25 Kasım 2022 Cuma

KELİME OYUNU 101



Kelime Oyunumuz devam ediyor. Beş kelime veriyoruz ve bu kelimelerin de içinde olduğu öykü deneme şiir benzeri bir yazı yazıyoruz. Herkes yazabilir, herkes beş adet kelime verebilir.


Haftanın kelimeleri: Mangal/Matara/Mola/Ufuk/Yardım


VAİNA 20

Yaklaşık yedi gün sürmesi gereken yolun üçüncü gününde güneş yine göğün merkezine oturmuş tenlerinin açıkta kalan yerlerini mangal ateşi gibi kavururken bedenlerinde ter dökecek kadar bile boşa harcanacak su kalmamıştı. Etrafta gölgesinden faydalanacak tek bir ağaç yoktu. Tarithma çölü 900 bin kilometrelik bir alana yayılan devasa bir çöldü. Burada yaşamayı başaran her bir ağaç arasında ise neredeyse 200 km mesafe vardı ve onların da kendine bile faydası yoktu. En azından bu yabani ağaçları bulabildiklerinde gövdelerinde bir delik açıldığı zaman derinlere ulaşan kökleri sayesinde gövdelerine çekilen suyun bir süreliğine de olsa açtıkları yaradan dışarı taşmasını sağlayıp mataralarını doldurabiliyorlardı. Her şeye rağmen gecenin derinliklerinde gezinen ve tüketebilecekleri ruhların kokusunu arayan gölge yaratıklarına karşın güneşin bu delirten alevini tercih ederlerdi.

Üçüncü günün ortasında koskoca çöldeki tek vahaya ulaşmayı başarmışlardı. Burası fazla büyük bir gölet değilse de mola vermek ve biraz hayat bulmak için yeterliydi. Hurma ağaçları çöle inat metrelerce uzamıştı. Gölün etrafındaki kumlar geniş dairesel bir çukur oluşturmuştu. Anlaşılan belli aralıklarla göl yükselip alçalıyordu. Çukurun etrafı çöle uygun bitkilerle çevriliydi. Fakat bir süre sonra bu yeşillik bıçakla kesilmiş gibi bitiyor ve kızgın çöl kumları ile çevreleniyordu. Sanki görünmez bir kubbe bu alanı çölden ayırmış ve koruma altına almış gibi görünüyordu.

“Dün gece neredeyse burnumuzun dibindelerdi. Bu gece neler olacağını kestirmek zor.”

Lua onun gibi ufukta yeni bir şey bulmayı umarak etrafa bakınan şifacının sözleri karşısında ne diyeceğini bilemedi. Yalnızca başıyla onaylamakla yetindi. Şifacının gizlenmek için yaptığı büyülü numaralar sayesinde bir süredir idare ediyorlardı ama gücünün tükendiğinin farkındaydı. Üstelik dün gece o şeyler yüz metre kadar etraflarında dönüp durmuştu ve vahşi kükremeleriyle korku salarken onların kokusunu tekrar duymak için can attıklarından emindiler. Lua “Bu gece iyi olacak mısın?” diye sordu. Çünkü gücü azaldıkça onun acı çektiğini görebiliyordu. “Dua et de öyle olayım evlat.” diye cevap verdikten sonra şifacı Lua’nın omuzuna dokundu ve diğer eliyle ufukta belli belirsiz bir noktayı işaret etti. “Bu kızgın kumların her şeyi kuruttuğu ve yaşayan bir şey bırakmadığı düşünülür. Fakat orada bu ölü kumlara hayat vermeyi ve ıslah etmeyi başaran yerli bir kabile var. Tüm bu hiçliğin ortasında bir tek onlar hayatta kalabilir. Halkı benim sihirlerimden daha güçlü sihirler bilir. Şifacıları da benden daha bilgedir. Aslında bakarsan bir süre onlarla yaşamış ve bildiklerimi onlardan öğrenmiştim. Yarına kadar oraya ulaşırsak biraz yardım bulabiliriz. Ve eğer bu gece başaramazsam kurtarabildiğin herkesi oraya götürmek zorundasın.”

Şifacı, Lua’nın cevap vermesine fırsat bırakmadan herkesi tembelleşmelerine daha fazla izin vermeden toparlamak için grubun olduğu yere döndü. Lua onun gözlerine baktığında söylediklerinden daha fazlası olduğunu anlamıştı. Bu gece şifacı gerekirse kendini feda edebilir gibi görünüyordu. Lua buna hazır hissetmiyordu. Herkesin sorumluluğunu tek başına alamazdı ve artık birini daha kaybedemezdi. İçini kaplayan sıkıntı giderek büyürken ufkun diğer yanındaki toz bulutunu fark etti. Parmağını tükürüğü ile ıslatıp belli belirsiz olan rüzgarın yönünü anlamaya çalıştı. Sonra yüreğini kerpeten gibi sıkıp burkan sıkıntı daha kötü bir hal aldı. Büyük bir fırtına onlardan yana doğru geliyordu. “Acele etmeliyiz!” diye seslenerek grubun yanına döndü ve toparlanmalarına yardım etti.

15 yorum:

  1. sahi o ağaçlar çölde nasıl büyüyor merak ediyor insan

    YanıtlaSil
  2. Ne büyük çölmüş. Ortamdaki gerilimi iyi hissettirebildin. Yolculuk bayağı zor ve tehlikeli. Lua'nın başına daha fazla dert açılmasın. :)

    YanıtlaSil
  3. Kaç bölüm kaçırdım kimbilir, dönüp okumam lazım bi ara Vainayı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aytacrafts.

      olsuun zamanın olunca olursa okursun belkuuu :)

      Sil
  4. Yolculuk zorlu geçiyor hakikaten. Sıcak, su ihtiyacı, fırtına, tehlikeli yaratıklar... Ama tüm bu tehlikelere rağmen içimize bir umut bıraktın. Yolculukta yeni insanlar tanıyacağız. Ve kim bilir daha nelere gebe bu 7 gün.
    Emeklerine sağlık deep :)

    YanıtlaSil
  5. Sanırım benim de baştan başlamam gerekecek Vaina'ya, tabii hayal gücüne saygı duruşunda bulunarak :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. geçmiş bahar mimozası.

      bir gün çok boşken okursun yaa :)

      Sil
  6. Merhabalar.
    "Bir önceki sıcak çatışmadan sonra mola vermek için yerleştiğimiz yerden batmakta olan akşam güneşinin ufuk çizgisinde belirlenen turuncu ve kırmızı rengine sabitlenen arkadaşının gözlerinden akan iki damla yaşı gören mangal yürekli onbaşı, belinden çıkardığı matara ile arkadaşının yüzüne sıçrayan kanları yıkamasına yardım etmesi hepimizi derinden etkilemişti. "
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. recep altun.

      ne güzel biz uzun cümle olmuş, kelimeleri kullanarak, elinize sağlık , teşekkür ederiiim :)

      Sil
  7. Seri baya heyecanlı ilerliyor:)

    YanıtlaSil