20 Eylül 2022 Salı

KUŞ

 



Bir kuş olduğumu hayal ederim ağaçlara bakınca. Kuş olurum ve arka bahçedeki ağacın dalına konarım.

Ağacın dalında bir karga ailesi var. Anne ve bebek yuvada duruyor. Erkek olan sanırım, yuvada durmuyor, ağacın dallarında ötüyor ve arada yemek bulup getiriyor. Mutlu gözüküyorlar. O ağaçta yaşadığımı hayal ediyorum. En azından özgürler, betonun içinde değiller.

Belki de başka bir yaşamda kuştum. Küçükken kuş olmak istediğimi hatırlıyorum. Sonra nedense vazgeçmiş olmalıyım, çünkü bir kuş olmadım. Onu da bir denemek lazımmış. Belki de daha mutlu olurdum kuş olup öyle devam etseydim hayata.

Kuş deyince mavilik insanın aklına geliyor. Özgürlük de.

Aslında hayaller de bir kuş olmalı. Uçup gidiyorlar. Kuşlar uçup kaçar ya hayaller de öyle değil mi? Gerçekleşmezler. Gerçekleşseler zaten kuş olmazlardı. Hayaller gerçekleşse şiirler de olmazdı. Kuşları insanlar vurup yiyorlar. Yani hayallerimizi de umutlarımızı da insanlar yiyor. Şiirleri de.

Duruma göre, insana göre, hayata göre, sevmek de bir kuş olabiliyor, uçup kaçıyor. Gülmek de. Çocukluk da kuş olabiliyor.

Yağmur yağıyor ve bütün kuşlar bir yerlere saklanıyor. Belki kuşlar da ağaçta iken çocukturlar ama yağmur yağınca, sonbahar gelince, yaprak dökünce ağaçlar, kuşlar da büyüyorlardır.

39 yorum:

  1. müfred.

    eveet ne güzel oluyor böyle. benim de arka bahçede işte, pencerelerden de balkonlardan da görebiliyorum :)

    YanıtlaSil
  2. Göçmen kuşları izleyebilirdik eskiden köyde şimdi onlarda belki de küstü gelmiyorlar ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. camdan düşler.

      yaa ne güzelmiş eskiden :)

      Sil
  3. Yaratıcı düşünce konuşmuş yine; teşbihi çok beğendim:)

    YanıtlaSil
  4. Ben de bir kumru ile konuşabildiğimi düşünüyorum, Derin. Onun dilinden... Neredeyse her gün balkona geliyor. Ben kahvaltıdayken balkon kapısını açıp bırakıyorum. Geldiğinde sanki "Ben geldim, n'aber?" der gibi "ku ku" diyor. Ben de aynen karşılık verince "ku ku" demeyi sürdürüyor. Acaba hangimiz birbirimizin dilinden daha iyi anlıyoruz Derin? 😊

    Bu arada kuşlar gerçekten özgür mü?

    Tekrar merhaba,
    Selamlar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. selimhan kalkan.

      ne güzel yaa ikiniz de anlıyor olmalısınız :) herhalde özgür olmalılar :)

      Sil
  5. Kuşlara özendirici ben de, uçabilmelerine. :) Kuşlar çok güzeller, kendi hallerinde yaşayıp gidiyorlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. duygu emanet.

      eveet ben de çok seviyorum onları :)

      Sil
  6. Yazının son kısmını güzel bağlamışsın, sevdim. Üzerine düşünmemiştim ama düşündürdü.

    YanıtlaSil
  7. Çok ama çok sevdim, kuşlara benzemek fikri ne güzel... <3

    YanıtlaSil
  8. Mükemmel bir yazı. Her satırın ayrı bir anlamı var. Evrenle bir ve bütün olan, farkındalığı yüksek bir Deep yazmış bunu :))

    YanıtlaSil
  9. Balkonun karşısında bir kuş yuvası var bizim de, arada bir çıkıp izliyorum. Eskiden balkonumuza da yuva yaparlardı. Biraz hüzünlü hissettim okurken bu yazıyı, kalemine sağlık Deep

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. özlem ekici.

      yuvalara bakmak çok duygulu yaa :)

      Sil
  10. Güzel yazı. Eline sağlık.

    YanıtlaSil
  11. Merhabalar.
    Okuma listesinde sörf ederken, baktım "KUŞ" başlıklı bir yazı paylaşmışsınız. Okudum. Ben de sizin gibi kuşlara imrenen ve kuş
    olmaya hevesli insanlardan biriyim. Taş efsanelerinde zor duruma düşen insanlar, genellikle kadındır bunlar, Allah'a şöyle dua ederlermiş: "Allah'ım bunların eline bırakma beni; ya taş et, ya da kuş et" Duasında önce "taş" dediği için Allah da taş edermiş. Önce "kuş" et deseymiş kuş edermiş. Taş efsanelerindeki rivayetler böyle.

