4 Ağustos 2022 Perşembe

KELİME OYUNU 88




Kelime Oyunumuz devam ediyor. Beş kelime veriyoruz. Bunların da içinde olduğu öykü şiir deneme benzeri bir yazı yazıyoruz. Herkes yazabilir, herkes beş kelime de verebilir.

Haftanın kelimeleri: Kelebek/Yıldız/Aptal/Yanıt/Hapis

VAİNA 8

Elindeki kelebek yakalama ağını sağa sola sallayarak dolaşıyordu. Nerden geldiğini ve nereye gittiğini bilmeden. Yeryüzü ve gökyüzü tümüyle siyaha boyanmıştı. Parlak ve aydınlık olan tek şey gökyüzünde bir mücevher gibi parlayan hilaldi. Bunun dışında tuhaf ve parlak bir yağmur yağıyordu. Fakat bu aralıksız devam eden yağmur su yerine yıldız tozlarından oluşuyordu. Sanki milyarlarca yıldız yağmur gibi toprağa düşüyordu. Düşüşlerinin yarattığı ses bir yağmurdan farksızdı. Tenine değdiğinde can acıtmıyorlar hatta hafif bir serinlik hissi vererek sönüp gidiyorlardı. Bazı iri taneli olanları yere düşerken tıpkı dolu yağmış gibi bir süre parıltılar saçarak kalıyor ve çok geç sönüyordu. Elindeki kelebek ağı ile birkaç kez düşen pırıltılardan yakalamaya çalıştıysa da başarılı olamadı. Bir çeşit görevi varmış gibi hissediyordu ama bunun ne olduğunu bir türlü anımsayamıyordu. Yıldız yağmuru altında yürümek o kadar hoştu ki uzun bir süre başka bir şeyi umursamadan yürümeyi sürdürdü. Sonunda bir uçurumun kıyısına geldiğinde durup aşağı baktı. Yeryüzünden ve gökyüzünden daha koyu bir siyahlık ayaklarının biraz ötesinde her şeyi yutacakmış gibi görünüyordu. Yıldızlar onun içine doğru düşerken bir süre sonra gözden kayboluyorlardı. Ayaklarının altında yıldızlardan bir sel oluşmuş tıpkı bir dere gibi şırıl şırıl uçuruma doğru akıyordu. Gökyüzündeki hilal bileklerine kadar saran bu selin sakin ve zararsız dalgaları arasında oradan buradan yansıyordu.

Manzaraya o kadar dalmıştı ki bir an için sağ yanına dönüp baktığında karşısında Ingrid'i bulunca şaşkınlıktan yerinden sıçrarken elindeki ağı sonsuz uçuruma doğru düşürdü. Yıldız yağmuru ve ay ışığı altında muhteşem görünüyordu. Tıpkı az önce kendisi gibi Ingrid de boşluğa bakıyor ve onu fark etmemiş gibi görünüyordu. Ya da umursamamış gibi. Bir şeyler söylemesi gerektiğini hissediyor ama ne diyeceğini bilemiyordu. En sonunda bulabileceği en saçma kelimeler ağzından dökülüverdi. "Ama sen ölmüştün." Ingrid ona bakmadan usulca cevap verdi. "Şu an yaşayanların dünyasında olduğunu sanmanın sebebi nedir?" Buna verebileceği bir yanıt yoktu. Fakat bu soruyla şu ana kadar böyle bir yerde olmasının mümkün olmadığını daha yeni fark etmiş gibi etrafına bakındı. Sahiden de neler oluyordu? Ingrid onun şaşkınlığını umursamadan konuşmaya devam etti. "Hayatım boyunca aldığım eğitimle adandığım görevi mahvettin. Şimdi de ruhumu elinde tutuyorsun. Ve bunu düzeltmenin bir yolu olup olmadığını bilmiyorum. Hepsi senin suçun. O kadar aptalsın ki.. Sana ne söylemem gerektiğini bilmiyorum. Bunca kötülüğe yol açmışken bilinçaltının bu kadar güzel olmasına da inanamıyorum. Eğer inançlarıma ters olmasaydı seni de kendim gibi buraya hapsetmenin bir yolunu arardım. Ama şu an tek yapabildiğim bir süre uyumanı sağlamak. Bu şekilde iletişim kurabileceğimizi fark ettim.. Lua Fria.. Adın bu değil mi?"

