15 Eylül 2022 Perşembe

KELİME OYUNU 94




Kelime Oyunumuz devam ediyor. Her hafta 5 kelime veriyoruz. Bu 5 kelimenin de içinde olduğu öykü şiir deneme benzeri bir yazı yazıyoruz. Herkes yazabilir, herkes 5 kelime de verebilir.

Haftanın kelimeleri: Kelebek/Hilal/Küre/Çatlak/Ova

VAİNA 13

Ingrid geçmişin anıları ve içinde bulunduğu karmaşık ve ürkütücü durum karşısında gözyaşlarını tutamamış ve ne kadar geçtiğinden emin olamadığı bir süre boyunca ağlamıştı. Onu kendine getiren ve ağlamayı kesmesini sağlayan şey kollarında tuttuğu Lua'nın bedeninin garip bir şekilde yok olmaya başlaması oldu. Böyle bir şeyi beklemiyordu. Lua parmak uçlarından gövdesine ve en sonunda başına doğru yavaşça küçücük ve mavi ışıklar saçan kelebeklere ve yine mavi beyaz ışıltılı minik yıldızlara dönüşerek havaya karışıyordu. Ingrid başta bu uçuşan sihirli kelebek ve yıldızları tutup yakalamaya ve saçılmalarını durdurmaya çalışsa da bunu engelleyemeyeceği ortadaydı. Lua'nın açık kalmış ve boş bakan gözlerine bakıp eliyle yanağını okşarken ona veda etti. Bu minik yıldızlar ve kelebekler gittikçe yükselerek en sonunda gerçek birer yıldız gibi karanlık gökyüzünde yerlerini aldı. Ingrid bomboş kalmış kollarına ve titreyen ellerine bakarken düşünceleri çok hızlı ve karman çorman olmuştu.

Artık Lua yoktu. Ve sonsuza kadar da buraya hapis kalmıştı... "Dur bir dakika..." diye düşündü. "Lua tamamen yok olmuş olsaydı bu bilinçaltı dünyası nasıl ayakta kalabilirdi?" Aslında bütün bu yer ve gördüğü her şey Lua'nın kendisiydi. Onu tekrar ortaya çıkartmanın, geri getirmenin mutlaka bir yolu olmalıydı. Elbette derinlerde kaybolduğu süre uzarsa Lua'nın zihni tamamen çökebilir ve gerçekten de yok olabilirdi ama şu an için sessiz bir uykudan başka bir şey değildi bu. Ingrid hızla ayağa kalkıp etrafına bakındı. Hala belli bir mesafeden sonrası zifiri karanlıktı ama alnında parlayan hilal çevresini aydınlatıyordu. Az önce yerlerine yerleşen yıldızlar da küçük birer umut ışığı gibiydi. Ayaklarının altında tazecik yeşil çimenler var olmayan bir esintiye kapılmış gibi durgun havada yine de sallanıyordu. "İşte burada ve her yerdesin..." diye mırıldandı. "Eğer ruhum buraya hapsolduysa mutlaka güçlerim de benimle gelmiş olmalı.." Ingrid buradayken hiçbir gücünü kullanamamıştı fakat belki de sebebi yaşadığı travmaya bağlı olarak güvenini kaybetmesi olabilirdi. Bir şekilde güçlerine yeniden ulaşabilmeliydi. Bu yeni düşüncelerle heyecanlanmış ve yüzüne yeniden renk gelmişti. Sorun şu ki ne yapacağı hakkında en ufak bir fikri yoktu. Önce etrafta Lua'nın adını bağırarak dolaşmaya başladı. Sesini ona ulaştırabilirse dikkatini çekebilirse bir işe yarayacağını umuyordu. Böyle bir süre deli gibi bağırıp dolaşırken arada bir koşuyor sonra yorulup yavaşlıyordu. Bu arada sürekli kanatlarını yeniden oluşturmayı veya etrafa elektrik yüklü küreler fırlatmayı deniyor ama bir adım ilerleyemiyordu.

En sonunda öfkelenip etrafta bulduğu kayaları tekmelemeye ve çimenleri kopartıp sinirini bunlardan çıkartmaya başladı. Sonra bir sarsıntı hissetti ve dengesini kaybedip yumuşak bir şekilde düşüp yerde öylece oturup kaldı. Etrafına bakınırken gökyüzünde kocaman bir parça çatlak oluştuğunu ve ardında bembeyaz bir boşluğun olduğunu gördü. Bu garipti. Çok geçmeden gökyüzü bir yumurta kabuğu gibi parça parça döküldü ve beyazlık her yeri kaplarken içinde bulunduğu dünya aydınlandı. Sonunda bir şeyleri net şekilde görebiliyor olmak iyiydi ama içinde yine de kötü bir his vardı. Dümdüz ilerleyen çimenlik ova ötelerde sisle kaplanıyordu. Ayağa kalkıp bir kayanın üzerine çıktı ve daha ileride neler görebileceğine baktı. Bu sırada yer titremeye başlamıştı. En sonunda çok uzaklarda insanı ürküten bir hareketlilik gözüne çarptı. Daha dikkatli bakınca bilinçaltı dünyasının parçalanmaya başladığını anladı. Her şey yerinden sökülüp boşluğa savruluyordu. Üzerinde yürüdüğü yer bile. Parçalanma hızlı şekilde ilerliyordu. Bu nedenle tam tersine doğru koşmaya başladı.

12 yorum:

  1. Koş Ingrid koş! Umutlar yerle yeksan oldu. Ingrid de böyle parçalara ayrılmaz diye umalım. Fiziki olarak neredelerdi? Ormandaydılar bir köy kenarındaydılar galiba. Ingrid'in tanıdıkları onları bulsa bari. Gelecekte ne olacağını tahmin edemiyorum artık deep :)
    Hikaye tahmin edilemez bir şekilde harika ilerliyor, emeklerine sağlık. :)

    YanıtlaSil
  2. Betimlemeler harika, bölüm heyecanlı bitti. Bilinçaltı dünyasının bu şekilde parçalanması güzel fikirmiş. Hayal gücün çok iyi. :))

    YanıtlaSil
  3. Heyecanlı gidiyor. Aslında bir felsefesi de var sanki. Jung bu öyküye mi gelmiş?

    YanıtlaSil
  4. Bravo deep ne çabuk buluyorsun bir şeyler ☺️

    YanıtlaSil
  5. http://tosbagagunlugum.blogspot.com/2022/09/kelime-oyunu-94.html

    sevgili tosbağa günlüğü nün yazısısı :)

    YanıtlaSil
  6. Ay senin de hayal gücün çok yüksek . Hayal gücü yüksek olanlar benim için ayrı özeldir :)

    YanıtlaSil