındaydık ama birbirimize çok yakındık, aksi hâlde bir anda kopup kaybolabilirdik. Üzerimde eski, Rusça yazılarla etiketlenmiş bir hasta montu vardı. Yüzümün büyük kısmı atkıyla kapalıydı. Gözlerimden başka beni ele verecek bir şey kalmamıştı.
Alek yavaşça eğilip kulağıma fısıldadı:
“Tren kuzeye gidiyor. Sınırdan geçmeden önce ineceğiz. Sessiz ol. Kimseye bakma, kimseyle konuşma”
Başımı salladım. Kalabalık içinde hareket etmek ne fiziksel ne de zihinsel olarak kolaydı. Herkes bir yerlere gidiyordu ama kimse nereye olduğunu bilmiyordu. Gözüm bir noktaya takıldı. Küçük bir çocuk annesinin elini bırakmış, kafasını kaldırıp çatlak duvardaki bayrağa bakıyordu. Onun gözleriyle karşılaştım. Boşluktu. Savaş her şeyi emmişti.
Trene bindiğimizde içerideki hava dışarıdan farksızdı. Kirli, boğuk ve tedirgin. Alek beni boş bir kompartımana oturttu. Kendisi kapının yanında ayakta durdu. Elindeki sahte belgeleri kontrol ediyor gibiydi ama gözleri sürekli bana kayıyordu. Herkesin kendine göre bir maskesi vardı. Onunki sabırlıydı.
Bir süre sessizlik oldu. Sadece trenin raylarda çıkardığı metalik inilti. İçimden bir dua ettim mi bilmiyorum ama sessizliğe sığındığımı hatırlıyorum. Bir noktada başım yana düştü. Uyuyakalmışım.
Uyandığımda tren durmuştu. Kompartımanda yalnızdım.
Kapıdan dışarı fırladım. Kalabalık aşağı inmişti. Hava pusluydu, sis gibi ama daha ağır bir şey vardı havada. Gözüm Alek’i aradı. Kalbim çılgınlar gibi atmaya başladı.
Sonra, az ilerideki trenin arka vagonunda, kapıdan bana bakan gözleri gördüm. Alek. Elini kaldırdı. Sakince.
Yaklaştım. Kapıyı araladı.
“Buradan yaya devam edeceğiz” dedi.
Artık trenin dışında, soğuk bir ormanın kenarındaydık. Bu sınır değildi ama sınırdan önceki son noktaya gelmiştik. Gece düşmeye başlamıştı.
Ağaçların arasında yürümeye başladık. Ay ışığı yer yer dalların arasından geçip toprağa gölgeler düşürüyordu. Ayak seslerimiz dışında hiçbir ses yoktu. Zaman zaman durup dinliyorduk. Alek hep öndeydi. Ben biraz geriden, yorgun ama kararlı adımlarla onu takip ediyordum.
Bir noktada durdu, elini kaldırdı.
“Gece burada kalacağız. Devam edersek yakalanabiliriz”
Ağaçların arasında gizli küçük bir kulübeye sığındık. İçeride bir ocak vardı ama ateş yakamazdık. Işık, her şeyi mahvedebilirdi.
Bir köşeye oturdum. Nefesim hâlâ düzensizdi. Alek cebinden bir parça kuru ekmek çıkardı, sessizce uzattı. Aldım, başımı sallayarak teşekkür ettim. O da bana başıyla karşılık verdi. Konuşmadan anlaştık.
Kısa bir sessizlikten sonra, fısıltıyla sordu:
“İsmini hâlâ söylemedin”
Baktım. Gözlerinde o soğukkanlı maskenin ardında bir kırılganlık vardı.
“Sen de seninkini söylemedin” dedim.
Gülümsedi. İlk kez.
“Alek”
Yutkundum.
“Ben...”
Kendi ismimi söylerken duraksadım. Ne fark ederdi? Bu dünyada artık kimdim ki?
“Nehir” dedim sonunda.
“Güzel” dedi sadece. Sonra gözlerini uzak bir noktaya dikti.
