26 Haziran 2021 Cumartesi

EDEBİYAT ATÖLYESİ VE LEMAN

 


EDEBİYAT ATÖLYESİ

Öykü, şiir dergisi. Üç ayda bir yayınlanıyor.

Bahar sayısının ana konusu, öykü nasıl yazılır? Hakan Akdoğan, Mahir Ünsal Eriş, Bülent Emrah Parlak, Ahmet Büke, Masum Gök, Ömer Türkeş, Haydar Ergülen, Fuat Sevimay, Barış İnce, Feridun Andaç, Altay Öktem gibi birçok ünlü isim görüşlerini paylaşmış. Şükrü Erbaş’ın da bir şiiri var.

Dergide güzel bir çalışma da, dergiye öykü gönderenlerin öyküleri kısaca irdelenmiş. En çok dikkat çeken eleştiri de öyküde, romanda açıklama olmaması gerektiği. Yazdığınız bir cümleyi açıklayacak başka bir cümle gelmemeli ardından. Okura bırakmalı. Açıklayarak anlatmak doğru değil. Okurun zihninde olayı güçlendirme amacıyla yapılan bu ek bilgi yanlış.

Ayrıca, yine bu çalışmalarda kurgunun dışına çıkacak bilgiler verilmemeli. Çünkü öykü kahramanı bu bilgileri bilmeyebilir. Örneğin, bir çocuk öyküsü yazarken öyküde veya romanda ona yetişkin sözleri söyletilmez. Bu bilgileri genelde yazar kendi düşüncelerini bildirmek için koyuyor. Ahmet Ümit bunu çok yapıyor örneğin, kurgunun içine hiç gerekmeyen bilgiler yerleştiriyor. Bu da okuru yabancılaştırıyor öyküye ve kahramanına.

Edebiyat sevenler, okumayı yazmayı sevenler için faydalı dergi.


LEMAN

Uzun yıllardır yayınlanan mizah dergisi. Çok değişiklik de geçirdi. Kadrosu yenileniyor zaman içinde.

Gündem nedeniyle espriler, karikatürler, mizah öyküleri, son sayısında, deniz salyası, Sedat Peker, aşı gibi popüler konular.

Tuncay Akgün, Kemal Aratan, Atilla Atalay, Suat Özkan, Serdar Akar, Güneri İçoğlu, İpek Özsüslü, Barbaros Altuğ, Erhan Candan, Mehmet Ersoy gibi mizah severlerin yakından tanıdığı isimler var son sayısında.

30 yorum:

  1. Edebiyat Atölyesi çook ilgimi çekti. Leman'ı duymuştum sanki pek hatırlayamadım ama... Elimdeki dergiler biterse şans vereceğim elbette.
    Teşekkürler deepsii :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kendi dünyasında.

      atölye dergisinin sana faydası olur vallası :)

      Sil
  2. Öykü eleştirileri yerinde. Bence bunlar yazarın gelişimine katkı sağlar. Leman'ı biliyorum ama sansürsüzünü tercih ederim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kaystros tyrha.

      evet tabii yazarken de bayağı bir ders çalışmak lazım zaten :)

      Sil
  3. Leman'i duymuştum ama Edebiyat Atolyesi'ni ilk defa duyuyorum dergi fazla okuyomuyorum ama aklımda bulunsunlar bir ara göz atacağım teşekkür ederim Deep :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. buffiy.

      dergiler popüler değil tabii artık, yani net ve telefon varken :)

      Sil
  4. Çok güzel bir yazı. Öykü yazma konusundaki uyarılara katılıyorum. Emeğine sağlık Deep 😊🤚

    YanıtlaSil
  5. Merhabalar.
    Dergi tanıtımı ile ilgili yazınızı okudum. Kaleminize ve yüreğinize sağlıklar dilerim. Dergileri ben de çok severim. "Leman" isimli dergiyi tanıyorum. Daha önce de ismini duymuştum. Ama "Edebiyat Atölyesi" isimli dergiyi ilk defa sizin paylaşımınızda gördüm.

    Öykü ya da romanda açıklama olmaması gerektiği yani, yazılan bir cümleyi açıklayan ikinci bir açıklama cümlesinin yer almaması gerektiği konusuna değinmişsiniz. Öykü ve romanlarda böyle bir teknikle ilgili malumatım yoktu. Ben de burada öğrenmiş oldum. Emeğinize sağlıklar dilerim.
    Selam ve saygılarımla sağlıklı ve hayırlı günler dilerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. recep altun.

      evet açıklamak yazarın zayıflığını gösteriyor :)

      Sil
  6. Açıklama kısımlarına bende ayar oluyorum. Yorumlamayı birazda dediğiniz gibi okuyucunun kapasitesine bırakmak gerek.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. gizli pencere.

      eveet ya okulda mıyız ama de mi :)

      Sil
  7. Sen Ahmet Ümit'in bu özelliğini sevmiyorsun ya sıkı okurları da en çok bunu seviyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sevkoz.

      sevmek başka tabii ki sevebiliriz ama bu yaptığı edebiyat açısından yanlış, romanlarından en azından bir 50 sayfayı çıkarması gerekir. edebiyatın belli kuralları var. ahmet ümit belki çalışsa iyi yazabilir yani. bu kurallar üniversitelerde edebiyat, tiyatro bölümlerinde öğretiliyor. bir yazarın sevilmesi onun dopru yazdığı anlamına gelmiyor. ahmet ümit in kendisi ben de seviyorum ki. iyi bir insan o. ama kötü yazıyor :)