Lua.. evet adı buydu ve o söyleyene kadar unutmuş olduğunun farkında değildi. Bilinçaltı dünyası demek böyle bir yerdi. Bir yandan müthiş bir yok oluş ve unutuluş bir yandan da muazzam bir özgürlük hissi veren bir yerdi. Demek bu yıldız yağmuru ve bu tuhaf sel, bu siyahlık ve uçurum.. Hepsini o mu düşlemişti? Kendi düşüncelerinin hızına da yetişemiyordu. Ne demişti? onu buraya hapis mi etmişti yani.. Bunların hiçbiri inanılır gibi değildi. Şu an belki de sadece rüya görüyordu. Yine de rüya bile olsa Ingrid'i karşısında gördüğüne sevinmişti. Eğer bir rüyaysa hoş bir rüyaydı. Ingrid'e doğru havalı bir şekilde yaklaşıp bir anda ellerinden tuttu ve onu şaşırttı. Ardından gökyüzündeki hilale baktı. Eğer bu kendi rüyası ise istediğini yapabiliyor olduğunu düşündü. Bir eliyle hilale doğru uzandı. Ve tam da istediği gibi onu tutup avucunun içine almayı başardı. Müthiş bir illüzyon gibiydi. İçi böyle bir şey yapabilmenin şaşkınlığı ile kıpır kıpırdı. Hilali pek düşünmeden Ingrid'in alnına yerleştirdi şimdi sanki parıltılı bir dövme gibi ve hep ait olduğu yer orasıymış gibi görünüyordu. Ingrid oldukça şaşkındı. Lua onun ellerini tutmaya devam ederken havalı olduğundan gayet emin bir şekilde "Endişelenme, eğer bir yolunu bulursam seni buradan çıkartmak için elimden geleni yapacağım." dedi. Onun ölümünü düşündüğü an yine her şeyin kabus olması gibi bir ihtimal olduğuna güvenip böylesi trajik bir durumu hala kabullenemiyordu. İçinden bir ses ciddi anlamda yaralı olduğu için tüm bu yolculuğun ve olanların hep kendi kafasından uydurduğu şeyler olduğunu söylüyordu. Bilinçaltının durumuna bakılırsa hayal gücü epey yüksekti. Ingrid de gerçek değildi. Gerçek olmadığı için ölmüş ve kafasının içinde hapis kalmış olması da mümkün değildi. Düşünmeye devam ettikçe işin içinden çıkamıyordu. Kafasının karışıklığı bilinçaltını da karıştırmıştı. Yıldız yağmuru şiddetlenmiş, ayaklarının altındaki sel yükselmeye başlamıştı. Çok geçmeden üzerlerine uçan balık sürüleri gelmeye başladı ve onlara çarpıp ikisini de uçuruma yuvarladı. Şimdi el ele tutuşup derinlere doğru düşüyorlardı.

13 yorum:

  1. Aklım karıştı, gerçekten şuan. neredeler, herşey rüya mı, yoksa öldüler mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aytacrafts.

      yakında belli olacak, ingrid gezginin kafasına girdi :)

      Sil
  2. Rüya mı değil mi, hadi bakalım:))

    YanıtlaSil
  3. En sonunda ben de derinlere doğru düştüm çıkamıyorum. Yine çok güzel kurgulamışsın. Kalemine sağlık:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ebemkuşağı.

      olur bazen çıkarsııın :)

      Sil
  4. Yıldız tozu yağmur tasviri nefis olmuş. :)
    Hımm yani gezgin daha en başta gizemli eve hiç gitmemiş bile olabilir diyorsun...

    YanıtlaSil
  5. https://burasihayalkahvesi.blogspot.com/2022/08/kelime-oyunu-88.html

    sevgili ebemkuşağının yazısısı :)

    YanıtlaSil
  6. Betimlemeler harika, düş gücüne hayranım. Karakterin adını da öğrenmiş olduk. Nasıl bilinçaltı varmış, çok renkli. :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. duygu emanet.

      eveet o bilinçaltı ilginçli bir yer :)

      Sil
  7. Hmm güzel gidiyor, bakalım nolmuş sonrasında :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. zeynep ç.

      Ooooo uzun öykü buuu çok şey oluyoo :)

      Sil