“Nehirler hep bir yöne akar. Seninki eve doğru akacak”
O gece uyuyamadım. O da uyumadı. Sadece aynı sessizliğin içinde, birbirimizin varlığını hissederek sabahladık.
Ve dışarıda, karla karışık bir rüzgar yükseliyordu.
27 Mayıs 2025 Salı
AĞAÇ EV SOHBETLERİ 296
Haftanın konusu: "Uluslar arası şirketler, markalar, bizimki gibi gelişmekte olan ülkelerde gittikçe daha çok yer alıyorlar. Avantajlı bir durum mu bu?"
Gelişmekte olan ülkelerde uluslar arası markaları görmek gün geçtikçe daha popüler oluyor. Bizim ülke yabancı markalar için bir cennet gibi.
Bunun bir iki yararı var gibi. Ekonomiye katkı ve iş olanakları. İki zararı var gibi. Yerel markaların yok olması ve yerel ürünlerin daha az satması.
Uluslar arası şirketler gelişmekte olan ülkelere gelince (üstelik ülkemiz gelişmekte olan ülkeler sınıfından gerileyen ülke sınıfına düştü, Almanya, Yunanistan, İtalya vize başvurularını reddediyor, Japonya da artık vize başvurularını reddedecekmiş, Türkler çok pisletiyormuş çevreyi, yakında Mısır bile engelleyecekmiş. Ülkemiz Sudan ile eş tutuluyor artık) biraz para da getirmiş oluyor, endüstri, ticaret canlanıyor.
Yerel halk da çalışan veya yönetici olarak bu şirketlerde çalışıyor. Ikea, Bauhaus'da çalışanlar gibi.
Ama yerel ürünlerin şansı azalıyor, çünkü uluslar arası markalar çok tanınıyor. Starbucks gibi. Ayrıca yerel şirketlerin bu büyük markalarla yarış etme şansı da yok. Bu nedenle işyerleri kapanıyor.
Bu nedenlerden dolayı dezavantajları daha fazla gibi duruyor.
İsteyen ve zamanı olan herkes yazsın işte!
22 Mayıs 2025 Perşembe
KAÇIŞ
(Bu sabaha karşı bu rüyayı gördüm. Rüya çok uzundu. O yüzden bölümler halinde yazmaya karar verdim. Rüyanın adı KAÇIŞ olabilir. Her bölüme de farklı isimler koyarım)
GÖLGELER ARASINDA
Kışın ortasıydı. Rusya'daydım. Neden orada olduğumu bile tam hatırlayamıyordum ama bir hastanedeydim. Bir ameliyat mı geçirmiştim? Kaza mı geçirmiştim? Belki de sadece düşmüştüm. Bilincim o kadar bulanıktı ki. Ama bir şey kesindi. Savaş patlak vermişti.
Sınırlar kapanmıştı, iletişim ağları çökmüştü. Ülkeme dönememiştim. Başta, hastanede olduğum için şanslı sayılırdım. Gözetim altındaydım, doktorlar en azından insani davranıyordu. Ama dış dünya değişmişti. Ve ben bunu odama ulaşan çığlıklardan, patlamalardan ve koridorda panikle koşuşturan ayak seslerinden anlamaya başlamıştım.
Hastanenin gri duvarları arasındaki o küçük odada tek başımaydım. Penceresizdi. Dışarının ne halde olduğunu yalnızca duyabiliyordum. İyileşmem gerekiyordu. Çünkü doktorlar artık korumuyordu bizi. Rusya’daki yabancı vatandaşlara karşı olan öfke büyüyordu. Savaş, maskeleri düşürmüştü. Şimdi herkes ya düşmandı ya da hedef.
Yataktan kalkacak gücüm yoktu. Vücudum ağırdı. Belki de sedyeye bağlıydım. Zaman zaman rüya ile gerçeklik birbirine karışıyordu. Uyandığımda başka bir günde, başka bir sessizlikte oluyordum. Ama o gün. O gün farklıydı.