      Sil
    2. Deep tüm çocuksu, pozitif, neşeli yanlarına inat bir o kadar kuralcısın. "İsteyen istediğini yapsın ama işte belli kurallar var, onları da hiçe sayamayız" diyorsun. Daha önce "kurallar" üzerine benzer fikirlerinden birkaç kez bahsetmiştin. Ben üniversitede Amerikan Kültürü ve Edebiyatı okudum yani edebiyat bölümü mezunuyum ve bahsettiğin o kurallara ek olarak kalıplaşmış metaforlar, analizler, eleştiriler ile geçti yıllarım. Tüm o dayatılanlara inat kuralların çok saçma olduğunu düşünüyorum. Zamanın birinde üç beş kişinin oluşturduğu kurallar değişen zamana ve insanlığın evrimine uyum sağlayamıyor bence. Misal eskiden şiirde ölçü ve uyak esasken daha sonraları bu kural yıkılmış ve serbest şiirler yazılmaya başlamış. İyi ki de birileri sınırların dışına çıkmış. Yine şiirlerde belli konular işlenmesi gerekirken birileri çıkmış ve her şeyin şiire konu olabileceğini söylemiş. Demek istediğim yaratıcı süreçte kısıtlamalar, kurallar, dayatmalar olamaz. Ortaya çıkan eser bazılarına göre "kuraldışı" olabilir ama bazılarına göreyse çığır açıcıdır. Yani bence kurallara çok takılmamak gerek. Sonuçta o kurallar evren yaratılırken ortaya çıkan doğa kanunları değil, stamdartlaşma çabası uğruna ortaya konmuş insan yapımı kriterler sadece. Tabi ki ortaya konan her ürün sanat eseri sayılamaz ama her ürünü de kurallara göre değerlendirmek mantıklı değil. Şimdi "Tabi herkes kurallara uymak zorunda değil ama kurallar inkar edilemez" diyebilirsin, ben de diyorum ki o kurallar komple inkar edilmeli, ciddiye alınmamalı :)) Uzlaşmak zorunda değiliz tabi ki, yine de fikir alışverişi yapabiliriz :)

      Sil
    3. manxcat.

      amaniin writing derslerinde öğretmezsek kuralları, öğrenciler hep sınıfta kalır ama :) ayrıca bir dee there are so many rules for the fools (dr. skull'ın metal şarkısı) :)

      Sil
  8. Öykü roman konusundaki uyarı iyiymiş, dikkate almak gerekir. Konuyla alakasız verilen detayları ben de pek sevmiyorum. Boşuna başka teoriler üretiyoruz sonra. Polisiyelerde falan olduğu gibi. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. duygu emanet.

      valla sahiden de örnekse polisiyede diyelim seri katil kiliseye girdi, detektif de peşinde, bayağı bir heyecan aksiyon, diyelim yazar kilisenin inşaatına giriyor, tarihine giriyor, ya polisiye mi okuyoz tarih mi, belgesel mi :)

      Sil
  9. Anlaşılmama kaygısı sanırım açıklama kısmının yer ediyor oluşuna sebep.Aslında buradan bakınca ,kuvvetli kalemler böyle bir kaygı barındırmamalı içinde. Yerinde bir eleştiri gibi duruyor:)

    Derginin işlevi güzelmiş.

    Hiç dergi okuma alışkanlığım yok ya:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. vakti dem.

      evet zayıf kalemler açıklama yapıyor işte :) internet dergileri oku barik :)

      Sil
  10. Ben küçükken abim Leman okurdu. Argo tavrı dikkatimi çekerdi. Aman ayıp kızlar öyle konuşmaz, düşünmez modundan gelince merak oluyor haliyle 😁 bu arada hiç bir edebiyat dergisini baştan sona okumamışımdır🤫

    YanıtlaSil
  11. Herkes konuyla alakalı detayları sevmediğinden bahsetmiş. Ben o detaylara bayılıyorum. Çok azınlıkta kaldım. 😂

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. gizem gündüz.

      konuyla alakalı olmayan detaylardan söz ediyoruz. alakalı olanlar diyil :)

      Sil
  12. Ahmet Ümit' i ben de çok severim. 50 sayfayı çıkartmalı görüşüne katılıyorum.

    YanıtlaSil
  13. Leman deyince ‘Gırgır’ geldi aklıma. Dünyanın 3. sıradaki mizah dergisiydi. Eskiden böyle güzel değerleri olan bir ülkeydik işte. Gırgır okuyabilmiş, canlı canlı gazete bayiiden alabilmiş olmanın hazzını yaşamış biri olarak yazıyorum buraya. Keşke devam edebilseydi o güzel günler. Yazılanlar ve çizilenler, bundan otuz sene önce ne kadar ileride ve demokratik bir ülke olduğumuzun kanıtı gibiydi. Anlatılacak çok şey var bu konu üzerine ama benim anlatmaya mecalim, bu yorumu okuyan çoğu insanın da bu konuya merakı yok. Güzel seçim çocuğum 😘

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. dikiş sevdası.

      aaah maziiiii kalbimizde bir yaradır :)

      Sil
  14. Gençken uzun yıllar Gırgır aldım...Milliyet Sanat, vs. şu anda hayat pahalılığından gazeteyi bile internetten okuyorum maalesef dergi alamıyorum :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bücürük ve ben.

      gırgır evet mizah efsanesi :) dergiler çok paalı haklısın.

      Sil