    Her ne kadar kuşlara imrendiysem de 2019 yılında daha önce ikamet ettiğim evin mutfak penceresi bahçeye bakıyordu. Üst katta oturan saygısız komşular da mutfak artıklarını pencerelerinden aşağı bahçeye savururlar, güya güvercinler gelip yerlermiş. Güvercinlerin pencerelerden atılan kırıntıları yemek için oraya biriktikleri doğruydu. Bir güvercinin kırıntıları yiyen diğer güvercinleri rahatsız ettiğini ve kırıntıları yedirmemek için sürekli diğer güvercinlere hamleler yaptığı görünce. Çok imrendiğim ve olmaya heveslendiğim kuşlardan da soğudum. Onları öyle bilmezdim. Kuşların bile arasında gücü gücü yetene. Ama yine de kuşlar, biz insanlara göre daha şanslılar. Onların da en büyük koruyucu kalkanları ve biz insanlara göre uçabilmeleridir.

    Geçenlerde de bahçemizde beslediğimiz kedi, çam ağacını dallarında iki kumru yavrusun gördü ve aynı belgesellerde izlediğimiz kaplanlar gibi sessizce ağaca tırmandı ve yavru kumrulardan birini kaptığı gibi aşağıa indi ve kumruyu yedi. Bu duruma müdahale etmek içimizden geldi ama, boğazından kaptığı için bir faydası olmayacaktı.

    İşte olmak istediğimiz ve imrendiğimiz kuşların da böyle tehlikeleri var.
    Artık pek eskisi gibi kuşlara imrenmiyorum. Yani oradan da leylekler uçtu.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. recep altun.

      taş efsanesi ne güzelmiş yaa :) hımm güvercinler arasında da güç savaşı var demek ki :) uçsak ne güzel olurdu :) kedi amanin napsın onun da doğası o :) kuş olmak da dezavantajlı olabilir yani :)

      Sil
  12. Hayallerin pek çok kapıyı aralıyor, pek çok soruyu gündeme getiriyor. Zaman zaman bizi insan olmaktan utandıran olaylara şahit oluyoruz. Fakat bir başka canlı türünün yerinde olsaydım diye düşünmek aklıma gelmedi. Sorunun cevabı hâlâ bende yok sanırım:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kaplan diary.

      penguen koala panda olmak hoş olurdu :)

      Sil
  13. Engin gökyüzünde alabildiğine kanat çıptığından olsa gerek pek bi imrenilen canlı oluyor kuşlar zaten :) ama uzaktan davulun sesi hoş gelir misali bizlerin imrenmesi, bir yığın derdi var onların ve gökyüzü sınırsız olmayabiliyor.

    Kargalar (geçen seneydi) baharın gelişi ile yeni yeni tomurcuklanmaya başlamış ve yeni sürgünler vermeye başlamış olan ağaçların en taze dallarını gelip bir güzel kabuğundan oydular, sonra tiftik tiftik yaptılar ve koparıp başka bir ağacın tepesine yuva yapmaya başladılar. Hem zekalarına şapka çıkarmış hem de ağaçlara zarar verdikleri için verip veriştirmiştim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. vakti dem.

      hımmm bize öyle geliyor olabilir evet onların da sıkıntıları olabilir tabii :) ha haaa uyanık kargalar :)

      Sil
  14. Hayaller gerçekleşse şiirler de olmazdı. Bir yandan üzücü, bir yandan da unutulmaz şiirler yazıldığı için güzel.

    YanıtlaSil
  15. Ay çok güzel yazmışsın .Eline sağlık :)

    YanıtlaSil
  16. Ah o mavilik. Sevgiler…

    YanıtlaSil
  17. "Çocukluk da kuş olabiliyor" bu cümle biraz acıttı. Büyümek kolay değil elbet ama çocukluk insan hayatının içinde sihri barındıran evrelerinden biri. Geçip gitmesi, asla bir daha ulaşılamayacak olması özlemle karışık acı bir duygu bırakıyor insanda.
    Kalemine sağlık deep :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. film gündemi.

      çocukluk yaa en sevdiğim dönem, 5-15 yaş arası :)

      Sil
  18. Ah kuşlar gibisi var mı.. çok severim..... :)

    YanıtlaSil
  19. ilkay.

    eveet pike yapıyorlar hıhım çok güzel oluyor izlemesi :)

    YanıtlaSil
  20. müfred.

    eveet vallaa, ağaca, yuvaya bakarken kafamda öykü kurguluyorum :)

    YanıtlaSil
  21. Yalnız değil mişim? Bende böyle özgürce savrulan bir kuş gördüğüm zaman "kuş olmak" nasıl bir duygu diye hayallere dalarım,uçarım uçarım uçarımmmm....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. dada.

      hıhım ben de hep uçmayı düşleriim :)

      Sil