Birden dışarıdan korkunç sesler yükseldi. Silah sesleri. Ardından kalın Rusça bağırışlar. Sonra bir kadının çığlığı. Ayak sesleri yaklaşıyordu. Derin bir panikle yorganın altına saklandım. Nefesimi tuttum. Kalbim boğazıma tırmanıyordu. Kapı açıldı. Ayak sesleri yavaşça içeriye girdi. Örtünün altından onları göremiyordum ama sesini duydum:
“Litsó. Pokazhi litsó.”
(“Yüzünü göster”)
Kıpırdamadım. Sonra ses tekrar etti, bu kez daha yumuşak bir tonla.
Örtüyü yavaşça indirdim. Karşımda bir adam duruyordu. Siyah bir mont giymişti, üniformaya benzemiyordu. Saçları dağınık, yüzü sakallıydı. Bakışları keskin ama garip bir şekilde sakinleştiriciydi. Eğildi, “korkma” dedi fısıltıyla. Parmak ucunu dudaklarına götürüp “sus” işareti yaptı.
Birden kapının arkasında başka askerler belirdi. Adam hızla ayağa kalktı ve onlara Rusça bir şeyler söylemeye başladı. Yüzü aniden değişmişti. Soğuk, emir veren birine dönüşmüştü. Sanki ben yokmuşum gibi. Onlara benim Yunan olduğumu, olaylara karışmadığımı söyledi. “Bırakın ben ilgileneyim” dedi. Askerler başlarını sallayıp diğer odalara yöneldi. Adam kapıyı kapattı. Bana döndü.
“Ben bizdenim. Ajanım. Yardım bekleyemezsin. Diğerlerini kurtaramam ama seni çıkaracağım buradan. Şimdi dinle”
Bana bir kağıt verdi, içinde sahte bir kimlik vardı. İsmim “Elena Petrou” olmuştu. Yaşım, milliyetim, dilim değişmişti. Ama yaşamak için gerekiyordu.
Bir saat sonra bir ambulansla hastaneden çıkarıldım. Adam—sonradan adının sadece “Alek” olduğunu öğrenecektim— beni sahte belgelerle bir tren garına götürdü. Orası kaotik bir yerdi. Kalabalık, gürültü, çığlıklar, valizler, kaçışan insanlar. Herkes bir yere gitmeye çalışıyor, kimse nereye gittiğini bilmiyordu. Alek elimi sıktı:
“Konuşma. Göz teması kurma. Sadece beni takip et”
Trene bindik. Vagon eskiydi, camları buğulu. İçerisi tıklım tıklımdı ama bana bir yer ayarlamıştı. Yorgundum. Ne zaman gözlerimi kapasam, hastanedeki bağırışları duyuyordum. Sokaklara çıkarsam başıma ne geleceğini, kimin ihbar edeceğini bilemezdim. En güvenilir yüz bile düşman olabilirdi.
Alek, bir istasyonda beni usulca kolumdan çekerek indirdi. Hemen ardından tren tekrar hareket etti. Geriye dönmek imkansızdı artık. Bir ara sokaktan geçtik, sonra başka bir araca bindik. Ufacık bir köy evinde saklandık bir gün boyunca. Alek radyodan haber dinledi. Ardından yüzüme baktı:
“Yarın yola çıkıyoruz. Orman yolundan sınıra ulaşacağız. Orada bizi bekleyen biri olacak”
Gece çok soğuktu. Camdan bakarken, uzakta bir yerde bir patlama sesi daha duyuldu. Titredim. Ama bu kez korkudan değildi. Hayattaydım. Kaçıyordum. Kurtuluyordum.
Ve o an, içimde garip bir duygu doğdu. Bu yaşadıklarım rüya gibi değildi. Gerçekti.
Ama sonra, tren garındaki yürüyüşümde, her şey ağırlaştı. Sesler bulanıklaştı. Alek’in sesi uzaklaştı. Bir uğultu. Kalabalığın içinde kayboldum.
Gözlerimi açtım. Yatağımdaydım. Gerçek dünyada.
Ama hâlâ kulağımda çınlayan o fısıltı vardı:
“Korkma. Seni çıkaracağım buradan”