17 Temmuz 2025 Perşembe

MUAMMASIZ BİR İSFENKS

 




MUAMMASIZ BİR İSFENKS

Oscar Wilde

Bir eski kitapçıda öylesine bakınırken bulduğum bu kitap ilginç ve önemli. 1938 yılında İstanbul’da Cağaloğlu’na çıkan Ankara Caddesindeki Remzi Kitabevinde basılmış. Çevirmeni Şaziye Berin Kurt imiş. Eski kitapçı bu kitaba 50 TL fiyat koymuş. Herhalde piyasada sahaflarda var o nedenle ucuz olabilir. Bu kitabın bir daha baskısı yapılmamış. İçinde çevirmenin önsözü var. Kütüphanelerde olabilecek bu kitapta Wilde’ın öyküleri bulunuyor.

İlginç olan, ilk öykü, kitaba adını veren öykü, Muammasız Bir İsfenks, öykünün girişinde, -Bir Gravüre- denmiş. Öyküde, bir adam, Paris’te bir kafede oturuyor. Karşısına eski bir arkadaşı gelip oturuyor, Lord Murchison. Murchison biraz gergin. Adam ne olduğunu sorunca, Murchison adama bir kürklü kadın fotoğrafı gösteriyor. Güzel bir kadın. Murchison, bu kadın için “Samur giymiş bir Gioconda” diyor yani Mona Lisa.

Murchison, bu kadını ilk kez yolda görmüş, etkilenmiş, sonra bir davette yine görmüş, randevu almış kadından, kadın gelmemiş randevuya, sonra kadının zengin bir dul olduğunu öğrenmiş, sonra adam arada bir görüşmüş bu kadınla ve ona aşık olmuş. Daha sonra bir gün kadını yolda görüyor, izliyor arkasından kadını, kadın bir eve giriyor. Adam, tekrar görüştüklerinde o evde kiminle buluştunuz diyor kadına, kadın da hiç kimseyle diyor. Murchison şüphe ile kalıyor. Bir yolculuğa çıkıyor, dönüyor ve kadının ölüm haberini alıyor. Kadının gittiği o eve gidiyor. Kadın, o evde oda kiralamış, arada bir gider çay içer kitap okurmuş. Kadın sadece kendini herhalde bir roman kahramanı gibi gören, gizem seven bir kadınmış.

Neye benziyor? Kürk Mantolu Madonna. Raif Bey ve Maria Puder. Wilde bu öyküyü 1887’de yazmış, Sabahattin Ali ise bu romanı 1948’de. Raif Bey de Murchison gibi aşık olur. Puder’i Meryemanaya benzetir. İki tema benzeşiyor. Wilde’ın öyküsünde kafede oturan adam Wilde olabilir. Raif Bey de olasılıkla Sabahattin Ali.

Sabahattin Ali, 1920’lerde Berlin’de iki yıl kalmış. Romanı Berlin’de geçiyor. Belki de orada iken birine aşık oldu. Eski Türk filmlerinde de oluyor. Bir fotoğrafa, resme, mektuplara, günlüklere aşık olup o kişileri bulan kahramanlar. Sevmek Zamanı gibi. Belki de birkaç yüzyıl önce böyle aşklar oluyordu.

2 yorum:

  1. Şıpsevdi buldum S.Ali'yi :) yakın zamanda romanlaştırılmış hayat hikayesini okudum, bahsettigin kitapları okumadığım için kıyas yapamam ama S.Ali'de var imiş o potansiyel:) aşka aşık olmadan mütevellit..

    YanıtlaSil
  2. Kürk Mantolu Madonna'ya benzetene kadar kitap ilgimi çekmişti. 😅

    YanıtlaSil